Amerikan Güreşi söz konusu olunca şahsen çocukluğuma döner, Hulk Hogan’ın, Goldberg’in Big Sexy’nin olduğu dönemlerde Flash TV’de yayınlanan şovları hatırlarım. Bizden sonraki nesil de Bilgehan Demir’in çocuklara yaptığı uyarılarla birlikte hafızalara kazınan bölümleri hatırlar. Adı belki “Amerikan” güreşi ama etkisi sadece Amerika ile sınırlı değil. Dolayısıyla bunun yansımalarını oyun dünyasında da görüyoruz. Şimdiyse karşımızda, uzun yıllardır video oyunlarıyla boy gösteren, THQ firması kapandıktan sonra 2K’in ellerinde hayat bulan WWE 2K19 var. Bakalım Amerikan Güreşi severleri bu yıl neler bekliyor.
Dikkat çeken detaylara geçmeden önce şöyle neler duruyor, yeni neler eklenmiş bunlara bakalım. Öncelikle bu yıl oyunun menü tasarımında değişikliğe gidilmiş. Geçtiğimiz senenin butonlarla dolu ara yüzü yerini göze daha hoş gelen bir arayüze bırakmış.
2K Central kısmında 2K Towers modu ve tekrardan oyuna dahil edilen Showcase modu yer alıyor. Play kısmında 1’e 1’den 8 güreşçiye kadar farklı formatlarda güreş müsabakalarına çıkmanız mümkün. İlerleyen kısımlarda detaylıca değineceğimiz MyPlayer modunda kendi oluşturduğunuz karakterle maceraya atılıyorsunuz. Serinin takipçileri tarafından sevilen modlardan biri olan Universe modu, oyundaki pek çok detayı özelleştirebilmenize olanak tanıyan Creations kısmı ve bunun diğer oyuncular tarafından yapılan içerikleri görmenizi sağlayan Community Creations ayağı, Online oyun ve dahası. Dilerseniz buradan modların içeriklerine geçelim.
Play kısmında seçeceğiniz güreşçi sayısına bağlı olarak bir de maç türü seçeneğiniz var ve bu maç türlerinin her birinin kendine göre kısıtlamaları veya özgürlükleri mevcut. Tıpkı gerçek dünya koşullarında olduğu gibi. Güreşçi seçimi konusunda da elimizde geniş bir yelpaze bulunuyor. Aktif olarak kariyerine devam eden güreşçiler oyunda mevcut. Tabi dönemine damga vurmuş eski güreşçiler de yine oyunda yer alıyor. Bunun haricinde kullanıcılar tarafından oluşturulan karakterleri de oyununuza dahil edebiliyorsunuz. Kullanıcıların bu alanı oldukça etkin kullandığını söyleyebilirim. Oyuna sahipseniz buraya bir göz atmanızda fayda var. Tabi o kadar güreşçi var dedik ama hepsi bir anda kontrollerinize sunulmuyor. Klasik güreşçileri oyun içi parayla açmanız gerekiyor. Tıpkı oyunun, özelleştirme ve çeşitlilik sunan diğer tüm alanlarında olduğu gibi. Hatta 2K’in basketbol oyunlarında da olduğu gibi. Firmanın son yıllarda bu konudaki tutumu eleştirilse de WWE 2K19’da da aynı durum devam ediyor.
Oyundaki modlardan bir diğeri Towers modu. Bu mod hem ana menüde hem de MyPlayer modunda karşımıza çıkıyor. Towers’da çeşitli güreşçi grupları mevcut ve sırasıyla bu güreşçilerle maç yapıp yenilmeden bir sonrakine geçe geçe kuleyi yıkmaya çalışıyorsunuz. Bunun karşılığındaysa oyun içi para ödülü kazanıyorsunuz. Eğer bir maç beni kesmez, arka arkaya 5 maça bile çıkarım diyorsanız bu mod beklentinizi karşılayacaktır.
WWE 2K19’la birlikte geri dönen Showcase modundaysa bir güreşçinin gerçek kariyerinde başından geçenleri kendi ağzından dinliyor ve yaptığı maçları canlandırarak aynı başarıları tekrarlamaya çalışıyoruz. Bu yıl Showcase kısmında kariyer hikayesine tanıklık ettiğimiz güreşçi Daniel Bryan. Bu modun sunumunun oldukça güzel olduğunu söyleyebilirim.
Universe kısmında kendi WWE evreninizi oluşturmanız mümkün. Kim kimle maça çıkacak, hangi takım hangi güreşçilerden oluşacak, maçın türü ne olacak kim hangi güreşçiyle rekabet içerisinde olacak, bu rekabetin dozajı ne olacak kısaca WWE evreninde nasıl bir hikaye yazılacak bunu siz belirliyorsunuz ve dilerseniz maçlarda güreşçilerin kontrolünü de elinize alabiliyorsunuz. Hatta maç sırasında kenarda durup rakip güreşçiyi kışkırtabilir, takım arkadaşınıza destek olabilir, hakemi oyalayıp ringe sandalye fırlatabilirsiniz. Seçim size kalmış.
Gelelim bu yılın dikkat çeken moduna. Yani MyPlayer’a. Moda detaylı bir karakter oluşturma kısmıyla başlıyoruz. Dövüşçümüzün tarzı, boyu, kilosu, vücut yapısı, saçı, sakalı, kıyafeti ve ringde yapacağı hareketlerin animasyonlarına kadar pek çok detayı tek tek ayarladıktan sonra MyPlayer menüsüyle karşılaşıyoruz. Burada MyCareer, Road to Glory ve daha önce de bahsettiğimiz Towers modunun yer aldığı oyun seçenekleri mevcut. Buradan çeşitli etkinliklere katılıp karakterinizi geliştirmek ve özelleştirmek için yetenek puanı ve oyun içi para kazanabilirsiniz. MyPlayer Tree kısmı yetenek ağacımız. Burada vücut, atak ve defans alanında puanlarınızı harcayarak yeteneklerinizi arttırıp overall derecenizi yükseltmeye çalışıyorsunuz. Bu yeteneklerin bazıları çeşitli avantajları da beraberinde getiriyor.
Kariyerdeki hikaye ilerleyişi gerçekten başarılı. Kendinizi, oluşturduğunuz karakterle özdeşleştirmeniz olası ve gerek karakterler arası diyaloglar gerek içinde bulunduğumuz durumlar, kısaca sunum olarak gayet iyi bir iş çıkarılmış. Kısaca hikayeden bahsetmek gerekirse çok düşük seyirci sayısına sahip mahalle içerisindeki bir güreş ringinde, kendi yapacağı maçın afişlerini kendi elleriyle dağıtırak duyuru yapan, kısıtlı imkanlara sahip olup külüstür bir minivanda kalan güreşçimizin buradan WWE ringlerine uzanan macerasına tanıklık ediyoruz. Bolca ara sahne ve seslendirmelere sahip diyaloglarla anlatım güçlendirilmiş.
Diyaloga girdiğimiz isimler bize çeşitli yan görevlerin kapısını açabiliyor. Örneğin menüdeyken konuştuğunuz bir güreşçiyle aranızda yaşanan sürtüşmeyi koridorlarda yaşanan bir kavgaya dönüştürebilir ve seyircinin ilgisini çekecek hareketler yaparak bunun karşılığında kazanımlar sağlayabilirsiniz. Genel itibariyle kariyer modunu beklentimin üzerinde bulduğumu söyleyebilirim.
Söz konusu Amerikan güreşi olunca olmazsa olmazlardan biri bu eğlenceyi kontrollere aktarabilmek. Oynanış olarak serinin geçmiş oyunlarıyla benzerlik gösteren WWE 2K19, tabiki bazı ufak tefek geliştirmeleri de beraberinde getiriyor. Ancak seriye hakimseniz yabancılık çekmeyeceğiniz kesin. Oyun her ne kadar eğlence odaklı olsa da oynanış bu amaca oranla fazlasıyla simülasyon. Özellikle rakip ataklarından veya tuştan kaçarken çok hızlı reflekslere sahip olmanız ve doğru zamanlamayla tuşlara basmanız gerekiyor. Bazen avucunuzun içinde gibi gördüğünüz bir maçı bu zamanlamayı tutturamadığınız için kaybedebiliyorsunuz. Ayrıca bazen örneğin koşu animasyonlarında ne kadar rakibe kilitlenseniz de alakasız bir noktaya doğru vuruş yapabiliyorsunuz. Böyle olunca gafil avlanmanız da son derece olası bir durum oluyor. Oynanışın genel anlamda iş gördüğünü ama bazen bu tarz göze batan durumların yaşandığını söyleyebilirim.
Sesler konusunda seyirci tepkilerini başarılı buldum ama aynı durum spikerler için söz konusu değil. Aynı maç içinde bile kendini tekrarlayan yorumlara denk geldikçe bir süre sonra sıkılmaya başlıyorsunuz. Müzikler konusundaysa Metallica’dan Slipknot’a, Eminem’den Post Malone’a popüler ve oyunun havasını yansıtan seçimler yapılmış.
Görsel yönden ışıklandırmalar konusunda yenilenen ama grafiklerine baktığımızda geçtiğimiz nesilden kalma havasını devam ettiren bir oyunla karşı karşıyayız. Bu nesil bitene kadar da WWE oyunları için bu durumun değişeceğini sanmıyorum ama “ben grafiklere takılmam” diyorsanız bu durum çok da göze batmayabilir. Ayrıca yer yer performans sorunları yaşamanız da olası. Oyunu PlayStation 4 Pro üzerinde oynadık ve ara ara takılmalara veya kasmalara denk geldiğimizi söyleyebilirim.
Toparlayacak olursak WWE 2K19, serinin halihazırdaki işleyişini devam ettiren, hikaye moduyla dikkat çeken ama kusurları da olan bir oyun. Alternatifsiz olduğunu düşünürsek Amerikan güreşi severler için mevcut şartlarda en iyi seçenek. Ancak ilgi alanınıza girmiyorsa tavsiye edebileceğim bir oyun değil. Hele ki oyun fiyatlarının böylesi yüksek olduğu bir dönemde.
Bu videomuzda WWE 2K19’u inceledik. Bir başka videoda görüşmek üzere. Herkese iyi oyunlar.