Henüz konsollar yokken, PC'lerde oyun oynadığımız zamanlarda, bize en zor gelen oyunların başında, uçak simülatorleri gelirdi. Kocaman ve ağır kutuları, içlerinden çıkan ansiklopedi gibi kitapçıklarıyla, daha diski sürücüye yerleştirmeden gözümüzü korkutmayı başarırlardı. Klavyedeki bütün tuşları kullanmak gerekirdi. Hatta bazılarında, SHIFT'e basılı tutup, tuşlara ikinci bir görev daha eklenebiliyordu. Bu karmaşanın içerisinde, uçak oyunları hiçbir zaman beklenen ilgili göremedi. Özel joystick'ler yapıldı, düzenekler kuruldu ama nafile. Konsolların piyasadaki yegane oyun makineleri olmamarından sonra, artık kontroller ne kadar kompleks olurlarsa olsunlar, ufacık bir gamepad ile sınırlı olduğundan, uçak oyunları da kolaylaşmaya, daha kısa sürede öğrenilmeye ve arcade tarafları daha fazla önem kazanmaya başladı. Artık çıkan oyunlar, gerçekçi bir modun yanında, gerçekçilikle sizi sıkmayan bir de arcade mod içeriyordu. Artık uçak oyunları da, tüm oyun severler tarafından satın alınmaya ve beğenilmeye başlandı.
IL-2 Sturmovik, piyasadaki en beğenilen ve altyapısı en sağlam olan oyunlardan. Son versiyonu Birds of Prey, piyasaya çıkar çıkmaz iyi bir satış rakamı yakaladı ve yayıncısını memnun etti. Klasik bir uçuş simülasyonu olan oyunda, İkinci Dünya Savaşı senaryolarını yeniden ele alıyoruz ve zamanında gerçekten yaşanmış çarpışmalarda, birbirinden farklı uçaklarımızla yer alıyoruz. Campaign modunda bölümler çeşitli ülkelere ayrılmışlar. Her ülke altında 3-4 görevimiz oluyor. Gerçek savaş görüntülerinden oluşturulan ara videoları izledikten sonra, görevlerimize başlıyoruz. İlerledikçe yeni ülkeler ve campaign görevleri açılıyor. Ayrıca bir ülkeyi tamamen bitirdiğimizde, Single Missons kategorisi altında ana konudan nağımsız tekli görevleri de açıyoruz.
Bir uçak simülatörü düşünüldüğünde, Birds of Prey çok ama çok basit bir oyun. Bir kere oyuna, tutorial bölümünü tamamlamadan giremiyorsunuz. Bu çok mantıklı bir hareket olmuş çünkü size en azından oyunun temelleri öğretiliyor. Daha sonra ister oyuna başlıyorsunuz ister daha detaylı ve gelişmiş tutorial moduyla devam edebiliyorsunuz. Arcade, Realistic ve simulator modlarından ilki olan Arcade, adı üzerinde, çok kolay kontrolleriyle, acemi oyuncular için birebir. Oyundan alacağınız zevki baltalamadan ve sizi çok zorlamadan oyun oynaanızı sağlıyor. Realistic modda, kontrollere yeni seçenekler ekleniyor ve uçağınız rüzgar, ve yaptığınız hareketler gibi etkenlere daha gerçekçi tepki veriyor. Simulator modunda ise, çok daha gerçeğe yakın uçuş dinamikleriyle karşılaşıyorsunuz. Yaptığınız her hareket, çok gerçekçi bir şekilde ekrana yansıyor. Rüzgar, düşmanlar, yükselik gibi etkenler de uçağınıza gerçekçi bir şekilde etki ediyor. Simulator modu çoğu oyuncu için biraz zor kaçabilir. Bu yüzden Arcade ile başlayıp, kontrollerde iyice uzmanlaştıktan sonra zorluk seviyesini artırmanızda fayda var.
Oyunda görevleriniz, eskortluk, belirli hedeflere ulaşma, havadaki düşman uçaklarını yok etme, yerdeki hedefleri yok etme gibi görevlerden oluşuyor. Görev türü değiştikçe, size verilen uçaklar da deişiyor. Bazen bir uçakla sadece makineli tüfek kullanabilirken, bazen de aynı uçakla roket de atabiliyorsunuz yere bomba da bırakabiliyorsunuz. Uçağınızda sadece bu üç çeşit silahı kullanmanız mümkün. En çok makineli tüfeğinizi kullanacaksınız. Düşman uçaklarını vurmak ilk başta biraz zor gelse de, özellikle kolay modda oyun size nereye ateş etmeniz gerektiğini gösteriyor. Bu sayede, peşinze takıldığınız düşman uçaklarını kolayca avlayabiliyorsunuz.
Campaign görevlerini tamamladıkça, oyunun tekli görev modundaki görevler, kullanılabilir uçaklar ve pilotlar açılıyor. Oyunda bir sürü uçak var ve hepsinin özellikleri diğerine göre değişik. Kendi zevkinize göre ağır hareket eden ama güçlü ve sağlam bir uçağı veya çevik ve hızlı olan ama dayanıksız bir uçağı seçebiliyorsunuz. Uçakların hepsi gerçekleriyle birebir tasarlanmışlar. Tekli görevlerden başka, bir de online modu var oyunun tabi ki. Özellikle "it dalaşı" diye tabir edilen dogfight, online modda çok eğlenceli oluyor. İki kişi veya daha fazla kişinin, birbirleriyle mücadele içine girdikleri bu mod, oyunun en çok tercih edilen, en kalabalık ve en eğlenceli modu. Ayrıca takımlar halinde savaşlar da yapmanız mümkün. Senaryo modunu bitirdikten sonra, tekli görevleri yapmak ve daha sonrasında da online oynamayı düşünürsek, oyunun ömrünün bir hayli uzun olduğunu görebiliriz.
Birds of Prey, daha ilk dakikalarda sizi grafikleriyle etkimeleyi beceriyor. gerçek uydu görüntülerinden alınmış yer şekilleri, çok etkileyici. Çok yüksekten de uçsanız, yere çok yakına da inseniz, detay seviyesi karşısında ağzınız açık kalıyor. Güneşin yere düşmesi, bulutlar tarafından engellenmesi de çok gerçekçi bir şekilde oyuna geçirilmiş. Bulutların veya barut dumanlarının içerisinden geçerken, kendinizi gerçek bir savaşta hissedebilirsiniz. Özellikle oyundaki ufak detaylar, grafiklere ayrı bir renk katıyor. Mesela düşman uçağını benzin deposundan vurursanız, benzini dışarı akıyor ve uçağımızın camına gelebiliyor. Patlayan bir uçaktan atlayan pilot, paraşütünü açıp yere iniyor. Yerde ilerleyen tanklar, askerler var. Havaalanları işlek. Siz havada çarpışırken, yerde de ayrı bir savaş olduğunu görebiliyorsunuz. Bu detay, oyunun atmosferine müthiş bir katkı sağlıyor. Uçakların aşırı detaylı modellenmesi, çok gerçekçi hasar alması, mermi isabet ettikçe delinmesi, benzin akıtması veya bir anda kanadının bir kısmının parçalanması gibi detaylar da unutulmamış. Bu hasarların kontrollere de direkt etki etmesi sağlanmış. Kısacası, görsel anlamda oyun neredeyse kusursuz görünüyor. Bazı çok kalabalık, dumanın ve patlamaların bol olduğu ekranlarda oyun yavaşlıyor. Ama bu çok nadir karşınıza çıkacak veya hiç çıkmayacak.
Size gerçek bir savaşın içerisinde olduğunuzu gösteren bir özellik de, sesler. Kendinizi bol madalyalı bir kahraman gibi hissettiren müzikler, kısa sürede havaya girmenizi sağlıyor. Uçakların motor sesleri müthiş. Pilotların aralarında konuşmaları da öyle. Mermi sesleri, mermilerin uçağa isabet ettiğinde çıkan tüyler ürpertici ses de sizi heyecandan öldürebilir. Bölüm aralarında konuşan yaşlı adamın çatallı ve kalın sesi de ayrı bir karizmatiklik göstergesi. Ama benim en çok hoşuma giden, bölümleri bitirdiğinizde çalan parça oldu. Birileri gelip elinize bir plaket verecekmiş gibi etrafınıza bakınabilirsiniz.
Uçak simülatörleri çoğu kişinin gözünü korkutmaya devam etse de, son çıkan birkaç oyun, basit oynanışlarıyla artık tüm yuncu kitlesini hedef alıyorlar. Birds of Prey de onlardan bir tanesi. Hatta en iyisi diyebilirim. Oynarken çok eğleneceksiniz. Ayrıca FPS'ler sayesinde İkinci Dünya Savaşı'nı bolca yerde yaşadık. Bu sefer de aynı savaşı havadan yaşamak, çok daha farklı ve eğlenceli bir deneyim olacak. Kaçırmayın.