Terör, kuşkusuz çoğu dünya ülkesinin en önemli sorunudur. Ülkeler bu sorundan kurtulmak adına devlet politikaları yürütür, askeri operasyonlar düzenler. Devlet politikaları biz oyuncuların pek konusu dahilinde olmasa da terör örgütlerine karşı yapılan askeri operasyonlar yıllardır bilgisayar ekranlarında gerçekleştirdiğimiz olaylar olarak göze çarpıyor. En basitinden yıllardır Counter Strike oyunuyla Terrorist ve Counter Terrorist çatışması yaşıyoruz. Operation Flashpoint serisi ile daha organize operasyonlar yaparak terör güçleriyle çarpışıyoruz. Bu iki oyun haricinde yine terörü konu alan oyunlar vardır tabi ama açıkcası sözü fazla uzatmaya da gerek yok. Birsürü terör oyunu var ancak içlerinden belkide bir ya da iki tanesi alıp oynanabilecek derecede. Yani çoğu oyun vasatı geçemiyor bu türde. İşte o vasatı geçemeyen oyunlar arasına bir tanesi daha eklendi. Adı da Terrorist Takedown 3.
Oyunu incelerken ilk önce olumlu yönlerinden bahsederek başlamayı düşünmüştüm. Ancak inanın yazıyı yazarken bunun imkansız olduğunu anladım. Çünkü oyunda anlatılacak güzellikler maalesef yok. Oyun her şeyiyle vasat bir havada gidiyor. Atmosfer yok, seslendirmeler vasat, grafikler basit… Hiçbir detay ve yenilik barındırmıyor. Atış poligonu tarzı bir oyunu oynamak bile daha yenilikçi ve zevklidir sanırım.
Güzelliklerden bahsedemeyeceğime göre sanırım oyunu kötülemeye başlamalıyım. Oyunumuz askeri operasyonların olduğu bir FPS türü. Bu türden bir oyunun severek oynanabilmesi için gereken birkaç özellik ise atmosfer,oynanabilirlik ve grafik kalitesi. Ancak Terrorist Takedown 3 bünyesinde bu özelliklerin hiçbirini barındırmıyor. Hani oyunun grafikleri vasat ama atmosferi iyi, oynanabilirliği rahat oturdum severek oynarım dediğimiz oyunlar vardır ya. Eksilerini artıyla kapatan oyunlar kısaca. İşte bu oyun öyle bir oyun değil. Eksilerine eksi katan, oynadıkça anlamsızlaşan bir oyun. Saçma sapan yasaklarla da sizi çileden çıkarma kombosunu da çok sık yapabilen bir oyun ayrıca. Terrorist Takedown 3’te terör güçlerine darbe indiren askeri gücün bir üyesi olmamızın bir karizması da yok. Uzun süreli bir askeri eğitim almış askerin yarım metre yüksekliğinde bile olmayan metal korkuluklara karşı aciz bir durumda olması sanırım oyundaki karizmamızın sıfır olduğunu en iyi şekilde açıklıyor. Bunun yanı sıra da kesinlikle atik bir asker değiliz. Call of Duty serilerinde engellerin üstünden zıplayarak geçip en yakındaki sipere doğru hızlıca koşuş heyecanını yaşarız. Bu oyunda o da yok işte. Çatışmalarımız genellikle küçük alanlarda ve bir rambo edasıyla düşmanla çarpışmak durumundayız. Aradaki farklar ise rambo kadar güçlü ve ölümsüz olmamamız.
Karizması olmayan, aşırı sıradan bir asker olduğumuzdan bahsettik. Peki ya mücadele verdiğimiz teröristler nasıllar? Oyun içindeki düşmanlarımız olan teröristler bizden daha seyirlik bir durumdalar. Sıfır yapay zekadan ötürü beyinleri et kokusuna programlanmış zombiler gibi etrafta dolanıyorlar. Ancak zombiler gibi et gördüklerinde var güçleriyle saldırmak yerine saçma sapan ateş açıyorlar. Biz de bir rambo ya da Chuck Norris edasıyla karşılarına çıkıp onlara başka bir hayatın penceresini açıyoruz. Tabi bu işi oyun içinde anlamsız bir şekilde ve belkide yüzlerce kere yapacağımız için bu işten hiçbir zevk almıyoruz. Hem ortalıkta aval aval dolanıp ezbere ateş eden teröristlerin yapıcağı terör eylemlerinden ne zarar gelirki?
Karizmasız bir ana karakter, varlığı ile yokluğu belli olmayan takım arkadaşları, sıfır zekalı düşmanlar… Ama daha bitmedi daha ne güzellikler bekliyor bizi. Terrorist Takedown 3 oynarken hoparlörlerinizin ayarlarıyla oynamamanızı tavsiye ederek başlıyayım oyunun seslerini yermeye. Çünkü ya hiçbir ses çıkmayacak ya da ortaya çıkan sesler birkaç yıl öncesinin seslendirmeleri kadar basit ve çeşitten yoksun olacak.Oyun içi karakter konuşmaları ise zaten hiç yok. Biz bir ekibin içinde sıradan bir askeriz ama komutanlarımızın emirleri bile yok bu oyunda. Kendi karakterimizin de seslendirilmemesi cabası.Bari oyunu yaptığınız stüdyodaki insanlara birkaç cümle söyletseydiniz de arada iki çift sohbet duysaydık şu oyunda. Basit silah sesleri haricinde oyunda duyduğum tek ses bölümler başlarken o bölümü tanıtan yazı metnini okuyan kişinin sesi oldu. Bölümlerin giriş metinlerini okuyan kişinin de metni eline vermişler oda dümdüz okuyup geçmiş. Yaşasın ne kadar da çok eğleniyoruz bu oyunda böyle!
Her yönüyle vasat bir oyunu incelerken az da olsa güzel şeylerden bahsetmek istiyor insan. Maalesef ki şimdiye kadar hiçbir olumlu cümle kuramadım. Oyunun grafiklerine bir bakış atacağım şimdi ancak yine pozitif cümleler yazamayacağım. Çünkü oyun grafikler açısından da zamanın gerisinde bir performans gösteriyor. Mekan tasarımları sadelikten ve detaysızlıktan kan ağlıyor. Gemide geçen bir çatışmada bile kendinizi sıradan bir yerde hissediyorsunuz. Okyanusun ortasında terörist güçleriyle çarpışmamız ayrı bir mantık hatası gerçi ama en azından bizim o atmosferi yaşamamız sağlanabilirdi. Silah tasarımlarının da silah sesleri kadar vasat olması da oyunun ayrıca bir eksisi olarak karşımıza çıkıyor. Oyunu birincil kişi kamerasından oynarken gördüğümüz tek şeyin elimizdeki silah olmasından dolayı bari o konuda biraz dikkat etseymiş yapımcılar. Özensiz düşman ve ekibimizdeki askerleri hiç işin içine katmadan söylüyorum tabi bunu. Yoksa oyunun her yerinden bir özensizlik ve vasatlık akıyor.
Yazının sonlarına gelirken biraz da bu oyunun yapımcıları olan City Interactive hakkında dert yanayım. Yaptığı bütün oyunlarda vasatı zorlamaktan öteye gidemeyen bir firma hiç mi uslanmaz? Terrorist Takedown serisinin önceki oyunlarını da City Interactive yapmıştı ve yine vasatı aşamamıştı. Ortaya çıkarmış oldukları kötü ilk iki oyundan dersler çıkarıp güzel bir üçüncü oyun yapmak varken yine bir baştan savmalıkla vasat bir oyun ortaya çıkarmışlar. Oyunu inceleyen editörlerin bu seriye düşük puan verirken mutlu olduklarını zannetmiyorum ancak yapımcılar herhalde bu durumdan şikayetçi değiller. Ben yine de oyunda geçirmiş olduğum birkaç saat anısına puanlamada eli bol davrandım ama inanın bu puanları bile hak etmiyor. Boşa öldürecek vaktiniz varsa ve ne yapsam da vaktimi öldürsem diyorsanız alın oynayın Terrorist Takedown 3’ü. Ama oynarken kesinlikle eğlenmeyi beklemeyin.