Life is Strange Remastered - İnceleme

Mehmet Tandoğan

 
 
Deck Nine tarafından geliştirilen ve Square Enix tarafından oyunculara sunulan Life is Strange, 5 bölümlük bir deneyimi bizlere aktarıyor. Oyun içerisinde Max adlı karakterle beraber ilerlemeye başlıyor, hikaye odaklı yapı içerisinde kendi yolumuzu bulmaya başlıyor, önemli seçimlerle beraber gidişatı değiştirebiliyor, geçmiş ve geleceğe dokunabiliyoruz.
 
5 farklı bölümle karşımıza çıkan bu yapım uzun bir oyun deneyimini bizlere aktarıyor. Daha çok sinematik bir içeriği bizlere sunan yapım oynanış anlamında pek fazla bir şey sunmuyor. Dolayısıyla oyun sinematik ve etkileşimli bir oyun deneyimini içeriyor ve bu tarzdan hoşlanan oyuncular bu oyuna bir şans verebiliyor.
 
Temel özellikleri bunlardan ibaret olan oyunun geçelim incelemesine..
 
Oyunun konusu nedir?
 
 
 
Life is Strange oyununda yukarıda bahsettiğim gibi Max adlı bir kız karakteri oynuyoruz. Bu karakterimiz henüz yetişkinliğe yeni girmiş ve 18 yaşlarında biri olarak karşımıza çıkıyor ve burada artık yetişkinliğin ilk göstergelerini görmeye başlıyoruz. Oyun içerisinde bu karakterle beraber dehşet verici bir olaya yanık oluyor ve burada üstün yeteneklerimizin ortaya çıkmasını görüyoruz. Oyun içerisinde bu karakterimizin zamanı geriye sarma yeteneği bulunuyor ve bu yetenekle beraber hem kendimizin hem de çevremizde bulunan karakterlerin ve olayların tamamen kaderini değiştirebiliyoruz. Hatta bununla da yetinmeyip ilerleyen kısımlarda geçmişe giderek gelecekle oynayabiliyor, yani geçmişteki olayları kurcalayarak gelecekteki olayların değişmesine sebebiyet veriyoruz. Elbette bu değişimin günümüzde büyük bir bedeli bulunuyor.
 
Oyun tamamen bu hikaye üzerinde yoğunlaşmış durumda ve bu karakterin bu yetenekle beraber neler yapabildiğini ve neler değiştirmek istediğini görebiliyoruz.
 
Oyundaki oynanış kısımları bir hayli az
 
 
 
Oyun içerisinde yukarıda da bahsettiğim gibi oynayış anlamında pek fazla bir şey beklemeyin. Zaten oyun oynanış anlamında bizlere üstün bir içerik sunmayı istediğini söylemiyor. Daha çok sinematik ve etkileşimli bir hikaye deneyimini bizlere aktarmaya çalışan oyunda yer yer karakterimizin kontrolünü elimize alıyor ve bu kapsamda  hem etrafı keşfedebiliyor hem de etrafta bulunan nesnelerle beraber etkileşime geçebiliyoruz. Etkileşime geçtiğimiz nesnelerle beraber buralarda neler olup bittiğini öğrenmeye çalışıyor ve yer yer de karakterimizin konuşmasına tanıklık edebiliyoruz.
 
Oynanış alanlarında zaten kontrol bize geçiyor ve karakterimizle beraber ancak belli bir bölgeye doğru ilerleyebiliyoruz ve bu alanlar oldukça kısıtlı. Dolayısıyla oyun içerisinde daha çok sinematik bir deneyim elde ediyor ve sürekli olarak kendimizi ara sahnelerle ve karakterler arasında konuşmalarla beraber bulabiliyoruz. Oyunda farklı farklı karakterler bulunuyor ve bu karakterlerle beraber istersek arkadaş olabiliyor istersek de onlarla düşman kesilebiliyoruz. Bu tamamen size bağlı olarak değişebiliyor..
 
Oyunda farklı bölgelere doğru adım atabiliyoruz
 
 
 
Life is Strange içerisinde yer alan hikaye aracılığıyla sadece yatılı okulumuzda değil farklı bölgelere doğru adımda atabiliyoruz. Dolayısıyla oyunda hem şehri gezebiliyor hem de şehrin farklı bölgelerine doğru ilerleyebiliyoruz. Bu geçişleriyle oyun bu konuda gayet güzel bir içeriği bizlere sunuyor ve farklı farklı bölgelere götürerek buraları keşfetmemizi sağlıyor. Atıldığımız bu bölgelerde farklı manzaralara doğru bir bakış atabiliyor, buraları keşfedebiliyor ve eğer buralarda karakterler varsa konuşabiliyor veya etkileşime geçebileceğimiz nesnelerle beraber burada etkileşime geçebiliyoruz.
 
Seçimlerle hikayenin gidişatını değiştirebiliyoruz
 
 
 
Oyun özünde hikaye ve seçim tabanlı olarak karşımıza çıkıyor ve seçimlerle beraber hikayenin gidişatını değiştirebiliyor ve hangi karakterin yaşayacağına hangi karakterin ise öleceğine biz karar veriyoruz. Dolayısıyla oyunda vereceğimiz kararlar oldukça önem arz ediyor. Bu kararlarla beraber de gidişatı iyiye veya kötüye çevirebiliyoruz. Oyunda yer yer karakterimizin elinde bulundurduğu zamanı geriye alma yeteneğini kullanabiliyor ve bazı hatalar bu yetenekle beraber telafi edilebiliyor. Elbette oyun bu konuda oldukça geniş davranmış ve sürekli olarak bu yeteneği kullanabiliyor ve  bir karakterle tamamen konuştuktan sonra zamanı geriye alarak bu karakterle tekrardan konuşabiliyoruz. Hatta yeni diyalogların kilidini açabiliyoruz.
 
Life is Strange'deki bu seçimlerle beraber hem geçmişi hem de geleceği tamamen değiştirebiliyoruz. Dolayısıyla oyunda seçimleri oldukça dikkatli bir şekilde yapmamız gerekiyor. Bu sayede hem istediğimiz sonuca hem de istediğiniz mutlu sona ulaşabiliriz. 5 bölümlük bu macera içerisinde seçim anları oldukça fazla karşımıza çıkıyor ve neredeyse her sinematik içerisinde farklı farklı diyalog seçimleri ile beraber karşılaşabiliyoruz. Elbette bazı seçimlerin hikayenin gidişatı konusunda etkili olduğunu söyleyemeyiz ancak önemli seçimlerin karşımıza geldiği anlarda düzgün seçim yapmak oldukça önemli.
 
Arka plan müzikleri oyuncuları içine çeken türden
 
 
 
Atıldığımız bu macerada elbette müzikler oldukça yer kaplıyor ve bu oyun içerisinde yer alan müzikler oldukça dikkat çekici. Dolayısıyla oyunda her bölümün başlangıcında farklı farklı müziklerle beraber karşılaşabiliyoruz ve bunlar da oldukça güzel bir şekilde karşımıza geliyor. Bu müzikler oyuncuları oyuna doğrudan adapte edebiliyor ve dinledikçe dinleyesi geliyor diyebilirim. Müzik konusunda oldukça başarılı bir iş çıkarmış olan bu yapımda farklı kısımlarda oldukça ilgi çekici müzikler karşımıza çıkıyor.
 
Oyunda sevmediğim kısımlar
 
 
 
Oyun içerisinde elbette sevmediğim birkaç unsur bulunuyor ve bu unsurlardan bahsetmek istiyorum. Oyunu genel anlamda beğendim fakat karakterler arası diyalogların çoğunun boş olduğunu düşünüyorum. Oyun içerisinde bir yerden sonra artık diğer karakterlerle beraber konuşmamayı tercih etmeye başladım. Çünkü bu karakterlerle konuşmak hikaye anlamında herhangi bir şey katmıyor sadece ”laflamak” tabiriyle diyebileceğimiz cümleler karşımıza çıkıyor. İş böyle olunca da oyunda bir an önce ilerleme dikkat etmek istiyorsunuz ve bu karakterlerle beraber de artık konuşmayı bir yerden sonra kesiyorsunuz. Dolayısıyla oyunda boş konuşmaların çok fazla olduğunu söyleyebilirim. Ancak karakterlerin içerisinde bulunduğu ruh hali ve yaşları göz önüne alındığında bu tarz muhabbetlerin olmazsa oldukça doğal.
 
Bir diğer sevmediğim kısım ise oyunda bazı noktalarda sürekli olarak aynı sinematikleri izliyor ve buralarda uzunca vakitler geçirmeye koyuluyoruz. Dolayısıyla bu da beni oyundan soğutan unsurlardan bir tanesi oldu. Çünkü sürekli olarak bir yandan geçmişe gidiyor, geçmişteki bir anıyı değiştiriyor ve tekrardan geleceğe gelerek bu anıyı irdeleyebiliyoruz. Ardından tekrardan geçmişe giderek bu yaptığımız hatayı düzeltmeye çalışıyor ve sürekli olarak aynı sinematikler arasında dönüp duruyoruz. Hal böyle olunca da oyun içerisinde sanki bir döngüye takılmış gibi aynı şeyleri yapmaya koyuluyoruz. Bu da oyun içerisinde sevmediğim noktalardan bir tanesi diyebilirim.
 
Oyun teknik anlamda nasıl bir deneyim sunuyor?
 
 
 
Life is Strange'in şu anda iki farklı sürümü bulunuyor. İlki orijinal sürüm diğeri ise yeniden düzenlenmiş yani remaster sürüm. Rimaster sürümle beraber geliştirici ekibin belirttiğine göre animasyonların ve çizimlerin daha da iyileştirildiği belirtiliyor ancak ben orijinaline göre çok fazla bir iyileşmenin yer aldığını düşünmüyorum. Yine çoğu zaman karakterlerin yüz ve mimikleri donuk bir şekilde karşımıza çıkıyor ve bu kapsamda o yüzlerindeki heyecanı pek hissedemedim ancak yine de orijinaline göre ufak tefek yüzdeki tepkiler konusunda iyileştirmeler mevcut. Orijinal sürüm ile beraber hemen hemen aynı deneyimi aktaran bu oyunun hangi sürümünü oynamak istiyorsanız ona doğru yönelebilirsiniz. Bu kapsamda herhangi bir sıkıntı yaşayacağınızı sanmıyorum.
 
Oyun oynanmaya değer mi?
 
 
 
Oyunu bir kez değil birkaç kez bitirdim. Yukarıda bahsettiğim sevmediğim durumlar haricinde güzel bir sinematik macera deneyimini bizlere sunuyor diyebilirim. Ancak Life is Strange’in ikinci oyunu bana göre daha ilgi çekici bir hikaye sahip. Bu oyunun ne yazık ki ilgi çeken bir tarafını göremedim yani oyunda acaba bir sonraki bölümde ne olacak hissine ve heyecanına kapılmadım. Fakat yine de bu tarz yapımlardan hoşlanıyorsanız ve sinematik bir deneyim elde etmek istiyorsanız bu oyuna bir göz atabilir ve bir şans verebilirsiniz.
 
Oyunun ayrıca orijinal sürümünün ilk bölümü Steam üzerinde ücretsiz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla ilk bölümü oynayarak da bu oyunun diğer bölümlerini oynamaya ve ayrıca oyunu satın almaya karar verebilirsiniz.