20 yıllık geçmişi ile PC’nin en efsanevi serilerinden biri olan Civilization, beşinci oyunu ile ekranlarımıza konuk oluyor. FPS oyuncuları için John Carmack neyse, strateji severler için de
Sid Meier odur. Merak ediyorum da Sid Meier acaba daha kaç Civilization oyununa daha imzasını atacak. Elbette artık herkes gibi onlar da değişen oyunculuğun gidişatına (Sıradan oyuncuların artması gibi) ayak uydurmaya çalışıyorlar. Konsollar için geliştirilen
Civilization Revolution bunun ilk göstergesi olmuştu. Konsol versiyonunu saymazsak aradan geçen beş yıldan sonra
Civilization V de değişimden pay aldığını gösteriyor.
Civilization V,
köklü değişikliklerle karşımıza çıkıyor. İleride bahsedeceğim bu değişikliklerden bazıları çok olumlu olurken, bazıları da tam aksini düşündürüyor. Genel olarak baktığımızda en köklü değişikliklerin
yeni altıgen yapısı ve
oyunun biraz daha basite indirgenmiş olduğu görülüyor. Altıgen yapı, herkesi memnun edecek bir gelişme olmuş fakat Civilization IV’e kıyasla eksilen özellikler Civilization fanatiklerini üzebilir. Zira Civilization V’in Civilization IV’ten çok, konsol versiyonu Revolution’a olan benzerliği göze çarpıyor.
Altıgen yapı oyunun oynanışını tamamen değiştirmiş. Serinin önceki oyunlarında haritanın karelere bölünmesi nedeniyle birimlerinize ve şehirlerinize ulaşılabilecek sekiz yol bulunuyorken, Civilization V’te altı tane bulunuyor. Bu nedenle artık ünitelerinizi daha rahat savunabiliyor ve daha rahat strateji kurabiliyorsunuz. Artık haritanın her bir noktasında (Altıgenler) sadece tek bir birim bulundurabiliyorsunuz. Hatırlarsanız eskiden tek bir kareye istediğiniz kadar ordu biriktirebiliyorsunuz. Artık her altıgene tek bir birim konuşlandırabildiğiniz için uzak menzilli ünitelerinizi koruyabiliyor ve daha derin stratejiler kurabiliyorsunuz. Bu sayede oyun, daha çok
satrançtakine benzer bir oynanışa bürünüyor.
Fakat bunun bir de dezavantajı bulunuyor.
Ordularınız daha geniş bir alana yayıldığı için dar geçitlerden geçirmeniz çok zorlaşıyor ve sıkışıyorlar. Her ne kadar iki üniteyi yer değiştirme opsiyonunuz bulunsa da bu duruma çözüm olmuyor; sadece hasarlı birimleri geri çekebilmeye yarıyor. Aslında bir işçi ile bir savaş ünitesini aynı alanda bulundurabiliyorsunuz fakat birden çok işçiyi de savaş üniteleri gibi tek bir yerde toplayamıyorsunuz. Bu nedenle, özellikle oyunun başlarında gelişme süreci oldukça yavaşlıyor.
Altıgen yapının oynanışın haricinde grafikleri de etkilediğini görebiliyorsunuz. Harita karelere bölünmek zorunda olmadığı için daha yumuşak geçişler içeren gerçekçi bir görünüm kazanmış. Aslında
Civilization V’in, serinin en güzel görünen oyunu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Birimlerin ilk çağlardan günümüze kadar gelişmelerini ufak detaylarına kadar görebiliyorsunuz. Bir şehre atom bombası attığınızda gerçekleşen patlama efekti ile kendinizi iyi hissediyor ve aynı efekti tekrar görebilmek için yenisini üretmeye başlıyorsunuz.
Haritaların doğal zemin dokuları artık çok daha iyi görünüyor ve tarla, maden ve petrol rafinerisi gibi yapılar inşa ettiğinizde haritanın bir parçasına dönüşüyorlar. Üniteleri seçtiğinizde ışık hüzmesi ile gösterilmeleri bir lider olmanızdan çok, tanrısal bir güç olduğunuz hissini verse de gayet şık duruyor. Arayüzün sahip olduğu
Art Deco stili ise göze hoş görünüyor. Keskin hatlara sahip olan ve köşelerde ovalleşen menüler Civilization V’i farklı bir havaya bürümüş.
Civilization V, seriyle ilk defa tanışanlar için harika bir oyun. Tarihi en baştan yazabilmek, ülkenizin kaderinin size bağlı olması ve kendinizi lider gibi hissettirebilmesi açısından oyun dünyasının en kaliteli yapımları arasında bulunuyor. Bir lider olarak aldığınız kararlar, bütün dünyanın özendiği bir uygarlık olmanızı sağlayabileceği gibi tarihten silinerek kaybolan bir medeniyet olmanıza da neden olabiliyor.
Fakat serinin önceki oyunlarını oynadıysanız bazı değişiklikler sizi rahatsız edebilir, özellikle de ayrıntıları seviyorsanız. Mesela
çevre kirliliği,
insanlarınızın sağlığı,
dinler ve
casusluk gibi özellikler kaldırılmış. Halkınızın mutluluğu ise artık şehir şehir değil genel olarak işleniyor. Eğer insanlarınızı yeterli miktarda besleyemezseniz, istedikleri lüks ürünlerini karşılayamazsanız ya da mutlu edecek yapılar inşa etmezseniz mutlulukları düşüyor ve isyan ediyorlar. Mesela bir şehirde insanlarınız çok mutluysa ve diğer şehrinizdekiler değilse, bu genele vurulduğu için yine mutsuzluğa neden oluyor. Aynı şekilde eğer yeni bir şehir işgal ettiyseniz, o şehrin insanları ekstra mutsuzluk oluşturarak genel ortalamanızı etkiliyorlar. Bu nedenle şehirleri ele geçirdiğinizde, ya
Courthouse kurmanız gerekiyor ya da
Puppet City (Bu şekilde mutlulukları daha yüksek olsa da şehrin üretimine karışamıyorsunuz) olarak bırakmanız gerekiyor.
Seçebileceğiniz 18 uygarlık bulunuyor. Bunları liderleri ile sıralarsak:
Amerika (Washington),
Arabia (Harun al-Rashid),
Aztec (Montezuma),
China (Wu Zeitan),
Egypt (Ramesses II),
England (Elizabeth),
France (Napoleon),
Germany (Bismarck),
Greece (Alexander),
India (Gandhi),
Iroquois (Hiawatha),
Japan (Oda Nobunaga),
Ottomans (Suleiman),
Persia (Darius I),
Rome (Augustus Ceasar),
Russia (Catherine),
Siam (Ramkhamhaeng) ve
Songhai (Askia). Ayrıca oyunu eğer
Deluxe paketi ile satın alırsanız
Babylon (Nebuchadnezzar II) uygarlığı da ekleniyor.
Tüm uygarlıkların kendilerine has oyun stilleri ve özel birimleri bulunuyor. Mesela
Osmanlı’yı seçerseniz barbarların deniz ünitelerini %50 şans ile kendi biriminize çevirebiliyorsunuz (Enteresan bir bonus). Ayrıca
yeniçeri ve
sipahi gibi Osmanlı’ya özel birimler üretebiliyorsunuz. Bazı uygarlıkların oyunun sonlarına doğru açılan teknolojiler için avantajı bulunuyor, bazılarının ise en başta yayılmaya el veren avantajları bulunuyor. Kendi oyun stilinize göre seçeceğiniz uygarlığa dikkat etmeniz gerekiyor.
Her uygarlığın lideri iletişim kurduğunuzda
kendi dilinde konuşuyor. Kültür ve medeniyetleri konu alan bir oyun için hoş bir ayrıntı olmuş. Her ne kadar Sultan Süleyman’ın seslendirmesi oldukça kötü olsa da
Türkçe konuşmalar duymak güzel oluyor.
Uygarlıkların dışında yeni bir özellik olan
şehir devletleri bulunuyor. Bu tek şehirlik devletler haritadaki barbarlar gibi yapay zeka tarafından kontrol ediliyorlar ve askeri, kültür ve yiyecek dallarından birinin üzerine odaklanıyorlar. Altın hediye ederek ya da çeşitli isteklerini yerine getirerek
dost ve sonra da
müttefik olabiliyorsunuz. Bu durumda onların topraklarındaki kaynaklardan yararlanabiliyor ve odaklandıkları dallardan bonus kazanıyorsunuz. Fakat şehir devletleri ile pek diplomasi kuramıyorsunuz.
Diplomasi konusuna değinmişken bunun da üzerinde durmak istiyorum. Diğer medeniyetlerin liderleri ile kuracağınız
diplomasiler daha basite çekilmiş. Zaten casusluğun bulunmaması rakipleriniz konusunda bilgilenmenizi engellerken, yeterli derecede bilgi ekranının olmaması nedeniyle
diğer devletlerin size karşı olan tutumlarını tam olarak kestiremiyorsunuz. Düşmanınızın kimlerle anlaşmaları bulunduğunu ve sizle yaptığı anlaşmaları gösteren
ayrıntılı bir ekran bulunmuyor. Ayrıca bir dünya iyilik yapıp yok olmaktan kurtardığınız bir ülke, 2 tur sonra size düşmanmışsınız gibi tutarsız davranabiliyor. Yapabileceğiniz teknoloji anlaşmaları (Artık teknoloji alışverişi bulunmuyor), ittifaklar, sınırları açma ve kısıtlı özelliklere sahip kaynak alışverişleri gibi özelliklere sahip bir diplomasiyle yetinmek zorunda kalıyorsunuz.
Yönetim şeklinizi belirleyen
sosyal politika sisteminde
10 adet seçenek bulunuyor. Belirli miktarda kültür puanına sahip olduğunuzda yeni bir polika seçme hakkına sahip oluyorsunuz ve bir sonraki seçim hakkı için daha fazla puana ihtiyaç duyuyorsunuz. Buradan, nasıl bir zafer elde etmek istiyorsanız ona göre seçimler yapıyorsunuz. Mesela tüm dünyayı ele geçirmeyi planlıyorsanız
Honor ya da
Autocracy’yi, yok eğer uzaya açılarak oyunu kazanmayı istiyorsanız
Rationalism’i seçerek bilim, askeri ve benzeri alanlarda bonus kazanabiliyorsunuz. Bazı seçimler diğerleri ile çakışıyor ve sadece birini seçebiliyorsunuz. Burada yapacağınız seçimler
daha çok uzun vadede avantaj sağlıyor. Kendi altlarında da dallara ayrıldıkları için oldukça fazla seçeneğe sahipsiniz.
Danışmanlarınız yine size faydalı bilgiler sunuyor.
Ekonomik,
askeri,
dış işleri ve
bilim olmak üzere dört adet danışmanınız bulunuyor. Bunlar kendi alanlarındaki eksiklikleri cümleler ile ifade ediyorlar. Bu sayede nerelerde açığınız olduğunu ve ne gibi avantajlarınız olduğunu görebiliyorsunuz.
Haritanın yanından ya da
F10 tuşu ile aktif edebileceğiniz
Strategic View sayesinde haritayı farklı açılardan inceleme şansını bulabiliyorsunuz. Yapacağınız seçimlerle hangi kaynakların, ünitelerin ve geliştirmelerin nerelerde olduğunu; ticaret yollarını, geçilebilecek yolları ve ülke sınırları gibi ayrıntıları görebiliyorsunuz. Zaten haritanın kullanımı oldukça kolay. Şehirlerinizide hangi binaların yapıldığını, nerede hangi kaynakların bulunduğunu ve ünitelerinizin nerelerde konuşlandığını rahatlıkla görebiliyorsunuz.
Civilization V, büyük değişikliklerin yanı sıra pek çok ufak ama kullanışlı farklılıklara da sahip. Mesela
artık şehirler kendi kendilerini savunabiliyorlar. Bu sayede oyunun başında şehri korumak için ilk baş savaşçı üretmek zorunda kalmıyorsunuz. Üzerlerinde ne kadar defansa sahip oldukları yazıyor ve iki altıgen uzaklığa kadar düşmanı bombalayabiliyorlar.
Embark sistemi sayesinde ise tüm birimleriniz
taşıyıcı gemilere ihtiyaç duymadan direkt denize açılabiliyorlar. Bu, önceki oyunlarda yaşanan gemi sıkıntılarını çözüyor fakat deniz kıyılarından daha kolay saldırı alabiliyorsunuz. Ayrıca birimleriniz denize açıldığında savunmasız oluyorlar ve donanmanız ile eşlik etmeniz gerekiyor.
Yol yapımı konusunda da değişiklikler bulunuyor.
Yol yapımı için zaman ve para harcamak zorundasınız ve eğer yolu götüreceğiniz şehir, ticaret yollarından ya da yapacağı binalardan masrafını karşılamazsa zarar yapmış oluyorsunuz. Zaten
artık başkentinizden çok uzak olan şehirleriniz bile hızlı gelişiyor. Bu nedenle tren yolu gibi çok masraflı yollar yapmanıze gerek kalmayabiliyor. Bunun diğer bir artısı da artık her yerin örümcek ağı gibi tren yollarıyla dolmuyor olması.
Civilization V’in müzikleri konusunda söylenebilcek tek şey var, o da mükemmel olduğu. Seçtiğiniz uygarlığın kıtalarına göre değişiklik gösteren yapısı ile, Osmanlı Devletini seçtiğinizde pek çok tanıdık müzikle karşılaşıyorsunuz.
Ömer Faruk Tekbilek gibi müzisyenlerden
Yunus Emre gibi ozanlara, çeşitli ilahiler ve müzikler duyabiliyorsunuz (Gel Gör Beni, Ceddin Deden, Şen Burgaz Çiftetellisi vb).
Civilization V’in büyük artılarının haricinde pek çok ufak eksikliği bulunuyor. Oyun hataları, yapay zekanın aşırı dengesiz davranışları ve zayıflığı, şehirlerinizin ekranını açtığınızda yakından görünüşün bulunmaması, anıtları yaptığınızda ya da oyunu herhangi bir yönden kazandığınızda
ara videoların olmaması (Neyse ki çok kaliteli bir açılış videosu bulunuyor), şu an multiplayer oynayabilmek için iyi bir dengeye sahip olmaması, teknoloji ağacında neredeyse hiç bir yeniliğin bulunmaması ve daha bunlar gibi ufak tefek sorunları mevcut. Fakat biliyorsunuz ki
Civilization IV için 3 adet ek paket ve pek çok yama yayınlandı. Bu kadar köklü değişiklere sahip bir devam oyunu için en başta bazı sorunların olması görmezden gelinebilir. Civilization IV için yapılan herşeyin ve daha fazlasının Civilization V için de yapılacağını düşünüyorum. Zaten yapımcı Firaxis, oyunla birlikte kullanımı çok kolay olan bir mod editörü hazırlamış. Yayınlanacak
modlar,
yamalar ve
ek paketler ile eşsiz bir multiplayer ve oyun keyfi vereceğine şüphe yok.
Eğer Civilization serisine yeniyseniz tarihi baştan yapılandıracağınız bu eşsiz strateji oyununu mutlaka bir süre denemenizi öneriyorum. Bir süre diyorum çünkü ayrıntılarını öğrenmek ve ne kadar keyif aldığınızı farketmeniz için gerekiyor. Zaten
Civilization V, seriye ilk defa başlayacaklar için uygun bir fırsat.
Eğer Civilization fanatiği iseniz oyunun şimdilik sizi pek tatmin etmeyeceğini fakat bir süre daha beklediğinizde
en keyifli Civilization tecrübelerinizden biri olacağını düşünüyorum. Sadece biraz daha beklerseniz yamaların, ek paketlerin ve modların keyfini çıkarabileceksiniz. Zaten bu hali ile de zamanın nasıl geçtiğini anlamayacak ve
Next Turn’e her basışınızda bir tur daha oynamak isteyeceksiniz.