PlayStation 4’ün kendine has çıkış oyunları arasında Knack renkli ve hareketli görüntüsüyle oyunseverlerin ilgisini çeken yeni nesil oyunlardan birisi oldu. İşin içinde PlayStation 4’ün baş mimarı Mark Cerny de olunca heyecanımız bir nebze daha arttı. Zira Cerny sadece donanım inşaa eden bir teknoloji mimarı olarak öne çıkmış bir isim değil. 80’li yılların başından bu yana içinde bulunduğu oyun endüstrisinde aralarında Crash Bandicoot, Sonic, Spyro, Jack & Daxter, Rachet & Clank ve Resistance gibi ünlü oyunlarda farklı pozisyonlarda görev aldıktan sonra Knack’in bizzat yönetmeni oldu.
Knack, Orkların kılıcı kalkanı bırakıp üstün ateş gücüne sahip silahlarla saldırıya geçmesiyle birlikte insanların kendilerini savunma adına yeni çareler peşine düşmesini konu ediniyor. Oyuna ismini veren ve insanlığın bu savaştaki en parlak umudu olan Knack, babacan bir profesörün bilinmeyen bir medeniyetten arta kalan yadigar isimli parçalar üzerinde yaptığı bir araştırmanın sonucu olarak herkesi mest eden yetenekleriyle koyuluyor kurtarma macerasına.
Hikaye olarak herhangi bir cezbedicilik barındırmayan Knack’in bizim açımızdan en önemli ayrıntısı tahmin edebileceğiniz gibi Türkçe dublajlı olarak karşımıza çıkması. Bir Sony klasiği haline gelen bu bonus, hikayenin daha fazla kullanıcıya ulaşması açısında önem arz eden bir noktada duruyor ve hikayeyi önceliğine almamış, bu konuda herhangi bir iddası bulunmayan yapımı takip edilesi bir hale bürüyor. Dublaj konusunda ülkemizin sinema filmlerinde çıkarmış olduğu başarılı işlerin devamını oyunlarda görmek çok hoş. Karakterlerin kişilikleriyle oturan seslendirme kadrosu seçimini takdir edilesi. Kontrollerimizdeki karakter Knack’in gelişimine göre değişen, inceden kalına ses tonlarına sahip olması gibi detaylarıyla orjinalini aratmayan bir çalışma var karşımızda.
Knack, PlayStation 4’ün donanımsal heybetini gözler önüne serebilecek bir görsel şölen sunmaktan uzakta. Ancak bu yorum sizi yanıltmasın. Yeni nesilde olduğumuzun habercisi detaylara sahip bir çehreyle karşı karşıyayız. Çizgi animasyon tadındaki görselliğin hakkını veren canlı renk paleti, karakter modellemelerinde ortaya çıkan net betimlemeler ve ara sahnelerde, bilhassa yakın planda kendini gösteren kıyafet detayları, göze çarpan ilk noktalar oluyor. Çevrede yer alan nesnelerin kaplamaları üst düzey değil ama belirgin çizgilerle kendini göstermesi, bu kalitenin uzak mesafede de kendini belli etmesi; örneğin bu sahnede yer alan bitkilerin yapraklarının tane tane sayılabiliyor olması bile; 7 sene hüküm süren eski nesil konsol dönemi sonrasında gözlere şifa, ilerleyen dönemlere heyecan niteliğinde. Söz konusu efektler olduğunda maalesef doyurucu bir içerikle karşılaştığımızı söyleyemem. Evet bazı ışık oyunları ve yansımalar atmosferi kotaran bir iş koymuş, ancak parçalanmalar, patlamalar ve ışık oyunları konusunda geride bıraktığımız nesilden daha başarılı örnekler verilebilir. Animasyonlar konusunda da Knack’in yeni nesil lügatına özel bir içerik sunduğunu söylemek zor.
God of War ve Crash Bandicoot gibi isimleri kendine örnek alan beat’em up/platform türü bir yapım Knack. Oyun alanına sabit kamera açısıyla bakıyor ve bölümler içine gruplar halinde dağıtılmış olan düşmanları bertaraf ederek kademe kademe yol alıyoruz. Knack’in ilgi çekici bir özelliği var. Bölümler içine serpiştirilmiş olan yadigar parçalarını bünyemize ekleyerek güberiyor, heybetleniyor ve daha kudretli bir karakter haline geliyoruz. Bu güzel düşünce maalesef oyun içeriğine çekici bir biçimde aktarılamamış. Zira yadigar parçaları, oyun yapımcılarının dilediği miktarda bulunuyor oyun alanında. Yapımcıların istediği boyutta, istediği derecede Knack’i geliştirebiliyor; bölümün yapısına ve hikaye ilerleyişine göre ilk başladığınız noktaya geri dönüveriyoruz. Karakterimizi güçlendirmek hiç bir şekilde oyun becerilerimize, başarımlarımıza dayatılmamış. Gizlenmiş yadigar parçalarını bulmanız da "ki bu tekdüze bölüm yapısı içinde hiç de zor bir iş değil" hevesinizi kursağınızda bırakan bu işleyişi değiştirmiyor.
Ötesi, oyunun başında sonuna değin değişim göstermeyen bir ilerleyiş söz konusu. Bir grup düşmanla cebelleşme, biraz platform öğesiyle zıplama, ara sahne eşliğinde kayıt noktasına ulaşma döngüsü ve karakterinizin dövüşme yetenekleri ilk bölümde de aynı son bölümde de. İlerleyiş esnasında bulacağınız materyaller yeteneklerinize katkıda bulunacak etkiler sağlıyor ama bu genel anatomiyi değiştirecek bir müdahale olmaktan çok uzakta. Knack insanlığı kurtarmak için çok önemli bir silah belki hikayede, ama oyun alanında oldukça narin. İncileri birden dökülüveren karakterimizden sebep, bazı bölümleri tekrar tekrar ve tekrar oynamak zorunda kalıyoruz. Oyunun düşmanların yapay zekası veya platform öğelerinden değil, karakterimizin zayıf olmasından sebep bir zorluk var ortada. Kamera açısından sebep düşmanla aramızdaki mesafeyi tam kestiremeyip yerinde ataklar yapamayışımız ve yumruklamayı bırakıp bol bol zıpla/vur kombinasyonuna başvurmamıza ek olarak uzak mesafe silahlarıyla bize saldıran düşmanlardan kaçmak için de mücadele etmemiz sıkıcı bir yapı çıkarmış ortaya. Zaten kimi bubi tuzakları tıpkı Limbo misali Knack'i anında oyun alanından silmek için tasarlanmış.
Kahramanımızın yumruklama, , atak savurma, çift zıplama ve zıplayıp atak yapma özellikleri yanı sıra sarı kristalleri kırarak topladığı enerjilerle aktifleştirdiği özel saldırı şekilleri mevcut. Yapımcılar nasıl bir oyun alanı sunduklarının farkında olsalar gerek, farzedelim ki checkpoint noktasına ulaşmadan önce öldünüz, öncesinde topladığınız sarı enerjileri sizden geri almıyor. Bölümde ilerliyor, sarı kristalleri kırıyor, ölüyorsunuz. Aynı bölümü tekrar oynuyor, daha önce topladığınız sarı kristallerin üzerine yenisini ekliyor ve ölüyorsunuz. Sonunda özel saldırınızı gerçekleştirebilecek seviyeye ulaşınca; karakterinizin normal saldırı hareketleriyle aşamadığı noktayı öle/dirile topladığınız enerjiyi kullanıp özel saldırı yeteneğiyle aşmış oluyorsunuz.
İlerleyen bölümlerde Knack çeşitli element güçleriyle de donatılıyor ve bu elementlerin yardımıyla sıkılmaya başladığınız noktada yeni heyecanlar sunuluyor oyun alanına. Mesela buz elementini üstümüze geçirerek güneş altında bu gücümüzü yitirmeden önce düşmanlarımızı oyun alanından silmeye çalışıyoruz. Ama genel işleyiş başarısız olduğu için bu dokunuşlar
Knack ilk dakikalarında heyecan verici ve keyifli bir görünüm sunarken, kısa süre içinde bu özelliklerini yitireveren bir oyun. Karakterin değişkenlik gösteren güç seviyesi fikri güzel ama oyun alanına bunun yansıtılış şekli oyuncuları kontrolcü başında tutmaya yönelik değil. Ola ki bir yerlerde bu oyunun demosunu oynadınız, başında bir yarım saat geçirdiniz tüm oyunu oynamış sayın kendinizi. Çünkü oyunun mekanikleri başı - sonu bir yapıda. Nihayetinde PlayStation 4'ün çıkış oyunları arasında son sırada dahi size tavsiye etmekte zorlanacağım bir yapım Knack.
