Splinter Cell: Conviction'ın Montreal stüdyosundaki ekipten Ferland, oyunu en sade olarak "Önceden tasarlanmış sahneleri, tasarlanmamış birçok yolla çözebilme" diyerek açıklıyor. Bu daha da kafa karıştırıcı gelince Ferland'dan daha somut bir örnek isteniyor. Buna yanıt olarak Ferland; "Önünüzde masa olan bir cafe'de oturuyorsunuz diyelim, "Saldırı" tuşuna basarak masayı ters çevirebilirken, "Etkileşim" tuşuna bastığınızda ise masayı taşımaya başlıyorsunuz ve istediğiniz bir yere bırakabiliyorsunuz, "Gizlilik" tuşuyla ise masanın altında saklanmaya başlıyorsunuz"
diyerek Splinter Cell: Conviction ile ilgili kafamızda oluşan soru işaretlerimize yanıt vermeye çalıştı.
Tabi bu Splinter Cell: Conviction gibi bir oyunda "cafe'de oturmak" sözü ne kadar lafın gelişi olsa da, Sam'i elinde gazate, bir yandan kahve içerken görmek isterdim doğrusu...
İsterseniz biraz da Splinter Cell: Conviction'ın konusundan bahsedelim: Sam büyük bir ihanete uğruyor. Bir komplonun kurbanı olan Sam, kendisini Third Echelon'dan kopardı ve her zaman alıştığı destekden yoksun bir şekilde sıradan bir kaçak haline geldi. Şimdi uğruna çalıştığı herkes onun peşinde, silahlarını ve teçhizatlarını karaborsadan temin etmek zorunda... Artık o alıştığımız kedi kıyafeti ve gece görüş gözlüklü imajından uzak; kirli sakalı ile bir evsizi andıran Sam'in gerçekleri ortaya çıkararak kendini temize çıkarması tamamen bizim elimizde olacak...
Kendimizi bu soysuz durumdan kurtarmak için çabalayacağımız Splinter Cell: Conviction'da herhangi bir görevi yerine getirirken birden çok seçeneğimiz olacak. Geçmeniz gereken bir yol ve orayı kapatan düşmanlarınız var diyelim, düşmanlarınızın dikkatini dağıtmak için kalabalıktaki insanların arasında sürtüşme yaratabilir ve düşmanları gafil avlayabilirsiniz. Örneğin bir büroya girdiniz ve güvenlik birimleri birazdan bulunduğunuz odaya girecekler, hemen masaları kapının önüne koyarak odaya girme sürelerini arttırabilirsiniz, ya da etrafa sayfalar saçarak arkanızdan gelenlerin kafasını karıştırabilirsiniz. Ya da iyisi mi siz bayılttığınız bir düşmanın walkie-talkie'sini alarak düşmanlarınızın ne planladığını öğrenerek ilerleme kaydedin. Ancak herşey o kadar da basit olmuyor... Düşmanlarınız, elinizde bir telsiz olduğunu yaptığınız hamleler vasıtasıyla anlayabilecekler ve sinyal değiştirebilecekler. Bu durum Ubisoft'un yapay zekayı oldukça zorladığını size anlatabilmiştir umarım...
Zaten Splinter Cell: Conviction kesinlikle önceki Splinter Cell'lerden daha zor bir oyun olacak. Bu durumu birkaç örnekle pekiştirmek gerekirse; bir odayı karış karış araştırırken yanlışlıkla bir tv'yi düşürdünüz diyelim. Bunu birkaç dakika sonra gören güvenlik birimi tüm odayı arayacak ve bu durumu diğer arkadaşlarına belirterek dikkatli olmalarını söyleyecek ve sizin ilerleme kaydetmeniz zorlaşacak. Görünüşe bakılırsa Conviction'da "Game Over" ekranını bol bol göreceğiz...
Conviction'da sık sık karşılaşacağımız durumlardan biri "sorgulama" olacak. Ancak bu sorgulama seansları oldukça şiddet içeriyor. Sorgulamanız gereken bir kişi konuşmuyorsa uygulamamız gereken tek yöntem işkence oluyor. Bu işkence seansları ise oldukça kanlılar ve şiddet sevenler için güzel sahneler içeriyor diyebilirim. Örneğin; bir sahnede ötmeyen bir bülbülü Sam önce kafa darbeleriyle yumuşatırken, ardından arabaya dayayıp tekmeler saydırıyor, bunun üstüne eline bir çivi batırmasıyla aynı bülbül şakımaya başlıyor. Yine belirtmeliyim ki, Ubisoft özellikle bu sahnelerde şiddeti iyice zorlamış ve oyuna çok yüksel ihtimalle Mature (Yetişkin) sınırlaması geleceği tahmin ediliyor.
Conviction kesinlikle önüne geleni vur ilerle tarzı bir oyun değil... Oyunda sürekli saklanmak, kaçmak ve saldırmak için doğru anı yakalamak, Conviction'ı oynarken öncelilkle yapmanız gereken şeyler olmalı. Conviction'a gelen bir diğer yenilik oyuna gelen "İşaretleme" özelliği. Düşmanlarınızı öldürmeseniz dahi gördüğünüz andan itibaren onları işaretlemiş oluyorsunuz ve hangi düşmanın nerede olduğunu görebiliyorsunuz. Düşmanlarınızı işaretlemek için "yapışkan kameraları" veya duvarların arkasını görebileceğimiz "lensleri" kullanmak size kalıyor. Düşmanları öldürmek, bu özellik sayesinde kolaylaşıyor diyebilirim. Ancak oyunda ne yaparsanız yapın asla yakayı ele vermeyin. Verdiğinizde ise ardınıza bile bakmadan kaçın.
Conviction'da Ramboculuk da oynamak mümkün, fakat bu kesinlikle oyunun tadını kaçırıyor ve oyunun size vermek istediği hazzı yakalayamıyorsunuz. Düşmanlardan kaçarken çevreye zararlar vererek izinizi kaybettirebilirsiniz. Örneğin gaz borularına ateş ederek patlama yaratmak veya spot ışığını devirerek karanlık elde etmek gibi hamleler oyunun neredeyse her bölümünde varlar.
Multiplayer bazında Conviction, oldukça iddialı görünüyor. Co-op destekli multiplayer mod'larıyla süslenmiş olacak olan Conviction'da toplam 5 multiplayer seçeneği mevcut olacak. Bunlardan birini diğer mod'lardan ayırmak gerekecek. Çünkü ilk mod'da oyunun ana hikayesini, bir arkadaşınızla ortaklaşa co-op modu sayesinde bitirebileceksiniz. Diğer mod'lar ise oyunun ana hikayesinden kendini sıyırıyor. Bunları sıralamak gerekirse;
—Hunter modu: Bu modda seçeceğiniz bölümlerdeki düşmanları 1'den 2 kişiye kadar takım oluşturarak gizlice öldürmeye çalışıyorsunuz.
—Infiltration modu: Bu modu 2 kişi oynayarak tek yapmanız gereken yakalanmamak oluyor. Biri yakalandığında oyun sona eriyor ve kazanan, yakalanmayan oyuncu oluyor. Saklanma yeteneklerini geliştirmek ve oyuna ısınmak için harika bir mod gibi görünüyor.
—Last Stand modu: Bu mod'da 2 kişi ortaklaşa bir nükleer başlığı korumaya çalışıyoruz. Daha sonra nükleer başlığı aktive etmek isteyen teröristleri, etkisiz hale getirmek için uğraş veriliyor.
—Face Off modu: Bu modda co-op devre dışı kalıyor ve 2 multiplayer oyuncusu birbirine karşı savaşıyor. Bu mücadele esnasında yapay zeka düşmanlarda bölüm içinde bulunuyor.
Ubisoft takımı görünüşe bakılırsa Splinter Cell'de inanılmaz bir devrime gidiyorlar. Tabi bu devrim, gerileme de olabilir. Çünkü durum, biraz da Splinter Cell hayranlarının oyuna vereceği ilk tepkinin nasıl olacağıyla ilgili olacak tabiki... Oyunun tutmama gibi bir olasılığına karşılık, Conviction ekibinin oldukça da çekindiğini belirtelim. Ancak oyunun beta versiyonunu stüdyoda oynama şansı bulan kişilerin ilk tepkileri önce şaşırmakla geçse de, daha sonra oyunun harika olduğunu vurguluyorlarmış. Bende bu yorumu destekliyorum ve şimdiye dek Splinter Cell: Conviction'ın harika göründüğünü söylemeliyim. 23 Şubat'ta rafları süsleyecek olan SC:C'nin önceki SC'lerden daha yüksek puan alacağını ve satacağını düşünüyorum ve üzülerek Playstation 3 sahiplerine hatırlatıyorum; Oyun sadece Xbox 360 ve PC platformlarına çıkıyor...