Gizle
Kullanmakta olduğunuz tarayıcı güncelliğini yitirmiştir. Bölüm Sonu Canavarı, sorunsuz bir gezinti için tercih ettiğiniz tarayıcının en güncel sürümünü kullanmanızı önerir.
Mobil Sürümü Görüntüle »

    Yıllar, yüzyıllar binlerce yılı aşkın bir süredir insanlar hayallerini gerçekleştirmek için hep buraya geldiler. Çok azı aradığını buldu, çok daha az bir kısmı hayatta kalmayı başardı. Burası neresi mi? Bu mağara... Mor gökyüzü yeryüzünü aydınlattığında maceramıza adımımızı atacağımız mağaranın girişini ve ne olacağından habersiz 7 hayalperest bizi karşılamaya başlamıştı bile.


 
   Aranızda The Cave’in yapımcısı olan Ron Gilbert’in ilk oyunu Maniac Mansion’u 90’lı yıllarda oynama şansı bulan koca çocuklar varsa büyük bir deja-vu yaşayabilirler, zirâ Gilbert’în orjinal oyunu da aynen bu şekilde startını veriyordu. Mağaraya girmek için can atan bu 7 karakterin hepsinin kendine has bir geçmişi, bir hayali ve onları diğerlerinden ayıran özel bir yeteneği var. The Cave maceranıza başlamak için ise bu 7 karakterden üçünü seçmek zorundayız. Yani 3 bölümü sepete atıp oyunumuzun startını veriyoruz ve bu sihirli mağara da ağzını sonuna dek açıp bizi afiyetle yutuveriyor.

     The Cave ilk bakışta platform bir oyunu gibi görünebilir. Fakat emin olun, platform çok daha arka planda. Ron Gilbert’in kafasında The Cave’i yaratırken ilk andan itibaren bulmaca öğeleri ağır basan bir macera oyunu yapmak varmış ve The Cave’e adımınızı atar atmaz önce ufak bulmacalarla daha sonra karmaşık puzzle’larla Gilbert’in bu düşüncesinin ne kadar geniş bir alana yayılabileceğinin farkına varmaya başlayacaksınız.. Karakterler arasında hızlı geçiş yapılabilmesinin en büyük amacı zincirlenmiş bazı bulmacaları çözmek ve oyun alanına daha esnek yayılmak. Örneğin  yolumuza çıkan bir canavarı geçmek için önce şövalyemizle bir sigorta kutusunu alıp hot dog makinesini çalıştırıyor, bulduğumuz hot dogu kazığa yerleştiriyoruz, bir karakterimiz canavarı çağırma zilinin yanında turuyor diğerini yukarıdaki kancayı doğru zamanda kullanması için konuçlandırıyoruz, düzenek hazırsa tuzağımız çalıştırabiliriz. gel bakalım buraya kuçu kuçu.

    The Cave’de daha bunun gibi onlarca kompleks bulmaca yer almakta. Fakat kimi durumlarda karakterlerimize has güçler ön plana çıkıyor. Normal şartlarda 40 dereden su getirip açmanız gereken noktaları  eğer doğru karakter elinizin altındaysa tek bir tuşla geçmeniz mümkün. Karakterlerimizin güçleri ise şöyle sıralanıyor: Time Traveller ile parmaklıkların ardına geçebilir, Şövalye ile geçici bir süre ölümsüz olabilir, Maceracımızın halatını kullanarak uzun platformlardan zıplayabilir, Hilbilly ile su altında sınırsız nefes alabilir, Scientist ile bazı nesneleri hackleyebilir,Monk ile telekinesis gücümüzü kullanabilir ve son olarak Twins ile 2 aksiyonu aynı anda gerçekleştirebiliriz. Buradan da anlayabileceğiniz üzere The Cave tekrar oynanabilirliği yüksek bir oyun. Yapımı bitirdiğinizde yeni karakterler seçerek daha önce giriş sağlayamadğınız bölgelere adım atıp farklı bir oyun deneyimi yaşamanız mümkün.
 
 
    The Cave, 2D bir oynanışa fakat 3D bir görüntüye sahip. Her ne kadar oyunumuz mağarada geçse de, karakterlerimizin geçmişlerine göre kendimizi çok farklı dünyalarda bulabiliyoruz. Bazen Hillbilly’nin platonik aşk sorununu çözmek için bir karnavala gidiyor, bazen Adventurer için Indiana Jones’vari tünelleri arşınlıyor, bazen ise şövalyemiz ile prensesin kalbini çalmaya çalışıyoruz, gerçi işler pek de planladığımız gibi de gitmeyebiliyor... Diğer karakterlerin de kimliklerine ve kafalarındaki hayale eş değerde bölüm tasarımlarıyla karşılaşıyoruz. Bu kadar birbirinden bağımsız konseptleri bir mağaraya sığdırma fikri oldukça enterasan olmuş diyebilirim.  Karakterlerimizin geçmişleri ve niyetlerini öğrenmemiz konusunda belirli yerlerde bulacağımız sanatsal çalışmalar ve mağaranın sesi olan Stephen Stanton’un eğlenceli sunumu bize eşlik ediyor. Yer yer karşılaştığımız NPC’ler de Stantton’un zaten oldukça keyifli olan seslendirme performansına biraz daha krema ekliyor.

   Oynanışa tekrar dönersek klasik point and click maceralarındaki damar dinamiklerden envanter sisteminin oldukça basite indirgendiğini görmekteyiz. Burada Gilbert’in biraz da oyunu daha geniş bir kitleye yayma isteğinin yattığını söyleyebiliriz. Her karakter aynı anda çevrede bulduğu tek bir nesneyi taşıyabiliyor. Bu da envanter menüsü ortadan kaldırmak demek. Kullanabileceğiniz eşyalar bölümlerin belli başlı yerlerinde. Aslında en vatnter bulunduğunuz bölüm olmuş diyebiliriz. Tabi her seferinde üşenmeden yeni nesneleri taşıma konusunda sabrınız varsa...

    The Cave’in gözüme çarpan en büyük sorunlarından biri merdiven kullanımlarında. Kimi zaman merdiven çıkayım derken kontroldeki boşluk yüzünden epey vakit kaybettiğiniz anlar olacak. Bundan daha kötüsü ise oyunun çeşitli yerlerinde oyunun kırılmasına yol açan buglar. Bunun dışında oyunun Playstation 3 ve Xbox 360 sürümlerinde yer yer frame rate sorunu baş göstermekte. Yapım, PC’de ise bu konuda herhangi bir sorun çıkarmıyor.


 
    Tam da Point and Click macera oyunlarının artık ürkek adımlarla adım attığı bir dönemdeyken sahneye tekrar Telltale Games çıktı ve Walking Dead serisiyle bu kategoriyi bir anda şaha kaldırmasını bildi. Zamanında Tales of Monkey Island gibi bu türün mihenk taşlarında çalışmış biri olan Ron Gilbert’ın kafasını ise popüler kitle karıştırmış gibi görünüyor. Gilbert, The Cave’e son rötuşlarını verirken macera öğelerinden epey kısıp yapımı maalesef oldukça basite indirgemek zorunda kalmış. sonuç olarak bulmaca türü severler için bu yoklukta The Cave keyiffli bir deneyim sunuyor. 15 dolarlık fiyatını da göz önünde bulundurduğumuzda The Cave’i “Alınası” sınıfına sokuyoruz. Tekrar görüşmek üzere, iyi oyunlar.

double fine the cave sega ron gilbert kutusuz Levent Polater adventure pc ps3 xbox 360 wii u
Call of Duty: Black Ops 2 Video Rehber Sıcağı Sıcağına: Warframe BETA
Yorumlar yeniden eskiye doğru listelenmektedir. Sıralamayı değiştirmek için sağdaki menüyü kullanabilirsiniz.

blizzard3

26.2.2013 11:29:40

+1
su oyun vitaya gelse vita satısları patlar

Alex_Mercer

26.2.2013 02:03:16

+2
Levent Abi , incelemen gayet başarılı :) ilk başlarda çok soğuk ve donuk bir ses tonuyla anlatırken şimdi daha sıcak ve daha iyi bir şekilde bize oyunu aktarabiliryorsun :) Başarılarının devamını dilerim...

CILGIN_TURK_96

25.2.2013 21:39:50

+1
Video incelemesi için tesekkürler

acsar33

25.2.2013 20:30:33

+1
güzel inceleme şarkı da Mumford & Sons - The Cave

BSC Misafiri

25.2.2013 20:07:47

-2
crysis 3 video inceleme için sabırsızlanıyoruz ne zmaan çıkar acaba.

BSC Misafiri

25.2.2013 20:07:42

+1
Video için teşekkürler. Oyun harika

Tall Man

25.2.2013 19:48:42

-3
Crysis 3 incelemesi istiyoruz !

Conner

25.2.2013 19:23:08

0
Evet sonunda yeni bir şey geldi !!! Bu arada canlı yayın programlarını önceden paylaşma imkanınız var mı? En azından 2 gün önce felan ona göre kendimizi ayarlayalım bu arada başlagıçta çalan şarkının adı ne ? Her Şey İçin Teşekkürler BSC
  • Siz de aşağıdaki form aracılığıyla yorum yapabilirsiniz.
Mesajınız
Üyeyim Üye Değilim

DonanımHaber üyeliğinizi kullanabilirsiniz.

E-Posta (Onay için gerekli.)

The Cave 10/10 1 oy
KÜNYE
The Cave ÇOKLU PLATFORM
+ TAKİBE
AL
9 kişi bu oyunu takip ediyor.
Bu oyun PC platformunda incelenmiştir.
2.0
1
OY
10
PC TEST SİSTEMİMİZ
  • İşlemci Intel Core i7-4790K 4.00 GHz
  • RAM 8 GB DDR3 1600 MHz
  • Ekran Kartı Nvidia GeForce GTX970M 4GB GDDR5
  • Sabit Disk 128GB SSD
Kullanıcı Videosu Yükle ▲ Siz de video yüklemek için tıklayınız