Bir Batman hikayesi. Telltale tarafından geliştirilen ve 2016’da yayınlanan Batman - The Telltale Series, bizlere Bruce Wayne'in (Batman) temel hikayesini, geçmişte yaşadıklarını, ailesine neler olduğunu ve sonrasında olacakları sunuyor.
Bu yapım karşımıza bölüm bölüm çıkış yapıyor ve her bölüm içerisinde farklı farklı olaylar meydana geliyor. Seçimlerin hikayenin gidişatına etkilediği bu oyunda hareket etmeden önce birçok kez düşünüyor ve ona göre hamlelerimizi yapıyoruz. Oyun, seçiminin yanı sıra hikaye temelli olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca keşif aksiyon ve macera unsurlarını da bünyesinde barındırıyor diyebilirim.
Aksiyon dolu bir giriş
Oyuna ilk olarak aksiyon dolu bir bölümle başlıyoruz. Bir soygun sırasında acil durum ilan ediliyor ve polis güçleri bu durumu ihbar alıyor. Tabi Batman de bu durumdan haberdar oluyor ve derhal bir Batman olarak aksiyona giriş yapıyoruz. Hırsızların kapıyı zorla açmaya çalıştığı ve kasaya ulaşmaya çalıştığı esnada olay yerine varıyoruz. Buradaki hırsızlara teker teker alt etmeye ve bu olayı bir son vermeye çalışıyoruz.
Aksiyon dolu girişine ardından Bruce Wayne olarak kendi malikanemize dönüş yapıyoruz. Burada sadık hizmetkarımız Alfred ve öteden beri dost diyebileceğimiz Harvey Dent yer alıyor. Geçmişten beri dost olduğumuz Harvey Dent'i Gotham şehrinin başına geçirmeye ve tüm bu yolsuzluklara suç örgütlerine son vermeye çalışıyoruz. Bu konuda Harvey Dent'i destekliyor ve Wayne teknolojilerinin hazinesini aslında bir miktar bu kampanya için harcıyoruz. Harvey'in kampanyasını desteklediğimizden dolayı ön plana çıkıyor ve bu yolda yavaş yavaş siyasete de atılmaya başlıyoruz.
Zengin bir geçmişe sahip Bruce Wayne
Bruce Wayne olarak başladığımız bu oyunda ailemiz ve babamızdan kalan bir malikanenin sahibiyiz. Bunun yanı sıra Wayne teknolojilerinin CEO'su konumunda yer alıyoruz. Bu sebepten ötürü zengin bir geçmişe ve üne sahip çıkıyoruz. Bu zenginliğimizi ve teknolojimizi Gotham şehrinin iyiliği için harcıyoruz. Bu yolda Gotham'da yer alan çeşitli düşman grupları alt etmeye ve tüm bu suçlara yolsuzlukları ortadan kaldırmaya çalışıyoruz.
Tabii bu zenginliğin ve ünün her zaman bir bedeli bulunuyor. Zaman zaman geriye dönüş yaptığımız flashbackler ile Bruce Wayne'in annesinin ve babasının katledilişini görüyoruz. Bunun arkasında kimin olduğunu ve neden böyle bir şeyin yaşandığını gir deliyoruz. Ailesinin katledilmesinin ardından bir Batman olarak yola çıkıyoruz ve adeta bir kahraman olarak doğuyoruz. Kendimize ait tüm teknolojileri ve parayı bu uğurda harcıyor ve tüm kötülüğü ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde tüm bu arka plan hikayeleri ve daha fazlası bizlere aktarılıyor.
Bu yolda günler geçerken bir yandan ailemizin katlediliş sebebini öğrenmeye ve araştırmaya çalışıyor bunun yanı sıra Gotham şehrinde ortaya çıkan suç örgütlerini ortadan kaldırmaya ve bunları sindirmeye çalışıyoruz. bölüm bölüm sunulan ve her bölümde heyecanlı olayların baş gösterdiği bu yapımda karşımıza Batman filmlerinden de Aşina olduğunuz kötü karakterler DE çıkıyor. Bu kötü karakterlerin arka planda neler yaşadıkları, amaçlarının ne olduğu, Gotham şehrine neler yapmak istedikleri ve daha fazlası bizlere sunuluyor. Oyunun hikaye ve seçim odaklı bir yapısı olduğundan dolayı tüm bu gidişat bizleri ekran başına kilitliyor. Bir nevi sinematik bir oyun deneyimi yaşıyoruz diyebilirim.
QTE bir aksiyon sistemi
Oyun içerisinde QTE denilen bir savaş sistemi yer alıyor. Bu sistem aslında doğru zamanda doğru şekilde belirtilen tuşlara basmaktan ibaret olarak karşımıza çıkıyor. Oyundaki aksiyon anlarında sadece karşımıza çıkan tuşlara basmaya çalışıyor, bunu doğru zamanda ve süre bitmeden yapmaya çalışıyoruz. Oyun içerisinde yine basacağımız tuşlar arasında Q, E, Shift + Q Shift + E, yön tuşları ve daha fazlası bulunuyor.
Oyun bizlere sinematik bir deneyim sunmaya çalıştığı için aksiyon ve etrafı keşfetme kısımları çok sınırlı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Aksiyon sahnelerinin her bölümün sonlarına doğru arttığını söyleyebilirim. Oyunda herhangi bir zorluk ayrı bulunmuyor. Dolayısıyla kullanacağınız ve doğru zamanda basacağınız tuşlar kolaylıkla üstesinden gelinebilecek bir durum.
Oyundaki bu sinematik aksiyon durumu bizlere güzel bir şekilde aktarılıyor diyebilirim. Aksiyon anlarındaki yumruk - tekme atma ve diğer süper kahraman hareketleri gayet güzel bir şekilde aktarılmış durumda. Ben de bu sistemi hem estetik olarak hem de izlenebilirlik açısından gayet iyi bulmuş durumdayım.
Diğer Telltale oyunlarına göre daha az keşif ve etkileşim
Daha önce diğer Telltale oyunlarına oynamış birisi olarak Batman olarak giriş yaptığımız bu oyunda çok daha az etkileşim ve keşif unsurlarının olduğunu söyleyebilirim. Yani daha önce The Walking Dead serisini, The Wolf Among Us ve Game of Thrones gibi Telltale yapımlarını bitirmiş birisi olarak bu oyunda bizlere gerçekten de çok daha az etkileşim sunulduğunu söyleyebilirim. Bu yapım ile beraber oyundaki sinematik deneyim daha üst düzey çıkmış ve bizlere daha az oynama şansı verilmiş.
Örnek vermem gerekirse; Telltale'in The Walking Dead oyununda birçok kısımda uzun uzun çevredeki karakterlerle konuşabiliyor, etrafı keşfedebiliyor ve ufaktan bir gezinti yapabiliyorduk. Bu sayede daha çok etkileşim içerisinde olabiliyorduk. Ancak bu oyunda bu durum çok daha kısa ve yetersiz tutulmuş.
Bu olay dikkatimi çeken unsurlardan biri oldu. Yani buna iyi veya kötü bir şekilde bakmak da gerekmiyor. Çünkü bir kısım oyuncu bu durumdan hoşlanırken diğer kısım ise çok daha az etkileşim olduğundan dolayı şikayet edebiliyor. Bu durumu ortada oluşu oyunun kötü olduğu anlamına da gelmiyor. Sadece eksik kaldığı kısım olarak burayı belirtebilirim.
Kötü kötü karakterler
Oyun içerisinde DC evreninden aşina olduğumuz kötü karakterler karşımıza çıkıyor. Bu ilk şaşıracağımız kısımlar yer alıyor ve bunlar da oyun içerisine güzel yedirilmiş durumda (Kötü karakterlerin hangisi olduğunu bilmek istemiyorsanız aşağıdaki kısmı okumayabilirsiniz).
Oyunda karşılaşacağınız kötü karakterler arasında Catwoman Two-Face, Joker, Lady Arkham ve Penguen. yer alıyor. Her biriyle tanışma hikayemiz farklı farklı ele alınıyor ve hikayede gayet güzel işleniyor diyebilirim. Oyunun öte yandan ikinci sezonu yer alıyor ve orada da farklı farklı kötü karakterler karşımıza çıkıyor.
Benim sadık dostum Alfred
Oyunda tabii ki yukarıda da bahsettiğim gibi sadık yaverimiz Alfred yer alıyor. Alfred sürekli olarak arkamızda hissettiğimiz bir dayanak ve bir dost olarak karşımıza çıkıyor. Oyunda Alfred'in ailemizle birlikte geçirdiği zamanlar da işleniyor. Bu durum ve olay örgüsü bizlere oldukça güzel aktarılıyor. Bunun dışında zaman zaman geçmişe gidiyor ve yaverimizin suçluluk duygularıyla da karşılaşıyoruz. Her şeye rağmen arkamızda bir destekçinin olması ve bize iyi kalbi ile yaklaşması çok güzel hissiyat.
Batman mi Bruce Wayne mi? Karar sizin
Oyun çoğu zaman bizlere hem Batman hem de Bruce Wayne olma imkanı sunuyor. Kimi olaylara karşı bir seçim yapmamız isteniyor ve gidişat tamamen bizim elimizde şekilleniyor. Hikayenin gidişatına göre bir olay oldu diyelim; bu olaya ister Batman olarak istersek de Bruce Wayne olarak gidebiliyoruz. Seçim bize ait.
Her bir karakterin kendine özgü avantajları ve dezavantajları bulunuyor. Eğer Bruce Wayne olarak gitmeye karar verirsek zengin kimliğimiz ve halkın bizlere attığı bakış derecesi ile çeşitli avantajlara sahip olabiliyoruz. Eğer halk nazarında kötü bir kimliğe bürünmüş isek bu da dezavantaj olarak karşımıza çıkıyor. Eğer ki Batman olarak da mevcut olaya gideceksek kahraman kimliğimiz ön plana çıkıyor, o ana kadar yaptıklarımız bizlere aktarılıyor ve düşmanların da bir nevi ilgisini çekiyoruz.
Oyundaki bu iki karakterin hissiyatı gerçekten de tam olarak oturtulmuş ve bizleri aktarılmış durumda. Yani Bruce Wayne ile oynarken onun kimliğine bürünebiliyor, gerek hareketleri gerekse konuşmaları ile gerçekten de bizlere o hissi yaşatıyor. Batman olarak da oynadığımız zaman tam bir süper kahraman rolüne giriş yapabiliyor, göğsümüz kabarıyor ve olay mahaline korkusuzca dalabiliyoruz.
Tam bir sinematik oyun deneyimi
Oyun yukarıda da ara ara belirttiğim gibi bizlere sinematik bir deneyim sunuyor. Gerek aksiyon sahnelerinde gerekse hikayenin aktarılış şekliyle bizleri içine çeken bir yapısı bulunuyor. Oyunun aksiyon sahnelerinde bile gerekli tuşlara basarak çok çeşitli sinematik hareketler yapabiliyor. Bu hareketler estetik açıdan sinemalarda - filmlerde izlediğimiz dövüş sahneleri gibi şeklinde karşımıza çıkıyor. Bu da bizleri oyuna bağlıyor.
Oyun genel itibarıyla hikaye ve seçimlere odaklandı ondan dolayı genellikle süremizi ekranı izleyerek geçiriyoruz ve olayların bizi aktarılış şekline bakıyoruz. Oyun hem hikaye hem de gidişat bakımından gerçekten güzel bir deneyim sunuyor. Bir sonraki hamlede ne olacak? Başımıza neler gelecek? Gibi soruları aklımızdan geçiriyor. Bu sayede de oyunda bir an önce ilerlemek istiyoruz.
Bizleri içine çeken grafik yapısı
Telltale oyunlarının grafik yapısını hemen hemen serinin bir oyununu oynayan oyuncular biliyor. Dolayısıyla bu yapımda da güzel grafikler bizleri karşılıyor. Yer yer bizleri çok etkileyen manzaralar karşımıza çıkıyor. Bu sayede görsel açıdan da başarılı bir çıkmış diyebilirim.
Telltale oyunlarının kendine has bir grafik yapısı ve tarzı bulunuyor. Bu sanat tarzıyla oyuncuların beğenisini kazanıyor. Bu oyunun grafiklerine de çok fazla diyecek bir şey yok. Gerek karakterler gerekse ortamların çizimi gayet hoş ve estetik duruyor.
Shadows modu ve Crowd play
Oyunun bizlere standart sunduğu grafik ve renklendirme dışında bir de Shadows modu bulunuyor. Bu mod oyuna yeni bir görünüm kazandırıyor ve bizlere farklı bir hissiyat yaşatıyor. Mod içerisinde Yeniden işlenmiş ve düzenlenmiş dokular, renklendirilmiş karakterler ve dünya yer alıyor. Bu mod sayesinde oynadığınız bölümlere tekrar giriş yapabiliyor ve oyunu farklı bir görsellikte deneyebiliyorsunuz. Mod içerisinde karanlık bir ton yakalanmış durumda ve diğer renkler (kırmızı, yeşil, mavi vs.) renkli TV'ye geçiş hissiyatı yaşatıyor.
Oyun içerisinde Shadows modu haricinde bir başka yenilik daha yer alıyor. Bunun adı da Crowd play olarak karşımıza çıkıyor. Bu özellik sayesinde arkadaşlarınızla - izleyicilerle beraber oyunu oynayabiliyorsunuz. Bu özellik aslında seçimler üzerine etki ediyor. Oyun içerisinde yapacağınız seçimler karşımıza geldiği zaman her bir arkadaşınız - izleyici herhangi bir seçenek üzerine oy veriyor. En çok oy alan seçenek otomatik olarak oyun içerisinde seçiliyor ve ona göre hikayenin gidişatı şekilleniyor.
Bu özellik 12 kişiye kadar destek sağlıyor ve arkadaşlarınız - izleyiciler dilerse oyunu tarayıcı üzerinden izleyebiliyor ve seçimlerini yapabiliyor. İzleyiciyle oynamanın esas olduğu bu özellik ile yayın yapıyor, seçimler izleyiciler tarafından belirleniyor ve gidişat buna göre şekilleniyor.
Yabancı dizi kıvamında bölümler
Yabancı dizi kıvamında karşımıza çıkan bu yapım içerisinde toplamda 5 bölüm bulunuyor. Bu bölümlerin içinde de ayrıyeten kısımlar yer alıyor. Her bölüm yaklaşık olarak bir buçuk saat sürüyor yine her bölüm kapsamında önemli olaylar bizlere aktarılıyor ve her bölüm arasında da önceki bölümlerde yaşanılan ve sonraki bölümlerde yaşanılacak olan olayların üzerinden bir özet geçiliyor. Bu da yabancı dizilerden aşina olduğumuz durumlardan bir tanesi olarak karşımıza çıkıyor.
Oyunu gerçekten de oynamanızı tavsiye ediyorum. Bu tarz interaktif dizi şeklinde ilerleyen oyunları seviyorsanız denemeniz gereken yapımlar arasında yer alıyor. Oyunda yukarıda da bahsettiğim gibi oynanış kısımları çok kısa tutulmuş. Dolayısıyla bu duruma takılmazsanız geri kalan taraflar yani hikayesi, gidişatı ve seçimleri gayet tatmin edici bir deneyim sunuyor diyebilirim.