Yayıncılığını Deep Silver ve geliştiriciliğini Warhorse Studios'un üstlendiği açık dünya aksiyon rol yapma oyunu Kingdom Come: Deliverance II bildiğiniz üzere geçtiğimiz süreçte resmi olarak duyuruldu. Yayınlanan fragmanla beraber oyuncular bir hayli heyecanlandı ve ilk oyunda olduğu gibi ikinci oyunda da Türkçe dil desteğinin olup olmayacağını merak ediyor.
Devam oyunu beklenen yapımlar arasında bulunuyor
Her ne kadar daha önce yayınladığımız haberle beraber Steam sayfasını baz alarak Türkçe dil desteğine sahip olacağını aktarsak da şimdi ise yayınlanan Twitter gönderisinde bu durumun resmi olarak doğrulandığını aktarabiliriz. Geliştirici ekip tarafından yayınlanan yeni bir gönderiye göre oyun Türkçe dilinin de içinde bulunduğu birçok dil desteğine sahip olacak.
15. yüzyılın Bohemya'sındaki iç savaşı ve kaosu bizlere aktarmayı hedefleyen devam oyunu, ilk oyunda yer alan savaş mekaniğinin daha da gelişmiş bir sürümünü bizlere sunacak. Bildiğiniz üzere aksiyon sistemi oldukça zorlu bir yapıyı bünyesinde barındırıyor ve ikinci oyun içerisinde de bu durumun olacağını öngörebiliyoruz.
Beklenen oyunlar arasında bulunan Kingdom Come: Deliverance II, 2024 yılı içerisinde PlayStation 5, Xbox Series ve PC (
Steam, Epic Games Store) için piyasaya sürülecek.
Oyunda neler olacak?
Orta Çağ temasıyla beraber ilerleyebileceğimiz, kılıç ve kalkanların olduğu bir dünyada yer bulabileceğimiz, aynı zamanda istediğimizi gerçekleştirebileceğimiz oyun, üst düzey bir rol yapma deneyimini bizlere sunmayı hedefliyor. Oyun içerisinde gerçekten de hayatta kalma mücadelesine adım atmaya hazırlanıyoruz. Yapım içerisinde yer aldığımız süre boyunca istediğimiz şekilde ilerlerken, elbette kendi seçimlerimizi yapabiliyor ve gidişatımıza yön verebiliyoruz. Gidişatımızı yönlendirirken neler olabileceğini az çok kestirmeye çalışıyor ve buradaki hamlelerimizle kendimizi hiç karışıklığın içerisinde bulabiliyoruz.
Bildiğiniz üzere ilk oyunla beraber gerçekten de güzel bir deneyim elde ettik ancak ilk oyunun savaş mekanikleri oldukça zorlayıcıydı ve ikinci oyunda da aynı şekilde bu zorlayıcılığın devam etmesi planlanıyor. Bunun dışında elbette yeni oyunda farklı silahların devreye girdiğini görebiliyor ve ateşli silahların da burada olduğunu söyleyebiliyoruz. Aynı zamanda yeni oyun içerisinde daha fazla oynanış mekaniği, savaş dinamikleri ve daha fazlası bizleri bekliyor.
Bu deneyimlerle beraber kendimizi ön plana atarken gerçekten de güzel bir deneyim elde edebiliyor ve bu deneyimimizi kendimize göre özelleştirip kişiselleştirebiliyoruz. İlk oyunu oynamış birisi olarak gerçekten güzel bir oyun deneyimi bizlere sunulduğunu söyleyebiliyor ve muhakkak oynanması gereken oyunlar arasında olduğunu aktarabiliyoruz. Eğer Orta Çağ temasını seviyorsanız ve gerçekten de güzel bir yapıyla karşı karşıya kalmak istiyorsanız, bu oyuna bir göz atmanızda ve bir şans vermenizde fayda var diyebiliriz. Bunun dışında zorlayıcı oyunlardan hoşlanıyorsanız ve savaş mekanikleriyle beraber haşır neşir olmak istiyorsanız da bu oyuna bir bakış atmanızı öneriyorum diyebilirim.
Ek olarak, savaş mekaniklerinin zorluklarıyla elbette ilk oyunda büyük oranda sıkıntı çektik. İkinci oyunda da aynı sıkıntıyı çekeceğimizi söyleyebiliyoruz. Hatta ikinci oyunda elimizdeki ateşli silahları değiştirirken düşmanların bize saldıracağını ve onlarla beraber büyük bir mücadeleye girebileceğimizi aktarabiliyoruz. Dolayısıyla artık ikinci oyunla beraber daha fazla zorlukla karşı karşıya gelebileceğimizi aktarabiliyoruz. Ancak bunun dışında elbette karakterimizin belirli istatistikleri bulunuyor. Bu istatistikleri güçlendirmek için belli başlı görevler yapabiliyor ve karşımıza çıkan düşmanları ve insanları ortadan kaldırmak durumunda kalıyoruz. İşte bu noktada başarılı olduğumuz her bir görev ve savaş ile beraber karakterimizin seviyesi atlayabiliyor ve böylece yeni istatistiklerin ve becerilerin kilidini açabiliyoruz. İşler bu noktada biraz değişkenlik gösterebilir çünkü ne kadar çok güçlenirsek o kadar çok düşmanın üstesinden gelebiliyor ve düşmanların artık kalkanlarını ve savunmalarını kırabiliyoruz.
Dolayısıyla ilk etapta oldukça fazla dayak yediğimiz, ancak daha sonrasında kendimizi biraz daha toparlayabildiğimiz yapımda düşmanların üstesinden gelmek için görevleri tamamlamak durumunda kalıyor ve akabinde daha zorlu görevlere adım atmaya hazırlanabiliyoruz. Yapım içerisinde bildiğiniz üzere kullanabileceğiniz oldukça fazla silah kütüphanesi bulunuyor. İlk oyundan örnek verecek olursak, ilk oyunda kılıç, kalkan, çift el bıçak ve çok daha fazlası bizlere sunuluyordu. İkinci oyunda ise bu silahların yanına ateşli silahlar ve daha fazlası ekleniyor. Dolayısıyla ikinci oyun içerisinde silah kütüphanesinin daha fazla bir şekilde bizlere sunulduğunu aktarabiliyoruz. Bu da oyunda yer alan güzel unsurlardan bir tanesi olacak diyebiliriz.
Gidişata yön verebileceğimiz ve hatta uzak, yani menzilli silahlarla beraber de düşmanların üstesinden gelebiliriz. Bu sayede hem kendi taktiklerimizi geliştirebilir hem de görevleri bakış açımızı burada daha fazla irdeleyebiliriz. Zaten oyun içerisinde büyük ihtimalle farklı farklı görevler bizleri bekliyor olacak ve bu görevlere adım atmak için de elimizdeki imkanları en iyi şekilde değerlendirecek ve bu şekilde görevleri başka bir bakış açısıyla beraber ilerlemek durumunda kalacağız. Dolayısıyla yapımın içerisinde yer aldığını söylemeden önce tüm bu unsurlarla beraber kendi planlarımızı ve stratejimizi oyuna dahil edebilecek ve böylece oyunda güzel bir deneyim elde etmeye hazırlanabileceğiz. Bu da oyunda yer alan yepyeni detaylar arasında bulunuyor diyebiliriz.
İç karışıklığın olduğu bir dönemde yer aldığımız, aynı zamanda 15. yüzyılın Bohemya’sında bulunduğumuz yapımda giderek daha da fazla siyasi çalkantıların olduğunu söyleyebiliyor ve sıradan bir hayat süren bir kişiyken, artık daha sonrasında soylularla beraber bir araya geldiğimiz bir kişiye dönüşebiliyoruz. Artık burada soylularla işler çevirebiliyor, çeşitli görevler alabiliyor, onların ayak işlerini yapabiliyor ve daha sonrasında ise yavaş yavaş yükselmeye hazırlanabiliyoruz.
Savaşla çalkalanan bir dünyada bulunduğumuz yapım içerisinde elbette her bir siyasi grup ve her bir savaşçı grup burada aslan payını almak için ellerinden geleni yapmaya koyuluyor ve biz de burada hayatta kalma mücadelesine adım atarken kendi ülkemizi ve bölgemizi savunmak durumunda kalıyoruz. Burada farklı şekillerde bölgeleri ilerleyebiliyor, soylu karakterlerle karşı karşıya kalabiliyor, onlarla etkileşime girerek çeşitli görevler alabiliyor ve onların ayak işlerini yapmak durumunda kalıyoruz. İlk oyunda daha çok haydutlarla ve ayak işleriyle ilgilenirken, geliştirici ekibin belirttiğine göre, ikinci oyun içerisinde daha çok soylu işleriyle haşır neşir olacağız. Dolayısıyla bu, daha yüksek ve ilgi çekici görevlerle karşı karşıya gelebileceğimiz anlamına geliyor.
Yapım içerisinde elbette farklı duygular işleniyor ve bu duygular arasında ihanet, intikam, keşif ve daha fazlası bizlere sunuluyor. Tüm bu unsurlarla beraber istediğimiz şekilde ilerleyebiliyor ve dopdolu bir hikayenin tam ortasında kendimizi bulabiliyoruz. Henry olarak oynayabildiğimiz yapımda, ana karakterimiz gerçekten de dostane bir şekilde herkese yaklaşıyor ve burada yapabileceklerimizle beraber üst düzey bir macerada kendimizi bulabiliyoruz. Aksiyon, macera ve sürprizlerle dolu, unutulmaz bir macera içerisinde bulunduğumuz yapımda, Orta Çağ Avrupa'sının en kalabalık şehrinde bulunuyor ve burada yemyeşil ormanlardan ilgi çekici sokaklara kadar farklı bölgelere doğru geçiş yapabiliyoruz. Her bölge içerisinde dikkat çekici ortamlar, unsurlar, karakterler, düşmanlar ve daha fazlası bizlere sunuluyor.
Yapım içerisinde sadece savaşlar değil, aynı zamanda aşkların da olduğunu söyleyebiliyor ve gerçek sevginin burada ne olduğunu aktarabiliyoruz. Bir yandan öldürülen anne ve babasının intikamını almaya çalışan Henry karakterimiz, diğer yandan ise genç hayatıyla beraber yaşamak istediği bir aşk hayatı bulunuyor. Elbette daha önce bir araya geldiği kız arkadaşıyla beraber daha huzur verici bir hayat sürmek için elinden geleni yapmaya koyuluyor. İntikam mücadelesine adım atabildiğimiz ancak yan taraflarda ise bir aşk serüveninin bizlere sunulduğu yapımda, geliştirici ekibin belirttiğine göre 5 saat aşkın etkileyici sinematiklerinin bizlere sunulduğunu söyleyebiliyoruz.
Bu süre, ilk oyunda 3 saat olarak karşımıza çıkıyordu ve ilk oyun içerisinde 3 saatlik bir sinematik deneyim bulunuyordu. Ancak ikinci oyunla beraber 2 saat daha eklenmiş durumda ve gerçekten de bu sinematik deneyime kendimizi kaptırabiliyoruz. Bu durumda elbette tek oyunculu ve arka planda bulunan hikaye içerikleriyle beraber kendimizi oyuna kaptırabiliyor, görevler ara sahnelerle beraber daha etkili bir şekilde bizlere sunuluyor. Zaten ilk oyunda yer alan karakterlerimizin seslendirmesi ikinci oyunda da aynı şekilde bizlere aktarılıyor. Dolayısıyla yapım içerisinde gerçekten de dikkat çekici ortamlarda kendimizi bulurken, diğer yandan ise karakterlerin ve sinematik unsurların bizlere sunulduğunu söyleyebiliyoruz. Arka planda yer alan hikaye, hem ara sahnelerle hem de karakterler arası diyaloglarla bizlere aktarılıyor ve bunlarla beraber elimizden geleni yapmaya koyularak savaşçıların hikayesini deneyimlemek üzere oyuna atılabiliyoruz.
Yapım içerisinde Macaristan Kralı Kızıl Tilki ile karşılaşabilir ve onun müttefiklerine karşı mücadele etmek için dikkat çekici ortamlara geçiş yapabiliyor, kalelerden ormanlara, mağaralardan tuhaf olaylara kadar gerçekçi bir rol yapma deneyimi yaşayabiliyoruz. Oyun içerisinde elbette kaderimizi ve dünyanın ona nasıl tepki vereceğini tamamen şekillendirebiliyor ve yaptığımız hamlelerle beraber dünyanın ne kadar değiştiğini ve şekillendiğini görebiliyoruz. Burada söyleyebiliyoruz ki, dış görünümümüzden yeteneklerimize, ekipmanlarımızdan daha farklı olaylara kadar her bir unsuru kendimize göre özelleştirebiliyor ve kişiselleştirebiliyoruz. Böylece her bir oyuncunun burada farklı bir deneyim elde ettiğini de söyleyebiliyoruz. Bu şekilde dikkat çekici, karizmatik karakterlerle karşılaşırken aynı zamanda biz de kendi karizmamızı artırmak için elimizden geleni yapmak durumunda kalıyoruz.
Zaten ilk oyunda yer alan karakterlerimizin seslendirmesi ikinci oyunda da aynı şekilde bize aktarılıyor. Dolayısıyla yapım içerisinde gerçekten de dikkat çekici ortamlarda kendimizi bulurken, diğer yandan ise karakterlerin ve sinematik unsurların bize sunulduğunu söyleyebiliyoruz. Arka planda yer alan hikaye hem ara sahnelerle hem de karakterler arası diyaloglarla beraber bize aktarılıyor ve bunlarla beraber biz de elimizden geleni yapmaya koyularak savaşçıların hikayesini deneyimlemek üzere oyuna atılabiliyoruz.
Yapım içerisinde Macaristan Kralı Kızıl Tilki ile beraber karşılaşabilir ve onun müttefiklerine karşı mücadele etmek için dikkat çekici ortamlara geçiş yapabiliyor, kalelerden ormanlara, mağaralardan tuhaf olaylara kadar gerçekçi bir rol yapma deneyimi bize sunuluyor. Oyun içerisinde elbette kaderimizi ve dünyanın ona nasıl tepki vereceğini tamamen bir şekilde şekillendirebiliyor ve yaptığımız hamlelerle beraber dünyanın ne kadar değişik hale geldiğini ve şekillendiğini burada görebiliyoruz.
Dolayısıyla dış görünümümüzden yeteneklerimize, ekipmanlarımızdan daha farklı olaylara kadar her bir unsuru kendimize göre özelleştirebiliyor ve kişiselleştirebiliyoruz ve böylece her bir oyuncunun burada farklı bir deneyim elde ettiğini de söyleyebiliyoruz. Bu şekilde dikkat çekici ve karizmatik karakterlerle karşılaşırken aynı zamanda biz de kendi karizmamızı burada arttırmak için elimizden geleni yapmak durumunda kalıyoruz.
Eylemlerimizin sonuçlarına doğrudan görebildiğimiz ve özelleştirme seçeneklerinin bir hayli ön planda olduğu yapımda diyar diyar gezmeye hazırlanabilir ve demircinin oğlu olduğumuzdan dolayı elbette kendimizi savaşçılık alanında geliştirmek durumunda kalıyoruz. Yapım içerisinde demircilik, okçuluk, savaşçılık ve daha fazla aktivite üzerinde uğraş veriyor ve bu istatistiklerimizi burada yükseltmek durumunda kalıyoruz. Kendi yaptıklarımızla beraber sonsuza kadar hatırlanabileceğimiz bir yapıyı sunmak istiyor ve Avrupa Bölgesi'nin büyüsüne tamamen kendimizi kaptırmaya hazırlanabiliyoruz.
Son derece gerçekçi bir yapıyla karşı karşıya kaldığımız yapımında büyüleyici şehrin sokaklarında kaybolmaya hazırlanabiliyor, köylülerle beraber iyi ilişkiler kurmak için burada etkileşime girmeye bekliyor ve asillerle beraber burada konuşarak elbette kendimizi hanlarda, hamamlarda, kalelerde ve daha fazlasıyla beraber bulabiliyoruz. Dolayısıyla oyun içerisinde diğer taraftan etkileşim unsurlarının bir hayli ön planda olduğunu ve etrafta bulunan sistemlerle yer alabildiğimizi aktarabiliyoruz.
Bunun dışında gelebileceğimiz oldukça fazla binanın ve galerinin olduğunu söyleyebiliyor ve o dönemde hangi yapılar mevcut ise oralara karşı büyük oranda etkileşim sahibi olabiliyoruz. Birinci şahıs kamera bakış açısı ile beraber yer alabileceğimiz yapımda elbette ilgi çekici kılıç savaşlarına geçiş yapabiliyor ve bunlarla beraber heyecan verici savaşlarda kendimizi bulabiliyoruz.
At üstünde koşabileceğimiz bir yerden bir yere doğru hızlı bir şekilde ilerleyebileceğimiz, yapım içerisinde açık bir dünya bulunuyor. Bu açık dünyada istediğimiz gibi gezip tozabiliyoruz. Bu gezip tozmalar sırasında elbette ilgi çekici noktalara doğru adım atabiliyor, kendimizi gizemli unsurları çıkarırken görebiliyor ve gizemli hazinelerin burada olduğunu aktarabiliyoruz.
Kısaca toparlayacak olursak, 15. yüzyıl Bohemya'sında geçen bu oyun, iç karışıklıkların ve siyasi çalkantıların hüküm sürdüğü bir dönemde sıradan bir karakterin soylularla etkileşime geçerek yükselişini konu alıyor. Başlangıçta basit bir hayat süren karakterimiz, soyluların ayak işlerini yaparak ve çeşitli görevler alarak yavaş yavaş yükseliyor. Savaşla dolu bu dünyada her siyasi ve savaşçı grup kendi çıkarları için mücadele ediyor ve oyuncu da kendi ülkesini ve bölgesini savunma çabası içine giriyor.
İlk oyunda daha çok haydutlarla ve küçük görevlerle ilgilenirken, ikinci oyunda soylularla daha yakından etkileşime geçerek daha büyük ve ilgi çekici görevlerle karşılaşacağız. Oyunda ihanet, intikam, keşif ve diğer duygusal temalar işleniyor. Henry adında dostane bir karakter olarak oynayarak, dopdolu bir hikayenin tam ortasında kendimizi bulacağız.
Oyun, ortaçağ Avrupa'sının en kalabalık şehirlerinden birinde geçiyor. Yemyeşil ormanlardan ilgi çekici sokaklara kadar çeşitli bölgelerde farklı ortamlar, karakterler ve düşmanlarla karşılaşacağız. Bu, aksiyon, macera ve sürprizlerle dolu unutulmaz bir deneyim sunan, hikaye açısından zengin bir yapım olacak.