Vincent: Söylesene Catherine
Hiç rüyanda bir ölüm gördün mü?
veya rüyanda öldürüldüğünü gördün mü?
Catherine: Öyle rüyalar gördüğümü söyleyemem, fakat rüyamda birisini öldürdüğümü gördüm.
İşte o an Vincet'ın yüzünde şoka uğradığını gösteren bir ifade belirir. Catherine'den böyle bir yanıt beklemiyordur. Bu kendisinden 10 yaş küçük, 22 yaşındaki, sevimli mi sevimli bir kızdan beklediği bir yanıt değildir. Yine de bazı şüpheleri vardır, çünkü her şey onunla bir gece geçirdikten sonra başlamıştır. Cahterine'den sonra Vincent aralıksız her gece kabus görmeye başlar. Bu kabuslar artık o kadar yoğunlaşmıştır ki, Vincet artık gerçek ve kabusu birbirinden ayıramaz. Peki bu kabuslardan nasıl kurtulmalı? Bunun için neler yapmalı?
Vincent'ın sıradan yaşamı kabus nedeniyle cehenneme dönmüştür
Persona serisinin oynayanlar bu oyunun dünyasının ne kadar derin olduğunu ve farklı oynanış öğeleriyle bu rpg serisinin oyuncuları kendi dünyasına bağladığını bilirler. RPG oyunları ile tanıdığımız Japon Atlus firmasının en ünlü oyunlarından birisi olan Persona, özellikle Japonya'da büyük beğeni toplayan bir seridir. Bu seri; ilgi çekici sunumu, gizemli senaryosu ve eğlenceli oynanış öğeleriyle sadık bir hayran kitlesi kazandı. Tamam belki Batı'da çoğu oyuncu bu seriyi bilmiyor, ama seriye kendini kaptıranlar da Persona'nın dünyasından kopamıyorlar.
Şimdi ise Persona serisinin geliştiren ekip, yeni bir oyunla karşımıza çıkıyor. Bu defa bir rpg oyunu ile değil, Catherine adında aksiyon, macera, korku ve cinselliğin iç içe geçtiği yine gerçek anlamda “ilginç” bir yapımı bize sunmaya hazırlanıyorlar. Üstelik Catherine, Persona ekibinin ilk HD oyunu olma özelliğini taşıyor.
Catherine'i cinsellik öğeleri ile ünlenmek isteyen bir oyun gibi görmemek gerekiyor. Geliştiriciler cinselliği sadece konsept gereği oyuna koymuşlar.
Xbox 360 ve Playstation 3 için hazırlanan oyun, henüz Batı için duyurulmadı, ama özellikle Persona hayranlarının bu oyunu Batı'da çok istediğini biliyoruz. Hatta Persona ve Catherine arasında ilginç bir bağlantı da var. Ana karakterimiz Vincent ilk defa PSP oyunu Persona 3: Portable'da Club Escapade'de göründü, ama onu adıyla değil, "Yalnız Başına İçen Adam" olarak tanıdık. Hatta oyunda sorunlarına dair bazı ipuçları da bulunuyordu, ama tabi ki bu yeni oyunumuz Catherine'i tahmin etmek için yeterli değildi. İsterseniz Catherine'in dünyasına, ana karakterimiz Vincent'in korku ve duygusal hikayesine yakından bakalım.
Vincent'ın oturduğu semtte, bir kaç kişi, yüzlerinde acı dolu bir ifadeyle, alışıla gelmedik bir şekilde uyurken ölmüştür. Üstelik, bu kişilerin hepsi genç erkektir. Bu olay kısa sürede medyaya yansır. Büyük ilgi çeken olay üzerine bir çok ölüm teorisi ortaya atılır. Garip bir söylentiye göre bir kişi kabus görmeye başlarsa ve kısa bir süre içinde uyanamazsa, tamamen uyanamaz hale geliyor ve sonunda da ölüyormuş.
İşte Vincent'ın aklını başından alan güzeller güzeli Catherine
Ana karakterimiz 32 yaşındaki Vincent'ın Katherine adındaki 5 yıldır çıktığı, bir zamanlar sınıf arkadaşı olan sevgilisiyle evlilik düşünceleri vardır. Katherine de ona bu konuda baskı yapmaktadır, çünkü Vincent'ın bebeğine hamiledir; fakat ansızın ortaya 22 yaşında, güzeller güzeli, Catherine adında gizemli genç bir kız çıkar ve Vincent'ın aklını başından alır. Bir çok boş koltuk olmasına rağmen, barda Vincent'ın yanına oturan Catherine, kesinlikle Vincent'ın beğeneceği bir tiptir ve ikili geceyi Vincent'ın evinde geçirir. Bu gece Vincent'ın hayatını değiştirir.
Catherine ile birlikte olduktan sonra Vincent aralıksız her gece kabus görür ve televizyonlarda da yayınlanmaya başlanan söylentilerin gerçek olduğuna inanmaya başlar. Bir süre sonra iyice dengesi bozulan Vincet için rüyaları ve gerçek yaşam artık iç içe girmeye başlar. Hangisinin gerçek, hangisinin rüya olduğunu (daha doğrusu kabus) ayırt etmesi zorlaşır. Vincent artık hayatta kalmak için hem kabuslarında savaşmak, hem de iki kadın arasında seçim yapmak zorundadır. Belki de sıradan giden yaşamına heyecan katmak veya sadece bir kaçamak yapmak isteyen Vincent'ın yaşamı oyunumuza da adını veren Catherine nedeniyle içinden çıkılması zor bir duruma dönüşür.
Catherine, her ne kadar kabuslar üzerine odaklanılmış bir oyun gibi görünse de aslında oynanış farklı öğeler üzerine oturuyor. Oyunumuzun Nightmare, Drama ve Stray Sheep gibi birbirinden farklı 3 temel bölümü bulunacak. Stray Sheep adlı bölümlerde bizimle benzer rüyaları gören kişilerle sohbet edeceğiz. Bu kişiler bizim uzun süredir arkadaşımız ve mahallede gelişen olaylardan onlar da etkilenmiştir. Kim bilir belki de onların da hayatına bir Catherine girmiştir. Stray Sheep bölümlerinde çevrede çeşitli araştırmalar yaparak gerçek yaşamda kabuslarımıza yönelik ipuçları bulmaya çalışacağız. Henüz bu mekanlar hakkında pek bir bilgi açıklanmadı, ama bulunduğumuz mahallede araştırma yapacağımızı düşünüyoruz. Bu araştırmalar büyük ihtimalle Catherine ve kabus gören kişilerle bağlantılı olacaktır. Yani Stray Sheep adındaki bara çakılıp kalmayacağız. Farklı mekanları ziyaret etmek oyuna çeşitlilik getirecektir.
Bu resimdeki kişi ise Vincent'ın 5 yıllık kız arkadaşı Katherine
Drama bölümlerinde ise Vincent'in uzun yıllardır sevgilisi olan Katherine ile yeni tanıştığı genç ve güzel Catherine arasındaki ilişkileri konu alınacak. Burada asıl amacımız Vincent'ın hangi kadını seçeceği olacak. Bu bölümlerde iki kızdan cep telefonumuza çeşitli mesajlar gelecek ve onlarla bazı konularda sohbet edeceğiz. Bu arada oyunda cinsel sahnelerin de büyük bir yer tuttuğunu hatırlatalım. Yapımcılar yetişkinler arasında romantizm konusu işlenirken cinselliğin bir gereklilik olacağını düşünmüş. Zaten ekran görüntülerine baktığımızda Vincent'ı hem Katherine hem de Catherine ile yatakta görüyoruz. Persona Team, böylesine cinsellik içeren sahnelere sahip oyunun kesinlikle yetişkinlere yönelik olduğunu düşünüyor ki bu konuda haklılar.
Vincent'ın Catherine ve Katherine arasında bir seçim yapması gerekecek. Bu seçimlere göre oyunumuzun sonu da farklı olacakmış.
Oyundaki en önemli bölüm olarak gördüğüm Nightmare (Kabus) bölümleri ise Catherine'in aksiyon-korku kısımlarını oluşturuyor. Vincent'ın kabuslarında elinde kanca ve testere olan canavar yüzlü bebekler, şeytani karıncalar ve sevgililerinin yaratığa dönüşmüş halleri onu bekliyor. Ayrıca bir ekran görüntüsünde karanlığın içinden uzanan bir çift el görüyoruz. Bu ellerden birisi bizi yakalamaya hazır beklerken diğeri ise elinde kanlı bir çatalla bekliyor. Kabus bölümlerinde Vincent dev yaratıklardan kaçarken merdivenler ya da küplerden oluşan engelleri bu dev canavarlara yakalanmadan geçmeye çalışacak. Bazen saklanacak, bazen nereden ve nasıl geçmemiz gerektiği konusunda seçim yapmak zorunda kalacağız. Zaten yaptığımız seçimler de oyunun genel akışını değiştirecek.
Kabuslarımızdaki koyunlar da bize hayatta kalmamız için yardımcı olabilecekler
Ayrıca Kabus bölümlerinde bir çok koyun da bize eşlik edecek. Bu koyunların Stray Sheep adındaki bar ile de bağlantısı var gibi görünüyor. Ayrıca koyunun sembolik bir anlamı da olabilir. Bazen Vincent'ı koyun şekline bürünmüş bir şekilde göreceğimiz sahneler de olacak. Neyse ki bu koyunlar bize saldırmıyor, hatta bize yardımcı olacaklar. Tabi ilerleyen bölümlerde ne olur bilemeyiz. Bazen dev mekanlarda minicik kalacak olan Vincent'ın rüyalarının fatihi olma gibi bir amacı yok. Onu tıpkı bir koyun gibi, sadece hayatta kalmaya çalışan bir kurban olarak görmemiz mümkün. Belki de Vincent'ı koyun olarak görmemizin simgesel anlamı da budur. Kabus bölümleri korku konusunda çok iyi bir iş çıkaracak gibi görünüyor. Bölüm ve yaratık tasarımları video'lar veya ekran görüntülerinde bile bizi ürkütmeyi başardı. Oyun içinde kim bilir o atmosferi nasıl hissederiz?
Persona Team, Catherine'in kurgusu hakkında yoğun çalışmalar yapmış gibi görünüyor. Karakterlerin her biri ilgi çekici ve hepsinin birer kişiliğinin olduğunu, yani nasıl hareket edebileceklerini tahmin etme imkanımızın olacağını söyleyebiliriz. Zaten bazen Heavy Rain gibi, olaylara doğrudan dahil olmadan, bir film izliyormuş gibi hissettiğimiz sahnelerle de karşılaşacağız. Catherine'de Studio 4C tarafından hazırlanan 30 dakikadan daha uzun süren animasyonun da olması sanırım bunun kanıtı. Studio 4C, daha önce The Animatrix, Batman: Gotham Knight ve Halo: Legend adlı animasyonlarda da çalışmış oldukça başarılı bir firma ve onların Catherine'de çalışmaları oyunu bekleyenler için büyük bir şans. Atlus her ne kadar Japon oyun sektörünün yapı taşları arasında yer alan bir firma olsa da, onlardan çok zengin yayıncılar gibi ortalığa para saçarak her konuda inanılmaz işler çıkarmalarını bekleyemeyiz. Zaten Studio 4C gibi firmalarla da anlaşmaları bu oyuna büyük önem verdiklerinin göstergesi.
Bir eliyle bizi yakalamaya çalışan, diğer elinde de kanlı bir çatal tutan bu yaratıktan saklanarak kurtulmamız gerek
Catherine'in animasyonları çok iyi görünüyor, ama oyunun grafiksel kalitesini daha iyi anlamak için kabus bölümlerine bakmak gerekiyor. Kabus kısımlarındaki bölüm tasarımları 2D ve 3D oynanış biçimi sunacak biçimde ina edilmiş. Dev yaratıklar bizi kovalarken bazen 2D oynanış öğeleri devreye giriyor. Zaten mekanların geniş olduğunu söyleyemeyiz, tırmanarak veya bir platformdan diğerine geçerek ilerleyeceğimiz bölümlerin yanı sıra bazı kapalı mekanlarda da maceramız sürecek. Kabus bölümlerinde dev yaratıkların tasarımı çok etkileyici ve görsel kaliteleri de yüksek. Vincent'ın veya koyunların görsel kalitesi ise bu neslin standartlarının gerisinde görünüyor. Atlus'un HD olacak ilk oyununda bize “mükemmel” grafikler sunma gibi bir amacı yok. Bazen kalitesi düşük kaplamalara rastlayabiliriz, ama bence önemli olan görsellerin bizi atmosfere bağlayıp bağlayamayacağıdır. Açıkçası videolarda veya ekran görüntülerinde bile oyunun atmosferinin etkileyici olduğunu söyleyebilirim. Oyunu oynarken kendimizi o dünyaya kaptıracağımız konusunda ise pek bir şüphem yok, çünkü Persona ekibi bunu her zaman başarmıştır.
Catherine'in grafiklerinin çok üst düzey olmaması grafikten çok senaryoya ve oynanabilirliğe önem veren oyuncular için önemli olmayacaktır
Catherine'in videolarına kula verdiyseniz müzikler mutlaka dikkatiniz çekmiştir. Bazen klasik müzikler, bazen de hip hop öğeleri ile donatılmış videolara baktığımızda oyundaki müzikler hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Açıkçası videolardaki müziklere bayıldım, sizin de bu müzikleri çok beğeneceğinizi düşünüyorum. Zaten oyunun bestecisinin Persona serisinden tanıdığımız Shoji Meguro olması bile müzikler konusunda hayal kırıklığına uğramayacağımızın kanıtı. Kabus bölümlerinde klasik müzik tonlarıyla korkutucu bir hal alacak müziklerin Stray Sheep'te piyano melodilerinin kullanıldığı sakin tonlara dönüşmesini bekliyoruz. Oyunun birbirinden oldukça farklı bölümlere sahip olması müziklerde de belirgin farkların bulunmasını sağlamış. Ben özellikle hip-hop müziklerinin nerede kullanılacağını merak ediyorum. Her ne kadar bu müzik türüne karşı ilgim olmasa da, Samurai Champloo gibi Japonya Ortaçağı'nda geçen bir animeye hip-hop müziklerin ne kadar başarılı bir şekilde uyarlandığına tanık olmuştum. Catherine'de de bu tarz müziklerin oyuna rahatlıkla uyarlanabileceği düşüncesindeyim.
Oyundaki tek silahımız bir yastık olacak gibi görünüyor. Zaten genellikle kaçarak ve saklanarak ilerleyeceğiz
Son dönemlerde oyuncuların oyunlardan bekledikleri en önemli şeyin grafik olduğu konusunda hiç şüphem yok. Catherine ise bize kötü diyemeyeceğimiz grafiklerin yanında çok derin bir oynanış sunuyor. 3 ana bölüme ayrılmış oynanış yapısı, 30 dakikadan daha uzun anime sahneleri, ilginç senaryosu, şu an bile çok başarılı görünen sunumuyla üst düzey oyunculara hitap eden bir oyun geliyor gibi görünüyor. Persona serisini yakından takip edenler zaten Catherine'i yakın takibe almışlardır. Ne de olsa oyunu tamamen Persona Team yapıyor. Dead Note benzeri animeleri sevenler için de Catherine ilgi çekici gelecektir; çünkü gizemli bir senaryomuz var ve neler olduğuna yönelik ciddi araştırmalar yapacağız gibi görünüyor. Acaba oyuna adını veren güzelimiz Catherine her şeyin sorumlusu mu? Yoksa farkına varamadığımız bir nedenden dolayı cezalandırılıyor muyuz? Çevremizdeki herkes neden benzer rüyalar görüyor? Ölümlerin bizim mahallemizde olmasının nedeni nedir? Bunların hepsinin yanıtını oyun çıkınca bulabileceğiz. Her ne kadar Catherine şu an için Batı'ya duyurulmasa da bir gün buralara da geleceği konusunda içimizde büyük bir his var.