“PokémonRanger: Shadows of Almia” Nintendo DS için piyasaya sürülen, Pokémon evreninin eşsiz bir köşesini keşfetmeye davet eden ve PokémonRanger serisinin ikinci oyunudur. Bu macerada, geleneksel Pokémon eğitmeni rolünden farklı olarak, oyuncular bir PokémonRanger’ı canlandırmaktadır ve görevleri çeşitli çevre koruma görevlerini yerine getirmek, Pokémon’larla etkileşimde bulunmak ve dünyanın dört bir yanına yayılmış suç örgütleriyle mücadele etmektir.

“PokémonRanger: Shadows of Almia” oyunculara, her biri kendi özel kabiliyetleri ve kişilikleri olan yüzlerce Pokémon ile etkileşimde bulunma fırsatını sunar. Oyunun temel mekaniği, CaptureStyler adı verilen bir alet kullanarak Pokémon’lar ile bağ kurmaktır. Oyuncular, Pokémon’ları “yakalar” ve onlardan yardım alarak oyun dünyasındaki bulmacaları çözer ve engelleri aşarlar. Bu, çizgiyi üzerlerine döngüler halinde çekmek anlamına gelir ve DS’instylus ve dokunmatik ekran özelliklerini etkili bir şekilde kullanır.

Oyun, kahramanın bir Ranger olarak eğitim aldığı Ranger Okulu’nda başlar ve oyunculara Ranger olmanın temel prensipleri öğretilir. Daha sonra, Almia’nın çeşitli bölgelerinde tanışacağı NPC’lerden gelen görevler ve talepler doğrultusunda maceraya atılırlar. Bu süreçte, kötü niyetli Team Dim Sun’a karşı durmak için savaşmaları gerekecektir. Bu örgüt, 'Pokémon’un kontrol mekanizmalarını ele geçirerek onları kendi karanlık hedefleri için kullanmaya çalışmaktadır.

Oyun ilerledikçe, oyuncuların yapabileceği daha zorlu görevler ortaya çıkarken, aynı zamanda CaptureStyler’ları da geliştirirler. Bu da, daha güçlü Pokémon’lar ile bağ kurabilme ve onların özel yeteneklerini kullanabilme yeteneği anlamına gelir. Ayrıca, oyuncular çeşitli Ranger Sınavlarını tamamlayarak rütbe atlama şansı da bulurlar, bu da onlara daha gelişmiş görevler ve ödüller sunar.

"PokémonRanger: Shadows of Almia"nın grafikleri detaylı ve çekici, sesleri ise Pokémon dünyasını yansıtan enerjik ve macera doludur. Renkli çevre tasarımları ve canlı karakter animasyonları, Almia’nın zengin dünyasına hayat verir. Oyundaki müzik parçaları, hem dikkat çeken macera hissini artırır hem de oyunun sakinleştirici anlarında huzurlu bir atmosfer yaratır.
Bu oyun, Pokémon evreninin koruma ve doğayla uyum içinde yaşamanın önemini vurgulayan yanını ön plana çıkarır. Topluluk içinde, genellikle geleneksel Pokémon oyunlarından farklı olan oynanış yapısı ve eğitim/çevrecilik temaları ile takdir edilir. Ayrıca, oyun, çocuklara ve çocuk kalanlara doğayla uyumlu bir yaşam sürmenin ve etrafındakilere karşı sorumluluk taşımanın değerini öğretmesi bakımından olumlu etkiler yaratmıştır.


“Pokémon Platinum”, Pokémon serisinin beşinci neslini temsil eden ve Nintendo DS için piyasaya sürülen oyunlarından biridir. “PokémonDiamond” ve “PokémonPearl” oyunlarının biraz daha geliştirilmiş bir versiyonu olarak 2008 yılında piyasaya çıkan bu sürüm, oyuncuları Sinnoh bölgesine geri döndürür ve onlara zenginleştirilmiş grafikler, genişletilmiş oyun içi içerik ve daha kapsamlı bir hikaye sunar.

“Pokémon Platinum”, gizemli ve efsanelere sırtını dayayan Sinnoh bölgesinde geçer. Bu bölge, kuzeydeki zorlu dağların soğuk zirvelerinden merkezi şehirlere ve güneydeki ılıman plajlara kadar birçok farklı ekosistemi kapsar. Platinum sürümü, oynaması biraz daha zorlayıcı olan ve daha karanlık bir atmosfere sahip olan Distortion World adlı yeni bir boyutu tanıtmasıyla bilinir. Bu boyut, oyunun ana antagonisti olan PokémonGiratina’nın evi olarak karşımıza çıkar ve fizik kurallarının alışıldık düzeninden diferente işlediği, yönlerin karmaşık olduğu bir ortamdır.

Oyunun hikayesi, oyuncunun bir PokémonTrainer olarak yolculuğuna başlaması ve Sinnoh bölgesindeki en iyi trainer olma yolunda ilerlemesi ile başlar. Klasik Pokémon eğitim yolculuğunun yanı sıra, oyuncular Team Galactic ve onların lideri Cyrus ile karşı karşıya gelirler. Cyrus, Giratina’yı ve onun bağlantılı olduğu diğer efsanevi Pokémon’ları kontrol ederek evreni yeniden şekillendirmeyi hedeflemektedir. Platinum sürümünde, hikaye ve karakterler, Diamond ve Pearl oyunlarına göre daha detaylı bir şekilde işlenmiştir ve bazı kilit karakterlerin motivasyonları ve geçmiş hikayeleri derinleştirilmiştir.

“Pokémon Platinum”, tatmin edici ve derin bir oynanış sunar. İstatistikleri, Pokémon savaş stratejilerini ve çeşitli yetenekleri öğrenmek için gereken süre ve çaba, oyunun sabırlı ve taktiksel düşünen oyuncuları ödüllendirmesini sağlar. Wi-Fi özellikleri, daha önceki sürümlerde tanıtılan global ticaret ve PvP savaşlarına ek olarak, oyuncuların diğerlerini ziyaret edebilecekleri bir Wi-Fi Plaza içerir. Battle Frontier, oyunculara sürekli değişen ve zorlayıcı savaş meydanları sunarak, oyunun yeniden oynanabilirlik değerini artırır.

Grafik açıdan Platinum, DS için çıkan önceki sürümlerine göre daha gelişmiştir. Görsel efektlerdeki iyileştirmeler ve daha akıcı animasyonlar, oyunun görsel kalitesinde gözle görülür ilerlemeler sunar. Distortion World gibi yenilikler, bu sürümün görsel olarak öne çıkmasını sağlar. Ayrıca, oyunun ses kalitesi ve müzikleri, Pokémon dünyasının geniş ve çeşitli atmosferini yansıtmakta ustalıkla kullanılmıştır.

"PokémonPlatinum"ın etkisi, sadece oyunun satış rakamlarının ötesine geçer. Oyun, Sinnoh bölgesine olan ilgiyi artırarak, multimedya ürünleri, kart oyunları ve anime serisi aracılığıyla Pokémon fenomenini güçlendirmiştir. Hikaye derinliği, oynanış zenginliği ve serideki diğer yeniliklerle, hayranların hafızalarında uzun süre kalacak bir deneyim yaratmıştır.


“PokémonMystery Dungeon: Explorers of Sky”, 2009 yılında Nintendo DS için piyasaya sürülen, PokémonMystery Dungeon serisinin devamıdır. “PokémonMystery Dungeon: Explorers of Time” ve “Explorers of Darkness” oyunlarının üstünü yeniden çizen ve zenginleştiren bir versiyonudur. Oyun, roguelike öğeleri, Pokémon dünyasının derinliklerine dalmayı seven oyuncular için yenilikçi ve kalpten bir anlatımla bir araya getirir.

Oyun, hafızasını kaybetmiş bir insanın gizemli bir şekilde Pokémon’a dönüştüğü ve kendisini Pokémon dünyasında bir maceranın ortasında bulduğu bir teması işler. Oyuncular, bu dünya içinde güçlü bir dostluk ve takım çalışması ruhuyla örülü bir Guild’ın parçası olarak, hem kendi geçmişini keşfeder hem de zamanda yolculuk yaparak dünyayı tehdit eden büyük bir felaketi önlemeye çalışırlar.

“Explorers of Sky”, çeşitli zindanlara yapılan keşifler, karşılaştığınız Pokémon’larla mücadeleler ve bulmacaları çözme görevlerini içeren sıra tabanlı bir dövüş sistemine sahiptir. Her zindan girişinde rastgele oluşturulan katmanlarıyla, her keşif ve dövüş benzersizdir. Oyuncular ayrıca, özel yetenekler kazandırmak ve takımın genel gücünü artırmak için takım arkadaşlarını toplar ve eğitirler.

"Explorers of Sky"da mevcut karakterlerin yanı sıra yeni başlangıç ve partner Pokémon’lar da bulunur. Bu yeni karakterler, daha da kişiselleştirilmiş bir macera sunar ve her bir oyuncunun deneyimini benzersiz kılar. Ayrıca, bu sürüm, özellikle sidestories olarak adlandırılan ve karakterlerin kişisel hikayelerine ve dünyanın derinliklerine daha fazla ışık tutan “Special Episodes” bölümleriyle öyküyü genişletir.

“Explorers of Sky” oyununun gelişmiş versiyonu, yeni hava durumu etkileri, daha fazla araç ve eşya, ve geliştirilmiş oyun mekanikleri gibi ek özelliklere sahiptir. Spinda’nınCafé gibi yeni unsurlar, oyun içi topluluk hissini güçlendirir ve oyuncuların maceralar arasında etkileşimde bulunmalarına olanak tanır. Bu, takımlar oluşturmak ve öğeleri ticaret yapmak gibi etkinlikler için de geçerlidir.

“Explorers of Sky”, serinin önceki sürümlerine göre daha canlı ve ayrıntılı grafikler sunar. Karakter tasarımları ve canlandırmaları, Pokémon dünyasının çeşitliliğini ve canlılığını daha iyi sergilemek için optimize edilmiştir. Ayrıca, oyun müziği ve ses efektleri, oyuncuların keşifleri sırasında duygusal tonu ayarlamada mükemmeldir ve hem huzurlu, hem de heyecan verici anlarda keskin bir şekilde öne çıkar.

“PokémonMystery Dungeon: Explorers of Sky”, hikaye anlatımında derinliği ve karakter gelişimindeki ustalığı ile serinin hayranları tarafından yüksek beğeni toplar. Ayrıca oyun, rol yapma ve takım çalışmasının önemini vurgular ve oyuncular arasındaki bağlantıları güçlendirir. Oyun, Pokémon evreninin sadece dövüşlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda dostluk, özveri ve macera ruhunu da barındırdığını göstermesi açısından önemlidir.


“PokémonHeartGold” ve “SoulSilver” oyunları, Pokémon serisinin en iconik girişlerinden biri olan ve Game Boy Color için piyasaya sürülen “Pokémon Gold” ve “Silver” oyunlarının yenilenmiş versiyonlarıdır. 2009’da Nintendo DS için yayımlanan bu oyunlar, oyuncuları Johto ve Kanto bölgelerinde geçen zengin bir maceraya yeniden davet eder ve orijinalin temeli üzerine, görsellerden oynanışa pek çok yenilik ekler.

Oyunlar, Johto bölgesinde başlar, ardından oyuncuların 8 GymLeader’ı yenerek PokémonLeague’e ulaşmasını ve sonrasında Kanto bölgesini keşfetmesini içerir. Her iki bölge de dikkatle yeniden düzenlenmiş ve DS’in özellikleri kullanılarak genişletilmiştir, daha detaylı ve renkli bir grafik sunarak, bu klasik Pokémon dünyalarını canlı tutar.

“HeartGold” ve “SoulSilver” oyunları, serinin bu kadar popüler hale gelmesinde büyük rol oynayan temel Pokémon yakalama ve dövüş mekaniklerinin yanı sıra bir dizi yeniliği de tanıtır. Belki de en belirgin yeniliklerden biri, ilk Pokémon’unuzun veya seçtiğiniz herhangi bir Pokémon’un sizinle birlikte harita üzerinde yürümesidir. Bu özellik, oyuncuların sevdikleri yaratıklarla olan bağını güçlendirir ve dünyaya daha önce hiç olmadığı bir etkileşim seviyesi getirir.

Ayrıca Pokéathlon, oyuncuların Pokémon’larının yeteneklerini minigames içinde sınayabileceği ve DS’in dokunmatik ekranını kullanarak bir dizi spor etkinliğini gerçekleştirebileceği yeni bir etkinlik olarak karşımıza çıkar. Bu, oyunun sıra tabanlı savaş sistemine hoş bir çeşitlilik katıyor ve Pokémon’ların yeteneklerini farklı yönlerden kullanma fırsatı sunuyor.

Her kopyayla birlikte gelen Pokéwalker, oyunun önemli ve yenilikçi bir parçasıdır. Bu küçük, taşınabilir cihaz, oyuncuların gerçek dünyada yürüdükleri adımları sayar ve bu adımları oyun içi avantajlara çevirebilir. Pokémon’larıPokéwalker’a aktararak evinizin dışında eğitebilir ve özel öğeler kazanabilir veya hatta nadir Pokémon’lara rastlayabilirsiniz.

Grafiksel olarak “HeartGold” ve “SoulSilver”, orijinal Game Boy oyunlarından büyük bir sıçrama yapar. Karakter modelleri ve çevreler 3D doku ve ayrıntılarla zenginleştirilmiştir. DS’in grafik kapasitesi, daha canlı ve etkileşimli bir dünyanın oluşturulmasına izin vererek, oyunların atmosferini derinleştirir. Müzik ve ses efektleri de orijinal chiptune’ların modernize versiyonlarıdır ve nostalji ile yeniliği birleştirerek etkili bir deneyim sunar.

Bu oyunlar,Pokémon serisinin kültürel mirasında belirgin bir yer kaplar ve bir kuşağın çocukluk anılarını canlandırırken, yeni nesil oyunculara da hitap eder. “HeartGold” ve “SoulSilver” genellikle serideki en akılda kalıcı ve en çok sevilen oyunlar arasında gösterilir ve birçok oyuncu tarafından idealPokémon oyununun prototipi olarak kabul edilir.


“PokémonRanger: Guardian Signs”, Nintendo DS için geliştirilmiş ve 2010 yılında piyasaya sürülmüş olan, PokémonRanger video oyun serisinin üçüncü ve en yenilikçi girişidir. Halihazırda bu serinin önceki oyunları “PokémonRanger” ve “PokémonRanger: Shadows of Almia” ile farklı bir Pokémon deneyimi sunan serinin bu sürümü, macera ve keşif temalarını daha geniş bir dünyada ve geliştirilmiş oyun mekaniği ile derinleştirmiştir.

Oyun, adını aldığı Oblivia bölgesinde, özellikle ise bir dizi ada üzerinde geçer. Burada, oyuncular antik yazıtlar ve eski sivilizasyonların kalıntıları arasında keşifler yaparken, Pokémon ve insanların bir arada olduğu Doğal Koruma Alanları’nda çalışırlar. Efsanevi Pokémon’lar, bölgenin mitolojisini büyük ölçüde şekillendirir ve oyuna başlamadan önceki efsanelerle dolu olan bölge, macera dolu bir geçmişe sahip olan Guardian Signs ile gerilimi ve merakı artırır.

“PokémonRanger: Guardian Signs” serinin önceki oyunlarındaki oynanışı devralır ve bunu birkaç önemli alanda geliştirir. Styler mekaniği, Pokémon’ları “yakalamak” yerine onlarla dostluk kurmak ve farklı görevlerde yardımlarını almak için kullanılır. Bu sürümde, oyuncular Styler’a kazılan “RangerSigns” işaretleriyle bu süreci geliştirir, bu da özel Pokémon’ları çağırmak için kullanılabilecek eşsiz jestler anlamına gelir.

Ayrıca, UFO’ları sürmek ve Pokémon’u uçan bir sürüş deneyimi için çağırmak gibi önemli yenilikler vardır. Bu tür eklentiler, alışıldık Rangers deneyimine taze bir dokunuş ekler ve oyuncuların bölgeyi dolaşma şeklini değiştirerek, keşfedilecek daha büyük ve detaylı bir dünya sunar.

Serinin önceki oyunlarına kıyasla görsel anlamda büyük bir sıçrama yaparak, “Guardian Signs” dikkat çekici ve canlı çevreleri, renkli karakter tasarımlarını ve detaylı Pokémon animasyonlarını sunar. 2D ve 3D grafiklerin birleşiminden yararlanan oyun, DS’in grafik yeteneklerini sonuna kadar kullanır. Ses tasarımı ve müzikler de,Oblivia’nın çeşitli ortamlarına uygun bir şekilde bestelenmiş ve her biri, bölgeye özgü bir hissi yakalamak için özenle oluşturulmuştur.

Oyunun hikayesi, PokémonPinchers adındaki kötü niyetli bir organizasyonla mücadele eden ve bölgeyi onların elinden kurtarmaya çalışan Rangers’ın çabasını anlatır. Kullanıcılar, genellikle hava meselelerine ve çevrenin güzelliğine çokça dikkat çekilerek tasarlanan zengin bir anlatımla maceradan maceraya atılırlar. Her ada ve bulmaca, takım ruhu ve çevrecilik ile ilgili değerli dersler sunarak, bir PokémonRanger’ın maceralarını ve keşiflerini dolu dolu yaşatır.

Guardian Signs, PokémonRanger serisinin etiğini ve çevreciliği ön planda tutarak, çocuk ve yetişkinleri çevremizi koruma ve Pokemon’larla uyum içinde yaşama temaları üzerine düşündürmeyi amaçlar. Bu unsurlar, oyunun sadece eğlenceli bir vakit geçirme aracı olmasının ötesinde, aynı zamanda olumlu sosyal mesajlar verdiği bir platform olmasını sağlar.


“Pokémon Black” ve “Pokémon White”, Pokémon serisinin yedinci nesil oyunları olarak, 2010 yılında Nintendo DS için piyasaya sürülmüştür. Bu oyunlar, Unova (Isshu) bölgesine yerleşen ve tamamen yenilenmiş bir Pokémon çeşit seti sunma konusunda radikal bir adım atmış ve serinin büyük bir yeniden başlangıcını işaret etmiştir. Yeni karakterler, bir hikaye odaklı yaklaşım ve daha gelişmiş görseller, bu oyunları seride dönüm noktası haline getirmiştir.

Unova bölgesi, açıkça New York şehrinden esinlenmiştir ve elektrikli şehir ışıklarından rustik kırsal köylere kadar değişen zengin bir çevresel çeşitlilik sunar. Oyunun harita tasarımı, bu yeni bölgeyi tanıtmakla kalmaz, aynı zamanda oyunculara şimdiye kadar serinin gördüğü en dinamik ve etkileşimli dünyayı sunar.

“Pokémon Black” ve “Pokémon White” oyunları, serinin klasik yakalama ve dövüş mekaniklerini koruyarak, oyuncuların PokémonTrainer’ları canlandırdığı ve en iyi olma yolunda ilerlediği bir macera sunar. Ancak, bu versiyonlar aynı zamanda seride ilk kez hareketli sprite’ları tanıtmış, böylece Pokémon dövüşleri daha dinamik ve görsel olarak etkileyici hale gelmiştir.

Karşılaşılan karakterler ve karşı savaşılacak rakipler de özenle işlenmiş kişiliklere ve motive edici geçmiş hikayelere sahiptir. Özellikle Team Plasma, Pokémon insanlarla birlikte yaşamalı mı yoksa doğal habitatlarında mı olmalı gibi etik sorunları tartışarak, seride daha önce göz ardı edilen karanlık temaları gündeme getirir.

Bu oyunlar, Pokémon serisinin geleneksel ‘iyi kötü’ savaşı temasına yeni bir bakış açısı getirme açısından övgü alır. Team Plasma’nın lideri N ve onun felsefesi, serideki önceki antagonistlerden farklı olarak, eğitmenlerin Pokémon’ları kullanma yöntemlerini sorgulama noktasına getirir. “Pokémon Black” ve “White”, böylece, oyuncuların kazandığı zaferin sadece madalyalar ve rozetlerle değil, aynı zamanda kişisel bir öz-refleksiyon ve büyüme ile de ölçülmesi gerektiği fikrini teşvik eder.

Görsel olarak “Pokémon Black” ve “White”, yüksek kaliteli, 3D-efekt görseller ve özel olarak animasyonlu Pokémon dövüş hareketlerinin yanı sıra, serideki en detaylı ortamlardan bazılarını sunar. Skyarrow Bridge gibi alanlar, geniş çaplı ve etkileyici görsel setlerle seriyi yeni bir düzeye taşır.

Kültürel açıdan, “Pokémon Black” ve “White” oyunları, Pokémon fenomenini ve geniş hayran kitlesini genişletmeye devam ederken, oyun içi hikaye anlatımını daha sofistike bir boyuta taşımıştır. Bu oyunlar, o zamandan beri genişleyen Pokémon dünyası içinde, hala özellikle kuvvetli bir hikaye anlatımına örnek teşkil eden eserler olarak gösterilmektedir.


“LearnwithPokémon: Typing Adventure”, klavye kullanım becerilerinin eğitimine yönelik bir yaklaşımla tasarlanmış ve oyuncular için öğrenme ile oyunun kusursuz bir karışımını oluşturmak amacı taşıyan, benzersiz ve alışılmadık bir Pokémon oyunudur. Nintendo DS için özelleştirilmiş bir klavye aksesuarı ile birlikte satılan bu oyun, 2011 yılında piyasaya sürülmüş ve özellikle genç oyunculara gerçek dünya beceriler edinirken eğlenme fırsatı sunmuştur.

Oyunun temel amacı, Pokémon isimlerini ve İngilizce dilindeki çeşitli kelimeleri yazarak, klavye kullanım hızını ve doğruluğunu artırmaktır. "LearnwithPokémon: Typing Adventure"da oyuncular, Elite Typists’ Club’ın bir parçası olarak, farklı yazım zorluklarıyla dolu çeşitli görevleri tamamlarlar, unutulmaz bir dizi Pokémon’u toplarlar ve her Pokémon türüyle ilişkilendirilmiş kelimeleri yazarak daktilo becerilerini geliştirirler.

Bu oyun, Nintendo DS için yapılmış özel bir kablosuz qwerty klavye ile birlikte verilir. Oyunun kendine has donanımı, DS ekranında gösterilen metni yazarak ilerleme sağlar. Bu etkileşimli öğrenme deneyimi, geleneksel açıdan oldukça farklıdır ve oyuncuların dikkatli olmalarını ve yazım hızlarını artırmalarını gerektirir.

Oyun, başlangıç seviyesinden daha ileri seviyelere kadar uzanan, farklı zorluklardaki birçok seviye içerir. Her seviye, artan karmaşıklıkta yazım zorlukları sunar ve oyuncuları, genişleyen bir Pokémon koleksiyonu ile daha hızlı ve daha doğru yazmaları için teşvik eder. Bu, çocukların ve klavye becerilerini geliştirmek isteyen yetişkinlerin, keyifli ve öğretici bir etkinlikte buluşmasına olanak tanır.

“LearnwithPokémon: Typing Adventure”, eğitim ve eğlence arasındaki sınırları bulanıklaştırarak, çocuklara klavye kullanımını öğretirken aynı zamanda onların ilgisini çeken ve motive eden bir yapı sunar. Oyun, dikkat dağıtıcı olabilecek kuru teknik detaylar yerine, etkileşimli bir Pokémon ortamı aracılığıyla öğrenmeyi teşvik eder ve böylece hem eğitim öğretmenleri hem de ebeveynler tarafından kullanılan faydalı bir araç haline gelir.

Oyunun aile dostu doğası, genç oyuncuların yanı sıra ebeveynleri de içine çekebilir. Okul ortamlarında veya evde harfleri ve kelimeleri pratiğe dökme yoluyla, çocuklar alfabeyi öğrenirken aynı zamanda yazım hatalarını düzeltme konusunda içsel bir anlayış geliştirebilirler.
Bir eğitici oyun için “LearnwithPokémon: Typing Adventure”, sevimli ve renkli grafikler ile karakteristik Pokémon ses efektleri sunar. Bu görsel ve işitsel öğeler, yazım hatalarına azaltmak ve doğru yazımı teşvik etmek için direk ve olumlu geri bildirimler sağlar.

Bu oyun, Pokémon oyun serisi içinde belirli bir niş doldurur ve video oyunlarının yalnızca eğlenceli olmakla kalmayıp, aynı zamanda eğitici de olabileceği fikrini teşvik eder. “LearnwithPokémon: Typing Adventure”, özellikle genç nesillerin teknolojiyle etkin bir şekilde etkileşimde bulunmalarına yarımcı olurken, pratik bir beceriyi eğlenceli hale getirebilen bir eğitim aracı olarak değerini korur.


“Pokémon Conquest”, oyun dünyasını hem şaşırtan hem de memnun eden olağanüstü bir başka Pokémon spin-off başlığıdır. Yayımlanışı 2012 yılında olan bu oyun, Pokémon serisi ile Japon taktiksel rol yapma oyunu Nobunaga’sAmbition’ı bir araya getirerek, türler arası bir evlilik yapmış ve her iki serinin hayranları için tuhaf ama etkileyici bir deneyim yaratmıştır. Pokémon Conquest, tarihsel Japonya’yı yansıtan bir dünyada geçen bir strateji oyunudur ve oyunun yapılandırması, Pokémon dünyasını hiç beklenmedik yollarla zenginleştirir.

Oyun, feodal Japonya’nın savaşan eyaletlerini anımsatan hayali bir dünya olan Ransei bölgesinde konumlandırılmıştır. Oyuncular, yüzlerce yıl süren savaşın hüküm sürdüğü bu dünyada bir savaş ağası olarak rol alır. Her biri kendi Pokémon türlerine sahip olan ve kendine özgü bir dizi Savaş Ağası Komutanları ve savaşçıları yönetir. Ana amaç, tüm Ransei bölgesini fethetmek ve efsanevi Pokémon’u çıkarmak için birleştiriciliği sağlamaktır.

Pokémon Conquest oynanış açısından, Pokémon serisinin klasik dövüş sistemini alır ve bu sistemi sıra tabanlı, ızgara tabanlı taktik savaşlarla birleştirir. Oyuncular, her bir savaşçının özel yetenekleri ve Pokémon’ları olan çok sayıda takım oluşturmak zorundadır. Her savaşçının bir “Link” seviyesi vardır ve bu seviye, savaşçının ve onun Pokémon’unun birlikte ne kadar iyi çalıştığını gösterir; bu seviye ne kadar yüksek olursa, o kadar güçlü olurlar.

Pokémon Conquest, oyuncuları sadece Pokémon yeteneklerini değil, aynı zamanda stratejik düşünme ve her savaşta taktiksel zekalarını kullanarak ilerlemeye teşvik eder. Eyaletleri fethetmek, kaynakları yönetmek, takımları geliştirmek ve düşman hareketlerini önceden tahmin etmek, burada büyük önem taşır. Bu unsurlar, oyunculara tipik bir Pokémon macerasından daha karmaşık ve düşündürücü bir deneyim sunar.

Oyunda, Japon tarihinden uyarlanan ve oyun için özgünlüğünü koruyan çok sayıda karakter bulunur; her biri kendi kişilikleri, hikayeleri ve Pokémon’ları ile bir bütün oluşturur. Oyuncular, bu karakterleri deneyimleyerek ve onlarla etkileşime girerek, Pokémon dünyasının içine derinlemesine bir dalış yapar ve bu tarihsel figürler üzerinden derin bir bağ kurar.

Oyun, Nobunaga’sAmbition serisinden aldığı tarihsel ve samuray-temalı estetiği Pokémon serisinin şirin ve çocuk dostu görselleriyle harmanlar. Bu iki tarz arasındaki uyum şaşırtıcı derecede iyi işler ve savaş alanları ile karakter tasarımları dikkatle oluşturulmuştur.

Pokémon Conquest, iki farklı oyun serisini bir araya getirerek kültürel bir köprü kurmaktadır. Bu karışım, oyun severlerin tarihsel Japon savaş lordlarını ve strateji oyunlarını Pokémon’un zengin ve çeşitli dünyasıyla keşfetmelerini sağlar. Ayrıca, eğitimsel ve kültürel anlamda Japon feodal tarihi hakkında bir giriş yapma fırsatı da sunar.


“Pokémon Black 2” ve “Pokémon White 2”, efsanevi Pokémon oyun serisinin dokuzuncu nesline ait, kısmen devam niteliğinde ve kısmen de yeni birer deneyim sunan iki farklı başlıktır. 2012 yılında piyasaya sürülen bu oyunlar, Nintendo DS için tasarlandığından ve orijinal “Pokémon Black” ve “White” oyunlarının hikayelerini, karakterlerini ve dünyasını genişletmeye odaklandığından, Pokémon tarihindeki benzersiz konumlarıyla öne çıkarlar.

Hikaye, orijinal “Pokémon Black” ve “White” oyunlarının iki yıl sonrasını ele alır ve böylece oyunculara tanıdık gelen Unova bölgesine geri dönüş yapar. Ancak burası artık bir zaman atlamasının ardından değişmiştir; yeni bölgeler açılmış, bazı yerlerdeki çevreler ve şehirler gelişmiş ve daha önceden karşılaşılan karakterler olgunlaşmıştır.

“Pokémon Black 2” ve “White 2” çok sayıda yenilik sunar. PokéstarStudios yeni bir yan görevi temsil eder ve oyunculara kendi Pokémon filmlerini çekme ve yıldızı olma şansı tanır. JoinAvenue ise bir tür sosyal merkezdir ve oyuncuların online bağlantılar kurarak ticaret yapmasını ve buluşmasını sağlar. Oyun ayrıca genişletilmiş bir Pokédex ile birlikte gelir ve serinin önceki nesillerinden Pokémonları da içerir, bu da oyuncuların farklı nesillerden birçok yeni Pokémon yakalama fırsatına sahip olacakları anlamına gelir.

Grafiksel olarak, “Pokémon Black 2” ve “White 2” orijinal oyunların kalitesini daha ileri taşır. Daha detaylı haritalar, karakter sprite’ları ve savaş animasyonları ile oyun, DS’in grafik kapasitelerini maksimize eder. Görsel tarz, orijinal “Black” ve “White” oyunlarındaki gelişmiş görsellikten faydalanırken, yeni dinamik kameralar ve arka plan animasyonları ile taze bir his verir.

Oyunun müzikal skoru, JunichiMasuda liderliğindeki bir ekip tarafından hazırlanmış ve serinin önceki yapımlarındaki yüksek standartları devam ettirir. Oyun, macera boyunca coşkuyu ve dramatik anları artıran, unutulmaz ve etkileyici müzik parçalarına sahiptir.

Oyundaki hikaye, orijinal “Black” ve “White” oyunlarının karmaşık temalarını ve karakterlerini sürdürür. Köktendinci Team Plasma ve onların lideri Ghetsis, bir kez daha ana antagoniste dönüşür. N karakterinin gelişimi ve efsanevi PokémonZekrom ve Reshiram ile olan ilişiği, hikayenin büyüsünü arttıran öğeler arasında yer alır.

“Pokémon Black 2” ve “White 2” ayrıca Pokemon World Tournament gibi yeni savaş zorluklarını tanıtır, burada oyuncular, serinin önceki oyunlarından tanıdıkları gym liderleri ve şampiyonlar ile yüzleşebilirler. Bu, hayranlar için büyük bir nostalji unsuru oluşturarak, serinin büyük bir retrospektifine dönüşür.

Bu oyunlar, çıkışlarından itibaren dünya genelindeki hayranlar arasında beğeni toplamıştır ve Pokémon serisine olan bağlılığın ne denli güçlü ve sürekli olduğunu kanıtlar niteliktedir. “Pokémon Black” ve “White” ile başlattığı yüksek konseptli hikaye anlatımını ve oynanış yeniliklerini genişleterek, serinin yetişkin hayranlarını da memnun edebilmiştir.


“PokémonRumbleBlast”, Pokémon serisinin enerjik ve eğlence dolu bir yan ürünü olarak göze çarpar. Bu oyun, orijinal Wii oyunu "PokémonRumble"ın devamı niteliğindedir ve 3DS platformu için 2011 yılında piyasaya sürülmüştür. Aksiyon dolu bir beat 'em up oyunu olarak, PokémonRumbleBlast, oyunculara, plastik oyuncak Pokémon’ları kontrol ettikleri benzersiz bir deneyim sunar.

"PokémonRumbleBlast"ın en ilgi çekici yanı, tüm karakterlerin “Toy Pokémon” olarak tasvir edilmesidir. Bu oyuncak Pokémonlar, oyuncak bir evren olan Toyland’da yaşar ve oyuncular bu minyatür savaşçıları bir dizi mekanda, diğer oyuncak Pokémonlara karşı mücadele etmek üzere kontrol ederler. Bu estetik seçim, oyunun kendine has görsel tasarımını oluşturur ve plastik oyuncak kavramını, ikonik Pokémon tasarımlarıyla bir araya getirir.

Oyunun mekaniği, oyuncuların doğrudan kontrollü, hızlı tempolu savaşlara girdiği, top-down bir perspektiften tasarlanmıştır. Standart Pokémon oyunlarındaki sıra tabanlı dövüş sisteminden ayrılarak, PokémonRumbleBlast, zamanında tepki vermeyi ve hızlı strateji geliştirmeyi gerektiren yoğun dövüşler önerir. Oyuncular, “Battle Royale” veya “Team Battle” gibi çeşitli oyun modları arasından seçim yapabilir ve her biri farklı bir oyun deneyimi sunar.

Oyundaki bölümler, çeşitli zorluk derecelerine sahip geniş ve tematik alanlardan oluşur. Her bölgenin kendi Pokémon türleri, özel ortamları ve zorlukları vardır. Ancak, gerçek meydan okumalar patron savaşları sırasında gelir; Bu, oyuncuların daha büyük ve güçlü oyuncak Pokémonlarla karşılaştıkları noktadır ve bu savaşlar oyunun en heyecan verici anlarından bazılarını oluşturur.

Klasik Pokémon oyunlarında olduğu gibi, koleksiyon yapmak ve Pokémonlarınızı güçlendirmek burada da önemli bir rol oynamaktadır. Oyuncular, yendikleri düşmanların düşürdüğü paraları toplar, bu paralarla yeni oyuncak Pokémonlar satın alır veya mevcutlarının kabiliyetlerini güçlendirir. Ayrıca, özellikle nadir oyuncakların peşine düşmek, oyun içinde hareketlilik kazandırır ve tekrar oynanabilirliği artırır.

“PokémonRumbleBlast”, StreetPass özelliği sayesinde, oyuncuların başkalarının oyunlarına müdahale etmesine ve özel bonuslar kazanmasına olanak tanır. Aynı zamanda, yerel kablosuz bağlantı üzerinden arkadaşlarla kooperatif modunda oynanabilir, böylece birlikte zor boss kapışmalarına girilebilir ve oyun deneyimi paylaşılabilir.

Oyun, 3DS’in 3D grafik kapasitelerinden yararlanarak parlak, canlı ve enerjik bir görsellik sunar. Oyuncak temalı Pokémon tasarımları, karakterlerin sevimli ve çocuk dostu bir izlenim yaratmalarını sağlar. Ses tasarımı da, hızlı tempolu dövüşlere uygun neşeli ve dinamik parçaları içerir.

“PokémonRumbleBlast”, Pokémon serisine farklı bir bakış açısı getirir ve bu yaklaşım, her yaştan oyuncuya hitap eden eğlenceli ve kolay erişilebilir bir oyun deneyimi sağlar. Bu oyun, aksiyon odaklı ve daha az taktiksel bir oynanışla geniş bir kitleye ulaşır ve özellikle daha genç oyuncular için Pokémon dünyasına girmek için harika bir kapı görevi görür.


“PokémonMystery Dungeon: Gates toInfinity”, Pokémon serisinin gizem dolu ve macera yüklü bir alt dizisi olan PokémonMysteryDungeon’ın bir parçasıdır. Nintendo 3DS için 2012 yılında piyasaya sürülen bu oyun, oyuncuları büyüleyici bir hikaye, keşfedilecek geniş dünyalar ve derin roguelike oyun mekanikleriyle donatılmış, eğlenceli ve hoş bir rol yapma oyununa davet eder.

Oyunun senaryosu çarpıcı bir başlangıçla açılır: Oyuncular, insan olarak uyandıklarını hatırladıkları en son anın ardından bir Pokémon’a dönüşmüş olarak bulurlar. Bu tuhaf ve yeni gerçeklikte, diğer konuşan ve düşünen Pokémonlarla karşılaşırlar ve gizemli bir dünya olan Pokémon cennetine giriş yaparlar. Oyunculara, bu dünyanın sırlarını keşfetmek ve orijinal insan formlarına nasıl dönebileceklerini anlamak görevi verilir.

“GatestoInfinity” serinin önceki oyunlarına kıyasla grafiksel bir sıçrama yapar ve 3DS’in 3D kapasitelerini etkili bir şekilde kullanır. Karakter modellemeleri, mekanlar ve düşmanlar, renkli ve çekici bir 3D dünyada canlandırılır. Oyunun ortamları da dinamik, aydınlatma ve gölge efektleriyle zenginleştirilmiş ve keşfedilmeleri için çağrıştırıcı detaylar ile doldurulmuştur.

Oyunda, roguelike oyun türünün temel özellikleri göze çarpar: Oyuncuların rastgele oluşturulmuş zindanları keşfettiği, bu esnada karşılaşılan düşmanlarla savaştığı ve kaynakları toplayarak karakterlerini yükselttiği bir yapı söz konusudur. Her zindan, oyuncuların tehlikeli canavarlarla karşılaştığı ve gizli hazineleri bulduğu öngörülemeyen yapıdadır.

Oyunun kalbinde yoldaşlarınızla kurduğunuz bağlar yatar. Oyuncular, keşifleri sırasında çeşitli Pokémonlarla karşılaşırlar ve bu Pokémonları kendi keşif ekiplerine katılması için ikna edebilirler. Her Pokémon’un benzersiz yetenekleri ve özellikleri vardır, bu da takım kompozisyonunun her zindanın ve karşılaşılan engellerin üstesinden gelmek için düşünülmesi gerektiği anlamına gelir.

Oyunda, özel “Magnagates” adlı portallar aracılığıyla yeni zindanlara erişilir. Bu portallar, gerçek dünyadaki öğeleri kameraya alarak açılır, bu da AR (artırılmış gerçeklik) teknolojisini oyun dünyasının bir parçası haline getirir ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunar.

Pokémon Mystery Dungeon serisi, her zaman derin hikaye anlatımıyla öne çıkmıştır ve “Gates toInfinity”, bu geleneği devam ettirir. Oyuncuların kararları ve eylemleri, kapsamlı ve katmanlı bir senaryoda kişisel maceraları şekillendirir. Karakterler arasındaki ilişkiler ve diyaloglar, oyunun evrenine canlılık katarken, hayranları duygusal olarak bağlayan hikayeler oluşturur.

Müzikal açıdan “Gates toInfinity”, güçlü ve atmosferik bir skorla PokémonMystery Dungeon serisinin imza müziklerini sürdürür. Oyuncuların keşfettikleri her bir alanın benzersiz duyusal bir ruh hali yaratmasına yardımcı olan ses tasarımı, maceranın her anında eşlik eder.

“Gates toInfinity,” hayranları tarafından büyük bir ilgi ile karşılanmış ve Pokémon serisinin türler ve konseptler arası esnekliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Ayrıca, oyuncuya masalsı bir kaçış ve rol yapma macerasının keyfini çıkarma olanağı tanıyarak video oyunlarının eğlenceli ve içgörü sağlayıcı bir macera olabileceğini hatırlatır.


“Pokémon X” ve “Pokémon Y”, Pokémon serisinin altın çağını yepyeni bir boyuta taşıyan oyunlardır. 2013 yılında Nintendo 3DS platformu için piyasaya sürülen bu oyunlar, Pokémon dünyasının ilk kez tamamen 3D grafiklerle hayat bulduğu anlamında bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Kalos Bölgesi’ne yerleşen hikayesi, Fransız kültüründen ve manzaralarından esinlenerek oyunculara benzersiz bir görsel şölen sunar.

Kalos, oyunculara geniş şehirler, büyüleyici ormanlar ve canlı kasabalar sunan, geniş ve görsel olarak çarpıcı bir dünya olarak tasarlanmıştır. Karakter modellemeleri ve animasyonlar, daha önceki neslin piksel-tabanlı tasarımlarından tamamen ayrılarak, savaş sahnelerinde ve dünyayı keşfederken tamamen 3D ortamlarda sunulur. Görsel olarak zengin bu tasarım, oyunculara Pokémon dünyasının derinliğini ve genişliğini gerçekçi ve etkileyici bir şekilde yaşatır.

Oyun, Pokémon dünyasına Mega Evrim gibi stratejik bir yenilik getirir. Seçili Pokémonlar, savaş sırasında güçlendirilmiş formuna geçebilir ve bu geçiş oyuncuların savaş stratejilerinde yeni bir boyut açar. Mega Evrim, sadece oyun içi bir yenilik değil, aynı zamanda fanların sevgilisi karakterlerin yeni ve heyecan verici formlarının ortaya çıkışı anlamına gelir.

“Pokémon X” ve “Y”, serinin yeni bir Pokémon türünü tanıtır: Peri türü. Bu yeni tür, özellikle Ejder türlerine karşı güçlü olan ve oyunun dengelerini değiştiren bir unsur olarak ortaya çıkar.
Oyun, oyuncuların gerçek zamanlı olarak dünya genelindeki diğer oyuncularla etkileşime girmesine olanak tanıyan, “Player SearchSystem” (PSS) gibi yeni sosyal özellikleri de beraberinde getirir. Bu sistem sayesinde, oyuncular ticaret yapabilir, savaşabilir ve hatta birbirlerine oyin içi hediye gönderebilirler.

“Pokémon X” ve “Y”, oyuncu ve Pokémonları arasındaki bağı derinleştiren interaktif özellikler sunar. “Pokémon-Amie” ile oyuncular, Pokémonlarıyla etkileşime girebilir, onları okşayabilir ve oyunlar oynayabilir. “Super Training” ise, oyuncuların Pokémonlarının bazı özelliklerini artırarak onları daha güçlü hâle getirebilecekleri bir dizi minigame barındırır.

Oyun, serideki daha eski Pokémonları ve yeni nesil varlıkları içeren geniş bir Pokédex ile gelir. “Pokémon X” ve “Y”, bir dizi taze ve ilginç Pokémon türünü, zarif Froakies’ten tutkulu Fennekin’lere kadar ortaya çıkarır. Ayrıca, mitolojik esintilere sahip legendarPokémonlarYveltal ve Xerneas da oyunun efsanevi hikayesinde önemli bir yer tutar.

“Pokémon X” ve “Y”, Team Flare adında yeni bir antagonist grup ve dünyanın çeşitli sorunlarına dair derinlemesine bir hikaye sunar. Oyun, tanıdık öğeleri korurken serinin hikaye anlatma konusundaki derinliğini daha da artırır ve oyunculara unutulmaz karakterlerle tanışma fırsatı sunar.

Team Flare, Kalos’un güzellik ve moda odaklı yeni düşmanı olarak karşımıza çıkar. Bu kötü niyetli grup, dünyayı daha güzel bir yer yapma bahanesi altında kendi bencil amaçlarına ulaşmaya çalışır.

“Pokémon X” ve “Y”, franchise’ın evriminin yeni bir döneme girişini işaret eder ve dünya çapında milyonlarca oyuncu tarafından kutlanmıştır. Bu oyunlar, serinin eski ve yeni hayranlarına hitap ederek Pokémon oyunlarının nasıl hem aşina hem de yenilikçi olabileceğini çarpıcı biçimde gösterir.


“Pokémon Battle Trozei” (bazı bölgelerde “Pokémon Link: Battle!” olarak da bilinir), katmanlı bir bulmaca mekanizması üzerine inşa edilmiş, hızlı ve dinamik bir şekilde ilerleyen bir Pokémon oyunudur. 2014 yılında Nintendo 3DS için piyasaya sürülen bu oyun, klasik Pokémon savaşlarını tamamen farklı bir bulmaca türüne dönüştürerek sıradışı bir deneyim sunar.

Oyun, geleneksel Pokémon savaşlarını bir kenara bırakıp, 4 veya daha fazla aynı tür Pokémon’u bir araya getirerek “Trozei” yapmayı ve böylece rakip Pokémonları yenmeyi hedefler. Oynanış hızlıdır ve daima düşünmeyi gerektirir. Her savaşta, ekrandaki Pokémon ikonlarını düzenleyerek zincir yapmak ve saldırılarınızı güçlendirmek esastır.

"Pokémon Battle Trozei"nin kalbi, eşleştirilen Pokémon ikonlarının düşman Pokémonlara nasıl saldırıya dönüştüğü mekanizmadır. Her Pokémon’un tipine ve özelliklerine göre değişen bu saldırılar, aynı anda birkaç düşmana karşı savaşmak için stratejik düşünmeyi gerektirir. Bu da,Pokémon’un düşmanın zayıflıklarına göre seçilmesi ve etkili kombinasyonlar oluşturulması anlamına gelir.

Oyun, oyunculara geniş bir Pokémon çeşitliliği sunar ve 700’den fazla Pokémonun kilidini açmayı vaat eder. Her yeni Pokémon, genel koleksiyonunuza eklemek üzere oyuncak gibi bir kutu içinde saklanır. Her bir yenilen düşman, onun bir kopyasını yakalama şansı da getirir, böylece oyuncuların Pokémon koleksiyonları giderek genişler.

Bir bulmaca savaşının başında, oyuncular hangi Pokémonları savaşa sokacaklarına karar verirler. Her Pokémon’un benzersiz bir saldırı tipi vardır ve bu da çeşitli düşmanlarla karşılaşıldığında onları en etkili biçimde kullanmayı gerektirir. Aynı zamanda ekip çalışması ve bulmaca çözme yeteneği de, özellikle zorlu rakiplere ve boss savaşlarına karşı mücadelede kilit öneme sahiptir.

Oyunda tek başına oynamak için bir dizi modun yanı sıra, aynı zamanda diğer oyuncularla birlikte çalışabileceğiniz çok oyunculu bir mod da bulunuyor. Bu, bulmaca çözme ve savaş anlarında sosyal bir boyut da ekliyor ve takım çalışmasını ödüllendiriyor.

Oyunun görsel tasarımı, renkli ve canlıdır; bu Pokémon ikonlarının kolayca tanınmasını sağlar ve hızlı tempolu oyun esnasında hızla hareket etme ihtiyacını destekler. Ses tasarımı ve müzik de oyuna enerji katmakla kalmaz, aynı zamanda başarılı hareketleri ve önemli anları vurgulamak için de etkili bir şekilde kullanılır.

“Pokémon Battle Trozei” tekrar oynanabilirliği yüksek bir oyundur. Her seviye, farklı stratejiler ve Pokémon kombinasyonları deneme yeteneği sayesinde, birkaç kez oynanabilir. Oyuncular, ilk denemede tamamlamadıkları seviyeler için farklı taktikler ve Pokémon seçimleri deneyebilirler.

Bu oyun, klasik Pokémon oyunlarının yalın formülleri üzerine kurulu olduğu hâlâ popüler olan “match-three” bulmaca mekaniğine yeni bir dönüş kazandırmıştır. Bu tür oyunlar kolayca anlaşılabilir olmaları ve kısa oyun süreleri ile mobil cihaz kullanıcılarınca özellikle sevilmektedir.

“Pokémon Battle Trozei”, Pokédex koleksiyonunu genişletmek isteyen ve aynı zamanda farklı oyun mekanikleri deneyimlemek isteyen Pokémon hayranlarını çeker. Oyun aynı zamanda, bulmaca oyunları ve aksiyon oyunları sevenler arasında da popülerdir.


“Pokémon Art Academy”, klasik Pokémon deneyimini alıp ona yaratıcı ve eğitici bir dönüş veren özgün bir programdır. Nintendo 3DS için 2014 yılında piyasaya sürülen bu oyun, Pokémon sevgisini ve sanat yapma becerisini birleştirerek, oyunculara çizim ve illüstrasyon tekniklerini öğreten eğlenceli ve interaktif bir sanat dersi sunar.

Bu oyun, hem genç hem de yetişkin kullanıcıları sanatın temel prensipleri konusunda eğitmek üzere tasarlanmıştır. Dokunmatik ekran ve stylus kalem kullanarak, oyuncular çeşitli Pokémon karakterlerini çizmeyi öğrenirler. Program, oyunculara çizgi çalışması, gölgeleme, renklendirme ve daha pek çok önemli sanat tekniğini, adım adım ilerleyen dersler aracılığıyla öğretir.

"Pokémon Art Academy"nin gücü, ayrıntılı ve kolay anlaşılır eğitim içeriğindedir. Oyun, temel çizim tekniklerinden başlayarak, detaylı portreler ve hareketli pozlar oluşturmaya kadar geniş bir yelpazedeki konuları kaplar. Her ders, belirli bir sanat tekniğini odak noktası haline getirir ve oyunculara bu teknikleri uygulamaları için Pokémon karakterleri üzerinde pratik yapma fırsatı verir.

Kullanıcılar, basit çizgi çalışmaları ve renklendirme tekniklerinden başlayarak daha karmaşık illüstrasyonlara ve çizim stillerine doğru ilerlerler. Her yeni ders, öğrencinin sanat yeteneklerini biraz daha geliştirerek, kendilerini ifade etme ve yaratıcı potansiyellerini keşfetme yollarını açar.

Oyuncular çizimlerini kendi hızlarında yapar ve oluşturdukları her eser, Pokémon Art Academy’nin kendi sanat galerisinde saklanabilir. Bu özellik, oyuncuların ilerlemelerini gözlemlemelerini ve geliştikleri sanatsal yolculuğu takip etmelerini sağlar.

Oyun, çeşitli çizim araçlarına sahiptir; kurşun kalem, renkli kalemler, pastel boyalar ve hatta dijital olarak da sprey boya gibi gerçek dünyada kullanılan malzemeleri taklit eden araçlar. Oyunun bu dijital sanat araçları, gerçek malzemelerin hissini ve tepkisini taklit eder şekilde tasarlanmıştır, bu da kullanıcılara sanatın farklı yönlerini öğrenirken kapsamlı bir deneyim sunar.

Oyuncular tamamladıkları eserleri sosyal ağlarda ve Miiverse’de paylaşarak diğer Pokémon Art Academy öğrencileri ile iletişim kurabilir ve eserlerini sergileyebilirler. Bu, oyuncuların birbirlerinden ilham almalarına ve topluluk içinde yaratıcılıklarını kutlamalarına imkan tanır.
Zamanla oyuncular, temel dersleri tamamladıkça, daha gelişmiş konuları ve teknikleri içeren ilave derslerin kilidini açabilirler. Bu ilave dersler, deneyimleri arttıkça oyunculara daha da derin sanat bilgisi kazandırır.

"Pokémon Art Academy"nin arayüzü, özenle tasarlanmış rahat ve kullanıcı dostudur. Görsel yönergeler ve animasyonlar, öğrenme sürecini destekler ve rehberlr. Rahatlatıcı müzikler ve sesler ise, sanatsal yaratım sürecinde oyunculara eşlik eder.

Bu oyunun asıl amacı, sanat ve yaratıcılığın sınırsız dünyasında oyunculara rehberlik etmektir. Ek olarak, Pokémon Art Academy, sanat ve oyunları bir araya getirerek başarılı bir şekilde hem eğitici hem de eğlendirici bir deneyim sunar. Bir yandan Pokémon karakterlerinin çizim becerilerini geliştirirken, diğer yandan temel sanat teknikleri üzerine derinlemesine bir eğitim alırsınız.


Pokémon Omega Ruby ve Alpha Sapphire (ORAS), efsanevi Pokémon video oyun serisinin önemli bir parçasıdır ve 2014 yılında Nintendo tarafından 3DS oyun konsolu için piyasaya sürülmüştür. Bu iki oyun, Game Freak tarafından orijinal Pokémon Ruby ve Sapphire oyunlarının yeniden yapımı olarak geliştirilmiştir ki bu oyunlar 2002 yılında Game Boy Advance için yayınlanmıştı. Omega Ruby ve Alpha Sapphire, orijinal hikayeyi büyüleyici ve modern bir şekilde yeniden anlatır ve o zamandan beri gelişen Pokémon dünyasındaki yenilikleri içerir.

Oyun Hoenn bölgesinde geçer ve bu bölge zengin ekosistemleri, çeşitli iklimleri ve geniş coğrafyası ile tanınır. Oyuncular, bir Pokémon Eğitmeni olarak kariyerlerine başlar ve hayallerindeki Pokémon Takımını oluşturmak için geniş bir arazide maceraya atılırlar. Başlangıçta Treecko, Torchic veya Mudkip olmak üzere üç farklı başlangıç Pokémon’undan birini seçme şansına sahip olurlar.

Omega Ruby ve Alpha Sapphire, orijinal oyunların temel unsurlarını korurken yeni özellikler de sunar. Mega Evrim, bu yenilikler arasında yer alır; bazı Pokémonlar, savaş sırasında daha güçlü formlara dönüşebilir. Ayrıca, Soaring in theSky özelliği oyunculara efsanevi PokémonLatios veya Latias’ı kullanarak Hoenn bölgesinin geniş gökyüzünde uçma imkânı verir. Bu, oyunun keşfini tamamen yeni bir boyuta taşıyarak oyunculara daha önce erişilmeyen alanları keşfetme ve dolaşabilme özgürlüğü kazandırır.

ORAS ayrıca oyunculara, Pokémonları takas etme ve dünyanın dört bir yanındaki diğer eğitmenlerle savaşma imkânı veren Pokémon Global Link ve WonderTrade gibi çevrimiçi özelliklerle dolu bir sosyal deneyim sunar. Yenilenmiş grafikler ve canlı müzik skorlarıyla, oyunlar nostaljik bir deneyimi tazelerken, aynı zamanda seriyi yeni başlayacak olan eğitmenler için de çekici kılar.

Hikaye, oyuncunun karşısına iki ana rakip çıkartır: Team Magma ve Team Aqua. Omega Ruby’de Team Magma, dünyanın karasal alanlarını genişletmeyi hedeflerken, Alpha Sapphire’da Team Aqua, denizleri genişletmeyi hedefler. Her iki oyunun da hikayesi, oyuncunun seçtiği versiyona göre farklılık gösterir, ancak her iki grupta da amacına ulaşmak için efsanevi Pokémonlardan faydalanmayı amaçlar: Omega Ruby’de Groudon, Alpha Sapphire’de ise Kyogre kullanılır.

Oyuncular ayrıca bir dizi yan görevle de karşılaşacak ve bazıları, gizemli Delta Episode olarak bilinen benzersiz bir hikaye örgüsünü içerir. Delta Episode, Hoenn bölgesine yeni efsanevi Pokémonlar ekler ve etkileyici bir hikaye anlatımı sunar.


PokémonShuffle, Pokémon oyun evreninin daha farklı bir yönünü temsil eden eşsiz bir çözümleme oyunudur. Şubat 2015’te piyasaya sürülen bu oyun, geleneksel Pokémon savaş mekaniklerini bir kenara bırakıp oyunculara bulmaca çözme deneyimi sunar. Nintendo 3DS için öncelikle ücretsiz olarak yayınlanan oyun, sonradan Android ve iOS cihazlar için de mobil platformlarda yerini almıştır. Oyunun özünde, oyuncuları bağımlılık yapıcı bir oynanışa çeken rekabetçi ve stratejik bir bulmaca yapısı yer alır.

PokémonShuffle’da temel amaç, aynı türden Pokémonları yan yana getirerek en az üçlü kombinasyonlar oluşturmaktır. Daha büyük kombinasyonlar ve zincir reaksiyonlar oluşturmak ekstra puanlar kazandırır ve oyuncunun hedef Pokémon’u daha hızlı yenmesine yardımcı olur. Her seviyede belirli bir sayıda hamle hakkı vardır ve bu hamleler, belirli bir dizi Pokemon’u yenmek için kullanılır. Oyuncular seviye atladıkça, daha zorlu rakiplerle ve daha karmaşık bulmaca düzenleriyle karşı karşıya kalır.

Seviyeleri geçmek, oyunculara yeni Pokémon yakalama fırsatları verir ve takımlarını genişletmelerine olanak tanır. Yakalanan her Pokémon, oyuna özgü özel yeteneklere ve sınıflandırmalara sahiptir, ki bu durum strategik planlamayı daha da önemli bir hale getirir. Örneğin, bazı Pokémonlar belirli tipteki rakiplere karşı daha güçlüdür veya taktiksel avantaj sağlayan özel bir 'Mega Evrim’e sahip olabilir.

Oyunun rekabetçi yönü, haftalık turnuvalar ve özel etkinliklerle desteklenir. Bu etkinlikler, nadir ve çoğu zaman özel Pokémonları yakalama şansı sunarak, topluluk içinde heyecan yaratır ve oyuncuların tekrar tekrar oyunu oynamasını teşvik eder. Ayrıca oyuncular, oyun içi mağazadan veya oyunu düzenli olarak oynayarak kazanılan “Süs Nesneleri” aracılığıyla eğitmenlerini ve Pokémonlarını özelleştirebilir.

PokémonShuffle, mikro işlemlerle desteklenen bir oyun modeline sahiptir. Oyunu ücretsiz oynamak mümkün olsa da, oyuncular belirli seviyelerde daha fazla hamle yapabilmek veya yeniden deneme şansı elde etmek için oyun içi para birimi satın alabilir. Ayrıca, günlük oturum açma bonusları ve düzenli görevler gibi mekanizmalar oyunculara ücretsiz oyun içi avantajlar sağlar.

Grafikler açısından PokémonShuffle, karakteristik Pokémon animasyon stilini kullanır ve her bir karakterin benzersiz ve sevimli tasarımını vurgular. Renkli ve canlı görselleri ile dikkat çekici bir bulmaca alanı sunarak, her yaş grubundan oyuncuların ilgisini çekmeyi başarır. Oyun ayrıca, serinin önceki oyunlarından tanıdık melodilerin yanı sıra yeni bestelenmiş müzik parçaları da içerir.