Şimdiye kadar birçok görünümde strateji oyunlarını oynadık. Gerek ileri teknolojide geçen, gerek eski çağda geçen, gerek ise Swords and Soldiers gibi anime tarzında grafiklere sahip oyunları. Ama bir şeyi farkettiniz mi? Bu oyunların çoğunda, hatta hepsinde üstten bakış açısıyla oynadık.
Oyun endüstrisinin geleceği bağımsız yapımcıların neler yapabileceklerini birçok oyunda gördük. Örneğin Limbo, hikayesiyle, atmosferiyle, bir çok otoriteden yüksek iltifata ulaşmıştı. Yapımında çalışanların bir elin parmak sayısını geçmeyen World of Goo, yüzlerce kişilik ekiplerin yaptığı oyunlarla baş edebilecek seviyedeydi.
Swords and Soldiers’ın başında da, yine bir bağımsız yapımcı görüyoruz. Swords and Soldiers’ın yapımcı ekibi Hollandalı Ronimo Games, kendilerine sormuş;
“Yandan bakış açısıyla bir strateji oyunu nasıl olur?” Başlamışlar işe koyulmaya. Ardından ortaya, oynanışı zevkli, eğlenceli bir yapım çıkmış; Swords and Soldiers.
Videolardan, görüntülerden ilk baktığınızda oyun size karışık gelebilir. Ancak 2-3 el sonrası kolay bir yapıya ulaşacaksınız.
Swords and Soldiers, geçtiğimiz sene Wii’ye, Ekim ayında ise Playstation 3’e çıktı. Oyunun Aralık ayında da PC için çıkması, incelememizi geciktirdi. Bu cümleden de anlayacağınız üzere bu incelemede, Swords and Soldiers’ın PC sürümünü ele aldık.
Swords and Soldiers, alışık olduğumuz gerçek zamanlı strateji oyunlarına göre daha basit bir yapım. Yani diğer stratejilere göre, oyuna alışırken fazla sıkıntı çekmeyeceğiniz bir yapım. Her strateji oyununda da olduğu gibi Swords and Soldiers’da da kaynağımızı topluyoruz, askerimizi çıkartıyor ve de savaşıyoruz. Ancak Swords and Soldiers’daki kaynak sayısı sadece bir tane. O da, askerlerimizi çıkartmamızda, özel yeteneklerimizi öğrenebilmemizde bizlere yardımcı olacak olan altın.
Özel yeteneklerimizi manalarımız ile kullanıyoruz. Manayı arttırmak için yapmanız gerekenler, Viking’lerde mana dolum süresini arttıran yeteneklerden satın almak, Çin’lerde ise mana dolum süresini arttıran kaleleri inşâ etmek. Sonrası ise kendi kendine doluyor. Özel yeteneklerimiz arasında, askerlerimizin azalmış canını yükseltme, yıldırım çarpma, havadan alevli ok fırlatma gibi şeyler bulunuyor. Bu yeteneklerin ırklar arası dengeyi sağladığını söyleyebiliriz.
Oyunun senaryo modunda sırasıyla, Viking, Aztek ve Çin ırklarını oynuyoruz. Bunların her birisinin farklı farklı senaryoları ve senaryolarının içinde küçük görevler bulunuyor. Bu görevleri yaparken hikaye anlatımı görevden önce yapılıyor. Hikaye anlatımıyla birlikte de o görevde ne yapmamız gerektiği söyleniyor. Senaryo modunun ilk kısımlarını, bir nevi tutorial olarak nitelendirebiliriz.
Ayrıca campaign modundaki yapay zekanın, oynadığımız ırklara göre zorlaştığını görebiliyoruz. Yani Viking senaryosunu oynarken pek zorlanmayacağınızı söyleyebilriim. Ancak aynı şey Aztek senaryosunun sön bölümleri ve Çin senaryosu için geçerli değil.
Uygun fiyat ve boyuta rağmen gerçekten eğlenceli bir oyun. Özgün bir sisteme sahip, kesinlikle denenmeli.
Senaryo modunda Swords and Soldiers, küçük bir hikayeye sahip. Ancak hikaye denince aklınıza derin şeyler gelmesin. Swords and Soldiers’ın atmosferine uygun olarak oyunda, kaybolmuş oyuncağın, çalınmış yemeğin peşine düşüyoruz. Yani, oyunda hikaye fazla bir öneme sahip değil.
Senaryo modunu bitirdikten sonra oyundaki diğer modlara değinelim. Swords and Soldiers, Campaign modunun dışında Skirmish ve Challenges bölümlerine sahip. Diğer strateji oyunlarından da alışkın olduğumuz Skirmish modunda, kendimizin ve yapay zekanın hangi ırk olacağını, nasıl bir haritada oynayacağımızı, oyuna kaç altınla başlanacağını gibi özellikleri seçip, yapay zekaya karşı oyunumuza başlıyoruz.
Skirmish’in ardından Challenges bölümünü girdiğimizde üç farklı mod görüyoruz. Bu modlar, oyundaki Campaign bölümünü oynadıktan sonra açılıyor. Viking senaryosunu oynayıp Berserker Run, Aztek senaryosunu oynayıp Boulder, Çin senaryosunu oynayıp da Survival modlarını oynanabilir hâle getirebiliyoruz.
Savaş ortamı... Halbuki ne kadar da şirin gözüküyor öyle değil mi?
Berserker Run modunda, Viking savaşçımızı olabildiğince uzun süre hayatta tutmaya çalışıyoruz. Bu modda, özel yeteneklerimiz bizlere yardımcı oluyor. Ayrıca bu mod içerisinde sadece Viking ırkının özel yeteneklerini değil, bütün ırkların özel yeteneklerini kullanabiliyoruz. Mod içerisinde altın ve mana ihtiyaçlarımızı ise yoldaki sandıklar karşılıyor.
Boulder modunda ise, Aztek ırkının özel yeteneklerinden birisi olan dev bir kayayı yönetiyioruz. Kayanın zıplamasının bizim ellerimizde olması, bu modu ortaya çıkarmış. Bu modda kayayı yöneterek yoldaki düşman askerlerini öldürmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda yolda Aztek askerlerinin bulunması da modu zorlu hâle getirmiş. Aztek askerleriyle karşılaştığımızda kayayı zıplatarak onların hayatta kalmasını sağlamak, modun asıl amacı.
Survival modunda ise Aztek, Viking ve Çin ırklarından istediğimizi seçerek gelen düşman askerlerine karşı en uzun süreyle dayanmaya çalışıyoruz. Tabiki süre ne kadar uzarsa, gelen düşmanların sayısı ve gücü de o kadar artıyor.
Oyunun alt modları gayet eğlenceli bir yapıya sahip. PC sürümünde Steam’in bütün faydalarından yararlanan Swords and Soldiers, bir rankinge de sahip. Yani Berserker Run ve Boulder’da aldığımız puanlar, Survival’de hayatta kaldığımız süre, bizleri o sıralamada üste çıkmamızı sağlıyor. Dolayısıyla bir rekabet ortamı da oluşmuş oluyor.
Single-player kısmının içeriklerini geçtikten sonra, gelelim her oyuna farklı bir eğlence katan bölüm multiplayer yani çoklu oyunculu kısıma. Swords and Soldiers, çoğu strateji oyununda da gördüğümüz üzere bir lobi sistemi kullanıyor. Bundaki en büyük neden “indie” yani bağımsız bir yapım olması sanırım. Eğer sunucu sistemli bir multiplayera sahip olsaydı insanın aklında “Masrafa değer mi?” gibi bir soru oluşabilirdi. Zirâ, sunucu sistemine sahip çoğu bağımsız oyunun multiplayerinin çıktıktan birkaç ay sonra aktifliğini yitirdiğini görüyoruz.
Herneyse, kaldığımız yerden devam edelim. Swords and Soldiers’da match making sistemi sayesinde kendinize uygun olan oyunu buluyorsunuz. Yani sizin yapmanız gereken tek şey menüden online bölümüne tıklayıp, olacağınız ırkı ve renginizi seçip beklemek. Ayrıca sevdiğim bir yön de, oyun kendimize uygun maçı bulurken tek kişilik oyununuzu oynuyor, kendinize uygun oyunu bulduktan sonra da multiplayer maçınızı yapıyorsunuz. Oyun bitince ise tek kişilik oyununuza kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Bu olay, online menüsünün başında vaktinizi harcamanıza, bulamadığınızda sıkılıp oyundan çıkmanızı kesinlikle önlüyor.
Kullanacağınız özel yetenekler, birden sizi üstün duruma getirebilir.
Tek kişilik bölümdeki modlarda bulunan sıralama,
multiplayerda da bulunuyor. Oyunları kazandıkça sıralamadaki yerinizi
yükseltmeye çalışıyorsunuz. Ayrıca bu sıralamada her ırkın kendine göre bölümü
bulunuyor. Yani favori ırkınızda yüksek yerlerde olduğunuzda, alışamadığınız
veya oynayamadığınız ırkın sıralamasında ise, maalesef dibi boyluyorsunuz.
Oyunun multiplayer bölümünde, eğer maçlar çok uzun sürerse
sistem tarafından oyun hızlı moda alınıyor. Yani işçileriniz, askerleriniz daha
hızlı hareket ediyor. Dolayısıyla daha fazla altın geliyor ve oyun tam bir ölüm
kalım savaşına dönüyor. Bu bölümde pek strateji uygulayamıyorsunuz çünkü ne
olup bittiğini anlamak zor olduğundan tek tercihiniz asker çıkartmak olacaktır.
Oyunun modları da daha önce farklı oyun türlerinde gördüğümüz ancak gerçek zamanlı strateji oyunlarında pek rastlamadığımız türden. Ayrıca oldukça eğlenceli.
Oynanabilirlik faslını geçtikten sonra, bir de oyunun
grafik, ses gibi özelliklerine değinelim. Swords and Soldiers’dan fazla grafik
beklemeniz yanlış olur. Bunun nedenlerinden ilki, bağımsız yapımcıya ait
olduğundan düşük bütçe, diğeri ise oyunun grafiğe değil de sisteme
dayandırılması. Zaten senaryo modunda da değindiğimiz üzere oyun çok “çizgi
film” tadında. Grafikler de aynı yolda ilerliyor. Ancak bu durum tabiki
grafiklere ‘kötü’ damgası vurmamızı gerektirmiyor.
Swords and Soldiers’ta seslerde de fazla ayrıntıya
kaçılmamış. Maç sırasındaki arka fon müziği, askerlerimizi oluştururken
çıkarılan sesler ve özel yetenekleri kullanırken çıkan ses, Swords and
Soldiers’da duyabileceğiniz belki de tek sesler oluyor. Oyunda hikaye anlatımı
yazıyla yapıldığından ve hikaye anlatımında ara videolara yer verilmediğinden,
bu durumu beraberinde getiriyor.
Gerçi, bir oyuncunun 276 MB’lık bir oyundan ne gibi bir
ayrıntı beklentisi olabilir, o da ayrı bir tartışma konusu. Şahsen, oyunun eğlencesi
ve oynanış tarzının, ses, grafik gibi etkenleri etkisiz hale getirdiğini
söyleyebilirim.
Oyunun konsol versiyonları, spilt-screen moduna da sahip. Yani aynı makineden arkadaşlarınızla oynayabilirsiniz.
Genel olarak Swords and Soldiers, küçük boyutuyla, küçük
fiyatıyla bizlere büyük eğlence sunan bir oyun. İndirimsiz fiyatı olarak
$9.99’dan PC için Steam, Playstation 3 için PSN ve Wii için WiiWare’dan
downloadable, yani indirilebilir olarak ulaşabilirsiniz.
Hani başta saymıştım ya, küçük bütçeye rağmen büyük
yapımlarla başa çıkan oyunlar diye. Sanırım bundan sonra o listesiye Swords and
Soldiers’ı da eklemem gerekiyor. Çünkü, zamanında büyük umutlar beslenerek
çıkan bazı oyunlarda bulamadığım eğlenceyi, Swords and Soldiers’da bulduğumu
kesinlikle söylemeliyim. Umarım siz de aradığınızı Swords and Soldiers'da bulabilirsiniz...