Hele grafik bağımlıları, her köşeden farklı bir patlama bekleyen oyuncuları bir kenara alalım. Çünkü açık konuşmak gerekirse Pillars of Eternity hiçte böyle bir oyun değil. Bu oyunda ne şaşalı geçişler, ne Holywood efektleri ne de süslenmiş ara sahneler mevcut. Bu saydığım temalar tabi ki yerinde kullanılırsa kötü özellikler değil ama Pillars of Eternity'de çok daha farklı bir lezzet mevcut. Ve bu lezzeti damaklarınızda hissetmek için bu gibi detaylara pek ihtiyaç duymamış.
Pillars of Eternity sunmak istediğini sahip olduğu sadelikle sunabilen ve bu sunumda bile oyuncuyu farklı seçeneklere yönlendirebilen bir yapım. Bunu daha karakter yaratma ekranından bile hissedebiliyorsunuz. Oyunda cinsiyetini, ırkını, sınıfını, belli ölçülerde tipini, kültürünü ve özelliklerini seçebildiğimiz karakter oluşturma ekranı mevcut. Burada özellikle harcayacağınız vakit bir hayli fazla. Oyuna başladıktan sonra bile aklınız diğer karakterlerde kalıyor. Ben bu tarz oyunlarda Human Warrior tarzını sevdiğim için Fighter sınıfında karar kıldım. Buna rağmen aklım Godlike ve Orlan ırklarında bile kaldı. Çünkü oyunun kendine münasir olan farklı ırk ve özellikleri bulunmakta.
Gene de aklınız diğer sınıflarda fazla kalmasın. Çünkü oyuna başladıktan sonra hem hikaye gereği hemde kendi isteğiniz doğrultusunda farklı karakterler ekibinize katılıyor. Hikaye gereği katılan faklı sınıfta karakterler var. Tabi dilerseniz gene tüm özelliklerini kendinizin belirleyeceği yoldaşlar kiralamanız da mümkün. Oyunun bu özelliği içinizde kalan ukteyi bir nevi silmeyi başarmış. Bu noktada karakterlerin oyuna etkileri savaş sistemi dışında biraz zayıf kaçmış. Tamam zaman zaman olaya müdahale edip diyalog sisteminde trip atıyorlar ama gene de yan karakterlerin ağırlığını tam olarak hissedemiyorsunuz.
Pillars of Eternity hikaye odağına tek bir karakteri oturtan bir yapım. OIyun için tabi ki köklü bir tarih oluşturulmuş ama asıl konu ana karakterimiz üzerinden ilerliyor. Bu noktada ana hikayenin seçilmiş kişi klişesi üzerine odaklandığını söyleyebilirim. Ama tıpkı Baldur's Gate, ınquisition ve daha sayamayacağım onlarca örnekte olacağı gibi ana hikaye iyi bir klişe üzerine oturtulmuş. Üstelik oyunun sağlam sunumu ve detayları ana hikayeyi gayet güzel bir şekilde destekliyor. Görsel süslemeler yerine oyunda yer alan betimlemeler sayesinde hayal gücünüzü konuşturmanız sağlanmış.
Pillars of Eternity oldukça zor bir yapım. Normal zorlukta bile bir hayli cebelleştiğiniz oyun Shift+Delete etkisi yapan Trail of Iron gibi modlarada sahip. Örneğin bu oyun modunda ölürseniz oyun kayıtlarınızı hiçe sayıyor ve sizi hikayenin başına şutluyor. Normal zorluk seviyelerinde bile oyunun sizi bir hayli uğraştıracağını garanti edebilirim. Bu nedenle herhangi bir yoldaşınızı kaybetmek istemiyorsanız sürekli oyunu kayıt etmeniz gerekiyor. Çünkü düzgün bir taktikle ilerlemediğinizde ya da en ufak bir hatanızda bile eşşek cennetini boyluyorsunuz.
Oyunun aktif zamanlı dövüş sistemine durdurarak müdahale etmenize izin verilmiş ve bu sistem karakter özellikleri üzerine yoğunlaşmış. Tamam aldığınız ırk, sınıf ya da yanınızdaki karakter özellikleri oldukça önemli. Ama oyunda ilerledikçe dövüş sisteminin seviye atlama ve dağıtmış olduğunuz puanlamalar üzerine yaslandığını farkediyorsunuz. Bu noktada zaten zor atladığınız seviyelerin önemi bir hayli büyük oluyor. Takımınızda yer alan tank, destek sınıfı ya da büyücülere vereceğiniz tüm puanlar hayati önem teşkil etmekte. Tabi en az savaş alanında yapacaklarınız kadar..
Oyunun savaş sisteminde dizilim ve sıra tabanlı sistemi kullanmak oldukça önemli. Bodoslama gireceğiniz çoğu savaşın hayal kırıklığı ile sonuçlanacağını söyleyebilirim. Bu nedenle zamanı iyi kullanmalı ve karakter sınıfına göre dizilimi gerçekleştirmelisiniz. Yapacağınız alan büyüler takım arkadaşlarınıza da isabet ettiğinden dizilim ve pozisyon alma oldukça önemli bir durum teşkil ediyor.
Oyun dünyası ve önemli dinamikleri D&D sistemine bağlı kalmamış. Bu nedenle kendi ırkları, mekan ve evreni olduğu gibi büyü ve dövüş sisteminde de farklı dinamikleri görmek mümkün. Bu konuda verebileceğimiz en önemli detaylardan birisi de büyüler. Alıştığınız ve ezberlediğiniz büyüleri Pillars of Eternity'de göremiyorsunuz. Tamam işleyiş olarak çoğu büyü benzer bir dinamiğe sahip ama isim farklılıkları bocalamanıza sebep olabilir.
Oyundaki seviye, Lore ve savaş sisteminde de önemli farklılıklar bulunuyor. Öncelikle yapım ekibi savaşlardan ziyade keşif ve görev odaklı bir sistemi tercih etmiş. Yani oyunun başındaki mağarada bulunan ayı tarafından tek yiyince, vay efendim şurada biraz level kasayım da şu ayıya haddini bildireyim deme şansınız oldukça düşük. Çünkü oyundaki deneyim puanlarının ana kaynağı keşif ve görev sisteminde yatıyor. Aynı tüde savaştığınız yaratıklar Lore sistemine tüm detaylarıyla kaydedildiğinde aynı savaşlardan alacağınız deneyim puanları da doğal olarak düşüşe geçiyor. Yani oyun sizi bir nevi yeni görev ve yerler keşfetme konusunda itikliyor da diyebiliriz.
Oyunda karakterlerinizin can ve dayanıklılık barı bulunuyor. Savaş sırasında dayanıklılığı zayıflayan karakteriniz bayılıyor ve o savaş bitene kadar sere serpe yerde kalıyor. Can barınız sıfırlandığında ise işler biraz daha sarpa sarabilir. Çünkü ölen bir karakteri hayata döndürme gibi bir şansınız yok. Üstelik can barı için ya kamp kurmalı ya da merkezi bölgelere geri dönüp geceyi orada geçirmelisiniz. Kamp sayısı da sınırlı olunca yapacağınız seçimler burada da bir hayli önem teşkil etmiş.
Oyunun ilerleyen aşamalarında haraba bir bölgeyi kendi krallığınız yapmanız da mümkün. Restorasyonu ile bizzat ilgilendiğiniz bu kısımda, takımınızda olan oyuncuları burada bırakabilir ya da burada yer alan lanetli zindanlarda dolaşarak daha önemli eşya ve iksirlerin kilidini açabilirsiniz. Cead Nua bölgesi açıldıktan sonra oyunun gidişatı da bir hayli değişim gösteriyor.
Pillars of Eternity oldukça geniş bir dünyaya sahip. Yapacağınız konuşmalar, bulduğunuz kitaplar ya da ruhlarına dokunduğunuz tüm karakterler önemli bir yer teşkil ediyor. Doğal olarak oyundan tam olarak keyif almak için sağlam bir ingilizce bilgisi şart. Oyundaki betimlemelerden tutunda Quest Mark sistemine kadar tüm diyalogları özene bezene takip etmeniz gerekiyor. Herhangi bir görev imleci olmadığı için görev aldığınız karakterlerin yerini, yurdunu iyice bellemeniz şart.
Oyunun dünyasına baktığımızda bazı hatalar dışında son derece özenli bir işçiliğe imza atıldığını görüyoruz. Birbirinden farklı bölgeler, çok şaşalı olmasa da gerektiği dozda kullanılan efektler ve müzikler oyun atmosferini sağlamlaştırmış. Gene de birbirine benzer mekanları bulmakta mümkün. Ayrıca retro grafiklere rağmen küçücük bir klübeye girdiğinizde bile çıkan yüklemeler ya da çalıların arkasında kalan kamera açıları canınızı sıkabilir.
Sonuç olarak Pillars of Eternity'nin sisteminden biraz daha bahsedersem işin içinden çıkamayacağımı hissediyorum. Çünkü bu saydığım dinamikler oyunun çok küçük bir kısmını oluşturmakta. Oyunun başında geçireceğiniz saatler sistemi ve dünyayı daha iyi kavrayacağınız anlamına geliyor. Ve bunun sonucunda kendinizi oyunun dünyasına kaptırıyorsunuz. Oyunun kendine has tarzı, bazı eksikleri ve dokunuşları garipsenebilir. Belki bir Baldur's Gate değil ama türü seven oyuncuları fazlasıyla tatmin edeceği de bir gerçek. Eskiye özlem duyan oyuncuları kucaklayan Pillars of Etenity, genel olarak bizden 8.5 alıyor.
