Inxile Entertainment adı oyuncuların büyük bölümüne yabancı gelecektir. The Bard's Tale adlı oyun ile adını duyuran bu firma şimdi de Hunted: The Demon's Forge ile karşımıza çıkıyor. Interplay Entertainment'in (bu firma Fallout'un yaratıcısıdır) kurucusu Brian Fargo'nun da çalıştığı inXile Entertainment, bünyesinde 200 çalışanı bulunan oldukça büyük bir firma. Kaliforniyalı geliştiricinin Bethesda gibi bir dev firma ile anlaşıp bir aksiyon-rpg oyunu hazırladığını açıklaması bizi heyecanlandırmıştı. Aslında Brian Fargo ve Bethesda (her ne kadar sadece yayıncı olsa da) isimleri heyecanlı olmamızın tek nedeniydi. Tabi oyunun ilk videolarındaki ilgi çekici atmosfer de dikkatimizden kaçmamıştı. Peki ya sonuç mu? Aslında Bethesda'nın geliştirdiği kaliteli oyunlara karşın bekleneni veremeyen yapımları yayınlaması ve inXile Entertainment'in de dev kadrosuna rağmen 1. sınıf bir geliştirici olamaması durumu Hunted: The Demon's Forge'ta da devam ediyor.
Wargar'lar toplu halde saldırdıklarından büyük bir sorun oluyorlar
Hunted: The Demon's Forge, Ortaçağ Avrupası'ndaki peri masallarından etkilenmiş bir oyun. Elf'ler, insan yiyen yaratıklar ve çok daha fazlasını bu oyunda bulmamız mümkün. Zaten oyunun teknolojik olarak da Ortaçağ'dan daha ileriye gitmemesi dikkatinizden kaçmayacaktır.
Oyunumuzda E'lara adlı bir Elf kadın savaşçı ile Caddoc adlı bir insan savaşçının macerası konu edinilmiş. Caddoc, rüyalarında sürekli Seraphine adlı bir büyücüyü görüyordur. Sonunda bu büyücü ile karşılaşan kahramanımız onun yönlendirmesi ile insanlara saldırıp onları köleleştiren hatta yiyecek olarak kullanan Wargar adlı yaratıkların dünyasına yolculuk etmeye başlar. Tabi bu sırada bu ikili başlarını ne gibi büyük bir belaya soktuklarının farkında değildir; çünkü yaratıkların içtikleri gümüş rengindeki sıvı (adı bilinmiyor) onların gücünü 10 katına kadar çıkarmaktadır. Seraphine'in yönlendirmesi bir yana E'lara ve Caddoc'ın önlerine maddi olarak cazip teklifler gelmesi de onların maceraya devam etmelerini sağlıyor. Yani bir yandan Caddoc'ın kabuslarından kurtulma mücadelesi verirken, diğer yandan da para peşinde koşuyoruz.
E'lara ve Caddoc farklı dövüş yeteneklerine sahipler ve bu farklılıklar aynı zamanda birbirlerini tamamlayıcı unsurlar içeriyor
inXile Entertainment yetkilileri Hunted: Demon's Forge'u geliştirmeye başladıkları andan itibaren co-op bir macera sunma felsefesini benimsemişler. Bunun için de ok kullanma konusunda uzman olan ve bir yandan da kılıç taşıyan E'lara ile kılıç ustası olan ve bir yandan da kurmalı yay kullanan Caddoc karakterleri yaratılmış. Bu karakterlerin ortak noktası ise her ikisinin de büyü kullanma konusunda oldukça iyi olmaları. Oyunda asla birbirlerinden ayrılmayan bu ikilinin sönük karakterler olmadıklarını belirteyim. Her ikisinin özelliklerini göz önünde bulundurarak seçim yapmanız gerekiyor. Örneğin E'lara'yı seçip yakın dövüşe girerseniz işiniz gerçekten de çok zor olacaktır. İki karakter arasında denge ve ayrım oldukça iyi sağlanmış. E'lara uzaktan ok ile düşmanları avlarken Caddoc ise yakın dövüşe girerek dikkatleri E'lara'nın üzerinden çekmek zorunda. Yani ister yapay zeka tarafından yönetilen bir karakter seçin, ister oyunu arkadaşınızla oynayın bu tür taktikleri iyi kullanmak zorundasınız.
İki karakterimiz de en az düşmanları kadar tehlikeliler
Oyuna başladığınızda siz de benim gibi “ne kadar berbat bir oyun” diyebilirsiniz. Bunun nedeni ise oyunun gerçekten de çok kötü bir başlangıcının olması ve karakterlerimizin henüz özelliklerini bilmiyor olmamız. Dyfed adlı kasabaya geldikten sonra ise işler bir anda değişiyor. Bu kasabanın atmosferi oldukça iyi olduğu gibi karakterlerimizin özellikleri hakkında da daha ayrıntılı bilgi sahibi oluyoruz. Örneğin oyunu oynadıkça yeni silahlar, büyüler, özel saldırılar (patlayan veya zırh delen oklar, öfke saldırıları gibi) alacaksınız. Bu gibi unsurlar oyunun RPG yönünün kuvvetli olduğu konusunda sizi ikna edecektir. Karakter gelişimini ise topladığımız bazı kristaller ile yapıyoruz. Açıkçası Hunted'ta bu kadar ayrıntılı bir gelişim sisteminin olmasını beklemiyordum. Üstelik silahlar arasında da büyük farklar var. Örneğin oklar hızına ve etkisine göre farklılık gösteriyor. Hızlıca kullanabildiğiniz okların etkisi azken, yavaş kullandıklarınızın ise etkisi çok fazla. Kılıçlarda da benzer bir durum söz konusu. Ayrıca kalkanlar ve diğer zırhlar da yine farkı özellikleri ile emrinizde olacaktır. Silahları öldürdüğümüz düşmanların üzerinden veya çevredeki silahlıklardan alma şansımız var. Silahlar ve büyülerin çeşitliliği konusunda hiç şikayetçi olmayacağınızı düşünüyorum.
Tamamen harap hale dönmüş kasabalar, içinden ne tür iblislerin çıkacağını bilmediğiniz ormanlık alanlar, kabusa dönüşen mağaralar; Hunted'ta güzel bir mekan görme şansınız neredeyse hiç yok. Bu dünyada hayatta kalmak için kahraman olmaktan başka çareniz de yok. Savaşmak dışında sivilleri kurtarmak, altın sandıkları veya keselerini toplamak gibi yapabileceğiniz fazladan işler de bulunuyor. Oyunun dünyasının sizi kendine bağlayan bir havası var. Sürekli farklı bölümlere gitmek, her bölümde çeşitli gizlilikleri araştırmak ve sizi zorlayan düşmanlara karşı savaşmak gerçekten de zevk verici. Özellikle düşmanların yapay zekasının günümüzdeki çoğu oyundan çok daha iyi olduğunu söylemeliyim. Saldırdığınızda kendini ciddi biçimde koruyan, yerinde durmayan düşmanlarımızın yapay zekasında sorunlar da var, ama günümüzdeki en iyi aksiyon oyunlarında bile bu tür hatalara rastlamak mümkün. Hunted'ın en beğendiğim yönü de zaten savaşların sıkıcı olmamasıydı. Dyfed kasabasından sonra bazen bölümler arasında nasıl ilerlediğimin farkına bile varmadım. Üstelik iki karakterden birisini yapay zeka yönetince karakterler arasında geçiş yapmak da eğlenceye katkıda bulunuyor. Yapay zeka tarafından yönetilen karakterin oyun sırasında iyi dövüşmesi de sizi memnun edecektir. Bazen yapay zeka o kadar iyi iş çıkarıyor ki yanınızda 2. bir oyuncuya hiç gerek yok diyorsunuz.
İki kişi olarak bir düşmanı sıkıştırdığınız an gibisi yoktur
Unreal Engine 3 ile geliştirilen Hunted'ın grafikleri malesef günümüz standartlarının gerisinde kalmış. Özellikle çevre tasarımlarında düşük kalitedeki kaplamalar, görünmez duvarlar, taşların içinden geçen karakterler görsellerden şikayetçi olduğumuz konular. Unreal Engine 3 ile çok daha iyisi yapılabilirmiş, ama geliştirici pek çaba göstermemiş gibi görünüyor. Neyse ki oyunun atmosferi başarılı bir şekilde sunulmuş. Bu grafiklerle bile bazen kendinizi oyunun dünyasına fena kaptırıyorsunuz. Bazen bu oyunun izometrik kamera açısına sahip bir rpg olması daha iyi mi olurdu diye de kendime sormadım değil. Sanırım o zaman grafikleri fazla önemsemeyecektik. Karakterlerin tasarımı ise çevre ile kıyasladığımızda daha iyi görünüyor. E'lara ve Caddoc dışındaki karakterler her ne kadar pek iyi bir tasarıma sahip olmasa da önemli olan atmosferin başarılı bir şekilde sunulması. Açıkçası bir oyunun grafiklerinin atmosferi bize hissettirdiği sürece önemli olmadığını düşünüyorum. Mükemmel grafikli olup da ruhsuz bir oyunu tercih edecek değiliz. Sonuçta 10 yıl önceki bazı oyunlar bile o grafikleri ile mükemmel bir atmosfer sunabiliyor.
Hunted'ın atmosferinin grafiklere rağmen başarılı olduğunu söyleyebilirim. Orta Dünya havasını fazlasıyla hissedeceksiniz.
Oyunun ses ve müziklerinin de bu atmosfere katkısı yansınamaz. Orta Dünya'da geçen oyunlarda klasik olarak bizi gaza getirecek müzikler vardır. Hunted'ta bu müziklerin zamanında devreye girmesi bir yana çevreden gelen çığlıklar, ağlamalar veya bir köpeğin havlaması çaresizlik hissini iyi algılamanıza yol açıyor. Bunun yanı sıra karakter seslendirmeleri her ne kadar bir Red Dead Redemption kadar (biliyorum farklı türde oyunlar) mükemmel olmasa da diyaloglar üzerinde durulduğu belli. Karakterlerimiz laf olsun diye konuşmuyorlar. Ortama uygun konuşan karakterlerimizin bazen oldukça hoş espriler yapması da ilgi çekici. Sonuçta birinci sınıf bir oyun olmayan Hunted için seslendirmelerin yeterli olduğunu söyleyebilirim. Geliştirici firma tabi ki daha iyisini yapabilirdi, ama seslerden önce uğraşmaları gereken başka konular var. Örneğin aim assist olmadan ok veya kurmalı yay ile bir düşmanı vurmak kolay değil. O nedenle ben bu özelliği hep açık tuttum. Kılıç savaşlarında ise düşmanın hamlelerini engelleyici hareketler yapamıyoruz. Bazen kamera açıları da işimizi zorlaştırabiliyor. Sanırım o nedenle izometrik kamera açısını kullanan bir aksiyon-rpg oynama isteği duydum. Yine de bunlar oyunun zevkini yok edecek sorunlar değil.
Her iki karakterimiz de etkili biçimde büyü kullanabiliyor
Hunted: The Demon's Forge'un sıkıcı bir oyun olduğunu söyleyemem. Tamamen co-op üzerine kurulu yapısı sayesinde bir arkadaşınızla birlikte çok eğlenceli saatler geçirebilirsiniz. Orta Dünya'dan hoşlanıyorsanız, aksiyon-rpg unsurları olan dövüş oyunlarına karşı ilginiz varsa bu oyunu beğenme şansınız var. Yine de oyunu büyük beklentiler ile oynarsanız hayal kırıklığına uğrayacağınızı da şimdiden garanti edeyim. InXile Entertainment'in Hunted'ın genel yapısı üzerinde uğraştığı belli. Eğlenceli dövüşler, asla kötü diyemeyeceğimiz yapay zeka, Orta Dünya atmosferinin grafiklere rağmen iyi sunulması ve kişilikleri olan karakterler oyunun beğendiğimiz yönleri oldu. Karakter gelişiminin, silah seçeneklerinin, yeni özelliklerin bölümler arasında başarılı bir şekilde dağıtılması da oyundan soğumanızı engelliyor. Oyun boyunca sürekli bir mücadele halindesiniz. Pek kısa sayılmayacak olan oyunun co-op desteği arkadaşlarınızla macerayı tekrar tekrar yaşamanızı sağlayabilir; fakat tek kişi iseniz oyunu yapay zeka ile birlikte tekrar bitirmek istemeyebilirsiniz. Kısacası Hunted üst seviyede olmasa da, asla kötü diyebileceğimiz bir oyun da değil.