A Plague Tale: Innocence - İnceleme

Mehmet Tandoğan

 
 
Asobo Studio tarafından geliştirilen ve 2019 yılında Focus Entertainment tarafından yayınlanan hikaye odaklı bir yapım. A Plague Tale: Innocence, gerek atmosferi ile gerekse bizlere sunduğu gizlilik unsurları ile beraber arka planda güzel bir hikayenin de olduğu uzun bir yolculuğu bizlere aktarıyor. Yaklaşık olarak 10-11 saatlik bir maceranın bizleri beklediği bu oyun içerisinde yeri geldiği zaman o gergin atmosfer içerisinde hayatta kalmaya çalışacak yeri geldiği zaman da manzaranın tadını çıkartabileceğiz.
 
Gizlilik unsurlarının bol bol ön planda olduğu ve sanat stilini de oldukça beğendiğim bir yapımı olan A Plague Tale: Innocence, hikayenin odak noktası olduğu bir yapıyı bizlere sunuyor. Oyun içerisinde arka planda güzel bir hikaye sunumu bizlere aktarılıyor ve bu hikaye sunumu gerek ara sahnelerle gerekse karakterler arası diyaloglar ile bizlere aktarılıyor. Sunum içerisinde gerçekten de ilgimizi çeken bir hikaye aktarımı yer alıyor diyebilirim.
 
Sanat stili
 
 
 
Oyunun öncelikle sanat stilinden başlamak istiyorum. Zira siz de oyuna ilk adımı attığımızda direkt olarak etrafa ve karakterlerin nasıl olduğuna bakıyor ve gözünüze ilk olarak görsellik çarpıyor. Dolayısıyla ilk etapta biz oyuncuların dikkat ettiği şey eğer tabii böyle bir beklentiniz varsa görsellik ve sana stilidir. Oyun öncelikle mükemmel bir başlangıç yapıyor ve kendimizi yaprakların döküldüğü, etrafın olabildiğince turunculaştığı bir mekanda buluyoruz ve ufak bir doğa yürüyüşüne katılıyoruz. Oyun böyle bir sekansa başlayarak direkt olarak bizi yakalıyor diyebilirim.
 
Sanat ve görsellik konusunda gayet güzel bir iş başarmış ancak şunu da belirtmeliyim ki oyun içerisinde sanki ekstra bir filtre var ve bu filtre de birazcık oyunun grafiklerini bulanıklaştırıyor. Bu durum ilk etapta gözüme çarpan detaylardan biri oldu. Oyunda sanki netlik konusunda bir sıkıntı var diyebilirim ancak bu tabii benim dikkat ettiğim ve gözüme çarpan husus da olabilir yani herkese bu şekilde gözükmeyebilir. Fakat direkt olarak benim bu dikkatimi çekti ve sanki biz ve oyun arasında bir filtre var ve bu filtre de hafif bir şekilde oyunu bulanık yapıyor ve sanki tam istediğimiz o grafiğe erişemiyoruz gibi. Neyse siz anladınız..
 
Grafikler ve animasyonlar
 
 
 
2019 yılında çıkış yapan bu oyun tabii ki hem grafik anlamda hem de animasyon anlamında bizlere tatmin edici bir yapıyı sunuyor. Dolayısıyla oyun içerisinde yer yer güzel atmosferler ile yer yer de ağzımızı açık bırakan manzaralarla karşı karşıya kalıyoruz. Oyun içerisinde sürekli olarak kendimi fotoğraf modu içerisinde buluyorum. Oyunda her bir yeni mekana atıldığımda arayüzü kaldırarak direkt olarak fotoğraf çekme işine girişiyorum. Oyun içerisinde bu tarz şeyleri yapmayı oldukça seviyorum ve bulduğum manzaraları sürekli olarak arşivime atıyorum ve bir kenarda saklıyorum.
 
Oyun içerisinde gayet renkli ve yer yer de karanlık atmosfer bizlere aktarılıyor. İlgi çekici sanat stili yer aldığı bu oyunda yine karşımıza çıkan düşmanların animasyonları, kontrol ettiğimiz karakterin animasyonları ve daha fazlası gayet güzel bir şekilde karşımıza çıkıyor. İlgi çekici bir tek oyunculu yapı sunduğundan dolayı oyunun bizlere aktarmaya çalıştığı hikaye ara sahnelerle beraber de destekleniyor. Dolayısıyla ara sahnelerin kalitesi ve stili de gayet güzel olmuş diyebilirim.
 
Aksiyon sistemi
 
 
 
Oyunun hem sanat dilinden hem grafik ve animasyonlarından hem de genel bir yapısından bahsettik. Şimdi ise bahsetmemiz gereken en önemli nokta aksiyon ve savaş sistemi. Oyun içerisinde bir kız karakteri kontrol ediyoruz ve bu kız karakterle beraber büyük bir maceraya atılıyoruz. Bu karakterin sağda solda bulup da kullanabildiği herhangi bir silahı bulunmuyor. Elinde sadece bir sapanı yer alıyor ve oyun içerisinde yer alan bu sapan oldukça fazla şekilde özelleştirilebiliyor ve geliştirilebiliyor. Dolayısıyla attığımız taştan kullandığımız iksire kadar çok farklı şekilde kombinasyonlar yapabiliyoruz.
 
Oyun içerisinde elinde sapan alan bir kızı kontrol ediyor ve bu sapanı dilediğimiz gibi geliştirebiliyoruz. Oyunda bu sapanı hızlı bir şekilde sallayarak düşmanların üzerine taşlar atabiliyor ve bu taşı düşmanların kafasında patlatarak alt edebiliyoruz. Oyun içerisinde bu sapanı kullanmak biraz zorlu olabiliyor çünkü sapanı belli bir noktaya ve atışa hazır hale getirmek biraz vakit alıyor. Dolayısıyla bir kılıç kullanımı gibi kolay bir şekilde karşımıza çıkmıyor ve yer yer de bu durum sinirimizi bozuyor diyebilirim.
 
Oyun içerisinde kullandığımız sapanı 3 farklı şekilde geliştirebiliyor ve her kategori farklı farklı özellikleri bünyesinde barındırıyor. Örneğin sapanın atış hızını geliştirmek için 3 farklı kademe bizleri bekliyor. 3 farklı kademeyi de geliştirdiğimiz zaman daha hızlı bir şekilde atışşımızı gerçekleştiriyoruz. Oyunda kullandığımız sapanla beraber büyük bir maceraya ve mücadeleye katılıyor, kullandığımız sapanla beraber de düşmanların kafasına kafasına taşlar atarak onlara indirebiliyoruz.
 
Craft ve iksir sistemi
 
 
 
Oyun içerisinde kullandığımız sapanla beraber yine zanaatkarlık sistemi bulunuyor. Bu zanaatkarlık sistemi içerisinde etraftan bulduğumuz kaynakları bir araya getirerek yeni iksirler oluşturabiliyoruz. Oyun içerisinde etraftan bulduğumuz kaynakları üretim mekaniği içerisinde kullanabiliyor ve yeni eksilerin kilidini burada açabiliyoruz. Oyunda tabii ki hikaye anlamında ilerledikçe yeni iksirlere erişebiliyor ve yanımızdaki karakterler bu iksir tariflerini bizlere veriyor ve bu formülle beraber bu iksirler üzerinde ustalaşabiliyoruz. Ek olarak bulduğumuz kaynaklarla beraber de bu iksirleri üretebiliyoruz.
 
Oyun içerisinde ürettiğimiz bu iksirleri sapanla beraber kullanabiliyoruz ve düşmanlara farklı şekilde saldırabiliyoruz. Örnek verecek olursam tamamen zırhlı bir düşman karşımıza çıkıyor, bu düşmanı alt etmek için direkt olarak sapanı kafasına fırlatamıyoruz. Öncelikle kafasındaki o zırhı çıkarmak için özel bir iksir üretmemiz gerekiyor. Bu iksiri sanatkarlık menüsünden üreterek iksirli taşı düşmana kafasına fırlatıyoruz ve düşman da kafasındaki zırhı çıkarmak durumunda kalıyor. Kafadakini çıkarttığı anda da normal taşı kafasına fırlatarak düşmana tek hamlede alt edebiliyoruz.
 
Karşımıza çıkan düşmanların eğer kafaları açıksa tek taşla beraber onları alt edebiliyoruz. Yani bu konuda herhangi bir sıkıntı yok. Oyun bu konuda gerçekçi bir yapıyı benimsemiş durumda. Biz de eğer karşılaştığımız zor durumlarda saklanacak bir yer bulamıyorsak öldük demektir. Çünkü oyun içerisinde düşmanlarla mücadeleye girecek bir sistem bulunmuyor. Bu yüzden sürekli olarak kendimizi düşmanlardan gizlenirken buluyor düşmanları gizlice alt etmeye çalışıyoruz ya da düşmanların bizi öldürmesini seyrediyoruz diyebilirim.
 
Gizlilik unsurları
 
 
 
Oyun içerisinde bol bol gizlilik unsurları bulunuyor ki zaten oyun bunun üzerine kurulu durumda. Yani oyun içerisinde bir bölgeye geldiniz ve bu bölge düşman kaynıyor. Burada direkt olarak düşmanlarının arasına giremiyor ve dalış yapamıyorsunuz. Oyun içerisinde sürekli olarak gizli gitmek durumunda kalıyor ve düşmanların arkasından sağından solundan dolanmak durumunda kalıyorsunuz ve onları tek bulduğunuz zaman da alt etmek zorundasınız. Oyun içerisinde gizlilik unsurları bol bol karşımıza çıkıyor ve yakalandığımız anda da tek hamlede ölüyoruz. Öldüğümüz zaman da o bölümü tekrardan oynamak durumunda kalıyoruz. İşler işte buradan sonra kızışmaya başlıyor.
 
Oyun içerisinde tek hamlede ölüyor ve tek hamlede öldürebiliyoruz. Dolayısıyla oyunda ikinci bir hamle yapmamıza gerek kalmıyor. Ancak bazı durumlarda iksir kullanımından kaynaklı iki kere sapanımızı kullanmak zorunda kalıyoruz. Oyunda sürekli olarak düşmanlarının arkasından gizlenerek ilerliyor, onların konuşmalarını dinliyor, ister onları alt ederek ilerliyor istersek de gizli gizli yanlarından sıvışabiliyoruz. Ancak bu gizlilik durumları oldukça fazla karşımıza çıkıyor ve gizlilik oyunlarını seven oyunculara mükemmel bir deneyim sunuyor.
 
Tek oyunculu bir macera
 
 
 
Oyun içerisinde tek oyunculu ve tek yöne doğru ilerlemeli bir yapı izleri bekliyor. Yani oyunda herhangi bir çevrimiçi unsur veya mod yer almıyor. Dolayısıyla tek oyunculu olarak oynayabileceğimiz, hikayesinin de sonuna kadar gidebileceğimiz bir yapım bizleri bekliyor. Bu tarz yapımlar gerçekten de oyuncular tarafından en çok oynanan yapımlar arasında yer alıyor ve günümüzde oldukça fazla çevrimiçi oyunu olmasına rağmen çok oynanan yapımlar arasında bu tek oyunculu hikaye odaklı oyunlar bulunuyor. Dolayısıyla bu oyun da bizlere gayet güzel bir deneyim aktarıyor.
 
Oyun içerisinde çizgisel bir yapı bizleri bekliyor ve herhangi bir açık dünya bizlere sunulmuyor. Oyunda yapacağımız hamleler ve gideceğimiz kısımlar belli ancak çevresel unsurlar da oyunda bolca yer alıyor. Oyun içerisinde direkt olarak ilerlemek yerine isterseniz çevreyi keşfedebiliyor ve çevreyi keşfederken de yeni şeyler öğrenebiliyorsunuz. Etrafı keşfederek çeşitli kaynakları elde edebiliyor yer yer farklı hikaye noktalarına varabiliyor ve farklı bölgelere doğru adım atabiliyorsunuz. Oyun içerisinde hem etrafı keşfetmek hem de kaynak toplamak oldukça önem arz ediyor.
 
Bulmaca kısımları
 
 
 
Oyun içerisinde elbette ilerledikçe yeni yeni mekanikler bizlere sunuluyor diyebilirim. Oyunda sürekli olarak gizli gizli ilerliyoruz ancak yer yer de çeşitli bulmacaların karşımıza çıktığını görebiliyoruz. Ancak bu bulmacaların bir özelliği var: Oldukça kolay bir şekilde çözülüyor. Oyunda yer alan bu bulmacalar aslında bildiğimiz bulmacalar değil de ilerlemek için yapmamız gereken hamleler şeklinde karşımıza çıkıyor. Yani oyun içerisinde bir kutu var ve bu kutuyu bir yere taşımamız gerekiyor. Bu kutunun nereye taşınacağını bulmak ve o bulmaca parçasını tamamlamak tamamen bizim işimiz oluyor. Diğer taraftan oyun içerisinde ilerleyen kısımlarda örneğin karşımıza çıkan fareleri belli bir noktaya doğru götürmemiz gerekiyor ve bunun için de çeşitli hamleler yapmamız gerekiyor. İşte bu tarz bulmaca kısımları da yer yer karşımıza çıkıyor ancak çok zorlayıcı bir şekilde değil. Yapmamız gereken zaten ortada ve belli.
 
Düşman çeşitliliği ve patron savaşları
 
 
 
Her oyunda olduğu gibi bu oyunda da yine oyuncuların dikkatini çeken ve özen gösterilen bir durum bulunuyor. Tabii ki farklı farklı düşmanlar ve patron savaşları sekansları oyun içerisinde sürekli olarak karşımıza çıkıyor. Çeşitli düşmanların karşımıza çıktığı ve bu düşmanları alt etmenin tamamen bizim stratejimize ve planımıza bağlı olduğu yapımda isterseniz gizli gizli düşmanların arkasından gidebilir isterseniz de doğrudan kafasının nişan alarak kaskı düşürebilir veya farklı iksirlerle beraber onları alt edebilirsiniz.
 
Oyunda karşımıza farklı farklı düşman tipleri çıkıyor ve bu düşman tiplerine de alt etmek gayet eğlenceli diyebilirim. Oyunda yine çeşitli hamlelerle beraber onları indirebiliyor ve farklı farklı düşman tipleri ile karşılaştığımız zaman ne yapmamız gerektiğini aslında o anda bulmaya çalışıyoruz. Yine örnek vermek gerekirsem oyunda elinde ateşle sarılı bir kılıcın olduğun düşman karşımıza çıkıyor. Bu düşmanı alt etmek için öncelikle o yanan kılıcı söndürmemiz gerekiyor. Bu kısımda da tabii ki direkt olarak envanter sistemimize atlıyor ve burada ateşleri söndüren iksiri oluşturarak düşmana kılıcının üzerine bu iksiri fırlatıyoruz ve ateşi söndürüyoruz. Daha sonrasında ise bu düşmanı yapacağımız hamlelerle alt edebiliyor ve onu kolayca indirebiliyoruz.
 
Oyunda yine tatmin edici şekilde farklı düşmanlar karşımıza çıkıyor ve bunları alt etmek için de çeşitli planlamalar yapabiliyoruz. Tabii ki hikayenin ilerleyen kısımlarında daha farklı düşman tiplere karşımıza geliyor ve bunları alt etmek için de yapmamız gerekenler zaten oyun içerisinde bizlere gösteriliyor. Dolayısıyla herhangi bir zorluk çekeceğimiz kısım bulunmuyor.
 
 
 
Oyunda diğer taraftan karşılaşacağımız patron savaşları bulunuyor ve bu patron savaşları da zorlu değil ancak birazcık sinir bozucu olabiliyor. Çünkü oyunda tek bir hamle şansımız olduğundan dolayı ikinci bir şansımız bulunmuyor. Oyunda doğrudan bir darbe yediğimiz zaman direkt olarak ölüyor ve o kısmı tekrardan yeniden oynamamız gerekiyor. Oyun içerisinde kayıt konusunda çeşitli sıkıntılar da bulunuyor. Örneğin patron savaşları tek bir kayıt noktası şeklinde alınıyor yani patrona eğer son bir darbe vuracakken ölürseniz patron savaşının en başına doğru atılıyorsunuz ve tekrardan aynı şeyleri yapmak durumunda kalıyorsunuz. Dolayısıyla bu durum sinirinizi bozacak bir olay olarak karşımıza çıkabiliyor.
 
Sinir bozucu noktalar
 
 
 
Oyun bizlere bu özellikleri ile beraber gayet tatmin edici ve eğlenceli bir yapı sunsa da yer yer de sinirimizi bozuyor. Özellikle oyunun ilerleyen kısımlarında ve artık birçok iksiri üretebileceğimiz yerde sinir bozucu durumlar üst düzey çıkabiliyor. Oyunda düşmanların bizi tek bir hamlede öldürmesi ve kullandığımız sopanın yavaş kalması gibi durumlar sürekli olarak tekrarlandığı zaman oyun içerisinde ufak bir sinir krizi geçirebiliyoruz. Çünkü bazen kullandığımız sapan sebebiyle düşmanlara tam taşa atacakken yakalanabiliyor ve sapanın hızı birazcık yavaş olduğu için yapacağımız hamlede geç kalabiliyoruz ve düşmanın bizi öldürmesini izliyoruz. Bu durum sıkça karşınıza çıkacak. Sinirlerinize hakim olun.
 
Oyunda yine tuzaklarla dolu bir bölgeye geliyor. Tuzaklarla dolu bölgeyi 5 dakikalık bir sekans boyunca oynuyorsunuz ve tam sonunda doğru geldiğinizde ve orada öldüğünüz zaman oyun sizi en başa doğru atıyor ve tekrardan bu kısmı oynamak durumunda kalıyorsunuz. Yani oyun içerisindeki kayıt noktası birazcık sinirlerimizi bozabiliyor ve bu durumda gerçekten yapabilecek herhangi bir şey yok.
 
 
 
Diğer taraftan oyun sürekli olarak gizlilik üzerine kurulduğu için tam ilerlerken düşman arkasını döneceği tutuyor ve bizi görebiliyor veya tam düşmanı alt edecekken yandaki düşman görüyor ve bizi indiriyor. İşte bu tarz durumlar oyun içerisinde sürekli olarak karşılaşacağınız kısımlar. Dolayısıyla bunu sürekli olarak yaşarsınız ve art arda bir yerde ölürseniz oyun içerisinde birazcık sinirlenebilirsiniz ve oyundan belki de çıkmak durumunda kalırsınız. Ancak buraları sakin bir kafayla oynarsanız oyundan hem zevk alır hem de kısa bir süre içerisinde o bölümü geçmiş olursunuz.
 
Kısaca toparlamak gerekirsem oyun bizlere çizgisel tek oyunculu gizlilik unsurlarının ön planda olduğu aksiyon ve macera deneyimi aktarılıyor. Hikaye odaklı bu yapım içerisinde bizlere güzel ve tatmin edici bir hikaye ve yine tatmin edici bir son bekliyor diyebilirim. Bu tarz tek oyunculu koridor tarzı ilerlemeli hikaye odaklı yapımları seviyorsanız ve oynayacak oyun arıyorsanız ve bu oyunu da oynamadıysanız muhakkak bu yapıma  bir göz atmalısınız. Oyunun zaten bir devam oyunu da bulunuyor. Dolayısıyla bu oyunu oynadıktan sonra devam oyununa da geçiş yapabilirsiniz. Oyun bizlere gayet güzel bir deneyim aktarıyor. Gerek hikayesi ile gerekse atmosferi ile bizleri içine çekiyor.