Race Pro
Murat Şen

Sayfa 1

Yarış oyunları ikiye ayrılır. Gerçekçi olanlar ve gerçekçi olmayanlar. Bazıları sadece sizi eğlendirmek isterler ve gerçek fizik kurallarını pek önemsemezler. Bazıları ise daha ciddidir ve size gerçek sürüş deneyimi yaşatmayı isterler. Race Pro, ikinci gruptan bir araba yarışı.

Şubat ayı sonlarına doğru piyasaya çıktığında, Race Pro çok fazla dikkat çeken bir oyun olmadı. Halen de öyle. Çok popüler olmadı ama oynayanları da pişman etmedi. Özellikle sürüş fiziklerindeki etkileyici detaylar ve arabanın teknik özelliklerinde yapılabilecek değişikliklerle, gerçekçi yarış isteyenlerin dikkatini çekmekte gecikmedi. İlk görüşte kalitesiz ve baştan savma bir oyun gibi duruyor ama oyunun derinine inildikçe, bir de direksiyon setiyle oynuyorsanız, gerçekten de bir arabanın içinde hissedebiliyorsunuz kendinizi.
 
Oyunda tek kişilik, online ve kariyer olmak üzere, daha önceki oyunlardan da bildiğimiz modlar bulunmakta. Online modda oyuncu bulmak oldukça zor. O yüzden ilk yapacağınız şey, kariyer moduna girmek olmalı.
 
Kariyer modunda, sağa doğru ilerleyen harflerle, çeşitli klasmanlar bulunmakta. Bu klasmanların içerisinde de çeşitli yarışlar var. Bu yarışların her biri 3 aşamadan oluşuyor ve her birinde farklı bir şirket adına, farklı bir araba ile yarışıyorsunuz. Her bir yarıştan önce sizi deniyorlar. Başarılı olmanız durumunda, az bir miktar para vererek sözleşme imzalıyorsunuz. Paranız çoksa, testlere girmeyip direk daha yüksek bir miktara sözleşmeye imza atabiliyorsunuz. Ama bunu öyle güzel ayarlamışlar ki, oyunda sadece 1-2 kere yapabiliyorsunuz. Çünkü oyun boyunca hiç bir zaman zengin bir yarışçı olunmuyor.
Kontrollere alışmanız biraz zaman alabilir. İlk turlarınızı yardım modu açık oynamanızı tavsiye ediyorum. Özellikle virajlarda ne kadar hızlı olmanız gerektiği konusunda size ciddi yardımlarda bulunuyor. Daha sonra alıştığınızda, sürüş yardımlarını kapatabilirsiniz. Yol üzerinde nereden gitmeniz gerektiğini gösteren, hızlanmanız veya yavaşlamanız gerektiğini gösteren göstergeler çıkıyor. Ayrıca arabanın savrulmasını önleyen ve buna benzer yardımlar da var. Bunların tümünü kapatarak tamamen gerçekçi bir yarış deneyimi yaşayabiliyorsunuz. Ama kontroller inanılmaz zor oluyor. Arabayı yolda tutmak, virajı dönmek zor olduğu gibi, bunları yaparken bir de 12 tane araçla yarışmak zorunda kalmak ayrı bir işkence oluyor.
Sayfa 2

Oyun ne kadar zor olursa olsun, kariyer modunda adım adım ilerlemek, gerçek arabaları birbirinden değişik yarışlarda kullanmak çok eğlenceli. Mini Cooper'dan, BMW'lere, Mitsubishi'den prototip arabalara kadar çok geniş model yelpazesi var oyunun. Bu yüzden, bir yarışın uzunluğundan sıkılsanız da, ilerlediğinizde direksiyonu başına geçeceğiniz arabayı düşünerek yarışa devam edebiliyorsunuz. Oyunun böyle enteresan bir çekiciliği var. Hatta direksiyon setiyle oynadığınızda, uzun süre başından kalkamayacağınıza eminim.

Nedense böyle fiziğe önem verilen oyunlarda grafiklere çok önem verilmiyor. Bugüne kadar çok örneğini gördük bunun. Race Pro'da da grafiklere çok önem verilmemiş. Araç grafikleri ortalamanın üzerinde. Kokpit kamerasına geçtiğinizde, araçların içleri de gerçeğine uygun tasarlanmış. Araçlar hasar alıyor ama almaları gerekenden 10 kat daha az oluyor bu.Hızlı bir duvara çarpma sonucunda arabanız kullanılamaz hale gelebiliyor ama bunu arabanın kasasında göremeyebiliyorsunuz
 
Oyunda toplam 13 pist var. Çevre grafikleri 2009 yılında çıkmış bir oyuna yakışmayacak düzeyde kötü. Etraf çok boş ve cansız duruyor. Seyirciler var etrafta ve hareket ediyorlar ama öyle ruhsuz bir ortamdasınız ki, kendinizi sadece yola odaklanmış ve etrafa bakmamak için çaba sarfederken bulabiliyorsunuz.

Grafiklerin çağı yakalayamaması, seslerin de eski çağda kalmış olması demek oluyor bu oyunda. Oyunda müzik diye bir şey yok. Sadece motor sesleri duyuyorsunuz. Onlar da çok cızırtılı ve kalitesiz. Oyunun ilk versiyonunda kamera açısı değiştikçe bozulan motor sesi sorunu vardı. Sonradan çıkan bir yama ile bu düzeltildi. Oyunun süper gerçekçi olması, seslerin kötü olmasını gölgede bırakıyor. Ama yine de sesler üzerinde biraz daha durulabilirdi. Race Pro bu haliyle bir oyun olmaktan öte, ehliyet kurslarında kullandırılan simülasyonlara benziyor.
Oyunun online modu 12 kişiye kadar destek veriyor. Ama maalesef bu oyunu oynayan birisini bulmak çok zor. 2-3 kişi bulsanız kendinizi karlı sayabilirsiniz. Yapımcılar da bunun olacağından korkmuş olmalılar ki, online yarışlara bilgisayar kontrollü yarışçılar ekleyebiliyorsunuz. Bu sayede 12 kişilik online yarışlar yapabiliyor ve arkadaşlarınızla eğlenebiliyorsunuz.

Race Pro, belki de şu ana kadar yapılmış en gerçekçi fiziklere sahip yarış oyunu. Bu özelliği grafiklerinin ve seslerinin eksikliklerini kapatıyor. Özellikle direksiyon setiyle oynandığında, uzun saatlerinizi bu oyunun başında geçireceğinizden eminim. Kariyer modu, her yarışı teker teker oynamanız durumunda 20 saat kadar sürecektir. Daha sonra da online modu ve zamana karşı yarış modlarıyla zaman geçirebilirsiniz. Keşke oyuna biraz daha ruh ve renk katsalarmış. O zaman çok daha iyi puanlar alabilir, satışları da şimdikinden daha başarılı olabilirdi.