Soğuk bir New York akşamı. Saat gece yarısını çoktan geçmesine rağmen, gökyüzünde süzülen ay ışığı geceyi adeta gündüze çevirmiş durumda. New York’un arka sokaklarındaki sessizliği bozan birşeyler var. Yukarı doğru bakıyorum ve o da nesi…Street Fighter serisinden Ryu, X-Men’in en sevilen karakterlerinden biri olan Wolverine ile dövüşüyor. Binaların çok yukarısında ise başka bir mücadele var. Iron Man ve Morrigan’ın hava mücadelesi görülmeye değer. Sanırım iki blok ötede bir el bombası patladı. Binanın çatısını söken Hulk'un karşısında, tozların arasında bir silüet var. Durun bir dakika Chris değil mi bu?
Bundan 15 yıl önce buna benzer bir rüya görsem veya rüyayı bir kenara bırakın, böyle bir oyun hayalim olsa eminim yüzüme gülecek bir çok arkadaşım olurdu. Buna rağmen şu an tamda bu anlattıklarıma uyan bir oyunu deliler gibi bekliyorum. Çünkü en sevdiğim çizgi roman karakterlerine sahip olan Marvel ve oyun sektörünün en iyi firmalarından biri olan Capcom karakterleri tamda böylesi hayali bile güç olan bir yapımla bir kez daha karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.
Dövüş oyunları furyasının altın döneminde, yani 90’lı yılların ortasında ilk defa Marvel ve Street Fighter karakterlerini harmanlayan Marvel vs Street Fighter ile karşılaşmıştık. İlk önce tabi ki Arcade sistemleri ziyaret eden oyun daha sonra Sega Saturn ve Playstation ile evlerimize de konuk olmuştu. Benzer oyunlara göre çok daha dinamik olan yapısı ile beğeni toplayan oyun, bir serinin de doğmasına neden olacaktı. Ardından çıkan Marvel Super Heroes vs Street Fighter ile de büyük beğeni toplayan serinin asıl ismi ise Marvel vs Capcom: Clash of Super Heroes ile dinamiğini yakalamıştı. Street Fighter’a bağlı kalmayıp Mega Man ve Morrigan gibi karakterleride içerisinde barındıran oyun serinin ilk oyunlarına göre daha büyük beğeni kazanmıştı.
İlk olarak Dreamcast’e daha sonra ise PS2 ve Xbox’a çıkan Marvel vs Capcom 2: New Age Heroes ise beklentilerimizi daha da aşmayı başarmıştı. Özellikle kalabalık karakter sayısına sahip olan oyun serinin başarılı partner anlayışınıda rayına oturtmuştu. Oyunun yeni versiyonunu geçtiğimiz yıl içerisinde Xbox Live ve PSN üzerinden indirme şansına da erişmiştik. Bu versiyonu ile de büyük başarı yakalayan seri muhtemelen Capcom içinde bu projenin ilk ön ayağı olmuştur.
Dedikodular eşliğinde bir çok haberi çıkan Marvel vs Capcom 3 ilk olarak Capcom’un kendine özel olan oyunlarını tanıttığı Capative oyun fuarında ortaya çıkmıştı. Oyunun ilk videosuna da yer verilen bu fuardaki gelen ilk bilgiler ise oyun için heyecanlanmamıza da ön ayak olmuştu. Çünkü seri bu yeni oyunu ile yepyeni bir görünüme ve oyun dinamiğine sahip olacak, fakat serinin ana özelliklerini de bir kenara bırakmayacaktı. Nitekim 2008 yılından beri geliştirme aşamasında olduğu söylenen oyunun daha sonra gelen videoları ve E3 2010 bilgileri ile birlikte ilk açıklanan bilgilerin doğruluk payı olduğunu da anlamış olduk. Çünkü Marvel vs Capcom 3: Fate of Two Worlds, tam anlamıyla mükemmel gözüküyordu.
Oyunun ana özelliklerinden önce içereceği karakterlere geçelim. Capcom ikinci oyun kadar olmasada gene de zengin bir karakter listesi ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Çok karakterden ziyade sanki yeni oyunda her iki dünyanında en sevilen ve önemli karakterlerini alacaklarmış gibi gözüküyor. Örneğin Deadpool ve Dante gibi karakterlerin oyunda yer almasını bu duruma örnek olarak gösterebiliriz. Şu ana kadar açıklanan tüm karakterlere bakacak olur isek;
Capcom Kanadı ; Ameterasu (Okami), Chris Redfield (Resident Evil 5), Chun-Li (Street Fighter IV), Dante (Devil May Cry), Felicia (Darkstalkers), Morrigan Aenslad (Darkstalkers), Ryu (Street Fighter IV), Trish (Devil May Cry)
Marvel Kanadı : Captain America, Deadpool, Doctor Doom, Hulk, Iron Man, Super Skrull, Thor ve Wolverine
Oldukça geniş bir karakter yelpazesine sahip olan oyun için her geçen gün yeni karakterler duyurulmaya devam ediyor. Çıkış tarihine daha uzun bir süre olduğu için bu yelpazeye yeni karakterlerinde katılabileceğine eminiz. Hatta oyunun duyurusu ile birlikte yayınlanan karakter sanatsal çalışmalarında arka kısımda bazı silüetlerde bulunuyordu. Bu silüetlerden Dr.Doom, Dante, Super Skrull gibi karakterler geçtiğimiz günlerde duyurulmuştu. Silüetler arasında Black Widow ve Capcom’un neredeyse her oyuna kattığı Dead Rising’in ilk oyunundan Frank West’te bulunuyordu. Bu karakterlerinde ilerleyen günlerde duyurulması bekleniyor.
Gelelim deneme fırsatı yakaladığımız oyunun dövüş dinamiklerine. Daha öncede bahsettiğim gibi genel olarak serinin ana dinamikleri korunmuş. Buna rağmen beklediğimden çok daha hızlı bir oyun ile karşılaştığımı da söylemeliyim. Gene serinin klasikleşen üç karakter seçme özelliği ile oyuna başlıyoruz. Denediğimiz bu ön sürümde Chris Redfield, Dante, Felicia, Morrigan, Ryu, Captain America, Deadpool, Hulk, Iron Man ve Wolverine karakterlerinin kilitleri açıktı.
Oyun klasik olarak partner özelliklerine göre şekilleniyor. Yani seçtiğiniz üç karakterden bir tanesi savaş alanında iken diğer karakterlerin yardımını alabiliyor veya diğer iki karakterden birisi ile dövüşün gidişatına göre yer değiştirebiliyorsunuz. Destek kısmında ise karakter seçim ekranında karşılaştığınız bazı özelliklerin önemi büyük oluyor. Bu ekranda karakter seçiminden sonra her karakter için ayrı asist özelliklerini seçiyorsunuz ve dövüş alanında bu seçiminize göre farklı kombolar ile karşınıza çıkıyorlar.
Oyunun oldukça hızlı bir aksiyon yapısı olduğunu söylemiştim. Hele ki bu asist durumları ve özel ataklarda işin içine eklenince oyun alanı tam bir cümbüşe dönüşüyor. Yaptığınız kombolar sonucu kendinizi metrelerce yukarıda bulabiliyorsunuz. Komboları tam olarak gerektiği gibi yapabilmek için seçtiğiniz partnerlerin hareketlerinide ona göre iyi yapmanız gerekiyor. Yani rakibe bir düzine kombo yaptınız, aynı anda partnerinizi oyun alanına çağırıp, kombolara kaldığınız yerden diğer partnerleriniz ile devam ettiğinizde daha etkili ataklar yapmış oluyorsunuz. Ayrıca bu tamamlayıcı kombolar sayesinde rakibiniz kendine gelemeden çoktan işini bitirmiş oluyorsunuz.
Partner sisteminde diğer oyunlarda olduğu gibi karakterinizin gücü bittiğinde ikinci karakteriniz oyun alanına giriş yapıyor ve dövüşe kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Üç karakteride sıfırlanan taraf doğal olarak oyunu kaybetmiş oluyor.
Gelelim özel ataklara. Her karakterin kendine has hareketleri olduğu gibi Street Fighter’daki gibi ultra ve süper hareketlerine benzer bir hareket düzeni de bulunuyor. Üst kısımda can barlarının bulunduğu oyun alanında alt kısımlarındada bu özel hareketlerimiz için özel bir bar bulunuyor. Rakibimize yaptığımız ataklara göre bu barı doldurabiliyoruz. Bar dolduğunda ise Level 2, 3, ve 4 gibi derecelere kadar yükseliyor. Doğal olarak yaptığımız harekette barda bulunan level oranına göre daha kuvvetli bi hâl alıyor. Bu orana göre diğer iki partnerinizle birlikte gerçekleştirdiğiniz özel ataklarıda aktifleştirebiliyorsunuz.
Oyundaki özel hareketler ve kombolar eski oyunlardaki gibi gene abartılı bir şekilde karşımıza çıkıyor. Yani Street Fighter 4’te Ryu ile Metsu Hadoken yaptığınızda oldukça küçük bir güç dalgası ile karşılaşırken aynı hareketi Marvel vs Capcom 3’te yaptığınızda neredeyse ekranın yarısında bu güç dalgasını görüyorsunuz. İşin içine ikili kombolar, üçlü ataklarda eklenince oyun alanı tabir-i caiz ise karnaval alanına dönüşebiliyor.
Gelelim oyunun grafiksel yapısına. Serinin eski oyunlarında 2D bir grafik şekli ve çizgi roman stiline yakın bir grafik paleti hakim idi. Yeni oyunumuzda ise grafikler tıpkı Street Fighter 4’te olduğu gibi tasarlanmış. Yani oyun alanı gene 2D fakat karakterler ve çevre detayları tamamen 3D olarak tasarlanmış. Denediğimiz ön sürümdeki New York bölümündeki o hareketlilik ve detay boyutu tatmin edici bir nitelikte idi. Ayrıca renk paleti olarakta geniş bir yelpazeye sahip olan oyunda karakter animasyonlarıda mükemmel olmuş. Heleki özel ataklarda ve hava mücadelelerinde bu animasyon kalitesini daha iyi görebiliyorsunuz. Az öncede bahsettiğim abartılı özel hareketlerde ise oyun alanı rengarenk bir hale bürünüyor.
Sadede gelmeden önce bahsetmek istediğim birkaç konu daha var. Bunlardan ilki karakterler. Oyunda özellikle Dante ve Deadpool karakterlerinin şimdiden favorilerim olduğunu söylemeliyim. Zaten kendi yapımlarında da hayran olduğum bu karakterler oyuna oldukça iyi adapte edilmiş. Deadpool’un Michael Jackson tarzı ay yürüyüşü yapması veya Dante’nin şeytan modu tamda olması gerektiği gibi. Yeri gelmiş iken Dedpool’a özel bir oyunu da görmek isterdim.
Müzikler ve ses efektleri lede tatmin edici bir yapıya sahip olan Marvel vs Capcom 3: Fate of Two World s genel olarak beni fazlasıyla memnun etti. Oldukça sevilen her iki dünyanın ve serinin favori karakterleri dışında katılan yeni karakterlerde oyuna fazlasıyla renk katmayı başarmış. Partner sistemi, yenilenen grafikleri ve oynanış dinamikleri ile ön plana çıkan oyun dövüş oyunu sevenleri memnun edeceğe benziyor. Kısacası Capcom, Street Fighter 4 ile yaptığı büyük değişimi yeni Marvel vs Capcom oyununa da yansıtmayı başarmış. Tek yapmamız gereken 2011 bahar aylarını beklemek.