Avcı olmak, yada ava giderken avlanmak.

Ridley Scott bundan 20 sene önce Alien filmini yaptığında neyi başlattığının farkında mıydı acaba? O ana kadar uzaylı ırkına hep insan veya benzeri yaratıklar gözüyle bakan dünya ilk kez farklı bir fikirle karşılaşmış ve ciddi anlamda irkilmişti. Tamamen avlanmak üzerine kurulu, hızlı, ölümcül, kısmen zeki ve insandan daha üstün iğrenç bir uzaylı resmetmişti Scott. Üstüne birde filminden tam 20 yıl sonra 1999’da, Rebellion adındaki İngiliz ekip bu yaratıkları avlayabilen, en az onlar kadar güçlü, onlar kadar acımasız Predator’ları işin içine soktu ve bu iki ölümcül ırkı karşı karşıya getirdi. Tabi her ne kadar başlıkta geçmese de insan ırkı da bunların arasında talihsizce salıverildi. Peki ne oldu? Bize oynaması zevkli muhteşem bir oyun çıkmış oldu! Eğlence dünyasına ayrı ayrı yollarda başlayan bu iki doğa üstü yaratığın buluşmaları daha ilk günden beri heyecan verici zaten. İlk oyun listeleri alt üst etti ve çok iyi puanlar aldı o yıllarda. Daha sonra nedendir bilinmez Rebellion kendini PSP’ye adadı ve 2. bir Aliens vs. Predator (AVP) yapmadı. Tabi başkaları bunu dinlemediler ve boşta duran bu seriye atladılar. Önce filmi yapıldı ve gişede bekleneni veremedi. Sonra 2. oyunu geldi ama asla ilki kadar beğenilmedi. Şimdi yıllar sonra Rebellion “yeter artık çekin elinizi seriden” dedi ve arkasına SEGA gibi köklü bir firmayı alarak yeni bir AVP oyununu geçtiğimiz aylarda duyurdu. Peki şimdi ne olacak? AVP eski günlerine dönecek mi? Alien’lar bu sefer yumurtalarını koruyabilecek mi? Yoksa Predator’lar yine ortalığı kasıp kavuracak mı? Marine’ler hala tir tir titreyerek mi dolaşacaklar ortalarda? Predator’lar neden avladıkları adamları baş aşağıya asıyorlar? Marine’ler bu iş için ne kadar para alıyorlar ki kendilerini bu cehenneme atabiliyorlar? Eskinin Predator avcısı, yeni California valisi Arnold Schwarzeneger bu duruma ne diyor? Gelin bu soruların cevaplarına hep beraber bakalım.

Hatırlayanlar vardır eminim, en son bıraktığımızda hem Alien’lar, hemde Predator’ler ciddi bir patlama ile yer yüzünden kazınmıştı. Peki nasıl olacakta dönecek bu yaratıklar yine? Tabiî ki muhteşem ırk insanlar sayesinde. İnsan ırkının galaksiler arasında gezindiği dönemler. Kendilerini çok zeki zanneden bir grup madenci kendilerinden daha zeki kişiler tarafından ne olduğu belirsiz bir gezegende bulunan saçma sapan bir kaya parçasına kazı yapmaya gönderilirler. Bu madenciler işlerini doğru yapsınlar ciddiye alsınlar diye de kaya parçasına BG-386 ismi verirler üstelik. Ancak ne tesadüftür ki bu gezegen aslında yüzyıllardır Predator’lerin “evim” dediği yerlerden biridir. Buna rağmen bu arkadaşlarımız önüne gelen her yeri kazarlar da kazarlar. Biraz daha kazınca derinlerde bir pramid ile karşılaşırlar. Ve tahmin edin bu pramid aslında nedir? Evet doğru bildiğiniz bir Alien kraliçesinin donmuş bedenini ve yumurtalarını saklayan bir mezar. E haliyle kraliçemiz “ne oluyor burada” diyerek uyanır. Onun sesi ile çevresindeki yumurtalarda harekete geçer. İçlerinden çıkan meşhur Facehugger’lar (yüze yapışan minik Alien’lar) bizim meşhur madencilerimizin yüzlerine özlemle yapışırlar. Bir süre sonra ise göğüs kafeslerini parçalayarak Alien olup çıkarlar.

E tabi madencilerle irtibatı kaybeden Marine birliği ortalıkta binlercesi bulunan Alien’ların arasına “gidip bir bakın bakalım ne olmuş” diyerek bir tim gönderirler. Tam bu sırada gezegenin diğer tarafında sessizce beklemekte olan Predator ırkı hem ısrarla her 10 senede bir Alien’ları uyandıran insanlara bir çift laf etmesi, hem de ortalıkta gezinen Alien’lar ile ilgilenmesi için yüksek rütbeli bir subay seçerler ve ortama yollarlar. Sonuçta efsane 3’lü bir araya gelir ve…

Bundan sonrası bize kalıyor elbette. Öncelikle eğer varsa (ki sanmıyorum) daha önce AVP oynamamış olanlara oyundan kısaca bahsedelim. AVP serilerinin en büyük özelliği birbiri ile kesişmesine rağmen çok farklı oynanış şekilleri sunan 3 ırkı tek bir oyunda bir araya getirmesi. Oyunda 3 farklı senaryo var ve her biri farklı oynanış içermesine rağmen birbiri ile bağlantılı olarak ilerliyor. Oyunu çekici yapan ve tekrar tekrar oynanmasını sağlayanda bu aslında. Biz kısaca Alien nedir, Predator nedir, İnsanlar bunlara karşı ne yapabilir bakalım ve yeni oyunumuzda ne gibi özellikler kazanmışlar bunları da irdeleyelim. Serinin en hareketli üyesi ile yani Alien ile başlayalım. Vuruş gücü düşük olmasına rağmen inanılmaz keskin pençeleri ve her yüzeyde inanılmaz hareket edebilmesi sayesinde her açıdan saldırabilir olması ile bu açığını kapatmakta. Geçmiş oyunlarda tavandan inmezdik Alien ile oynarken. Ve tavandan sarkıp düşmanın kafasını koparmak gibisi yoktu (bu nasıl bir piskopatlıktır) Pençelerin ve kuyruğun haricinde bilindiği üzere Alien’ların kanı saf asitten oluşmakta. Buda hasar aldığınızda yakınlarınızdakilere ciddi zarar vermek demek. Bunlar bilinen şeyler. Peki yeni oyunda ne olacak. Açıkçası Rebellion’un en az bilgi verdiği ırk Alien’lar. Sadece yine saklanmak ve aniden saldırmak zorunda olduğunuzu bilin ve kendinizi çok hızlı bir oynanışa hazırlayın demekle yetiniyorlar. En önemli soru ise şu. Efsanevi bir yaratık olan ve Alien’ların tuzağa düşürdükleri Predator’ları dölleyerek ortaya çıkan PredAlien’ların oynanabilir olup olmayacağı. Bu soruya yanıt “bekleyin” oldu yapımcılar tarafından. Ve sanırım birkaç sürpriz olacak.

Evet Alien tarafında fazla bilgi yok gibi. Ama rakip’te büyük gelişmeler var. Predator’ler bu sefer tam bir “avcı” gibi geliyorlar. Standart özellikleri belli zaten. İnanılmaz bir vuruş gücü, sınırsız derecede görünmez kalabilme özellikleri, müthiş derecede ölümcül mızrakları, hedefi kaçırmayan ok-yay kombinasyonları ve karizmatik maskeleri. Bunlar bile Predator’ı tek başına çekici yapmaya yetiyor. Ama yeni oyunda maskeleri sadece bir karizma unsuru olarak kalmıyor. 4 farklı görüş modunu içeren bir silaha dönüşüyor. bu 4 mod’dan ilki sağlığınızı ve diğer bilgileri içeren Hud modu, ikincisi Alien’ları rahatça görmenizi sağlayan ve onları yeşil bir renk ile parlatan Alien modu, üçüncüsü genel bir avantaj olacak olan ısı görüş modu ve sonuncusu ise gerçek bir avcı olmanızı sağlayacak Focus modu. Bu son mod aslında Predator ile oynarken ekranda nişangah veya imleç gibi şeylerin olacağı tek mod. Bu mod içerisindeyken Predator çevreye odaklanıyor ve her şeyi daha ayrıntılı görebiliyor. Hatta Marine’lerin ellerindeki silahların özelliklerini bile öğrenebiliyor. Tüm bunların yanı sıra Predator’ların ağaçlarda rahatça hoplaya-zıplaya gezinmesini sağlayan ve rakiplerini şaşırtarak bir anda saldırmasına olanak veren zıplama özelliğini artık bizde kullanabileceğiz. Focus mode içerisindeyken seçtiğiniz hedefe vereceğiniz bir komutla Predator aniden oraya zıplayacak. Ağaçların arasında rahatça gezinebileceğiz ve rakipleri şaşırtabileceğiz. Ama bu çok ses çıkarmak demek ve buda gizlilikten ödün vermek anlamına geliyor. Tüm bunların yanında bir avcının silahsız gezmesi beklenemez. En büyük yardımcısı mızrağının yanında, önüne çıkan her şeyi tek kalemde paramparça eden ağır ama güçlü plasma caster, yaklaştığınız düşmanın kafasını tek kalemde kopararak yapımcıların değimi ile “Trophy Kill” yapabileceğiniz geliştirilmiş pençeler ve tuzak kurmak için vazgeçilmeziniz olacak mayınlarda Predator nezdinde emrinize amade. Oldukça heyecan verici öyle değil mi?

Gelelim bunların arasında kendi halinde zavallıca direnmeye çalışan Marine’lere yani paralı askerlerimize. Marine’ler güçsüzler, yeteri kadar hızlı değiller, karanlıkta göremezler, yeteri kadar zıplayamazlar, gizlenemezler. E o zaman ne yapacaklar ne işe yarar bu adamlar? Tabiî ki önce yaradana sonrada şirketlerinin verdiği gelişmiş silahlara sığınacaklar. Oyundaki en ağır silahlar onların elinde. En ağır patlayıcılardan tutunda, ölüm kusan makineli tüfeklere ve rakibi karşısına aldığında delik deşik eden turret’lara sahipler. Tek başlarına güçsüzler evet, ama ekip halinde onlarda en az alien’lar kadar ölümcül olacaklar. Karanlıkta hareket algılayıcılarına güvenecekler ve en ufak hareketi bile sezecekler. Ve her ne kadar para için burada olsalar da tutkuları ile mücadele edecekler. Sonuçta burada hayatta kalmaya çalışacaklar. Marine kısmında çok fazla yenilik yok elbette. Yapımcılar Marine senaryosunun survivor-horror (yani resident evil tarzı hayatta kalma türü) tarzı geçeceğini belirtiyorlar ısrarla. Söylediklerine göre oyunu Marine ile oynarken sağlam bir sandalye almamız şart. Çünkü korkudan sık sık hoplama garantisi veriyorlar. Özellikle Alien’lar karanlıkta saklanacaklar, havalandırma boşluklarından girerek arkamıza dolaşacaklar. Oyunun ilerleyen bölümlerinde hareket algılayıcılarına karşı kendilerini geliştirecekler ve onlardan kaçınmak için hareketsiz kalacaklar. Yani ilk oyundaki gibi Predator’un bir alt versiyonu şeklinde olmayacak. Çok çekici duruyor itiraf etmeliyim.

Evet genel olarak oyun umut verici görünümde. Rebellion bundan 10 sene önce bu işi iyi becermişti. 3 ırkıda bize çok güzel yaşatmıştı. Şu anda bir sürpriz yapmak peşindeler ve çok kısıtlı bilgiler veriyorlar. Fark ettiyseniz Predator sınıfı hariç çok fazla söylenen şey yok. Bazı şeyleri bozmak istemiyoruz, sürpriz kalsın diyorlar. Bekleyin görün biz bunu yaptık, şimdide yapacağız demek dışında bir garanti veremiyorlar. Ki zaten veremezlerde çünkü geçtiğimiz 10 yıl onlar için pek parlak geçmedi. Özellikle bazı iddialı oldukları oyunlar ciddi hayal kırıklığı yarattı. Ama şu an en iyi bildikleri işi yapıyorlar ve hem gelen görüntüler hem de bilgiler oldukça umut verici. Üstelik yükselişe geçmesi şart olan bir büyük firma yani SEGA’da işin içinde. Neyse ki beklencek çok fazla zaman kalmadı. Yazının başında da belirttiğimiz gibi Aliens vs. Predator şubat ayında bizlerle olacak.Bu madencilere de uyuz oldum bu arada. Ne kazarsınız arkadaş bilmediğiniz yerleri.

Avcı olmak, yada ava giderken avlanmak.

Ridley Scott bundan 20 sene önce Alien filmini yaptığında neyi başlattığının farkında mıydı acaba? O ana kadar uzaylı ırkına hep insan veya benzeri yaratıklar gözüyle bakan dünya ilk kez farklı bir fikirle karşılaşmış ve ciddi anlamda irkilmişti. Tamamen avlanmak üzerine kurulu, hızlı, ölümcül, kısmen zeki ve insandan daha üstün iğrenç bir uzaylı resmetmişti Scott. Üstüne birde filminden tam 20 yıl sonra 1999’da, Rebellion adındaki İngiliz ekip bu yaratıkları avlayabilen, en az onlar kadar güçlü, onlar kadar acımasız Predator’ları işin içine soktu ve bu iki ölümcül ırkı karşı karşıya getirdi. Tabi her ne kadar başlıkta geçmese de insan ırkı da bunların arasında talihsizce salıverildi. Peki ne oldu? Bize oynaması zevkli muhteşem bir oyun çıkmış oldu! Eğlence dünyasına ayrı ayrı yollarda başlayan bu iki doğa üstü yaratığın buluşmaları daha ilk günden beri heyecan verici zaten. İlk oyun listeleri alt üst etti ve çok iyi puanlar aldı o yıllarda. Daha sonra nedendir bilinmez Rebellion kendini PSP’ye adadı ve 2. bir Aliens vs. Predator (AVP) yapmadı. Tabi başkaları bunu dinlemediler ve boşta duran bu seriye atladılar. Önce filmi yapıldı ve gişede bekleneni veremedi. Sonra 2. oyunu geldi ama asla ilki kadar beğenilmedi. Şimdi yıllar sonra Rebellion “yeter artık çekin elinizi seriden” dedi ve arkasına SEGA gibi köklü bir firmayı alarak yeni bir AVP oyununu geçtiğimiz aylarda duyurdu. Peki şimdi ne olacak? AVP eski günlerine dönecek mi? Alien’lar bu sefer yumurtalarını koruyabilecek mi? Yoksa Predator’lar yine ortalığı kasıp kavuracak mı? Marine’ler hala tir tir titreyerek mi dolaşacaklar ortalarda? Predator’lar neden avladıkları adamları baş aşağıya asıyorlar? Marine’ler bu iş için ne kadar para alıyorlar ki kendilerini bu cehenneme atabiliyorlar? Eskinin Predator avcısı, yeni California valisi Arnold Schwarzeneger bu duruma ne diyor? Gelin bu soruların cevaplarına hep beraber bakalım.

Hatırlayanlar vardır eminim, en son bıraktığımızda hem Alien’lar, hemde Predator’ler ciddi bir patlama ile yer yüzünden kazınmıştı. Peki nasıl olacakta dönecek bu yaratıklar yine? Tabiî ki muhteşem ırk insanlar sayesinde. İnsan ırkının galaksiler arasında gezindiği dönemler. Kendilerini çok zeki zanneden bir grup madenci kendilerinden daha zeki kişiler tarafından ne olduğu belirsiz bir gezegende bulunan saçma sapan bir kaya parçasına kazı yapmaya gönderilirler. Bu madenciler işlerini doğru yapsınlar ciddiye alsınlar diye de kaya parçasına BG-386 ismi verirler üstelik. Ancak ne tesadüftür ki bu gezegen aslında yüzyıllardır Predator’lerin “evim” dediği yerlerden biridir. Buna rağmen bu arkadaşlarımız önüne gelen her yeri kazarlar da kazarlar. Biraz daha kazınca derinlerde bir pramid ile karşılaşırlar. Ve tahmin edin bu pramid aslında nedir? Evet doğru bildiğiniz bir Alien kraliçesinin donmuş bedenini ve yumurtalarını saklayan bir mezar. E haliyle kraliçemiz “ne oluyor burada” diyerek uyanır. Onun sesi ile çevresindeki yumurtalarda harekete geçer. İçlerinden çıkan meşhur Facehugger’lar (yüze yapışan minik Alien’lar) bizim meşhur madencilerimizin yüzlerine özlemle yapışırlar. Bir süre sonra ise göğüs kafeslerini parçalayarak Alien olup çıkarlar.

E tabi madencilerle irtibatı kaybeden Marine birliği ortalıkta binlercesi bulunan Alien’ların arasına “gidip bir bakın bakalım ne olmuş” diyerek bir tim gönderirler. Tam bu sırada gezegenin diğer tarafında sessizce beklemekte olan Predator ırkı hem ısrarla her 10 senede bir Alien’ları uyandıran insanlara bir çift laf etmesi, hem de ortalıkta gezinen Alien’lar ile ilgilenmesi için yüksek rütbeli bir subay seçerler ve ortama yollarlar. Sonuçta efsane 3’lü bir araya gelir ve…

Bundan sonrası bize kalıyor elbette. Öncelikle eğer varsa (ki sanmıyorum) daha önce AVP oynamamış olanlara oyundan kısaca bahsedelim. AVP serilerinin en büyük özelliği birbiri ile kesişmesine rağmen çok farklı oynanış şekilleri sunan 3 ırkı tek bir oyunda bir araya getirmesi. Oyunda 3 farklı senaryo var ve her biri farklı oynanış içermesine rağmen birbiri ile bağlantılı olarak ilerliyor. Oyunu çekici yapan ve tekrar tekrar oynanmasını sağlayanda bu aslında. Biz kısaca Alien nedir, Predator nedir, İnsanlar bunlara karşı ne yapabilir bakalım ve yeni oyunumuzda ne gibi özellikler kazanmışlar bunları da irdeleyelim. Serinin en hareketli üyesi ile yani Alien ile başlayalım. Vuruş gücü düşük olmasına rağmen inanılmaz keskin pençeleri ve her yüzeyde inanılmaz hareket edebilmesi sayesinde her açıdan saldırabilir olması ile bu açığını kapatmakta. Geçmiş oyunlarda tavandan inmezdik Alien ile oynarken. Ve tavandan sarkıp düşmanın kafasını koparmak gibisi yoktu (bu nasıl bir piskopatlıktır) Pençelerin ve kuyruğun haricinde bilindiği üzere Alien’ların kanı saf asitten oluşmakta. Buda hasar aldığınızda yakınlarınızdakilere ciddi zarar vermek demek. Bunlar bilinen şeyler. Peki yeni oyunda ne olacak. Açıkçası Rebellion’un en az bilgi verdiği ırk Alien’lar. Sadece yine saklanmak ve aniden saldırmak zorunda olduğunuzu bilin ve kendinizi çok hızlı bir oynanışa hazırlayın demekle yetiniyorlar. En önemli soru ise şu. Efsanevi bir yaratık olan ve Alien’ların tuzağa düşürdükleri Predator’ları dölleyerek ortaya çıkan PredAlien’ların oynanabilir olup olmayacağı. Bu soruya yanıt “bekleyin” oldu yapımcılar tarafından. Ve sanırım birkaç sürpriz olacak.

Evet Alien tarafında fazla bilgi yok gibi. Ama rakip’te büyük gelişmeler var. Predator’ler bu sefer tam bir “avcı” gibi geliyorlar. Standart özellikleri belli zaten. İnanılmaz bir vuruş gücü, sınırsız derecede görünmez kalabilme özellikleri, müthiş derecede ölümcül mızrakları, hedefi kaçırmayan ok-yay kombinasyonları ve karizmatik maskeleri. Bunlar bile Predator’ı tek başına çekici yapmaya yetiyor. Ama yeni oyunda maskeleri sadece bir karizma unsuru olarak kalmıyor. 4 farklı görüş modunu içeren bir silaha dönüşüyor. bu 4 mod’dan ilki sağlığınızı ve diğer bilgileri içeren Hud modu, ikincisi Alien’ları rahatça görmenizi sağlayan ve onları yeşil bir renk ile parlatan Alien modu, üçüncüsü genel bir avantaj olacak olan ısı görüş modu ve sonuncusu ise gerçek bir avcı olmanızı sağlayacak Focus modu. Bu son mod aslında Predator ile oynarken ekranda nişangah veya imleç gibi şeylerin olacağı tek mod. Bu mod içerisindeyken Predator çevreye odaklanıyor ve her şeyi daha ayrıntılı görebiliyor. Hatta Marine’lerin ellerindeki silahların özelliklerini bile öğrenebiliyor. Tüm bunların yanı sıra Predator’ların ağaçlarda rahatça hoplaya-zıplaya gezinmesini sağlayan ve rakiplerini şaşırtarak bir anda saldırmasına olanak veren zıplama özelliğini artık bizde kullanabileceğiz. Focus mode içerisindeyken seçtiğiniz hedefe vereceğiniz bir komutla Predator aniden oraya zıplayacak. Ağaçların arasında rahatça gezinebileceğiz ve rakipleri şaşırtabileceğiz. Ama bu çok ses çıkarmak demek ve buda gizlilikten ödün vermek anlamına geliyor. Tüm bunların yanında bir avcının silahsız gezmesi beklenemez. En büyük yardımcısı mızrağının yanında, önüne çıkan her şeyi tek kalemde paramparça eden ağır ama güçlü plasma caster, yaklaştığınız düşmanın kafasını tek kalemde kopararak yapımcıların değimi ile “Trophy Kill” yapabileceğiniz geliştirilmiş pençeler ve tuzak kurmak için vazgeçilmeziniz olacak mayınlarda Predator nezdinde emrinize amade. Oldukça heyecan verici öyle değil mi?

Gelelim bunların arasında kendi halinde zavallıca direnmeye çalışan Marine’lere yani paralı askerlerimize. Marine’ler güçsüzler, yeteri kadar hızlı değiller, karanlıkta göremezler, yeteri kadar zıplayamazlar, gizlenemezler. E o zaman ne yapacaklar ne işe yarar bu adamlar? Tabiî ki önce yaradana sonrada şirketlerinin verdiği gelişmiş silahlara sığınacaklar. Oyundaki en ağır silahlar onların elinde. En ağır patlayıcılardan tutunda, ölüm kusan makineli tüfeklere ve rakibi karşısına aldığında delik deşik eden turret’lara sahipler. Tek başlarına güçsüzler evet, ama ekip halinde onlarda en az alien’lar kadar ölümcül olacaklar. Karanlıkta hareket algılayıcılarına güvenecekler ve en ufak hareketi bile sezecekler. Ve her ne kadar para için burada olsalar da tutkuları ile mücadele edecekler. Sonuçta burada hayatta kalmaya çalışacaklar. Marine kısmında çok fazla yenilik yok elbette. Yapımcılar Marine senaryosunun survivor-horror (yani resident evil tarzı hayatta kalma türü) tarzı geçeceğini belirtiyorlar ısrarla. Söylediklerine göre oyunu Marine ile oynarken sağlam bir sandalye almamız şart. Çünkü korkudan sık sık hoplama garantisi veriyorlar. Özellikle Alien’lar karanlıkta saklanacaklar, havalandırma boşluklarından girerek arkamıza dolaşacaklar. Oyunun ilerleyen bölümlerinde hareket algılayıcılarına karşı kendilerini geliştirecekler ve onlardan kaçınmak için hareketsiz kalacaklar. Yani ilk oyundaki gibi Predator’un bir alt versiyonu şeklinde olmayacak. Çok çekici duruyor itiraf etmeliyim.

Evet genel olarak oyun umut verici görünümde. Rebellion bundan 10 sene önce bu işi iyi becermişti. 3 ırkıda bize çok güzel yaşatmıştı. Şu anda bir sürpriz yapmak peşindeler ve çok kısıtlı bilgiler veriyorlar. Fark ettiyseniz Predator sınıfı hariç çok fazla söylenen şey yok. Bazı şeyleri bozmak istemiyoruz, sürpriz kalsın diyorlar. Bekleyin görün biz bunu yaptık, şimdide yapacağız demek dışında bir garanti veremiyorlar. Ki zaten veremezlerde çünkü geçtiğimiz 10 yıl onlar için pek parlak geçmedi. Özellikle bazı iddialı oldukları oyunlar ciddi hayal kırıklığı yarattı. Ama şu an en iyi bildikleri işi yapıyorlar ve hem gelen görüntüler hem de bilgiler oldukça umut verici. Üstelik yükselişe geçmesi şart olan bir büyük firma yani SEGA’da işin içinde. Neyse ki beklencek çok fazla zaman kalmadı. Yazının başında da belirttiğimiz gibi Aliens vs. Predator şubat ayında bizlerle olacak.Bu madencilere de uyuz oldum bu arada. Ne kazarsınız arkadaş bilmediğiniz yerleri.

Avcı olmak, yada ava giderken avlanmak.

Ridley Scott bundan 20 sene önce Alien filmini yaptığında neyi başlattığının farkında mıydı acaba? O ana kadar uzaylı ırkına hep insan veya benzeri yaratıklar gözüyle bakan dünya ilk kez farklı bir fikirle karşılaşmış ve ciddi anlamda irkilmişti. Tamamen avlanmak üzerine kurulu, hızlı, ölümcül, kısmen zeki ve insandan daha üstün iğrenç bir uzaylı resmetmişti Scott. Üstüne birde filminden tam 20 yıl sonra 1999’da, Rebellion adındaki İngiliz ekip bu yaratıkları avlayabilen, en az onlar kadar güçlü, onlar kadar acımasız Predator’ları işin içine soktu ve bu iki ölümcül ırkı karşı karşıya getirdi. Tabi her ne kadar başlıkta geçmese de insan ırkı da bunların arasında talihsizce salıverildi. Peki ne oldu? Bize oynaması zevkli muhteşem bir oyun çıkmış oldu! Eğlence dünyasına ayrı ayrı yollarda başlayan bu iki doğa üstü yaratığın buluşmaları daha ilk günden beri heyecan verici zaten. İlk oyun listeleri alt üst etti ve çok iyi puanlar aldı o yıllarda. Daha sonra nedendir bilinmez Rebellion kendini PSP’ye adadı ve 2. bir Aliens vs. Predator (AVP) yapmadı. Tabi başkaları bunu dinlemediler ve boşta duran bu seriye atladılar. Önce filmi yapıldı ve gişede bekleneni veremedi. Sonra 2. oyunu geldi ama asla ilki kadar beğenilmedi. Şimdi yıllar sonra Rebellion “yeter artık çekin elinizi seriden” dedi ve arkasına SEGA gibi köklü bir firmayı alarak yeni bir AVP oyununu geçtiğimiz aylarda duyurdu. Peki şimdi ne olacak? AVP eski günlerine dönecek mi? Alien’lar bu sefer yumurtalarını koruyabilecek mi? Yoksa Predator’lar yine ortalığı kasıp kavuracak mı? Marine’ler hala tir tir titreyerek mi dolaşacaklar ortalarda? Predator’lar neden avladıkları adamları baş aşağıya asıyorlar? Marine’ler bu iş için ne kadar para alıyorlar ki kendilerini bu cehenneme atabiliyorlar? Eskinin Predator avcısı, yeni California valisi Arnold Schwarzeneger bu duruma ne diyor? Gelin bu soruların cevaplarına hep beraber bakalım.

Hatırlayanlar vardır eminim, en son bıraktığımızda hem Alien’lar, hemde Predator’ler ciddi bir patlama ile yer yüzünden kazınmıştı. Peki nasıl olacakta dönecek bu yaratıklar yine? Tabiî ki muhteşem ırk insanlar sayesinde. İnsan ırkının galaksiler arasında gezindiği dönemler. Kendilerini çok zeki zanneden bir grup madenci kendilerinden daha zeki kişiler tarafından ne olduğu belirsiz bir gezegende bulunan saçma sapan bir kaya parçasına kazı yapmaya gönderilirler. Bu madenciler işlerini doğru yapsınlar ciddiye alsınlar diye de kaya parçasına BG-386 ismi verirler üstelik. Ancak ne tesadüftür ki bu gezegen aslında yüzyıllardır Predator’lerin “evim” dediği yerlerden biridir. Buna rağmen bu arkadaşlarımız önüne gelen her yeri kazarlar da kazarlar. Biraz daha kazınca derinlerde bir pramid ile karşılaşırlar. Ve tahmin edin bu pramid aslında nedir? Evet doğru bildiğiniz bir Alien kraliçesinin donmuş bedenini ve yumurtalarını saklayan bir mezar. E haliyle kraliçemiz “ne oluyor burada” diyerek uyanır. Onun sesi ile çevresindeki yumurtalarda harekete geçer. İçlerinden çıkan meşhur Facehugger’lar (yüze yapışan minik Alien’lar) bizim meşhur madencilerimizin yüzlerine özlemle yapışırlar. Bir süre sonra ise göğüs kafeslerini parçalayarak Alien olup çıkarlar.

E tabi madencilerle irtibatı kaybeden Marine birliği ortalıkta binlercesi bulunan Alien’ların arasına “gidip bir bakın bakalım ne olmuş” diyerek bir tim gönderirler. Tam bu sırada gezegenin diğer tarafında sessizce beklemekte olan Predator ırkı hem ısrarla her 10 senede bir Alien’ları uyandıran insanlara bir çift laf etmesi, hem de ortalıkta gezinen Alien’lar ile ilgilenmesi için yüksek rütbeli bir subay seçerler ve ortama yollarlar. Sonuçta efsane 3’lü bir araya gelir ve…

Bundan sonrası bize kalıyor elbette. Öncelikle eğer varsa (ki sanmıyorum) daha önce AVP oynamamış olanlara oyundan kısaca bahsedelim. AVP serilerinin en büyük özelliği birbiri ile kesişmesine rağmen çok farklı oynanış şekilleri sunan 3 ırkı tek bir oyunda bir araya getirmesi. Oyunda 3 farklı senaryo var ve her biri farklı oynanış içermesine rağmen birbiri ile bağlantılı olarak ilerliyor. Oyunu çekici yapan ve tekrar tekrar oynanmasını sağlayanda bu aslında. Biz kısaca Alien nedir, Predator nedir, İnsanlar bunlara karşı ne yapabilir bakalım ve yeni oyunumuzda ne gibi özellikler kazanmışlar bunları da irdeleyelim. Serinin en hareketli üyesi ile yani Alien ile başlayalım. Vuruş gücü düşük olmasına rağmen inanılmaz keskin pençeleri ve her yüzeyde inanılmaz hareket edebilmesi sayesinde her açıdan saldırabilir olması ile bu açığını kapatmakta. Geçmiş oyunlarda tavandan inmezdik Alien ile oynarken. Ve tavandan sarkıp düşmanın kafasını koparmak gibisi yoktu (bu nasıl bir piskopatlıktır) Pençelerin ve kuyruğun haricinde bilindiği üzere Alien’ların kanı saf asitten oluşmakta. Buda hasar aldığınızda yakınlarınızdakilere ciddi zarar vermek demek. Bunlar bilinen şeyler. Peki yeni oyunda ne olacak. Açıkçası Rebellion’un en az bilgi verdiği ırk Alien’lar. Sadece yine saklanmak ve aniden saldırmak zorunda olduğunuzu bilin ve kendinizi çok hızlı bir oynanışa hazırlayın demekle yetiniyorlar. En önemli soru ise şu. Efsanevi bir yaratık olan ve Alien’ların tuzağa düşürdükleri Predator’ları dölleyerek ortaya çıkan PredAlien’ların oynanabilir olup olmayacağı. Bu soruya yanıt “bekleyin” oldu yapımcılar tarafından. Ve sanırım birkaç sürpriz olacak.

Evet Alien tarafında fazla bilgi yok gibi. Ama rakip’te büyük gelişmeler var. Predator’ler bu sefer tam bir “avcı” gibi geliyorlar. Standart özellikleri belli zaten. İnanılmaz bir vuruş gücü, sınırsız derecede görünmez kalabilme özellikleri, müthiş derecede ölümcül mızrakları, hedefi kaçırmayan ok-yay kombinasyonları ve karizmatik maskeleri. Bunlar bile Predator’ı tek başına çekici yapmaya yetiyor. Ama yeni oyunda maskeleri sadece bir karizma unsuru olarak kalmıyor. 4 farklı görüş modunu içeren bir silaha dönüşüyor. bu 4 mod’dan ilki sağlığınızı ve diğer bilgileri içeren Hud modu, ikincisi Alien’ları rahatça görmenizi sağlayan ve onları yeşil bir renk ile parlatan Alien modu, üçüncüsü genel bir avantaj olacak olan ısı görüş modu ve sonuncusu ise gerçek bir avcı olmanızı sağlayacak Focus modu. Bu son mod aslında Predator ile oynarken ekranda nişangah veya imleç gibi şeylerin olacağı tek mod. Bu mod içerisindeyken Predator çevreye odaklanıyor ve her şeyi daha ayrıntılı görebiliyor. Hatta Marine’lerin ellerindeki silahların özelliklerini bile öğrenebiliyor. Tüm bunların yanı sıra Predator’ların ağaçlarda rahatça hoplaya-zıplaya gezinmesini sağlayan ve rakiplerini şaşırtarak bir anda saldırmasına olanak veren zıplama özelliğini artık bizde kullanabileceğiz. Focus mode içerisindeyken seçtiğiniz hedefe vereceğiniz bir komutla Predator aniden oraya zıplayacak. Ağaçların arasında rahatça gezinebileceğiz ve rakipleri şaşırtabileceğiz. Ama bu çok ses çıkarmak demek ve buda gizlilikten ödün vermek anlamına geliyor. Tüm bunların yanında bir avcının silahsız gezmesi beklenemez. En büyük yardımcısı mızrağının yanında, önüne çıkan her şeyi tek kalemde paramparça eden ağır ama güçlü plasma caster, yaklaştığınız düşmanın kafasını tek kalemde kopararak yapımcıların değimi ile “Trophy Kill” yapabileceğiniz geliştirilmiş pençeler ve tuzak kurmak için vazgeçilmeziniz olacak mayınlarda Predator nezdinde emrinize amade. Oldukça heyecan verici öyle değil mi?

Gelelim bunların arasında kendi halinde zavallıca direnmeye çalışan Marine’lere yani paralı askerlerimize. Marine’ler güçsüzler, yeteri kadar hızlı değiller, karanlıkta göremezler, yeteri kadar zıplayamazlar, gizlenemezler. E o zaman ne yapacaklar ne işe yarar bu adamlar? Tabiî ki önce yaradana sonrada şirketlerinin verdiği gelişmiş silahlara sığınacaklar. Oyundaki en ağır silahlar onların elinde. En ağır patlayıcılardan tutunda, ölüm kusan makineli tüfeklere ve rakibi karşısına aldığında delik deşik eden turret’lara sahipler. Tek başlarına güçsüzler evet, ama ekip halinde onlarda en az alien’lar kadar ölümcül olacaklar. Karanlıkta hareket algılayıcılarına güvenecekler ve en ufak hareketi bile sezecekler. Ve her ne kadar para için burada olsalar da tutkuları ile mücadele edecekler. Sonuçta burada hayatta kalmaya çalışacaklar. Marine kısmında çok fazla yenilik yok elbette. Yapımcılar Marine senaryosunun survivor-horror (yani resident evil tarzı hayatta kalma türü) tarzı geçeceğini belirtiyorlar ısrarla. Söylediklerine göre oyunu Marine ile oynarken sağlam bir sandalye almamız şart. Çünkü korkudan sık sık hoplama garantisi veriyorlar. Özellikle Alien’lar karanlıkta saklanacaklar, havalandırma boşluklarından girerek arkamıza dolaşacaklar. Oyunun ilerleyen bölümlerinde hareket algılayıcılarına karşı kendilerini geliştirecekler ve onlardan kaçınmak için hareketsiz kalacaklar. Yani ilk oyundaki gibi Predator’un bir alt versiyonu şeklinde olmayacak. Çok çekici duruyor itiraf etmeliyim.

Evet genel olarak oyun umut verici görünümde. Rebellion bundan 10 sene önce bu işi iyi becermişti. 3 ırkıda bize çok güzel yaşatmıştı. Şu anda bir sürpriz yapmak peşindeler ve çok kısıtlı bilgiler veriyorlar. Fark ettiyseniz Predator sınıfı hariç çok fazla söylenen şey yok. Bazı şeyleri bozmak istemiyoruz, sürpriz kalsın diyorlar. Bekleyin görün biz bunu yaptık, şimdide yapacağız demek dışında bir garanti veremiyorlar. Ki zaten veremezlerde çünkü geçtiğimiz 10 yıl onlar için pek parlak geçmedi. Özellikle bazı iddialı oldukları oyunlar ciddi hayal kırıklığı yarattı. Ama şu an en iyi bildikleri işi yapıyorlar ve hem gelen görüntüler hem de bilgiler oldukça umut verici. Üstelik yükselişe geçmesi şart olan bir büyük firma yani SEGA’da işin içinde. Neyse ki beklencek çok fazla zaman kalmadı. Yazının başında da belirttiğimiz gibi Aliens vs. Predator şubat ayında bizlerle olacak.Bu madencilere de uyuz oldum bu arada. Ne kazarsınız arkadaş bilmediğiniz yerleri.