Yorgun ve yoğun geçen günler sonrası her insanın tek istediği şey, huzurlu bir şekilde tatil yapmak. Teknolojinin geldiği noktadan sonra insanlar, yeni tatil yeri arayışlarına koyulurlar. Farklılık isteyen bilim adamlarının çalışmaları sonucunda, San Francisco kıyılarının yakınlarında, bir teknoloji harikası olan yüzen ada “
The Ark” ortaya çıkar. Bir ada hayal edin, teknolojinin imkanıyla tamamen yemyeşil ve capcanlı…
İlk başta Ark adası, zengin insanların uğrak mekanı olarak bilinir. Ancak teknolojinin engelleyemediği küresel ısınma, okyanus seviyelerinin yükselmesine, daha sonra ise devasa bir kara parçasının yok olmasına yol açar. Sonucumuz ise malum, geriye kalan yaşanabilir olarak çok az bir yer kalır. Bunlardan birisi de Ark adasıdır.
Ancak, tatil amacıyla ortaya çıkan Ark adasının kaynakları da, yok denecek kadar azdır. Tutunacak son dal olan Ark adasında 25 yıl kavga, gürültüyle yaşayan insanların durumu artık kırılma noktasına gelmiştir. Bu noktadan sonra ise, bir tarafta Ark’ı tekrardan yaşanabilir bir yer hâline getirmek isteyen Security’ler, diğer tarafta ise dünyanın başka yerlerinde hâla yaşanabilecek alanların var olduğu görüşünü savunan ve Ark’ın kısıtlı kaynağını alıp yeni bir yerleşim yeri kurmak için Ark’tan kaçmaya çalışan Resistance’lar ortaya çıkar.
Böyle bir ana hikayeye sahip olan Brink, şüphesizki son dönemin en çok beklenen FPS oyunlarından birisiydi. Arkasında bulunan iki dev;
Splash Damage ve Bethesda’nın yayınladığı videolarla ağzımızın suyunu akıtmayı başaran Brink, hikayesiyle, görsel yapısıyla ve oyun içi özellikleriyle dikkatleri çekiyor.
Oyunun açılışında bizleri, Ark adasının hikayesinin anlatıldığı bir video karşılıyor. Video sonrasında, “Save the Ark” ve “Escape the Ark” seçeneklerinden birisini seçmemiz gerekiyor. Aslında bu şıklar, oyunun genelinde hangi tarafta oynayacağımızı belirlememize yardımcı oluyor. Burada seçeceğimiz seçenek, oyundaki tek başımıza yapacağımız Challanges bölümünde ve karşılıklı multiplayer maçlarında öncelikli olarak hangi tarafta oynayacağımızı belirliyor. Seçeneklerden Save the Ark
Security tarafını, Escape the Ark ise
Resistance tarafını oluşturuyor.
Bahsedilen iki seçenekten birini seçtikten sonra, Brink’in en çok göze çarpan noktalardan birisi olan karakter oluşturma kısmına geçiş yapıyoruz. FPS türünde bir oyun olmasına rağmen karakter oluşturma seçeneğinde, RPG türündeki oyunlarla boy ölçüşecek seviyede olan Brink’in bu bölümünde, karakterimizin sesinden, vücut tipine kadar bazı detayları ayarlayabiliyoruz. Karakter oluşturma kısmında, ilk başta yapabileceğiniz çok bir şey yok. Kısıtlı eşyalar, oyunun başında sizi tek seçeneğe yönlendiriyor. Ancak seviyeniz yükseldikçe gelen eşyalar sonrasında epey zor seçimler yapmak zorunda kalacaksınız.
Sade bir menü tasarımıyla karşımıza çıkan Brink’in oynanabilir seçenekleri üç adet. Menüdeki oyun seçeneklerinden
Campaign, hikaye bölümünü oluştururken
Challanges seçeneği, silah ve silah eklentilerini açmamız için gereken görevleri içeriyor.
Freeplay ise, karşılıklı multiplayer takım maçlarını oluşturan seçenek olarak bulunuyor.
Anlatıma Campaign modundan başlamak gerekirse, oyunun senaryo kısmı, 8 adet Resistance ve 8 adet Security görevi olmak üzere
toplam 16 bölümden oluşuyor. Oyunun senaryo kısmında, Brink’in multiplayerinda bulunan haritaların içerisinde, yapay zekayla birlikte veya co-op halinde botlara karşı mücadele ediyoruz. Bu sebepten dolayı, oyunun senaryo kısmı, hikayesinin ilgi çekiciliğine rağmen epey zayıf kalıyor. Ayrıca yapay zekânın kötülüğü-her ne kadar levelınız yükseldikçe, zorluk seviyesi yükselse de- oyunun hikaye kısmının zevkini azaltan unsurların başında geliyor.
Oyunda oynanabilir olan diğer iki seçenekten Freeplay ve Challanges kısımlarının birbirleriyle bağlantılı olması, diğer modların oynanabilirliğini arttırmış. Challanges kısmındaki görevleri yapınca, oyundaki bütün özel silahları açmış oluyorsunuz. Freeplay oynarken de levelınız yükseldikçe, Challanges kısmındaki yapay zekanın zorluğu da buna bağlı olarak yükseliyor.
Brink’in Challanges kısmı, 4 ayrı moda ayrılıyor. Bu modlar,
Be More Objective, Parkour This, Escort Duty ve olarak Tower Defense olarak yer alıyor. Be More Objective modunda, belirli görevleri sınıfımızı değiştirerek yerine getirmeye çalışıyoruz. Benim en çok eğlendiğim mod olan Parkour This modunda ise, Brink’i eğlenceli hâle getiren parkur öğeleriyle birlikte, belirlenen noktalara en hızlı şekilde ulaşmaya çalışıyoruz. Escort Duty’de, aracı en kısa sürede belirlenen yere ulaştırmaya çalışırken, düşman akınlarını da başarıyla karşılamanız gerekiyor. Challanges kısmının son modu olan Tower Defense modu ise, kale koruma temasını içeren oyunları FPS türüne aktarıyor. Bu modda, Engineer sınıfını seçip Command Post’u, kuracağımız turretler ile birlikte düşman akınlarından korumaya çalışıyoruz.
Challanges seçeneğindeki modlar, 3 aşamalı olarak ilerliyor. Bu aşamalarda ilerledikçe düşmanın gücü, objelerin yerlerinin zorluğu da artıyor. Challanges seçeneğinde eğlenceli modlar olmasına karşın, sadece tek bir haritaya yer verilmesi, bir süre sonra sıkıcı hâl alıyor. Challanges seçeneğinde, liderlik tablosunun da olması, oyuncular arası çekişmeyi ve modların uzun süreli oynanabilirliğini az da olsa arttırıyor. Bence Splash Damage, ilerleyen zamanlarda gelecek DLC’ler ile bu modlara yeni haritalar eklemeli.
Challanges modundan da bahsettikten sonra şimdi sırada, Brink’in en can alıcı kısmı Freeplay, yani multiplayer takım karşılaşmalarının yaşandığı bölüm bulunuyor. Freeplay kısmı, 3 farklı mod ve 8 farklı haritaya ev sahipliği yapıyor. Bu modlardan Campaign, oyunun
Campaign kısmını 8 kişilik co-op şeklinde oynayabileceğimiz mod olurken Stopwatch ve
Objective modları, 8’e karşı 8’lik maçları içeren modlar oluyor.
Brink’in genelinde, toplam 4 adet sınıf bulunuyor. Bu sınıflar Engineer, Medic, Soldier ve Operative.
Engineerlar oyunda silahınızın hasarını yükselten ve takım arkadaşlarınızın zırh dayanıklılığını arttıran buffa sahip. Ayrıca Engineerlar, turret ve mayınlarıyla düşman için her daim korku saçmakta. Engineer sınıfı objelerde, kurulan bombayı çözme, hacklenmek üzere olan verileri geri alma ve hasar alan duvarı iyileştirme görevini üstleniyor.
Anlatacağımız ikinci sınıf olan
Medic sınıfı, oyundaki sağlığınızın seviyesini arttırma(Health buff) ve ölmek üzere olan takım arkadaşlarını iyileştirme görevlerine sahip. Medic sınıfı, multiplayer oyunlarda eskort edilecek rehinenin sağlığını yüksek seviyede tutmada ana role sahip.
Medic’in yanı sıra
Soldier sınıfı, atacağı bombaların haricinde ek olarak bir de Molotof bulunduruyor. Multiplayer objelerinde bomba yerleştirme görevi, Solderi sınıfının yapacağı işler arasında yer alıyor. Ayrıca Soldierlar, kendilerinin ve takım arkadaşlarının mermi ihtiyaçlarını da karşılayabiliyorlar.
Oyunun son sınıfı
Operative ise, ölmüş düşmanların kılığına girebiliyor ve multiplayer objelerinden olan bilgisayar hackleme görevini üstleniyor.
Yukarıdaki sınıf tanıtımlarından da anlayacağınız üzere Brink, üç ana multiplayer modu içermesine rağmen haritaya göre değişen bir çok görevi bulunduruyor. Bu görevleri yerine getirmek için ise takım oyunu, tek çözüm yolu.
Çıkış sürümünde
toplam 8 adet harita bulunan Brink’te haritalar, kendi içerisinde bölümlere ayrılıyor. Yani, bir görevi tamamladıktan sonra, aynı temaya sahip farklı bir bölüme geçiyorsunuz. Bölümler arası geçişler, -kısa da olsa- hikayeyi anlatan ara videolarla sağlanıyor.
Brink’in multiplayerı, son dönemde çıkan neredeyse bütün FPS oyunlarında olduğu gibi level sistemine bağlı olarak işliyor. Oyunda düşman öldürme, düşmanın öldürülmesine katkıda bulunma veya yukarıda sınıfları anlatırken saydığım obje görevlerine bağlı olarak, XP kazanıyorsunuz. Bu XP’ler size yeni kıyafet seçenekleri ve hikayeyi ayrıntılı olarak öğrenmek için ses kayıtları olarak geri dönüyor. Level atladıkça kazanılan ses kayıtları, oyunun multiplayerının ana hikayeyle olan bağlılığını arttırmış. Bu ses kayıtları, oyunun hikayesindeki önemli kişilerin günlüklerini içeriyor.
Multiplayer içeriklerinin yanı sıra, Brink’in güvendiği büyük noktalardan birisi de parkur öğeleri ve
SMART sistemi. Açılımı “Smooth Movement Across Random Terrain” olan SMART sistemi, oynanış açısından –özellikle konsollarda- büyük kolaylık sağlıyor. SMART sistemini kabaca anlatacak olursak, oyun içerisinde karakterimiz, koşarken karşısında çıkan engelleri hiçbir tuşa basmadan(zıplama, eğilme gibi), kolayca aşabiliyor.
Aslında, Splash Damage ekibinin, ellerinde bu kadar güzel bir oyun teması ve sistemi varken yanlış bir strateji uyguladığını düşünüyorum. Oyundaki haritaların neredeyse hiçbirinde, parkur öğeleri geniş bir yer tutmuyor. Yani haritalarda, “Şu hareketi yaparsan daha avantajlı durumda olursun” diyebileceğim yerler yok. Umarız, Haziran ayında gelecek olan harita paketindeki haritalar bu öğelere göre hazırlanır.
Gerçek ile karikatüristik çizim arasında gidip gelen Brink’in grafikleri, geçmişte DOOM 3, Quake 4 gibi oyunlarda karşımıza çıkan
id Tech 4 motoru ile tasarlandı. 7 yıllık grafik motorunun, bu denli “evrim” geçirmesi takdir edilesi bir olay. Harika bir çevre detaylandırmasına sahip olan Brink’te bazı kaplama sorunları da göze çarpmıyor değil.
Canlı bir renk paleti kullanılan Brink’te silah tasarımları da kendine önemli rol tutuyor. Düz bir rengin hakim olduğu Security’lerin silahlarında grafik sorunlarıyla karşılaşmazken, canlı renklerin kullanıldığı ve çıkartmalarla süslenmiş Resistance silahlarında birinci bakış açısıyla oynarken bazı kaplama problemleri göze çarpıyor.
Silah demişken, yeni nesil oyunlarda yakındığımız “
vuruş hissi” konusu Brink’te iyi bir şekilde ele alınmış. Bazen ateş ederken silahlarda fazla kıpırdama olmamasına rağmen, oyundaki silah sesleri gerçekten müthiş bir çalışmanın eseri gibi gözüküyor. Zaten bu çalışmayı daha önce yayınlanan yapımcı günlüklerinde de görmüştük. Uğraşılmış, güzel silah seslerine rağmen patlamaların biraz etkisiz kaldığını söyleyebilirim. Silah ve patlamaların yanı sıra oyundaki telsiz sesleri, silah sesleriyle birleşince, kendinizi gerçek bir savaş alanında hissedeceksiniz.
Ses konusunda neredeyse kusursuz diyebileceğimiz Brink’in seslerinde de, bir takım teknik sorunlar karşımıza çıkıyor. Oyundaki bazı haritalarda sesin âniden kesilmesi veya bazı anlarda yapılan şeylere karakterlerin tepki vermemesi bunlardan bazıları. Ancak bunlar, genel sorun değil de bir yamayla hâlledilebilecek sorunlar gibi gözüküyor, en azından sesin aniden gitmesi problemi. Oyunun çıkış sürümünde böyle bir problemin olmadığını, yayınlanan güncellemelerden sonra geldiğini ekleyelim.