Türk Yapımı Oyun: Soldiers of the Universe
Tunahan Safdır
Bölüm Sonu Canavarı’ndan herkese merhabalar. Bu yazımızda yakın dönemde çıkış yapmış olan
Türk yapımı Soldiers of the Universe
’ü değerlendireceğiz.
Soldiers of the Universe,
Armoya İnteraktif
çatısı altında kurulan
Rocwise Entertainment
isimli Türk oyun firmasının ellerinden çıkan bir
FPS
oyunu. Hem
arayüz
hem de
seslendirme
konusunda
Türkçe dil desteğine sahip
olan oyunda pek çok filmden aşina olduğumuz seslendirme sanatçıları karakterlere hayat vermişler. Ayrıca oyunun konusu da bizlere hiç uzak değil. Ülkemiz gündeminde sıklıkla yer bulan konuları ve askeri olayların bazılarını oyunda görmek mümkün.
Cizre Operasyonu, Nusaybin Operasyonu, Cerablus Operasyonu, El-Bab Operasyonu ve Sultanahmet Operasyonu isimli
5 adet görev
bulunmakta. Bu görevlerde amaç verilen direktifler doğrultusunda ilerlemek ve bu sırada karşınıza çıkan düşmanları alt etmek. Ayrıca bir de eşli oyun modu bulunmakta. Görev yapıları, ilerleyiş ve yapay zeka gibi konulara oynanış kısmında değineceğiz.
Oyunda bir adet ana karakterimiz bulunmakta;
Hakan Kahraman
. Hikayeye göre
Türkiye Cumhuriyeti
’nin özellikle gizli askeri konularda görev yapan
Akıncı Beyleri
bulunuyor. Onlardan biri de ana karakterimiz Hakan’ın babası Selim Kahraman. 15 Temmuz olayları sırasında babasından telefon alan Hakan, yaptığı görüşme sırasında babasının vurulduğunu duyuyor ve mevcut yaşantısını bırakarak ülkesine geri dönüyor. Yıllarca çeşitli bilim dallarında ve askeri alanda eğitim alan Hakan, babasının bırakmış olduğu Toygalık görevini üstlenerek Akıncı Beyleri’ne katılıyor ve hem babasının intikamını almak hem de ülkesini düşmanlara karşı korumak adına yanındaki 3 özel askerle birlikte operasyonlara çıkıyor.
Oyunun geliştiricisi Rocwise Entertainment, Armoya İnteraktif çatısı altında kurulmuş bir stüdyo ve oyunda da kendilerine yer bulmuşlar. Hikayeye göre Türkiye’de bulunan Armoya adlı kuruluşta hem ülkenin hem de dünyanın geleceğine şekil verecek türde öneme sahip yüksek teknolojiler geliştiriliyor. Bunlardan en önemlisi de
Kainat Kılıcı
adı verilen bir teknoloji.
Yan karakterlerden
Barbaros Karaosmanoğlu
aynı zamanda Hakan’ın yön göstericisi. Babasının da yönlendirmesiyle Barbaros ile görüşen Hakan, ondan hem ülkenin içinde bulunduğu durum hem Akıncı Beyleri hem de geliştirilmekte olan teknolojilerle ilgili bilgiler alıyor. Aldığı eğitimler ve öğrendiği bilgilerle beraber yola koyulan Hakan’ı görevlerde başarıya ulaştırmaksa sizin elinizde.
Soldiers of the Universe,
Unreal Engine 4
oyun motoruyla geliştiriliyor ve bunun etkisini özellikle patlama gibi anlarda görmek mümkün. Görevler boyunca bizlere
3 özel asker
yardım ediyor. Bunlar,
Şahin, Baykuş ve Akbaba
. Binbaşı olan Şahin, ekibin keskin nişancısı. Baykuş ise hafif silahlar, bombalar ve bıçaklar konusunda uzman. Akbaba ise dil bilimci. Orta Doğu lisanlarının tamamına hakim. Kılık değiştirme ve gizlilik konusunda usta bir asker. Peki askerlerin bu özelliklerini oyun alanında görmek ne derece mümkün? Orası biraz tartışılır.
Öncelikle bu oyunu büyük bütçeli FPS yapımlarla kıyaslamamak gerekir. Çünkü benzer ekipler ve imkanlarla geliştirilmiyor. Burada en önemlisi, bir yerden başlamak gerektiği gerçeği.
Unreal Engine 4 oyun motorunu kullanan Soldiers of the Universe, her ne kadar bazı noktalarda bu motorun kalitesini belli etse de genel olarak durağan bir dünyaya sahip. Karakterinizin animasyonları ve silah kullanımı tatmin edici seviyede. Hatta keyif aldığımı söyleyebilirim. Öncelikle hangi zorluk seviyesini seçerseniz seçin düşmanların sizi beklediğinizden daha fazla zorlayacağı kesin. Bu nedenle kafanızı kaldırırken iki kere düşünmeniz gerekiyor. Çatışmalar çetin geçiyor. Hele bir de mermi yerseniz karakterinizi bir an önce bir siperin ardına götürmek istiyorsunuz. Çünkü o sırada nişan almak ve düşmanı vurmak oldukça zor. Bu nedenle dikkatli bir şekilde ilerlemek çok önemli. Ancak geliştirilmeye açık olan pek çok nokta var.
Mücadele zorluğu her ne kadar güzel olsa da bazı önemli detayları görememek veya hatalarla karşılaşmak oyun keyfinizi baltalayabilir. Örneğin düşman askerleri çatışmalar sırasında hiç hareket etmiyor. Sadece sizi gördükleri sırada siperlerine yerleşiyorlar ve sonrasında orada beklemeye geçiyorlar. Ölüp göreve tekrar başlarsanız aynı askerlerin aynı şekilde mevzi aldıklarını görüyorsunuz. Kaçma, geri çekilme veya üzerinize gelme gibi aksiyonlara girişmiyorlar. Belki de bu nedenle çatışmalar sırasında oldukça isabetli vuruşlar yaparak sizi zora sokuyorlar. Çünkü ellerindeki yegane güç bu.
Ekip arkadaşlarınızın çatışmalara etkisinin çok büyük olduğunu söyleyemeyiz. Onlardan bazen cephane almak dışında pek yararlanamıyorsunuz. Bazen çatışmalarda düşmanları indiriyorlar ama düşmanlar sanki size endeksli hareket ediyor. Yani bir takım arkadaşınız açıkta durduğunda onunla bir kişi çatışırken siz kafanızı kaldırdığınızda hepsi birden taarruza geçiyor. Böyle olunca yanınızdaki karakterlerin oyuna pek fazla etki etmediğini görüyorsunuz.
Patlama efektleri, oyunda bana kalırsa en iyi görselliğe sahip anlar. Etrafınızda bulduğunuz yanıcı bir varile ateş ederek bunu görmeniz mümkün. Ancak sanıyorum ki bazılarına bu özellik atanmamış. Yani aynı nesnenin haritanın bir köşesindekiyle etkileşime geçebilirken bir diğeriyle geçemeyebiliyorsunuz. Bu da ister istemez özenilmediği hissiyatı uyandırıyor.
Ancak bana kalırsa haritalar gerek renk paletleri gerek atmosferleriyle birbirlerinden ayrılıyor. Yani her bir görevde farklı bir yerde olduğunuzu hissedebiliyorsunuz. Haritalarda oyun yapısı gereği çizgisel bir ilerleyiş hakim ve bölümlerde ilerledikçe karşılaşacağınız düşman sayıları da artıyor. Ancak çizgisel ilerleyişten dolayı farklı taktikler denemeniz mümkün olmuyor. Oyun sizi belirli bir alanda ilerlemeye zorluyor.
Haritalar karakteristik olarak birbirlerinden ayrılsalar da eksik noktalar göze çarpıyor. Örneğin bazen geçebileceğiniz boşluklardan geçemiyor veya düşmanı görebildiğiniz bir aralıktan mermi sıkmak istediğinizde merminin boşluğa çarptığını görebiliyorsunuz. Hatta normalde geçilmemesi gereken yerlerden geçip haritanın dışına çıkabiliyorsunuz. Örneğin kendi oyun deneyimim sırasında Sultanahmet Operasyonu görevini oynarken geçilmemesi gereken bir boşluktan geçip köprü üstüne çıktım. Buradan harita dışına atlayıp binaların arkasından düşmanları vurdum. Tabi onlar beni göremediği için tepki veremedi. Sonrasında hiçbir şey olmamış gibi haritaya çıkıp ilerleyişime devam ettim.
Toparlayacak olursak Soldiers of the Universe, Türkçe dil desteği ve seslendirmeleriyle öne çıkarken oyun yapısında bazı ciddi açıklar barındıran ancak buna karşılık çatışmalardaki zorluğuyla tecrübe edebileceğiniz Türk yapımı bir oyun. Yaklaşık 1 yıllık planlama ve yapım sürecinin ardından ortaya çıkan oyun, gelecekte yapılacak daha büyük işlerin habercisi olabilir. Başta da dediğimiz gibi
bu oyunu bir Call of Duty ile ya da bir Battlefield ile kıyaslamamak gerekir.
Bu yazıyı yayınladığımız tarih itibariyle
Steam
üzerinden
30 TL
’ye satılan Soldiers of the Universe, şayet Türk yapımı oyunlara hep destek tam destek diyenlerdenseniz alıp deneyim edebileceğiniz bir yapım. Oyunun sunduklarının dışına çıkmaya çalıştığınızda çeşitli hatalarla karşılaşmanız mümkün. Ancak çizgisel ilerleyişe sadık kalırsanız çatışmalardan keyif alabilirsiniz.
Türk yapımı oyunların dünya genelinde daha çok ses getirdiği günlerde buluşma ümidiyle herkese iyi oyunlar.