Karısının ölümü üzerinden iki yıl geçen David Young'un o günle ilgili hafızasında hiçbirşey yoktur. Hatırladığı tekşey ise ölmek üzere olan eşinin son sözleri olur. D'yi ara...
4 Dimension, D4 ya da uzun adıyla Dark Dreams Don't Die, David'in karısının cinayetini çözme çabasını anlatan bir yapım. Hafızasının silinmesi karşılığında geçmişe dönme gibi özel bir yeteneğe sahip olan David, cinayeti de bu geri dönüşler üzerinden çözmeye çalışıyor.
Tabi bu geri dönüşler bizim kontrolümüzde değil. Yani dilediğiniz zaman efendim bi geriye gideyim de ne kaçırdım bakayım deme şansınız yok. Mevcut zamanda etrafı araştırıp bazı kilit detayları öğrendikten sonra geçmişe yolculuk yapabiliyoruz. Tamamen senaryoya bağlı olarak geçmişe gidiyor ve burada bulacağınız ipuçları ile olayın perde arkasını aydınlatmaya çalışıyorsunuz.
Xbox One'a özel olarak bölümler halinde çıkış yapan D4, Kinect için tasarlanmış bir oyun. Tabi Kinect sahibi değilseniz normal kontrolcüyle de oynayabilirsiniz. Kinect ile oynadığınızda el hareketiniz ile etkileşime gireceğiniz noktayı hedefliyor ve yumruğunuzu sıkarak olaya müdahil oluyorsunuz. Kontrolde ise tabi ki analog çubuklar yardımımıza koşuyor. Açıkçası çok iyi senkron yaptığınızda bile
Kinect oynanışı kısa bir süre sonra yorucu bir hal almaya başlıyor. Etrafta etkileşime girilecek çok fazla şey olduğu için bir eliniz sürekli havada kalıyor. Bu nedenle ben genelde kontrolcüye geçmeyi tercih ettim.
D4 genel olarak point and click diyeceğimiz türe yakın bir yapım. Normal ilerleme sekanslarını bile mevcut alana tıklayarak gerçekleştiriyorsunuz. Oyun alanındaki ilerleyiş ve etraftaki nesneler ile iletişim tamamen tıklama üzerine kurulu. Kinect kontrolü de düşünülerek yapılan bu sisteme kısa bir süre içerisinde alışmanız mümkün. Oyunda çok fazla bulmaca bulunmuyor. Bunun yerine etraftaki objeler ile etkileşime geçiyor ve gidişatı da bu şekilde sağlıyorsunuz. Tabi aksiyon anları ve bazı özel durumlarda
QTE sistemi de kullanılmış. Bu gibi anlarda doğru tuşlara basmanın yanı sıra el hareketlerinizle ya da analog yardımıyla aksiyon anlarına yön verebiliyorsunuz.
Gelelim D4'u benzer türlerden ayıran garip farklılıklara. Oyunda dayanıklılık ve can barınız bulunmakta. Yanlış hareketleriniz sonucunda can barınız azalırken dayanıklılık barınız ise sürekli bir düşüş içerisinde. Bu yükseltmek için çevreyi iyi araştırmalı ve görmüş olduğunuz tüm atıştırmalıkları mideye indirmelisiniz. Bu bağlamda hem oyunda bulduğunuz eşyalar hem de karşılaştığınız yiyecek içecek için geniş bir dökümana sahipsiniz. Açıkçası oyunun bu arayüzü biraz karışık bir yapıya da sahip.
D4, Japon odaklı bir oyun olduğu için doğal olarak bizlere bir hayli garip gelen sahnelere de sahip. JRPG ve Japon odaklı oyunları seven biri olarak bazı sahneler ve diyaloglar beni bile fazlasıyla sıktı. Karşılaştığınız bazı karakterler, gereksiz ve hiçbirşey ifade etmeyen diyaloglar üstüne kendini tekrar eden anlar da mevcut.
Bu gariplikler bazı anlarda hoşunuza gidebilir ama oyunun çoğu anında bir of çekmenize de sebep olabilirler.
Sonuç olarak
Dark Dreams Don't Die'ın farklı bir oyun olduğunu kabul etmek gerek. Bu farklılıklar kimi zaman sizi merak unsuruna çekiyor ama sıkıcı olduğu anlar da bir hayli fazla. En önemlisi araştırmaya dayalı bir oyunda o araştırma hissiyatını alamıyorsunuz. Bu türü seviyorsanız ve Japon odaklı farklı oyunlar ilginizi çekiyorsa D4'a göz atmanızda fayda var. Aksi halde sizi de kısa bir süre içerisinde sıkabilir.