Mevcut nesilde shooter oyunlarının prim yapmasına müteakip Killzone’da gerçek parlamasını PlayStation 3 üzerinde gerçekleştirdi. İsmi kısa sürede PlayStation markasıyla özdeşleşen shooter oyunu, şimdi de etkisini PlayStation Vita üzerinde gösterme amacında.
PlayStation Vita donanımsal özellikleri bir kenara, sahip olduğu çift analogla shooter oyunları için biçilmiş bir kaftan olsa dahi maalesef daha önce çıkış yapmış Resistance: Burning Skies ve Call of Duty: Black Ops Declassified beklentileri karşılamanın çok ötesinde kaldı. Ancak Killzone Mercenary’e baktığımızda Vita için titizlikle hazırlanmış bir shooter deneyimiyle karşılaşıyoruz. Üstelik tamamen Türkçe!
Mercenary, ilk Killzone’un noktalandığı yerden başlattığı hikayesinde Killzone üçlemesindeki önemli olayları farklı bir gözden izleme şansı sunuyor. Kontrollerimizdeki karakter eski bir Birleşik Koloni Ordusu üyesi olan Arran Danner. Yeteneklerini ücretsiz olarak orduya sunmaktansa parayla satmaya karar veren ve an itibariyle paralı asker olarak görev yapan Danner için savaş anlayışı “parayı veren düdüğü çalar.” Bu ister ISA olsun isterse Helghastlar. ISA tarafından kiralandığı sıradan bir operasyon esnasında Danner, ateş çemberinin tam ortasında kalmış ve her an patlak vermesi mümkün savaşta kilit rol oynayan bir çocuğun varlığını keşfetmesiyle içinde bulunduğu durumun parayla pulla çözülemeyecek raddede olduğunu anlar.
Killzone Mercenary, hem adından hem de hikaye gidişatından anlayacağınız üzere paralı asker konseptine oturtulmuş. Ve Gerçekleştirmemiz istenen görevlerde yöntem tamamiyle bize bırakılmış. Tüm cephaneyi düşman üzerine boşaltıp Ramboya taş çıkartacak bir gösteri sunabilir, ya da konu komşuyu rahatsız etmeden tereyağından kıl çekercesine sessizce işi bitirirsiniz. Mazgallar altından süzülebilir, askerleri yaralı bırakabilir, düşmanın ümüğünü sıkarak kıymetli bilgiler edinebilirsiniz de. Aksiyon veya gizlilik, hangisi sizin üslubunuza yakışırsa ona göre ilerliyor ve tüm teçhizatınızı da buna göre ayarlıyorsunuz. Zırhınız, ana silahınz, ikincil silahınız ve vangardınızı ilerlemek istediğiniz tarza uygun biçimde ayarlama şansınız var.
Paralı asker olarak oyun alanındaki tüm hareketlerinizin bir karşılığı var. Örneğin mümkünse gizlice halledilmesi gereken bir görevdeyseniz ve görevin bir parçası olarak sessizce ilerlemeyi tercih ederseniz ekstra para kazanıyorsunuz. Yakın mesafe çatışmalardan düşman üstünden düşen mermileri toplamaya, headshot’larnızdan, gizli öldürüşlerinize kadar her hareketiniz nakite dönüşüyor. Öldürdüğünüz düşmanlardan silah alamıyor ancak kazandığınız paralarla yeni silahlar ediniyorsunuz. Oyunun belli noktalarına serpiştirilmiş olan mağazalardan aldığınız silahlardan yalnızca birini yanınızda taşıyabiliyor, değiştirmek istediğinizde yine mağazaya uğramanız gerekiyor. Üstelik silahı daha önce satın almış olsanız dahi ufak bir meblağ karşılığında bu silah değişimini gerçekleştirmenize izin veriliyor. Yanımızda tek ana silah taşıyabiliyor olmamız ve düşman silahını alamamız, ilerleyiş esnasında farklı düşman türlerine karşı bizi sıkıntıya sokabiliyor. Mesela size hava araçlarıyla saldıracak düşmanlara karşı her zaman roket, ya da açık alanda kolayca hedef olduğunuz ve düşman yanına yaklaşmanın güç olduğu zamanlarda sniper taşımıyorsanız geri dönüp mağazadan bu silahları almanız gerekebiliyor. Diğer yandan oyun alanındaki sükseli hareketlerinizin parayla ödüllendirilmesi ve buna müteakip daha cazibeli silahlara erişebiliyor olmanız oyun içindeki hareketlerinizin adam vur geç tekdüzeliğinden öte noktaya taşınmasında sizi teşvik etmiş. Bölümler halinde sunulan oyunda farklı tarzda ilerleyişler denemek için de bölümleri tekrar oynama şansınız var.
DualShock 3 kontrolcüsüne kıyasla daha kısıtlı kontrol seçeneğine sahip olan Vita’nın Killzone Mercenary’deki en büyük etkisi belki de çift analoğundan ziyade dokunmatik ekranı olmuş. 2. trigger tuşlarına ve analoglarında tuş etkileşimine sahip olmayan konsolda silah değişimi, patlayıc mühimmat tercihi, vanguard kullanımı ve harita kontrolü gibi pek çok detay başarıyla dokunmatik ekrana yedirilmiş. Vanguard, belli süreliğine kullanabildiğiniz bir destek kuvvet. Görünmezlik, kalkan ya da düşman hedeflerini havadan vurma gibi yetilere sahip oluyor ve bu anları dokunatik ekrandan yönetebiliyorsunuz. Arka dokunmatik paneli de kontrol yelpazesine ekleyen yapımcılar, olur da bu paneli kullanmak istemezseniz seçeneklerden bu alanı saf dışı bırakma şansı da tanımış. Nitekim gizli ilerlemek istediğimiz anlarda kazara arka plana dokunarak karakterimizin koşma hareketini etkinleştirebiliyoruz. Ki bu istemeden farkedilmenize sebep oluyor.
Dokunmatik ekranın kullanıldığı bir diğer alansa bulmacalar olmuş. Senaryo modu kadar multiplayer modunda da rastlayacağınız bu bulmacaları çözerek hikayede yeni bilgiler ediniyor, görev bazlı multiplayer modunda avantajlı duruma geçebiliyorsunuz.
Kontrol şemasıyla rahat bir oynanış sunan yapımcı ekip kayma hareketiyle görevleri aksiyona dayalı bitirmek isteyen oyunculara hitap etmiş. Ancak koşarken eğilme tuşuna bastığımızda gerçekleşen bu hareket bazen sadece eğilmek istediğimiz anların istemediğimiz bir hareketle sonlanmasına sebep oluyor. Kontrollerle ilgili bir diğer sıkıntı ise siper alma sisteminde yaşanıyor. Siper aldığımız noktadan hedefleyerek ateş ettiğimiz anlarda şayet hareket etmek istersek pozisyonumuzun değişmesine müteakip hedefimiz de bozuluyor ve tekrar tekrar hedef almamız gerekiyor.
Düşman yapay zekası sizi gerçekten zorlayacak seviyede. Zaten genellikle dar alanlarda geçen çatışmalarda sağa sola sıka sıka ilerleyemiyor ve sıkça yakın dövüş unsurlarına da baş vuruyorsunuz. Killzone Mercenary’de silah kullanmaktan çok daha keyifli olan bir şey varsa o da yakın dövüş. Hatta vuruş hissinin kimi zaman yetersiz kaldığı, tam tat alamadığınız anlar olsa dahi yakın dövüş kesinlikle doyurucu. Bunda hem seslerin hem de zengin hareket animasyonlarının kuşkusuz büyük katkısı var.
Killzone Mercenary bir el konsolu için gerçekten etkileyici görselliğe sahip. Yakın mesafedeki detaylar, Açık alanlar, uzak mesafede görülen dünyası, karşılaşıcağınız dinamik nesneler ve başarılı ışıklandırmasıyla dikkat çeken yapım yakın mesafe çatışmalarındaki doygun animasyon zenginliği yanı sıra karakterimizin silah taşıması ve zıplaması gibi anlarda da yine aynı animasyon doygunluğuyla sunuyor. Kimi düşmanları vurduğumuzda tepkilerin biraz cılız kalması vuruş hissini baltalarken, patlama ve yoğun çatışmanın olduğu anlar yapımın akıcılığını etkilemiyor.
Türkçe dil seçeneğine sahip Killzone Mercenary’nin yerelleştirilmesi muhteşem. Sony Türkiye’yi takdir etmeliyiz ki ana senaryoda gerçekleşen konuşmalardan tutun da oyundaki en küçük an bile es geçilmeden ve de kesinlikle yapay hissettirmeden Türkçe dublajla karşımıza çıkıyor. Mesela düşmanı yaralı bıraktığınız anda başlayan yakarışları dahi özenle, anın hissini verecek tonlamalara sahip. Ses tonlamalarından karşıdaki düşmanın bir Helghast olduğunu anlayabiliyor olmamız dahi başlı başına bir başarı. Bu zengin seslendirme yelpazesine multiplayer modunda rastlamaksa hayli şaşırtıcı ve de güzel.
Multiplayer moduna daldığınızda, senaryo modunda yer alan para kazanma mantığının buraya da yansıdığını görüyoruz. Zaten senaryo modunda edindiğiniz rütbe seviyesi, aldığınız silah, zırh ve vanguard desteği de direkt olarak multiplayer moduna aktarılıyor. Multiplayer sekmesinde 3 ayrı oyun modu bulunuyor. Tek başınıza, takımlar halinde ve görev bazlı modların hepsi de keyifli ve tahminimizden biraz daha kısa düşen hikaye modunu unutturacak, uzun mesafede sizi oyalayacak bir içeriğe sahip olduğunu gönül rahatlığıyla garanti edebiliriz.
Killzone Mercenary, “ben Playstation Vita’ya özel bir shooter oyunuyum” diye haykırıyor. Konsolun görsel yetisini ve kontrol şemasını olması gerektiği gibi kullanan yapım, hikaye modunda farklı ilerleyiş yöntemleri sunması ve paralı asker metodunu keyifli bir hale getirmesiyle, Türkçe dublajıyla kulak tırmalamayan hatta sizi havaya sokan başarılı sesleriyle ve de oynanış dinamiklerindeki akıcılığı multiplayer modlarına aktarmasıyla shooter tutkunu Vita kullanıcıları için denenmesi gereken bir oyun oluveriyor.