PES 2010 Strateji Rehberi
Melih Koldemir

Sayfa 1

6’ya 6 bir halı saha maçı sona erer. Tüm oyuncular soyunma odalarına doğru yönelirler. Bir takım fena fark yemiştir. Hiç sesleri çıkmaz o takım üyelerinin. Diğer taraf şen şakraktır tabi. Derken yenik takımda maç içinde en çok sinirlenen ve yenilgiyi kabullenemeyen kişi şöyle bir durur “abi olmaz” der. Herkes ona bakar. “vallahi bu kadar olmaz. Her alan çalıma gidiyor bizde. Böyle futbol olmaz. Bizim takımda X tuşu yok resmen. Kimse pas atmıyor ki!!”

Bu ve buna benzer konuşmaları hep onun yüzünden duyuyoruz artık. Artık pas istemeler üçgen ve X şeklinde tanımlanıyorsa hep onun yüzünden. TV de maç izlerken ekranın altında radar arıyorsak onun suçudur. Başkalarının adını bile bilmediği adamları duyunca “aa iyi adamdır hep alırım ben master ligde” dememiz yine onun yaptıklarından. PES sözcüğü hayatımıza girdiğinden beri değişti kültürümüz, bakış açımız ve yaptıklarımız. Şikayetçi miyiz? Tabiî ki hayır.
2008 ve 2009 yılı ile düşüşe geçse de her zaman kalbimizin bir yanında olmuştur PES serileri. 2010 yılı ile bekleneni tam olarak veremese de yinede bir ivme kazandı seri. En azından artık rehber hazırlayacak kadar gerçekçiliğe dönüş yaptı diyebiliriz. Eh işte bizde bunu değerlendiriyoruz. Herkes bu oyunu oynar ve herkes elinden geleni yapar. Ama bazen tıkandığınız yerde taktikler ve yorumlar yardıma gelir. İşte biz o konuda yardımcı olmaya çalışacağız. Amacımız size oyunun inceliklerini biraz olsun kazandırabilmek.

Öncelikle belirtelim her ne kadar genel bir strateji rehberi de yazsak sonuçta burada biraz kişisellikte var. Her oyuncu en iyi kendisinin teknik direktörüdür. Bunu unutmamak gerek. Yani burada katılmadığınız bir çok şey olabilir. Bu ne sizin yanıldığınızı gösterir ne de bizim. Sonuçta burada Tomb Raider incelemesi yazmıyoruz. Bir futbol oyunu yazıyoruz. Herkesin kendine ait yöntemleri olacaktır ve olmalıdır da. Biz yardımcı olmaya çalışacağız.Her şeyden önce oyunun yapısını anlatmalıyız. Çünkü bir şeyleri başarmak istiyorsak ne ile uğraştığımızı bilmemiz gerek. PES 2010’un oyun yapısını anlatalım genel olarak.
 
Geçtiğimiz senelerden farklı olarak çok ağır bir oyun olarak karşımızda PES bu sene. Çok yavaş gelişiyor ataklar. Pozisyon bulmak çok zor değil ama pozisyonları sonlandırmak geçen senelere göre daha zor. Bu sadece son vuruş olarak değil son pas olarak ta olan bir olay. Yani gelip gelip bitirici pası verememek çok sık yaşanan bir olay. Zaten bu pas konusunda çıldırtıcı hatalar bulunmakta ve bazen gerçekten çıldırtmakta. Özellikle çok pas’lı oyunda bazen olmayacak işler oluyor. Dibinizdeki adama bazen pasınız gitmiyor. Daha çok gelişine atılan paslarda bu sıkıntı var. Yani tek paslar ile oyun oynamak bir yere kadar. Ve koşu yoluna atılan paslar da (üçgen tuşu ile) eskisine göre daha isabetsiz ve etkisiz. Bu sebep ile duvar paslarının etkisi de çok azalmış durumda geçtiğimiz serilere göre.
Bunun aksine uzun pasların etkisi ile inanılmaz artmış durumda. Kanatlardan içeriye doldurulan toplar büyük tehlike yaratıyor. Hatta orta sahada duran toplar bile ceza sahasına doldurulduğunda net gol pozisyonu yaratabiliyor. Bunun sebebi ise hava toplarında hücum oyuncularına verilen anlamsız üstünlük. 1.80 boyundaki bir cf 1.87 boyundaki bir cb den kafa topu alabiliyor ve bunu bir iki kere değil her zaman yapıyor. Kaleciler kucaklarına gelen toplarda sıkıntı yaşıyorlar. Sektirme ve benzeri durumlar hala sıkça yaşanıyor. Yani kaleyi gördüğünüzde iyi vuran bir adam varsa elinizde her zaman vurmalısınız. Ama eğer karşı karşıya pozisyondaysanız vurmak en iyi seçim değil. aksine çalım atmak çok kolay kaleciye ve garanti gol demek. Bunun yanı sıra aşırtma vuruşlarda eğer shoot acc. değeri iyi bir oyuncu varsa çok etkili oluyor.

Kısaca PES 2010 daki en iyi oyun stili şöyle ; az ve öz kısa pas, her boşluğa uzun pas, kanatlara açılan oyun, bombeli kesilen ortalar, bol bol orta mesafe şut ve karşı karşıya çalım.
Sayfa 2

Bir oyuncunun kendinden iyi bir oyuncu biraz olsun yenebilme ihtimali varsa bunun yolu iyi bir taktikten geçer. İyi bir taktik kötü oynayan bir takımı çok etkili hale getirebilir, iyi oynayan bir takım ise kötü bir taktikle tarihin en etkisiz takımı gibi görünebilir. Bu futbolun olduğu her yerde, hatta sporun olduğu her yerde böyledir. PES serisi özellikle PES 5 ve 6 ile taktik konusunda ciddi gelişmeler gösterdi. Next-gen’e geçildiğinde bu etki azalmıştı. 2008 ve 2009 da taktikler serideki en etkisiz dönemlerini yaşadılar. PES 2010 da ise bu olay tamamen değişti. Oyuna yeni eklenen Fifa 09 dan alıntı taktik seçenekleri oyunun yapısını komple değiştirdi. Bu başlıkta sahaya dizilişten çok bunlara değineceğiz. Sonra hangi dizilişleri hangi taktiklerle önericeğiz buna da bakıcağız. Önce oyunun taktik ekranındaki tactics-team style kısmındaki kesimlere değinelim sırasıyla. Burada her bir taktik 1 ile yüz arası değerlerle sıralanmış. Hangisi ne ifade ediyor bunu da açıklayalım ;

Player support ; Bu seçenek takımın ne kadar ofansif veya defansif oynayacağının temel taşı. Açıkçası taktik seçenekler arasında en önemlilerinden biri. Bu kısımda değer azaldıkça takımınız geriye yaslanık oynar. Değer arttıkça hücuma dayalı oynanır. Dikkat etmeniz gereken ve kendinize sormanız gereken sorular şunlar : ne kadar savunma oyuncunuz var, beklerden hücuma ne kadar destek istiyorsunuz, varsa kanat oyuncularınız ne kadar geriye destek verecek, ön liberolarınız hücuma ne kadar katkı sağlayacak? Bu soruların cevaplarına göre değerler şöyle olmalı ;
1-34 arası : kimse ileriye gitmeye gönüllü olmaz. Esas olan savunma olur. Herkes savunmaya destek verir.
35-65 arası : bekler biraz daha hücum’u düşünür. Kanatlar geriye daha az döner. Orta saha ileriye dönük oynarlar. Burada her arttırdığınız bir değer bu olayların ne kadar hücuma dönük olacağını gösterir.
66-100 arası : atak esas olandır. Bekler sürekli hücuma katılır. Kanat adamları dönmez. Ön liberolar orta sahanın ilerisinde görünür daha çok.

Hemen belirtelim. İdeal olan 45-58 arası burada. Tam dengeli bir oyun oluyor. ama tabi oyun yapınıza göre bunu değiştirmeniz gerek. Buna daha sonra değineceğiz.

Support range : Bu seçenek takım üyelerinin topa sahip takım arkadaşlarına ne kadar yakında duracaklarını belirliyor. Burada eğer kısa paslı bir oyun oynuyorsanız takım birbirine yakın olmalı. Yok uzun oynayacaksınız yakın durmanın bir anlamı yok. Düşük değerler uzaklaştırır, yüksek değerler yakınlaştırır.

Position switch : burada sahada birbirine yakın olan mevkilerin ne kadar sıklık ile yer değiştireceklerini belirleyebiliyorsunuz. Yani mesela rmf ile ss aynı kanatlarda yer alıyorsa bu seçenek izin veriyorsa birbirlerinin koşu yoluna girebiliyorlar sıklıkla. Buda oyunu zenginleştiren bir unsur özellikle paslı oyunu. Bu seçenek aslında çok iyi işler yapabiliyor sahada. Ama top kaybı halinde ciddi sıkıntılar doğabiliyor. Düşük değerler bu değişime izin vermez, değer yükseldikçe yer değişimleri artar.
Attacking style : Ve oyunun en önemli seçeneklerinden biri daha. Takımınızım ne kadar kanada ve sahaya yayılacağını belirliyor. Düşük değerlerde takım kanatlara açılırken, değer yükseldikçe ortaya yaklaşılıyor. Genel oyun yapısına bakarak bu değerin sürekli düşük durması gerektiğini söyleyebiliriz. Ama bir ipucu var burada. Bu değeri ne kadar düşürürseniz forvet oyuncularınız kanada o kadar yaklaşacaktır. Ve kafa pozisyonları bulmanızda zorlaşacaktır. Bu yüzden eğer kanatta varsa uçta oynayan adamlarınız bunu yüksek tutmak daha fazla pozisyon sağlayacaktır yan top açısından.

Pressing :
Adı üstünde aslında. Takımın ne kadar önde pres yapacağını ve top karşılayacağını gösterir. Tavsiyem PES 2010 için çok fazla pres yapmamanız. Düşük değerler az pres yapar. Değer yükseldikçe pres oranı artar.

Defensive line : Defans bloğunuzun ne kadar önde duracağını gösteren seçeneğimiz. Düşük değerler defansı geride kurar, değer yükseldikçe defans çizginiz orta çizgiye yaklaşır. Çok fazla önde kurmak iyi değildir. Uzun topların belasını arttırır.
Sayfa 3

Compactness : En sevdiğim taktik. Alan daraltma oranınızı belirler bu seçenek. Top rakipteyken oyuncularınızın rakibe ne kadar yakın duracağını belirler başka bir değişle. Düşük değerler uzak durmasını sağlar takımın. Değer arttıkça alan daralır.

Defensive srategy : Taktik ekrandaki tek 100’lük değerleri olmayan seçenek. Burada iki değer var 0 ve 1. 1 yaparsanız defansınız liberolu oynarsınız. 0 ise normal defans çizgisidir. Yani sürekli 0 kalması en iyisi.

Evet taktik seçenekler böyle. Birde bunların hemen altında bulunan PES klasiği strateji bölümü var. Buradan ani taktikler vermeniz mümkün. Pres, ofsayt taktiği gibi. L2 tuşuna basılı tutarak verebileceğiniz taktikler bunlar. Her bir tuşa ayrı bir şey atıyorsunuz. Mesela L2+X pres, L2+kare ofsayt taktiği vs. gibi.bu yolla maç içinde diziliş bile değiştirebilirsiniz.
Tabiî ki burada dizilişte önemli. Sonuçta takımın yapısına uygun dizilişi kurmak önemli. Sonra taktik strateji daha önem kazanıyor. Biz size hangi dizilişi öneriyoruz sırasıyla bakalım ve avantajlarına değinelim. Ve hangi dizilişte ne taktik öneriyoruz bunlara değinelim. Bize göre en etkiliden etkisize doğru gideceğiz. Ama en iyi dizilişi yazının sonuna saklayacağım.

4-3-3 ; kesinlikle bu oyundaki en etkili taktiklerin başında geliyor. Özellikle kanatlara inen oyunların golü garantilediği bir oyun yapısına sahip PES 2010 da rw ve lw nin getirdiği avantaj asla göz ardı edilemez. Burada dikkat edilmesi gereken nokta şu bu taktikte mutlaka pivot bir forvete ihtiyacınız var. Ve oyunu mutlaka kanatlara yaymalısınız. Bu taktikle şunları önerebiliriz ;
 
Player support : 50
Support range : 40
Position switch : 30
Attacking style : 50
Pressing : 30
Defensive line : 50
Compactness : 60                          
3-5-2 : 3’lü defans modern futbolda kalmadı bilmiyorum. Ama Pes 2010 da bu durum çok geçerli değil. aksine 3’lü defans oyun anlamında sizi çok rahatlatıyor yan toplarda. Orta sahayı 5 lemek ve kanatlara yaymakta oyunu avantajlı hale getiriyor. Bu taktikle önerilecek değerler şunlar olabilir ;
 
Player support : 30
Support range : 70
Position switch : 90
Attacking style : 20
Pressing : 10
Defensive line : 20
Compactness : 40
Sayfa 4

4-4-2 : Klasiktir dünya futbolunda. Vazgeçilmezdir. Burada da böyle. Her zaman iş yapar. İyi pas yaparsanız durdurulmaz olursunuz. Öneriler şöyle ;
 
Player support : 70
Support range : 80
Position switch : 50
Attacking style : 60
Pressing : 50
Defensive line : 40
Compactness : 30
Elbette ki taktik ve diziliş önemli. Ama takım iyi olmazsa hangi taktiği yaparsanız yapın sonuca ulaşmanız zor olacaktır. Bizde kendimize göre en iyi takımları sizlere tavsiye edilen dizilişlerle aktarmaya çalışalım. En iyiyi yazının sonuna saklıyoruz ;

Real Madrid : tartışmasız bu seneki transferleri ve Higuen gibi kendi bünyesindeki oyuncularında yüksek performansı ile gelen update sonrası hücum anlamında oyunun en güçlü takımı. Zaten C.Ronaldo gibi bir inan üstü bambaşka bir fark yaratıyor. Defans ağır kalsada bu en etkili takım olmasını engellemiyor Real’in. Tavsiyemiz klasik 4-4-2 ile bol paslı bir oyun. Kaptırılan topların telafisi kolay. Ama savunmayı geride kurmakta fayda var. Xabi Alonsoyu oynatmayın. Lassana Diarradan vazgeçmeyin. Ronaldoyu forvet harici bir yerde kullanmayın. Kaka yı ortada Drenthe’yi solda kullanmayı unutmayın.

Chelsea : Savunma anlamında oyunun en güçlü takımı. Paslar bir duvar gibi geri dönüyor. Çalım en zor bu takıma atılıyor. Hücum gücüde tam olsa belkicde oyunun en güçlü takımı olacak. Tavsiyemiz bol presli 4-5-1 veya 4-4-2. essien şart. Drogbaya uzun toplar şart. Joe cole’a çok güvenmeyin. Kalou’yu mutlaka kullanın. Anelkadan bile iyi zaman zaman.

Barcelona : Gerçek dünyada şu anda dünyanın en iyi takımılar. Ama burada usta oyuncuların elinde ancak bu görünüme kavuşuyorlar. Takımın en etkilisi messi hariç olmak üzere elbette ki ibrahimoviç. Savunması sıkıntı yaratır barcanın fizik anlamda yetersiz kalır. O yüzden marquezden vaz geçilmemeli. Bek’leri en iyi takım oyundaki. Bu yüzden kullanılmalı. Özellikle dani alves. 4-3-3 harici başka bir taktik düşünülemez bile. düşünülmemelide. İbrahimovic oyundaki kafa üstünlüğü en fazla olan adam. Her fırsatta topu ona doldurun. Kanatlara inmekten başka düşünceniz olmasın. 3 ortadan 1 i tehlike yaratacaktır ve hatta %70 gol olacaktır. Kornerler penaltı gibi oluyor bu takımla.
M.United ve M.City : ikisini bir tutucam çünkü benzer kadroları var. Hızlı adamların yanında tam bir pivot özellikli forvetler. Kanatlarda hızlı sayılabilecek adamlar. Tavsiyemiz United için şiddetle 3-5-2 olmazsa 4-4-2 city için ise 4-3-3. kanada inmek şart. Rooney ile şut atmak şart. Robinho zaten başlı başına bela.

Milan : Son update gelmese idi milanı bu listeye almazdım. Ama kendine gelmiş bir ronaldinho, durdurulmaz bir pato, ezici seedorf ve duran top ustası beckham ile milan bu listede olmalı. Tavsiyemiz pato odaklı bir oyun ve 4-3-3. roniyi sol kanada,pato sağa. Boriello ortaya. Huntelaar’ı unutun iş yapmaz. Bekham,pirlo,seedorf orta saha 3 lüsü. Yorulan çıkar gattuso girer, ambrosini girer. Savunma biraz dikkat istiyor. Fazla açmamak gerek takımı. Zordur milanla oynamak. Ama en zevklisi de onlardır. Denemeye değer.
Sayfa 5

En iyiler her zaman el üstünde tutulur,istenir ve arzulanır. Peki burada kimler? En iyileri sizde tahmin ediyorsunuzdur ama biz gene adettendir en sona saklayacağız. Zaten ünlüleri biliyorsunuz. Biz biraz daha gözden kaçanlara değineceğiz. Kimmi onlar? Aşağıda ;

Pato : Updateden önce iyiydi. Sonra çok çok iyi oldu. Durdurmak zor. Şutları fena. Oynanmalı.
Martins : Oyunun en hızlı adamı. Hızlı adamlar kötü şut çeker PES’de. Martinsin özelliği şutuda iyi çekiyor olması. Tek başına bir takım. Sırf onun için Nijerya alanlar var.
Ablongahor : Martins den tek farkı şutlarının zayıf olması. Durmuyor, saha yetmiyor.
Kader Keita : Fizik ve hız birleşince o çıkıyor ortaya.
Defoe : Update sonrası canavar olanlardan.
Yobo : Defans adamı hem hızlı hem fizikli olursa ona yobo deniyor.
Babel : Update sonrası düşse de yinede çok etkili.
Kalou : Gözden kaçanlardan. Kanatta çok etkili.
Heskey : Bir insan her topa kafa vurur mu? Vuruyor. Vurun…
Wallcot : Pato’nun şut çekemeyeni.
EN’LER ;

Evet her şeye değindik. Hep söylediğimiz gibi enleri en sona sakladık. And the Oscar goes to ;

En iyi taktik ; 3-3-4
Çoğunuz bu taktiğe şaşıracaktır. Riskli bir taktik belki ama etkisi tartışılmaz. Her takımda oturan bir taktik ve hem defans hem hücum anlamında istenen dengeyi sağlıyor. Oyunun yapısına birebir uyan bir taktik ve alışılınca inanılmaz işler yapılabiliyor. Önerilerimiz ise şu şekilde :
   
Player support : 20
Support range : 50
Position switch : 20
Attacking style : 95
Pressing : 25
Defensive line : 30
Compactness : 80
En iyi takım : İnter
Yukarıda bir çok takımın avantajlarını ve dezavantajlarını yazdık. Genel olarak objektif baktığınızda ise en dengeli takım inter. Defansı hızlı ve fizikli. Özellikle cordoba-lucio ikilisi müthiş. Orta sahasında cambiasso gibi bir dinamo ve snijder gibi bir beyin. Forvette eto’o, milito ve balotelli. Mancini ve queresma saymadık bile henüz. Yani her açıdan etkili mevkilere sahip. Hiçbir alan öne çıkmıyor. Tavsiyemiz yukarıdaki 3-3-4 taktiği ve 4-4-2 olacaktır.

En iyi oyuncu : C.Ronaldo
Messi’mi C.Ronaldo’mu? bu soru çok tartışılır futbol dünyasında. Herkese göre değişir cevap. Burada bizim cevabımız sabit. Hız,fizik,dripling,şut,hava topu,teknik. Her şey var onda. Buda bu oyunda onu en iyi yapıyor.

Evet elimizden geldiğince sizlere bu seneki PES’i anlatmaya çalıştık. Nacizane görüşlerimizi sunduk. Bundan sonrası size kalmakta. Bu oyunu iyi oynamanın sırrı çok fazla rakiple çok çeşitli şekillerde oynamak. Kendini geliştirmek. Tek bir şeyde sınırlı kalmamak. Yeni şeylere açık olmak. Son tavsiyelerimiz şu yönde olacak elinizden geldiğince turnuvalara katılın, yeni oyuncularla tanışın. Bu hem oyununuzu hem de ortamınızı geliştirecektir. Kim bilir belki ileride PES denilince akla gelen ilk isim siz olursunuz…