Haftalık Dizi ve Film Önerisi 30: The Trial of the Chicago 7 - A Taxi Driver

Özgür Eroğlu

Haftalık dizi ve film önerilerinin yirmi dokuzuncusu ile birlikteyiz. Bu hafta gerçek olaylardan uyarlanmış iki farklı film önereceğim. Diğer öneri yazılarına buradan ulaşabilirsiniz.

Bu tavsiye yazılarında az bilinen yapımları önerme veya belli bir konsept yoktur. Örneğin Cyberpunk 2077 öncesi herkesin bildiği Blade Runner filmini de Cyberpunk 2077’ye hazırlık amacıyla önerebiliriz. Az bilinen yapımlar ve kaliteli yapımlar dışında, o hafta izlemenizin daha iyi olacağını düşündüğümüz yapımlar da önereceğiz. Şimdi önerilerimize geçelim.

Film Önerisi: The Trial of the Chicago 7


Son dönemlerde nedense özellikle Netflix olmak üzere birçok şirketin gerçek olayları ekrana taşıdığını görüyoruz. Genelde de dram tarzında filmler oluyor. Her ne kadar genel olarak başarılı olsa da bu tarz filmler ne yazık ki gerçekten yaşanmış olduğu için insanı biraz üzebiliyor. Çoğunlukla da kötü bir şekilde bitiyor. Kötü bir şekilde bitince de ister istemez kurgu olan bir filmden daha çok etkiliyor. Ben de bugün bu tarzda iki farklı film önereceğim.

Önereceğim filmlerden ilki geçtiğimiz günlerde yayınlanmış olan ve dediğim gibi gerçek bir olaydan uyarlanan Netflix özel yapımı olan The Trial of the Chicago 7 filmi. Filmin yönetmenliğini A Few Good Man ve Social Network gibi filmlerin senaristi olan Aaron Sorkin üstleniyor. Oyuncu kadrosu da açıkçası muazzam. Filmin oyuncuları arasında Eddie Redmayne, Alex Sharp, Sacha Baron Cohen, Jeremy Strong, John Carroll Lynch, Yahya Abdul-Mateen II, Mark Rylance, Joseph Gordon-Levitt, Ben Shenkman, Frank Langella, John Doman ve Michael Keaton bulunuyor.

1968 yılında gerçekleşen gerçek bir olaydan esinlenen The Trial of the Chicago 7, savaşı istemeyen bir grup Amerikalının yaptığı eylemleri, sonrasında olayların istenmeyen bir boyutta büyümesini ve olayların büyümesinin ardından bu 7 kişinin mahkemedeki yargılanma süreci onu alınıyor.


Dediğim gibi film gerçek bir olayı ekrana taşıyor ve bu yüzden internette ufak bir araştırma yapınca filmin sonunu öğrenebilirsiniz. Bunu yapmamanızı tavsiye ediyorum, çünkü bu tarzdaki diğer filmlere göre biraz daha farklı bir sonu var. Filmin en güzel tarafı ise konuyu birkaç farklı açıdan işleyip hem olayı bilenleri sıkmayıp meraklandırabilmesi hem de olayı bilmeyenlere çok güzel bir şekilde olayı anlatıyor olması. Filmin büyük bir kısmı mahkeme salonunda geçiyor ve salonda konuşulan olayları size önceden değil, salonda konuşulduğu sırada gösteriyor. Yani film birkaç farklı zamanda geçiyor ve bunu kesinlikle kafa karıştırıcı bir şekilde yapmıyor. Kısaca film yönetmenlik konusunda gerçekten çok başarılı bir film.

Filmin öne çıkan bir diğer noktası ise kesinlikle oyuncuları. Sizin de fark edebileceğiniz gibi birçok başarılı oyuncu bulunuyor filmde, ancak parantez açmak istediğim bir isim var. Borat ve Ali G gibi filmlerle tanınan başarılı komedyen Sacha Baron Cohen, ekstra bir fark yaratmış filmde. Zaten oyunculuğunun iyi olduğunu biliyoruz ama bu kadar ciddi bir filmde uzun zamandır görmemiştik. Her ne kadar film ciddi olsa da karakteri o kadar ciddi değil, ancak oynadığı diğer rolleri düşününce oldukça ciddi olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca Eddie Redmayne ve Mark Rylance da muazzam oyunculuk sergilemiş ama zaten bu iki isim oynadığı neredeyse her filmde başarılı olduğu için ekstra belirtmeye gerek yok.


The Trial of the Chicago 7’yi film izlemeyi seven herkes için öneriyorum. Ayrıca gerçek bir olayı ekrana taşıdığı için filmi ekstra olarak herkese öneriyorum. Filmin başından sonuna kadar sizi sıkmayan, sürekli yüksek tempolu bir havası var. Özellikle oyuncu kadrosunun kalitesiyle de her açıdan kaliteli bir film olmuş The Trial of the Chicago 7. 2 saat 10 dakika uzunluğundaki filmi şu anda Netflix’te bulabilirsiniz.

Film Önerisi: A Taxi Driver

 
Gerçek olaylardan uyarlanan filmlerin en kötü yanı dediğim gibi gerçek olması. Filmde olan neredeyse her olayın gerçek bir insanın başına gelmiş olması filmin etkisini daha da arttırıyor. Önereceğim bu filmi de uzun bir zaman önce izlemiştim ve izledikten sonra uzunca bir süre komedi ağırlıklı şeyler izlemek zorunda kalmıştım.

Yönetmenliğini Hun Jang’ın, senaristliğini ise Yu-na Eom’un yaptığı 2017 yapımı A Taxi Drive ya da orijinal ismi ile Taeksi woonjunsa, isim benzerliği yaşadığı filmden çok uzakta bir konuyu işliyor. Filmin oyuncu kadrosunda Kang-ho Song, Thomas Kretschmann, Hae-Jin Yoo, Jun-Yeol Ryu ve Gwi-hwa Choi gibi isimler bulunuyor.

A Taxi Driver, Güney Kore’nin Seul şehrinde taksi şoförlüğü yapan ve geçimini zar zor sağlayan bir babanın zorlu bir görevini konu alıyor. 1980 yılındaki Gwangju Ayaklanması’na ya da daha doğrusu Gwangju Katliamı’na odaklanan bir film.


Bir Alman gazeteci, Gwangju şehrinde yaşanan acımasız olaylardan tüm dünyanın haberi olması için Gwangju’ya gitmek ister. Şehrin sınırları kapalı olduğu için de Gwangju’ya en yakın şehir olan Seul’a gider ve birisinin onu Gwangju’ya götürmesini ister. Olaylara bilmeden dahil olan taksi şoförü, film boyunca hem kendi ülkesinin gerçek yüzünü hem de kendisinin gerçek yüzünü görmeye başlar. Film dediğim gibi gerçek olaylardan esinleniyor ve bu yüzden filmin etkileyiciliği çok daha yüksek. Filmin başlangıç kısmında olan olayların birebir gerçek olması pek mümkün değil, çünkü gerçek bir olaydan esinlenildiği için hikâyenin başının tahmin edilebilmesi biraz imkânsız. İzlediğiniz zaman ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Filmin iyi bir film olduğu apaçık belli, ancak ne kadar iyi film olduğu tartışılabilir. Çünkü film gerçekten oldukça üzücü ve vurucu bir film. Bu yüzden bir yerden sonra izlediğiniz şeyin film olduğunu unutuyorsunuz ki izlediğiniz şeyin gerçekten yaşandığını da tekrardan hatırlatmak isterim.

Filmin ilk yarım saati gerçekten oldukça eğlenceli, yer yer tat kaçıran bir film olarak ilerliyor. Ancak yarısından sonra neredeyse film tamamen sizi üzmeye oynuyor. Bir yandan gerçek olayları da ara sıra gösteriyor. Açık konuşmak gerekirse izlerken olayların gerçekten yaşanmış olmasına inanamadım ve araştırdım. Filmin ortasında bir araştırma yapıp olayların gerçekten yaşandığını öğrendiğimde de filmin geri kalanı çok daha etkili oldu. Oyunculuk anlamında tüm yük tek bir oyuncunun üzerinde Kang-ho Song. Parazit ve Snowpiercer gibi filmlerde oynayan oyuncu olarak tanınıyor kendisi ve yine bu filmde de ne kadar muazzam bir oyuncu olduğunu göstermiş.


Dediğim gibi film oldukça etkileyici bir film. Hem tarihsel bir gerçeği yansıttığı için hem de başarılı bir film olduğu için herkese öneriyorum rahatça. Ama filmin psikolojinizi bozabileceğini de unutmayın. Yaşanan olaylar ne yazık ki biraz da tanıdık geliyor ve bu yüzden ekstra etkili oluyor. Filmin süresi 2 saat 17 dakika.