Oyunculuk hayatımız boyunca, hepimizin nefret ettiği kötü karakterler olmuştur. Bazen zorluğuyla bizi hayattan soğutan, bazense yaptıkları yüzünden oldukça fazla kin duyduğumuz karakterlerden bazılarını sizler için sıraladık.
Not: Bu yazıda Resident Evil 5, God Of War III, Heavy Rain, CoD Modern Warfare 2, BioShock, Sleeping Dogs, Metal Gear Solid 4: Guns Of The Patriots, Final Fantasy VII, World Of Warcraft: Wrath Of The Lich King, Shadow Of Colossus, Red Dead Redemption ve Metal Gear Solid 3: Snake Eater'ın hkiayelerine dair SPOILER olabilecek bilgiler bulunuyor. Eğer oyunları oynamadıysanız ve oynamayı düşünüyorsanız, bu yazıyı okumamanızı tavsiye ediyoruz.
12- Albert Wesker - Resident Evil 5
Ölüm şekli: Volkan içindeki etkileyici bir final dövüşünden sonra Chris Redfield tarafından epey hırpalanan Albert Wesker son bir çaba ile kahramanlarımızın bulunduğu helikoptere ahtapotvari uzantılarıyla saldırmaya çalışıyor ve buna karşılık olarak kafasında patlayan birkaç RPG mermisi ile ölüyordu.
Ölmesini zevkli kılanlar: Gerçeği söylemek gerekirse Albert Wesker bize hiç ölmeyecek gibi gelmişti. Serinin başından beri oyunun içinde olan bu sarı saçlı, güneş gözlüklü karakter seri devam ettikçe insanüstü yetenekler kazanıyor ve korkulu rüyamız haline geliyordu. Resident Evil 6’da olsa tadının biraz yavan olacağını anlayan Capcom yetkilileri, onu tam zamanında seriden çekti.
Tabii bu arada Resident Evil 7’de karşımıza volkandan alınan DNA örnekleriyle üretilen bir Albert Wesker çıkarsa, kesinlikle şaşırmayacağımızı söyleyelim.
11- Zeus – God Of War III
Ölüm şekli: Zeus, efsanevi bir bölüm sonu canavarı savaşında kontrolümüzdeki Kratos’un Sword of Olympus ile hırpalansa da ayakta durmayı başarıyor ama Kratos’un kendisini çıplak elleriyle öldürmesine engel olamıyordu.
Ölmesini zevkli kılanlar: Hikayeyi pek bilmeyenler için özetlemek gerekirse, Zeus, Kratos’a serinin ikinci oyunda ihanet ediyor ve oyunun sonunda da bir şekilde elimizden kaçıyordu. Aslında Zeus’la yaptığımız kapışma serinin önceki oyunlarındaki bölüm sonu canavarı dövüşlerinden biraz daha basit görünse de, büyük Yunan tanrılarını ellerimizle öldürme hazzı paha biçilemez ve burada bütün mitolojik tanrıların babasından söz ediyoruz.
Ölümü esnasındaki oyun içi mekanikle, FPS-TPS geçişleri ve ekranımızın tamamen Zeus’un kanıyla kaplanmış olması intikam hissini tam olarak veriyordu.
10- Scott Shelby – Heavy Rain
Ölüm şekli: Kahramanımız FBI ajanı Norman Jayden ile ürpertici bir depoda kozlarını paylaşan Scott Shelby, diğer adıyla the Origami Killer’ın dengesinin kaybolmasına sebep oluyor ve onun bir kıyma makinesine düşmesini sağlıyorduk.
Ölmesini zevkli kılanlar: Scott Shelby’nin kimliğini açığa çıkarmak onu öldürmekten daha zevkli olsa da, bütün işlediği suçlardan sonra hakkettiği gibi can vermesi oldukça doyurucuydu. Oyunun sonundaki hangi adresin doğru olduğu üzerimizde bir baskı oluşturmuş, bu da işlerin sonunda her şeyi daha keyifli yapmıştı.
9- General Shepherd – Call of Duty: Modern Warfare 2
Ölüm şekli: Shepherd’ın Captain Price’ı öldüresiye dövmesini yerde uzanmış bir şekilde seyrederken, göğsümüzdeki bıçağı son bir çabayla çıkarıp General Shepherd’ın sol gözüne fırlatıyor ve kan revan içinde yere düşmesini izliyorduk.
Ölmesini zevkli kılanlar: Oyunun sonuna doğru bize gösterdiği iki yüzlülüğü ve ekip arkadaşlarımız Ghost ve Roach’u soğuk kanlı bir şekilde öldürüp cesetlerini yakan Shepherd’ı öldürmek için can atmıştık. Serideki en etkileyici sahneler sonunda ele geçirdiğimiz Shepherd'ın, ölüşüne sebep olmak da arkadaşlarımızın intikamı aldığımız hissini pekala uyandırıyordu.
8- Andrew Ryan - BioShock
Ölüm şekli: Kahramanımız Jack’in Atlas’ta olup bitenleri anlamasıyla karşısına aldığı Ryan’ı, etkileyici diyaloglar sonrasında kafasına vurduğu dördüncü golf sopası darbesiyle öldürmesine tanık oluyorduk.
Ölmesini zevkli kılanlar: Aslına bakarsak ölmeyi kendi istemesi, daha doğrusu ölmeyi kendi doğruları için yapması onu pek cezalandırmıyormuşuz gibi hissettirmişti. Yine de bütün oyun boyunca bizi öldürmeye çalışan birini öldürmek ve bunu daha önce neredeyse hiç yapmadığımız bir acımasızlık ile gerçekleştirmek biz oyunseverlere keyif vermişti.
7- Big Smile Lee – Sleeping Dogs
Ölüm şekil: Sleeping Dogs’un sonundaki yumruk yumruğa kavgada kozlarını paylaşan Wei - Big Smile Lee ikilisinden üstün gelen taraf kahramanımız Wei oluyor ve düşmanımızı buz kıracağına sokarak etrafı kana buluyordu.
Ölmesini zevkli kılanlar: Big Smile Lee, bu listedeki en sıradan kötü adam olabilir. Pek çoğumuz onu hatırlamakta bile güçlük çekiyor olabiliriz. Ama Sleeping Dogs’un piyasaya çıkması üzerinden 2 sene geçmiş olmasına rağmen, onun nasıl bir ölüm şekliyle karşı karşıya kaldığını hatırlıyoruz; bazen oyuncuların aklında yer etmek için etrafa saçılan et parçaları ve fışkıran kanlar yeterli oluyor. Sleeping Dogs’un önümüzdeki ay geliştirilmiş bir şekilde yeni nesil oyun konsollarına gelecek olması, bu ve buna benzer sebeplerden dolayı sabırsızlanmamıza neden oluyor.
6- Big Boss – Metal Gear Solid 4: Guns Of The Patriots
Ölüm şekli: Oyunun önceki kısmında kendisine enjekte edilen FOXDIE virüsünün etki göstermesiyle neredeyse ölmekte olan Big Boss, The Boss’un mezarlığında Snake ile yüzleşiyor ve onunda kendisi gibi ölmeden önce kalan vaktini iyi geçirmesi yönünde vaatlerde bulunuyordu; birnevi ölmeden önce helallik istiyordu.
Ölmesini zevkli kılanlar: Serinin başından bu yana had sahfaya ulaşan Big Boss’un belirsiz hikayesi, Guns Of The Patriots’un son sahnesinde açıklığa kavuşuyordu. Big Boss ölürken bir yandan kafamızdaki sorulara cevaplar almak, hikayenin boşluklarını doldurmak bu efsane seriyi seven sevmeyen herkes için unutulmaz anlar oluşturuyordu.
Serinin son oyunu olan The Phantom Pain ile Big Boss’un kontrolleri 2015’te tekrar bize verilecek. Bu oyunda Big Boss’un hikayesin aslında nereye varacağını bilerek farklı hazlar yaşayacağız. 2015’e kadar elimizden gelen tek şey ise bu efsane sonlanışın videolarını tekrar tekrar izlemek.
5- Ruby Weapon – Final Fantasy VII
Ölüm şekli: Oyuncuların üzerinde iz bırakarak. Ruby Weapon’ı öldürebilmek için geçirilen sinir krizleri ve yolunan saçlar bu boss'un, hem maddi hem manevi hasarlar ile oyuncuların hafızalarına kazındığının bir göstergesi.
Ölmesini keyifli kılan: Emerald Weapon mı yoksa Ruby Weapon mı daha güçlü bir süper boss? Bu, Final Fantasy severlerin hep tartıştığı bir konudur. Kimileri HP’si 200.000 daha fazla olduğu için Emerald Weapon’ı daha güçlü olarak görse de, Ruby Weapon yüksek savunma puanları ve oldukça kuvvetli saldırı atakları ile net stratejileri olmayan oyuncuların çileden çıkmasına sebep oluyordu.
Oyunun başında Sephiroth’u öldürerek intikam almak keyif verse de, kabul etmemiz gereken bir nokta var; Sephiroth, Ruby Weapon’ın yanında patates çuvalı gibi. Uzun uğraşlar ile sonuca ulaşmak, Ruby Weapon’u öldürmeyi başlı başına zevkli kılan bir durum.
4- The Lich King – World Of Warcraft: Wrath Of The Lich King
Ölüm şekli: Hayatını WoW’a adamış yaklaşık 20 tane kişinin ve onların yüksek level herolarının ellerindeki her şey ile ona saldırdığını düşünürsek, The Lich King’e acımamak elde değil.
Ölmesini keyifli kılanlar: The Lich King, diğer adıyla Arthas, ilk kez 2003 yılında Warcraft 3’ün genişleme paketi olan The Frozen Throne ile karşımıza çıkıyordu. Ama kendisiyle asıl tanışmamız Wrath Of The Lich King’in sonunda gerçekleşiyordu. Oyun ilk çıktığında yapılması gereken stratejiler pek belli olmadığı için birçok parti bu boss karşısında ecel terleri döktü, bir çoğu harcanmaktan kurtulamadı.
Oyunun çıktığı ilk zamanlarda dünyanın birçok noktasındaki insanlar ile online olarak böyle devasa savşlara girmek, yeni stratejiler belirlemek ve bunun meyvelerini toplamak bir çok oyuncuya büyük keyif veriyordu. Arthas’ın ölümü sonrasında karşımıza konan animasyon da MMO-RPG oyunları tarihinin en unutulmaz anlarından biri oluyordu.
3- Dormin – Shadow Of Colossus
Ölüm şekli: Kahramanımız Wander ile ölü olan sevgilimiz Mono’yu tekrar hayata getirmek için maceradan maceraya atıldığımız epik bir aşk masalıydı Shadow Of Colossus. Oyunun sonunda kahramanımız Wander sevgilisini kurtarabilmek için kendi hayatını kötü ruh olan Dormin’e bağışlıyordu ve ikisi birlikte açılan bir karadeliğe çekiliyordu.
Ölmesini zevkli kılanlar: Kötü ruh Dormin ile Wander arasında oyunun başında yapılan anlaşma şöyleydi; Dormin Mono’yu tekrar hayata döndürmeyi kabul ediyordu ama Wander’in bunun karşılığında o diyardaki 16 devasa yaratığı öldürmesini istiyordu. 16. devi de öldürüp tapınağa döndüğümüzde, o devlerin Dormin’in parçalarını taşıdığını, Dormin’in aslında kahramanımız Wander’i kontrolü altına aldığı anlıyorduk.
Bu epik, unutulmaz aşk masalının sonunda
Dormin her ne kadar hapsedilse dei Wander’in bedenine sahip olarak onu da yanında götürmesi bize duygusal anlar yaşatmıştı. Biz de olsak aynısı yapardık Wander, helal sana.
2- Edgar Ross – Red Dead Redemption
Ölüm şekli: Oyunda o anda Jack’i kontrol ederek babamızın (oyunun ana karakteri olan John’un) katili olduğu için peşine düştüğümüz Edgar ile New Mexico nehrinin kenarında yüzleşiyoruz ve yaptığımız düello sonucunda kanlar içindeki cesedinin nehirde sürüklenmesine tanık oluyoruz.
Ölmesini zevkli kılanlar: Red Dead Redemption’ı oynayıp Edgar’ı öldürmekten keyif almadım diyecek oyunsever yoktur; çünkü oyunumuzun ana karakteri olan John’u öldürmüştü. Geriye dönüp baktığımızda John kontrolümüzdeyken Edgar Ross’un görevlerini yapıp ailemize kavuşmayı iple çekerdik. Kim derdi ki, alın terimizin karşılığı vücudumuza isabet edecek olan kurşunlar olacaktı diye; hem de artık ailemizle bir çiftlikte mutlu mesut yaşarken… Bu tarz duygular içindeyken aldığımız intikamın da tadı bir başka olmuştu.
1- The End - Metal Gear Solid 3: Snake Eater
Ölüm Şekli: Bu yaşlı kurtla başa baş savaşma için yapmamız gereken iki ihtimal vardı. Ya bir script sahnede çok hızlı bir şekilde onu haklayacaktık ya da eceliyle ölmesi için PS2’mizin saati ileri alacaktık. Şaka bir yana The End ile bir ormanda kozlarımızı paylaşmaktan ve hata affetmeyecek bir kovalamaca yaşamaktan başka çaremiz yoktu.
Ölmesini zevkli kılanlar: The End büyük ihtimalle bütün MSG serisindeki en zorlayıcı boss dövüşüydü. Eğer kamuflajımızı değiştirmezsek ve termal gözlüğü yeterince iyi kullanamazsak The End’in bizim staminamızı eritmesi çok da zor olmuyordu. Bu dövüşü ilk defa oynadığınız da saatlerce uğraşıp kan ter içinde kaldığınızdan şüphemiz yok.
The End’i alt edebilmek için gerçekten epeyce uğraşmak belki biraz da değiştirdiği keskin nişan yerlerini ezberlemek gerekiyordu. Uzun uğraşlar sonucunda kafasına yeterince mermi isabet ettirdiğimiz The End’in ölüşünü izlemek oldukça rahatlatıcı ve keyif vericiydi. Ben, eminim ki bu sahneyi oynayan ve kötü adamımızın ölüşüne tanık olan her arkadaşımızın ağzından ‘THE END’ sözü çıkmıştır.
Sizin de fikirlerinizi bekliyoruz, oyunlarda nefret edip öldüğüne sevindiğiniz karakterler hangileriydi?