Geçtiğimiz günlerde çıkış tarihi açıklanan Diablo 3 adına büyük bir haber ortaya çıktı. DiabloFans isimli sitede yayınlanan bilgiler, Diablo 3'ü bekleyen Türkleri sevince boğacak!
Bildiğiniz üzere titizliğiyle ünlü olan Blizzard, oyunlarının kurulum ekranları adına bile afili işler çıkarıyor ve oyun bir yandan kurulumunu yaparken, bir yandan da hikayesiyle karşımıza çıkıyor. Bu ekranda dil seçeneklerine dikkat eden DiabloFans'dan Molster, Türkçe dil seçeneğini de görmüş.
23 slaytlık kurulum ekranından alınan hikaye anlatımı parçalarını aşağıdan bulabilirsiniz. Oyunun genelindeki Türkçe dil desteği hakkında şimdilik bir bilgimiz olmasa da, görünüşe Blizzard ortaya çıkan imza kampanyasından önce Türk oyuncular adına işler yapmaya başlamış bile!
***
01 : Biraz kal ve kulak ver... Benim adım Deckard Cain. İnsanlığı Cehennem'in şeytani güçlerinden korumak için kurulan gizli Horadrim tarikatının sağ kalan son üyesiyim.
02 : Gel gör ki, yaşlandım ve bildiklerimi yeni nesillere aktarmak zorundayım. İnsanoğlu Cehennem'in Efendileri'ne karşı verdiğimiz mücadeleleri asla unutmamalı, zira bu ifritler her şeye egemen olmadan rahat etmeyecektir.
03 : Baş İblisler; Diablo, Baal ve Mephisto, Horadrim tarikatının kurulup da onların özlerini büyülü ruhtaşlarına koymasından evvel, dünyanın altını üstüne getiriyordu.
04 : Diablo'nun Tristram'ın altına gömülen ruhtaşı, nesiller boyunca gözlerden uzak kaldı... Ta ki içindeki iblisin serbest kaldığı ve kutsal katedralimizin Cehennem'e açılan bir geçide dönüştüğü o uğursuz güne kadar.
05 : Dehşetin Efendisi, iyiler iyisi kralımız Leoric'i delirtti ve küçük oğlu Albrecht'i ele geçirdi. Leoric'in aklı zehirlenip de Diablo'nun yardakçıları geceleri cirit atmaya başlayınca, Tristram kargaşa ve korkunun pençesine düştü.
06 : Tam umutsuzluğa teslim olup, pes etmek üzereydik ki... bir umut ışığı doğdu. Leoric'in büyük oğlu Aidan uzak diyarlardaki yolculuğundan döndü ve hayatlarımızı bitmek bilmez bir kâbusa çeviren habis iblisi alt etmeye yemin etti.
07 : Hışımla Tristram Katedrali'nin altındaki labirente daldı ve Dehşetin Efendisi'ni kendi elleriyle hakladı. İblisin lanetli derinliklerden yankılanarak yükselen ölüm feryadını hepimiz duyduk.
08 : Tristram kurtulmuştu ve sonunda huzura kavuşmuştuk. Ama bizim ızdırabımızın sonu, Aidan'ınkinin başlangıcı olmuştu. Dünyadan elini çekmişti... Omuzlarında sanki görünmez bir yük vardı. Sonra günün birinde, sırra kadem bastı.
09 : Ortadan kayboluşunun ardından, yeni bir iblis akını Tristram'ı kasıp kavurdu. Bizi koruyacak kimse kalmadığı için, kasaba yanıp kül oldu. Dostlarım....katledildi ve cesetleri diriltildi.
10 : Bir tek benim canıma kıyılmadı; bir kafese atıldım ve Tristram'ın yıkımını izlemeye zorlandım. Orada, yuvamın harabeleri arasında ölüp gideceğimi sanıyordum ama bir grup cesur kahraman yetişip, beni kurtardı.
11 : Bana doğuya doğru ilerleyen büyük bir karanlıktan bahsettikleri anda, bunun Aidan olduğunu anlamıştım. Bir zamanların bu yiğit adamı, artık Kara Gezgin olarak anılmaya başlamış ve kötülüğün kulu olmuştu...
12 : Diablo'yu yendikten sonra, Aidan iblis efendisinin özünü kendine almayı istemişti. Aidan'ın niyeti asil olsa da, Dehşetin Efendisi'ninbaskın iradesi onu boyunduruğu altına aldı.
13 : Yeni yoldaşlarım hızla Lut Gholein'e gittiler ve Gezgin'in, Yıkımın Efendisi olan Baal'i civardaki çöl kumlarının altındaki zindanından kurtarmayı planladığını öğrendiler. Lakin oraya çok geç varmışlardı...
14 : Adaletin baş meleği ve Cennet'i yöneten Angiris Meclisi'nin bir üyesi olan Tyrael geldiğinde, Baal'in mezarının boş olduğunu gördü. Diablo'nun doğuya ilerleyişini o da öğrenmişti.
15 : Tyrael, kahramanlardan, iki Baş İblisin peşinden Tapınak Kenti Travincal'a gitmelerini ve Nefretin Efendisi olan menfur kardeşleri Mephisto'yu serbest bırakmalarını önlemelerini rica etti.
16 : Faniler Tyrael'ın yolundan ilerlese de, iblis efendileri yine de kavuşmayı başardı. İşte o zaman, Diablo, Aidan'ın insanlığından kalan son kırıntıları da parçalayarak, gerçek şeytani suretine büründü.
17 : Gözü pek yoldaşlarım bundan yılmadı ve Mephisto'yu katlederek, onun ruhtaşını ele geçirdi. Sonra Diablo'nun peşinden, sadık şeytani yandaşlarını toplamaya başladığı Cehennem'e gittiler.
18 : Korkusuz cengâverler,daha önce hiçbir faninin ayak basmadığı bu alemde Dehşetin Efendisi'ni mağlup etti. Sonunda, Diablo ile Mephisto'nun ruhtaşlarını Cehennem Ocağı'nda yok ederek zaferlerini pekiştirdiler.
19 : Kahramanların kardeşleriyle meşgul olmasını fırsat bilen Baal, melun bir orduyla, muazzam Dünyataşı'nın bulunduğu Arreat Dağı'na yürüdü. Bu kutsal emaneti yozlaştırarak, insanlığın tamamını kötülük yoluna çekmeyi umut ediyordu.
20 : Yoldaşlarım, Yıkımın Efendisi'ni dağın zirvesinde güçbela yenmeyi başarsalar da, Baal'in Dünyataşı'nı lekelemesini önleyemediler. Artık insanlığın sonu kaçınılmaz görünüyordu...
21 : Tyrael sadece bir tek cüretkâr hareketin insanlığı bu lanetten kurtarabileceğine inanıyordu. Bu yüzden kristali parçalayarak, kıyamet misali bir patlamaya sebep olma pahasına, kılıcı El'druin'i Dünyataşı'na savurdu.
22 : Tyrael'ın bu yaptığının bedeli ne olacak diye meraka düşmeden edemiyorum. Dünyamızı kurtardı mı, yoksa onu korkunç ve görülmemiş bir kadere mi mahkûm etti?
23 : Baş İblislere karşı kazanılan zaferlere rağmen, bir karanlığın yaklaştığını hissediyorum. Geriye iki Cehennem Efendisi kaldı; Azmodan ile Belial ve onların Kıyamet'in habercisi olmalarından korkuyorum.