The Sims 3
Utku Çakır

Sayfa 1

The Sims çıktığında kendi türünü oluşturmuştu. Sanal ortamda yarattığımız karakterleri kontrol ederek gerçek yaşamımızda yapamadığımız, fırsat bulamadığımız atraksiyonları yaparak kendimizi tatmin etmiştik. Akabinde The Sims 2 geldi. Zibilyon tane ek paket çıkarıldı ve üstünden milyon dolarlar kazanıldı. Şimdi ise elimizde The Sims 3 var. Yeni özellikleri, eksikleri, sevapları ve günahları ile serinin yeni oyunu… İsterseniz şimdi gelin, Electronic Arts neler yapmış bir görelim…
 
Oyununuzu kurduktan sonra(oyunu kurduktan sonra kesinlikle kayıt ettirin. Çünkü çevrimiçi mağazadan bir çok alışveriş yapabileceksiniz). İlk işimiz -tabi ki de oyuna girmek olacaktır- karakter yaratma ekranının yardımı ile kendimizi ya da hayalimizdeki bizi/karşıt cinsi yaratmak olacaktır. Bu ekran oldukça çeşitli hazırlanmış. Karakterlerin ağız büyüklüklerinden, göz yerlerine kadar her şeyleri ile uğraşabiliyoruz. Ama iş saç sakal, kıyafet kısmına geldiğinde oyuna bir eksi vermek zorunda kalıyorum. Birkaç tane zevksiz saç modeli ve kıyafet tercihi ile The Sims 3 sınıfta kalıyor ne yazık ki. Aslında oyuna neden bu kadar az çeşitlilik eklendiğinin cevabı belli; çünkü oyunun içerik zenginliği, gelecek ek paketler ile artacak. Bu başlı başına bir eksi ama buna daha sonra değineceğiz.
 
Artık simimizi yaratırken trait ismi verilen özellikleri seçmemiz gerekiyor. Bu özelliklerden oyunda 50 küsür tane var ve her biri birbirinden farklı. Nedir mi bu trait’ler? Hemen söyleyeyim. Örneğin; Simimizi kitap kurdu, atletik, bilgisayar delisi, asosyal ve temizlik manyağı olarak yaratabiliyoruz. Bu traitlerin hepsi ayrı ayrı listeleniyor ve istediğimizi seçebiliyoruz. Trait seçimi bittikten sonra ise hayat boyu isteğimizi seçiyoruz. Bu hayat boyu isteği simimizin –adından da belli olduğu üzere- yaşam amacı oluyor ve o isteğin doğrultusunda hayatını ve kariyerini düzenlememiz gerekiyor.

Karakterimizi yarattıktan sonra sıra oturacağımız evi seçmeye geliyor. Eğer istersek hazır olan evlerden birini seçip, eşyaları da hazır alabiliriz. Ya da boş bir arazi seçip kendi yuvamızı inşa edebiliriz. Her şeyimizi hallettikten sonra evimizin kapısının önüne geliyoruz…
Sayfa 2

Yapımcıların daha önceki açıklamalarında, Simlerimizin zaruri ihtiyaçlarının(tuvalet, hijyen) gün içinde çok azalacağını söylemişlerdi. Ama ne yazık ki değişen bir şey yok. Simlerimiz tuvaletlerini eskisi kadar sık yapıyor ve bir o kadar da sık kirleniyorlar. Ayrıca bir tuvalet & el-yüz yıkama & diş fırçalama & banyo için 2 saat harcamak da ayrı bir saçmalık. Sırf bundan dolayı işe 9’da gideceksem, 6’da kalkmak zorunda kalıyorum. Gerçek hayat ile oldukça zıt düşen bir ayrıntı(oyundaki evimin, iş yerime olan uzaklığını göz önüne alırsak). Buradan da bir eksi puan alıyor The Sims 3.
 
Simlerimizin bir moral çubuğu var. Bu çubuk simimizin o anki bütün ihtiyaçlarının ve çevresinde gelişen olayların ortalaması gibi bir şey. Çubuğun rengi ne kadar yeşil olursa, o kadar iyidir. Eğer kırmızıya düşerse simimiz hiçbir şey yapmak istemiyor, hatta normalde seçebileceğimiz seçenekleri de seçemiyoruz. Çubuğu yeşilde tutmak için simlerimizin ihtiyaçlarına dikkat etmeliyiz. Evlilik, nişan gibi durumlarda bir iki günlük bir patlama yaşayabiliyoruz. Ama hırsızlık gibi rastgele olan ve elimizden bir şey gelmeyen olaylarda moralimiz çok düşebiliyor.
 
Oyunun belki de en büyük yeniliği şehirde serbestçe dolaşma imkanı vermesi. Evet, artık şehrimiz açık. Her nereye gitmek istiyorsak, şehir ekranını açıp oradan simimize gitme emrini verebiliyoruz. Bu sırada da simimizi takip edebiliyor, yolda rastladığımız eski dostumuz ile muhabbet edebiliyoruz. Yan tarafta elindeki gitarı ile mini bir konser veren küçük kızı dinleyebiliyor, iş arkadaşlarımız ile satranç oynayabiliyoruz. Tabi bu sırada havuza geç kaldığımızı anlıyoruz ve saat daha 19 olmasına rağmen geri dönüyoruz! Çünkü simimiz anca 7-8 saat uyuyabilirse tam anlamı ile uykusunu alıyor. Uykusunu almazsa da huysuz mu huysuz oluyor. E tabi yemek yemek ve tuvalete girme işi asırlar kadar sürdüğü için işe geç kalmanız olası oluyor.
Sayfa 3

Eğer oyundaki saati iyi kullanmayı becerebilirsek kasabamız gözümüze oldukça dolu gözüküyor. Kasabamızda; Modern Sanat Müzesi, Kitapçı, Şehir Parkı, Kütüphane, Havuz, Hükümet Binası, Spor Salonu, Restoran, Spa ve Mezarlık var. Bunlar; gezip içlerine girebileceğimiz, alış-veriş yapabileceğimiz mekanlar. Bunların dışında ayrıca çalışabileceğimiz mekanlar da var. Hastane, Polis Merkezi, Bilim Merkezi, Üniversite gibi yerler buna örnek olarak gösterilebilir. Ama ne yazık ki eski oyunlarda da olduğu gibi, simimiz işine gittiği zaman iş yerini göremiyoruz. Sadece iş yerinde göstereceği performansı ayarlayabiliyoruz.
 
İş yerinde göstereceği performans dedim. Şimdi ona değinelim isterseniz. Diğer oyunlardan farklı olarak, The Sims 3’de simlerimizin iş yerinde nasıl davranacağına karar verebiliyoruz. İstersek işe asılmasını sağlayabiliriz. Tabi bunun sonucunda simimiz gerilip stres küpü olabilir. Bunun olmaması için işi biraz salabiliriz. Ama eğer bunu yaparsak da, terfi almamız gecikebilir. Eğer işi çok salarsak kovulma riski ile karşı karşıya kalabiliriz. Ama hiç sorun yok! Siz de patronunuza yanaşırsınız biraz. Birazcık yalakalık da kime zarar gelmiş? Tabi eğer iş arkadaşlarımızın kötü bakışları ile muhatap olmayı göze alırsanız. Aslında o da çok büyük bir sorun değil. Onlarla buluşarak telafi edebilirsiniz. Gördüğünüz gibi her ne kadar iş yerinin içini göremesek de, kontrol bizim elimizde kalıyor.

Simimiz kariyerini ve hayatını devam ettirdiğinde karşısına birkaç fırsat çıkıyor. Örneğin; patronunuz size yararlı olacağını düşündüğü bir kitabı veriyor ve okumanızı istiyor. Eğer isterseniz bu isteğe cevap verebilirsiniz ya da reddedebilirsiniz, bu sizin tercihiniz. Ama eğer o kitabı alır ve okursanız maaşınızda artış görebilirsiniz. Tabi ki de bir sonraki terfinize bir adım daha yaklaşmış olursunuz. Kariyeriniz dışında zaman zaman komşularınız da sizden yardım isteyebiliyor. Eğer yemek yapma yetenekleriniz üst düzeyse, komşularınız sizden sipariş yemekler isteyebiliyorlar. Ya da biyografilerini yazmanız için size istek gönderebiliyorlar(Not: Bu yazarlık işinde gerçekten çok para var. İşinizin dışında günde 1-2 saatinizi bir kitaba ayırırsanız ve becerilerinizi geliştirirseniz, başlangıçta haftada 200-300 dolar cebe atabilirsiniz).

Ne yazık ki kasabamızdaki kitap fiyatları çok pahalı. 50-60 dolardan, 200’e kadar çıkabilen bu kitapları oyunun başındaki küçük maaşımız ile almamız çok güç. Bundan dolayı “Fırsat Günleri”ni takip edin. Arada bir ekranın sağ üst köşesinde çıkan bu fırsatlar çok yararlı olabiliyor. %10-20’lik fiyat düşüşleri simimizin cüzdanını rahatlatıyor. Ayrıca her gün evinize gelen gazeteden de bu fırsat günlerini takip edebilirsiniz
Sayfa 4

Artık şehrimiz açık olduğundan dolayı, kasaba meydanına inip yeni simler ile tanışabilirsiniz. Tanıştığınız simleri evinize çağırıp eğlenebilir, ya da mekan kapatıp partinizi dışarıda verebilirsiniz. Yalnız dikkat etmeniz gereken bir husus var ki; eğer dostlarınız ile aranızı çok açarsanız ve onlarla görüşmezseniz, dostluğunuz bitme noktasına gelebiliyor. Ya da uzak arkadaş olarak kalabiliyorsunuz. Ayrıca bir başka değinmek istediğim husus ise, nişanlanmak/evlenmek istediğimiz simler. Nişan ve evlilik teklifi daha önceki oyunlara nazaran daha zor olmuş. Daha doğrusu, karşımızdaki simin üzerine tıkladığımız zaman çıkan nişan/evlilik teklifi seçenekleri artık daha zor çıkıyor. Sevgilimizle ilişkimiz en son seviyeye bile gelse de, 4-5 saat boyunca sürekli flört etmedikten sonra o seçenekleri göremiyoruz. Bu hususta takılan arkadaşlara yardımcı olmak için bunu söyleyeyim dedim.
 
Eğer diğer simleri kasaba meydanında bulamazsanız, evlerini ziyaret etmeyi deneyebilirsiniz. Eğer evde ve müsaitlerse sizi evlerine davet edebilirler. İçeri girdikten sonra aynı kendi evinizmiş gibi davranmayın sakın. Çünkü çok iyi dost olmadığınız simler, buzdolaplarını karıştırmanızı, tuvaletlerinize girmelerinizden hoşlanmıyorlar. Adabınız ile takının yahu. Babanızın evi değil(çok mu sert oldu?)
 
Tek bir simi kontrol etmek kolay. Ama evlenip çoluk çocuğu karıştığınızda işler sapa sarmaya başlıyor. 3-4 belki de daha fazla simi kontrol etmek oldukça zor. Bundan dolayı oyun ayarlarından “Free Sim Will” seçeneğini arttırmanızı tavsiye ediyorum. Bu seçenek sayesinde simlerimiz ihtiyaçları için size muhtaç olmayacaklar ve kendi kararlarını kendileri verebilecekler. Tabi ki bebek simlerimiz yine de ilgiye muhtaç olacaklar.

Eğer evde işlerin düzeni bozulur ve etraf karışmaya başlarsa, hemen cep telefonunuza sarılın derim. Cep telefonunuz yardımı ile istediğiniz servisi arayabilir, yardımlarını alabilirsiniz. Özellikle de tesisatçı ve pizzacı en çok baş vuracağınız servis olacaktır. Aynı şekilde bebek bakıcısını da çağırarak bebek derdinden kurtulmuş olacaksınız. Ama sadece 1 günlüğüne size yardımcı olacaktır. Akabinde tekrar çağırmanız gerekiyor.
Sayfa 5

The Sims 2’de çeşitli fantastik aletler vardı. Bu aletler sizin yaşlılığınızı duraksatıyordu, ya da cebinize her gün ekstra para bırakabiliyordu. The Sims 3’de o aletler gitmiş, yerine “Hayat Boyu Mutluluk Puanları” gelmiş. Yarattığınız simin karakter özelliklerine göre puan kazanıyorsunuz. Eğer uykucu bir karakter seçmişseniz, uyuduğunuz zaman puan kazanıyorsunuz. Ya da benimki gibi işkolik bir karakter seçmişseniz, işe gittiğiniz de puan alıyorsunuz. Tabi ki en büyük puanı, sim yaratım ekranında seçtiğiniz “Hayat Amacı”ndan geliyor. Puanlarınız yeterli bir seviyeye geldiği zaman ise bunları çeşitli özelliklere harcayabiliyorsunuz. İşinden kovulmayan, tuvaleti zor gelen, herkes tarafından sevilen bir siminizin mi olmasını istiyorsunuz? O zaman o puanları çoğaltmaya bakın.

Daha sonra değineceğiz demiştim, şimdi sırası geldi; ek paket çılgınlığı! Nedense insanlar bu politikayı benimsemiş gözüküyor. Ama ben 60 TL verdiğim bir oyunun saç sakal, kıyafet ve mobilya yönünden bomboş olmasını kaldıramıyorum ne yazık ki ve hakkımız olan içeriği parti parti ek paketler yolu ile bize veren bu oyuna sitem ediyorum. İşte bu oyunun en büyük eksisi. Her ne kadar “The Sims 3” deyince akla ek paketler gelse de, benim hiç de hoşuma gitmiyor. 
 
Sonlara doğru yaklaştıkça ben de yazıyı bitirmeden önce birkaç naçizane tavsiyemi sizle paylaşayım dedim. Öncelikle karakterin traitlerini ayarlarken kesinlikle “Luck” ve “Workholic” seçeneklerini işaretleyin. Şans, önünüze daha çok fırsat çıkmasını sağıyor ve soyulma riskinizi azaltıyor. Workholic ise işe gitmeyi seven ve daha az strese giren bir siminiz olmasını sağlıyor. 
 
Hayatınızı birlikte geçireceğiniz simin özelliklerini iyi bilin. Onu, onunla uzun süre konuşarak ve kişiliği hakkında sorular sorarak tanıyabilirsiniz. Her keşfettiğiniz özellik, ekranın sol üst köşesinde gözükecektir -daha sonra da tanıştığınız kişiler panelinden bu özelliklere bakabilirsiniz- Her önüne gelen ile flört yapmayı seven, yemek yapmaktan anlamayan ve şanssız bir sim ile evlenmek istemeyeceksinizdir.
Sayfa 6

Hayatınızı birlikte geçireceğiniz simin özelliklerini iyi bilin. Onu, onunla uzun süre konuşarak ve kişiliği hakkında sorular sorarak tanıyabilirsiniz. Her keşfettiğiniz özellik, ekranın sol üst köşesinde gözükecektir -daha sonra da tanıştığınız kişiler panelinden bu özelliklere bakabilirsiniz- Her önüne gelen ile flört yapmayı seven, yemek yapmaktan anlamayan ve şanssız bir sim ile evlenmek istemeyeceksinizdir.
 
Kariyer basamaklarını bir bir tırmandıkça terfi almanız da zorlaşıyor. İşi salma olanağınız da kalmıyor. Her gün çok sıkı çalışmak zorunda kalıyorsunuz ve bu da siminizin stresine hiç de iyi katkı yapmıyor elbette. Bunu engellemek için işten sonra kendinizi eğlenceye adamanız gerekiyor. Yoksa simimiz aşırı stresten kafayı çizebilir ve gösterdiği düşük performans nedeni ile işinden olabilir.

Eğer politikaya atılmak istiyorsanız insanlarla ilişkilerinizi çok sıkı tutmanız gerekecek. Daha oyunun başlarından dostluklar kurup onları geliştirirseniz, ilerde meyvelerini toplarsınız. Çünkü kasabanın valisi olmak için halkın desteğine ve parasına ihtiyacınız var. Dostlarınızdan kampanyanıza bağış yapmanızı istemeniz için, onlarla iyi geçiniyor olmanız, kısaca “yüzünüzün” olması lazım.

Artık evinizdeki bahçede meyve ve sebze yetiştirebiliyorsunuz. Evde yemek kalmaz ve simimiz de krize girerse bunları yiyebilirsiniz. Hem hormonsuz, mis.

Daha önceden oyunun günlük süresinin çok kısa olduğundan bahsetmiştim. Gün içine yaymak istediğimiz hiçbir şeyi doğru düzgün halledemiyoruz. Onun için oyununuza başlamadan önce ayarlardan simin yaşam süresini Epic’e getirmenizi tavsiye ediyorum. Bunu yaparak oyunun süresini inanılmaz derecede arttırabilirsiniz.

Bir yazının daha sonuna geldik(yazı bitime yaklaştıkça iyicene haber bülteni tadı vermeye başladı). Son kararım nedir diye soracak olursanız, cevabım; alın! Her ne kadar eksikleri olsa da The Sims 3 alınmaya, yıllarca oynanmaya değer bir oyun. Ama bir de oyunu bomboş çıkartmayıp(daha önceden saydığım hususlarda), ek paketlerle bize satacakları içeriğin en azından birazını oyuna ekleselerdi, oyunun notu daha da artacaktı bundan emin olabilirsiniz. Eğer para sıkıntınız yok ve gelecek ek paketleri alacaksanız, son notuma birkaç puan daha ekleyebilirsiniz.