FIFA 11
Alkan Adakaner

Sayfa 1

      Kiminin İngilizler, kiminin de Çinliler tarafından bulunduğunu söylediği futbol (hatta Türkler buldu diyen bile var) günümüzde hiç kuşkusuz dünyanın en popüler spor dalıdır. Özellikle ülkemizde bir sohbet sırasında bile “Hangi takımı tutuyorsun” sorusu rahatlıkla sorulur, çünkü herkesin bir takımının olduğu var sayılır ve takım tutmayanlara hayretle bakılır. Bu ülkede futbol maçı izlemeyen erkekleri bazen acayip varlıklar gibi görebiliriz. Futbol tam anlamıyla kanımıza işlemiştir. Özellikle milli maçlarda tüm ülke coşkuya boğulur ve sokaklara dökülür. Peki nedir futbolu bu kadar özel yapan şey? Yıllarca futbol oynamış birisi olarak açıkçası bunun yanıtını verebileceğimi sanmıyorum. Futbola yeteneğimiz olmasa bile futbolu izlemeyi seviyoruz. Futbola yeteneğimiz olmasa da en azından Joy Pad'i elimize alıp sanal alemde takımımızı şampiyon yapmak veya kendi futbolcumuzu yaratıp manşetlere çıkmak için çabalıyoruz. Gerçek ya da sanal; futbol, çirkin görüntülere rastlamadığımızda çok eğlenceli.
     Oyunlara ilgi duymaya başladığımdan beri futbol oyunlarını çok severim. Winning Eleven (Pro Evolution Soccer) ve Virtua Striker gibi oyunları çok uzun süre severek oynadım. FIFA serisi ise benim için 1999-2000 yıllarından sonra umursanmadığım, her zaman “dandik” futbol oyunları kategorisine koyduğum bir seriydi. Virtua Striker'ın yeni oyunlarının geliştirilmemesi, Pro Evolution Soccer'ın da eskisi kadar zevk vermemesi (umarım PES 2011'de herşey düzelir ve oyun eski mükemmel haline döner) FIFA 09'dan itibaren bu seriye yüzümü dönmemi sağladı. İşin garip yanı benim için “kötü” olan seri özellikle FIFA10 ile birlikte şok edecek biçimde eğlenceli hale gelmiş ve futbol oyunlarından soğuduğum bir anda hızır gibi yetişmişti. Geceler boyu online alemde yabancılarla yaptığım maçlar veya arkadaşlarımla “Virtual pro” modunda takım ruhunu (her ne kadar o arkadaşlarım bazen seni tribüne bile almamak gerekiyor deseler de) hissettiğim karşılaşmaları unutmam mümkün değil. Bu heyecan biraz da olsa FIFA 2010 World Cup'ta da devam etti. Şimdi serinin 18. oyunu olan FIFA 11'de ve bu seriyi seven oyuncuların çok heyecanlı olduğuna eminim.

     Ekim ayının başında çıkacak olan FIFA 11, EA Sports Canada tarafından geliştiriliyor. Serinin her yeni oyunu gibi FIFA 11'de öncekilerde bulunan eksiklikleri giderme amacında. Özellikle PC oyuncuları bu oyundan çok memnun kalacaklar, çünkü serinin PS3 ve Xbox 360 sürümlerinde kullanılan oyun motoru PC'de de kullanılmaya başlanacak; böylece PC ile konsol sürümleri arasında fark kalmayacak. PC sürümünde online avatarımızı yaratıp dünyanın her tarafından oyunculara karşı mücadele edebilecek ve “leaderboard”da pozisyonumuzu korumak için savaşacağız. FIFA 11'in PC sürümünün konsollardaki kadar kaliteli olacak olması sevindirici, peki bu oyunun önceki oyunlardan farkı ne olacak? EA Sports'un açıklamasına göre önceden şikayet ettiğimiz çoğu şey düzeltilecek.
     Bu şikayetlerin başında da FIFA 10'da bazen "pinpon" oynarmış gibi sürekli A tuşuna basarak karşı kaleye gitmek geliyor. Geliştiricilerin açıklamasına inanırsak artık daha gerçekçi pas sistemi sayesinde (Pro Passing diyorlar) görmediğimiz alanlara rastgele paslar atamayacağız. Yüzümüzün pas atacak oyuncuya dönük olması veya pas atış açımızı daha dikkatli ayarlamamız isabet yüzdemizi arttıracak. FIFA 2010 World Cup'ta pas sistemi daha gerçekçi olmuştu, FIFA 11'de ise en azından onun kadar düzgün olması bekleniyor. Ayrıca FIFA 10'da havadan atılan paslar da futbolcu topu çok geç önüne alıp hareket ediyordu, bu hatanın da düzeltilip World Cup'taki gibi düzgün hale getirilmesi bekleniyor. Paslar konusunda bir başka değişim ise “Virtual pro”da yaşanacak. Bu modda çok gelişmiş bir oyuncu ile yeni başlamış bir oyuncu arasında pas yüzdelerinde de eskisinden daha fazla farklılık olacak. FIFA 10'da bu fark daha çok kendini hız, beden gücü ve şutlarda gösteriyordu, şimdi buna paslar da eklendi. Ayrıca çalım yeteneği düşük olan futbolcu kendi etrafında daha geniş ve daha uzun bir sürede dönerken çalım yeteneği gelişmiş olan bir oyuncu çok daha hızlı ve küçük bir daire çizebilecek. Böylece futbolcusu üzerinde duran ile umursamayan arasındaki farkı arttıran adil bir sistem kurulması planlanıyor.
Sayfa 2

    Her futbolcunun kendi kişiliğinin olacağının söylendiği FIFA 11'de kendi karakterimizi geliştirmemiz de eskisinden daha ayrıntılı olacak. Oyunun gelişmiş Personality (kişiselleştirme) sistemi her oyuncu için 36 öznitelik ve 57 özellik olmasına izin veriyor ve bunlar dünya çapında 1700 izci, editör ve yorumcuya dayanarak hazırlanmış. Futbolculardaki bu değişim ve gelişim oyunda şikayet ettiğimiz noktaları düzeltmeye yetecektir, fakat geliştirici ekibin ne kadar sözünde duracağını bilemiyoruz. Daha önce bir çok geliştirici her futbolcunun kendi kişisel özelliklerinin olacağını söylese de en bilindik oyuncular dışındakilerin kişiliğini sahaya yansıtmada çok da başarılı oldukları söylenemez. Ben yine de FIFA 10'da bizi hayal kırıklığına uğratmayan EA Sports Canada'nın bu gelişimi sağlayabileceğini düşünüyorum. Bu gelişim sağlanırsa Virtual Pro adlı modun çok daha eğlenceli hale geleceği kesin.
      Oyundaki önemli değişimlerden birisi de kalecilerin yapay zekası olacak. Her ne kadar FIFA 10'da kalecilerden çoğu zaman şikayetçi olmasak da bazı açılardan gelen toplar karşısında çok çaresiz olmaları hayıflanmamızı yol açabiliyordu. FIFA 11 ile beraber (serinin her oyununda daha gelişeceğini söylerler) kalecilerin duruş yerleri ve pozisyonları algılamalarında da gelişme olacağı söyleniyor. Mesela kalecilerde en çok şikayet ettiğim şeylerden birisi köşelerden çaprazlamasına ceza sahasına giren bir futbolcunun kalecinin kapattığı köşeye yaptığı sert bir vuruşun gol olmasıdır. Halbuki kalecinin açıyı daha iyi kapatması gerekirdi. Oyunculardan gelen geri bildirimler sonucunda umarız geliştiriciler buna bir çare bulur. Genel olarak zaten kalecilerden çok fazla şikayetçi olduğumuz söylenemez, küçük hatalar da zaten düzeltilecektir.

     EA Sports, futbolcuların ve kalecilerin sahadaki gelişimlerinin yanı sıra oyunu tam bir şova dönüştürmek için sevinç gösterilerinden müziklere kadar bir çok yenilikle karşımıza çıkıyor. Öncelikle kutlamalarda ayrı bir kamera yerine artık oyuniçindeki kameralar bizi takip edecek. Böylece önceden hazırlanmış yapmacık sinematik sahnelerden kurtulacağız. Ayrıca takım arkadaşlarımız da sevinç gösterilerimize katılabilecek. Sevinçlerde geriye doğru takla gibi çok daha akrobatik hareketler de görecebilecekmişiz. Oyun aynı zamanda her futbolcuya kendine özel sevinç seçenekleri de sunacak ve tek bir tuşa basarak bu sevinç gösterisini düzenleyebileceğiz. Böylece sevinçlerdeki karmaşık tuş kombinasyonlarını kullanmak zorunda kalmayacağız. Yeni eklenen kendi müziğimizi seçme özelliği sayesinde de oyuncular sahaya girişte, devre arasında, gol sonrasında ve maç bitiminde kendi şarkılarını dinleyebilecekler. Virtual Pro'da kulüplerimizin kendi şarkıları olabilecek.
Be A Pro mode ve Manager mode'un Career mod içinde birleştirileceği FIFA 11'de oyuncular 15 sezon üzerinden oyuncu, menajer veya oyuncu-menajer olarak maçlara çıkabilecekler. Bu modda oyuncu alım-satımlarında kulüplerin kendi aralarındaki anlaşmalarının yanı sıra oyuncuların da kendi şartları bulunacak. Oyuncu olarak bu moda başladığımızda teknik direktörün bizim hakkımızdaki düşüncelerine de tanık olacağız. Örneğin “En üst seviyeye ulaştı, artık gelişmeyecek” veya “Yeterli zamanı verirsek kendini geliştirecek” sözlerine rastlayabileceğiz. Wii sürümü 11'e 11'in yanı sıra 5'e 5 maçlar yapmamıza da imkan verecek oyunun PC, Xbox 360 ve PS3'te grafiklerinin harika olacağına eminiz, ekran görüntülerinden anladığımız kadarıyla Wii'de de oldukça kaliteli görüntülerle karşılaşağız. Çok beğediğimiz FIFA 10'a sadık kalacak olan bu oyun bir takım eksiklikleri gidererek karşımıza çıkacak ve istediğimizi bize verecek gibi görünüyor. Zaten EA Sports'un da çok büyük bir değişim yaratıp bizi şaşırtmasını istediğimiz yok, çünkü serinin iskeleti zaten çok sağlam. FIFA 11 futbol oyunlarındaki liderliğini sürdürme amacında ve bunu da başaracak gibi görünüyor.