Ünlü Fransız oyun geliştiricisi Quantic Dream bugüne kadar bize mükemmel ve özgün maceralar yaşatmayı başardı. Oyun dünyasının en yaratıcı stüdyolarından biri olan Quantic Dream’i ilk olarak Omikron: The Nomad Soul adlı futuristik macera oyunuyla tanıdık. 1999 yılında piyasaya çıkan bu oyun ile bizi seri katillerin peşinden sürükleyen tasarımcı ve senaryo yazarı David Cage, daha sonra ise oyun dünyasına damgasını vuracak Fahrenheit adlı büyük beğeni toplayan macera oyunuyla karşımıza çıktı.
Fahrenheit mistisizm ile dolu derin senaryosunun yanında Quantic Dream’in interaktif film olarak tanımladığı ilk oyun olma özelliğini de taşıyor. Bu oyun filmlerle oyunların yakınlaşmaya başlayabileceğinin de göstergesiydi. Zaten stüdyo daha sonra bu oyunun izinden yoluna devam edecekti. Playstation 3’e özel tasarlanan
Heavy Rain ile interaktif film havasını bir kez daha başarılı bir şekilde sunan geliştirici, duygulara derinlemesine hitap eden bir oyun yapmayı başarmıştı.
Yakında onların Playstation 3’e özel ikinci macerası olan Beyond: Two Souls ile karşılaşacağız Stüdyonun yeni oyunu Beyond: Two Souls bizi yine mistizm, entrikalar, savaş ve dramla dolu bir hayata, ölümden sonraki yaşamla ilgili yanıtlar aramaya çağırıyor. Şimdi macera oyunu severlerin merakla beklediği bu oyuna daha yakından bakalım.
Beyond: Two Souls’ta Jodie Holmes adlı özel güçlere sahip bir karakterin öyküsü ele alınıyor. Çocukluğundan beri sahip olduğu doğaüstü güçler nedeniyle insanların ilgisini çeken Jodie, kendisine bağlı olan ve sadece kendisinin görüp kontrol edebildiği Aiden adındaki ruhsal bir varlık ile büyük bir güce sahip oluyor. Biz de oyunda Jodie’nin hayatının 8 ila 23 yaş arasındaki 15 yıllık dönemine tanıklık edeceğiz. Oyunun senaryo yazarı ve tasarımcısı David Cage hikayenin belli bir kronolojik çizgisinin olmadığını, bazen Jodie’nin çocukluğunu, bazen de olgunluk yıllarını kontrol edeceğimizi söylüyor.
Hikayenin bir bölümünde CIA’de çalışan bir görevli olarak Somali’de bir suikaste katılabilecek, başka bir bölümde ise Amerikan hükümetinin desteklediği doğaüstü olayları araştıran özel güvenlik güçlerinden kaçacağız. Tabi Jodie’nin çocukluk yıllarına gidip özel kliniklerde üzerimizde deneyler yapıldığı, bazen de sokaklarda yattığımız günlere de tanıklık edeceğiz. Geliştiriciler bizi birbirinden oldukça farklı atmosfere sahip mekanlara götürecekler.
Oyun boyunca Jodie’nin diğer insanlarla ilişkileri üzerinde de özel olarak durulacak. Hollywood filmlerini aratmayan Beyond: Two Souls’ta ana karakterimiz Jodie Holmes’u Ellen Page canlandırırken, Jodie’ye babalık yapan ve onun üzerinde araştırmalar yapan bilim adamı Nathan Dawkins rolünde de Willem Defoe yer alıyor. Zaten oyunun senaryosu yaklaşık 2000 sayfa tutmuş. Karşımızda oldukça zengin bir senaryo olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Geliştirici ekip bu senaryoyu yeterince etkili kılıp, oyuna film havası katabilmek için tam 174 gün boyunca motion capture sahneleri çekmiş.
Gelelim, oyunun hikayesinin bu denli ilgi çekici olmasını sağlayan Aiden adındaki varlığa. Beyond: Two Souls’ta ana karakterimiz Jodie’yi özel kılan ve başına bunca belanın açılmasına neden olan şey ise onun bedenine bağlı olan Aiden adındaki ruhsal bir varlık. Aiden, Jodie dışındaki insanlar tarafından görülemiyor. Jodie yardıma ihtiyaç duyduğunda, hatta istediği her an Aiden’ı kontrol edebiliyor. Bir hayalet gibi süzülüp çevreye tesir edebilen Aiden, her ne kadar Jodie’den ayrılamasa da belli bir mesafeye kadar uzaklaşabiliyor.
Çevredeki eşyaların ve nesnelerin içinden geçme özelliğine de sahip olan
Aiden, bazen Jodie’yi kurşunlardan korumak için bir kalkan olabilmesinin yanında, diğer insanların kontrolünü de ele geçirebiliyor; hatta onları öldürebiliyor. Bunun yanında çevredeki elektronik cihazlara da müdahele etme yetisine sahip. Çoğu zaman Jodie’nin önündeki engelleri aşarken de onu kullanacağız. Anlayacağınız Jodie ile Aiden iki ruhun ötesinde, tek bir varlık gibi hareket edecekler.
Beyond Two Souls’un oynanabilirliği Aiden’ı kontrol ettiğimiz sahnelerin dışında Heavy Rain ile benzerlikler taşıyor.
Örneğin Quick Time Event denilen sistem neredeyse Heavy Rain ile aynı olacak. Oyunda Quick Time Event sahneleri aksiyonun hızını arttırdığı sahnelerden tutun da, bazı metal sürügülü kapıları açmak gibi basit sahnelere kadar çeşitli alanlarda kullanılacak.
Buna rağmen Beyond: Two Souls’ta Heavy Rain’e göre daha fazla aksiyon sahnesiyle karşılaşacağız.
Jodie’nin CIA için çalışırken aldığı dövüş derslerini göz önüne aldığımızda aksiyon sahnelerinin oldukça heyecan verici olacağını düşünüyoruz. Oyunun en heyecan verici anları da bu dövüş sahnelerinde karşımıza çıkacak. Quantic Dream muhtemelen hikayenin CIA ile bağlantılı olduğu Somali’deki sahnelerde, özellikle yakın dövüş anlarında aksiyonun dozunu arttırmayı düşünüyor. Oyunun belli bir kısmında sadece ajanlardan kaçışa odaklanıldığı için aksiyonun yüksek olması da gayet doğal diyebiliriz.
Beyond Two Souls duygulara hitap edecek bir oyun olacağından senaryonun yanında müzikler de büyük önem taşıyor. Oyunun tanıtım videolarında işittiğimiz gaza getirici parçaların yanında duygusal şarkılarla da karşılaşacağız.
Assassin’s Creed 3’ün de soundtrack albümünü hazırlayan Lorne Balfe’nin Beyond: Two Souls’un müziklerini hazırlayacağını belirtelim. Oyun müzikler konusunda son derece başarılı olacak gibi görünüyor, hatta Ellen Page’in sesinden Jodie’nin şarkı söylediğine bile şahit olacağız.
En az Heavy Rain kadar iyi bir oyun olmasını beklediğimiz Beyond: Two Souls’ta Quantic Dream yine kalitesini konuşturacak gibi görünüyor.
Yaklaşık 10 saat sürecek film tadındaki bu oyun için “ürün değil, deneyim” ifadesini kullanan David Cage, herhangi bir multiplayer modla karşılaşmayacağımızı söylüyor. O nedenle geliştiriciler senaryo ile ilgili keyif kaçırıcı bilgiler vermek istemiyorlar.
Oyunun oldukça derin olmasını beklediğimiz senaryosunu merak eden oyunculara
Beyond: Two Souls’un Türkçe altyazı desteğiyle piyasaya çıkacağını da hatırlatalım. Böylece hikayeyi rahatlıkla özümseyebileceğiz. Beyond: Two Souls Playstation 3’ün ömrünün sonlarına yaklaştığı şu dönemlerde mutlaka alınması gereken oyunlardan biri olacak gibi görünüyor. Biz de bu oyunu büyük bir heyecanla bekliyoruz.