Frozen Synapse

Bağımsız oyun stüdyoları genellikle yeni deneyimler vadeden yaratıcı projelerle karşımıza çıkıyorlar. Üç yapımcıya sahip olan Mode 7 de bu firmalardan biri ve yapılmamışı denemeyi ve farklı şeyler arayan oyunculara değişik bir kurgu sunmayı amaçlıyor.

     Frozen Synapse, özel birliklerinizi kontrol ettiğiniz sıra tabanlı bir taktik oyunu. Emrinize sunulan saldırı timinin her adımını planlayarak rakibin askerlerine adım adım üstünlük sağlamaya çalışıyorsunuz. Başarılı olmanız, karşınızdaki rakibin her hareketini önceden görmek ve olasılıklara göre plan yapmak üzerine kurulu. Bu nedenle bir sonraki tura geçmeden önce her şeyi iyice hesaplamış olmanız gerekiyor, yoksa tüm askerlerinizi kaybedebilir ve görevi başarısızlıkla sonuçlandırabilirsiniz.

     Oyunun konusu Markov Geist ismindeki bir şehirde geçiyor. Şehrin hakimiyeti geniş bir organizasyon olan Enyo: Nomad’ın elinde bulunuyor. Öyle bir teknoloji düşünün ki bu şehir, bilgisayar ortamına Shape denilen şekillerle aktarılmış ve ilk başlarda iletişim ağı olarak kullanılan bu teknoloji sonradan şehrin kimliği haline bürünmüş. Siz bu ağda Tactics olarak isimlendirilen bir sistemin rolünü üstleniyorsunuz. Yani kısaca şekiller ile simgelenen bir dünyanın gelişmiş zekaya sahip stratejistisiniz. Kritik durumlarda olaylara el atıyor ve SWAT benzeri özel birliklerin görevlerde neler yapacağını tek tek planlıyorsunuz. Kontrolü elinde tutan Enyo: Nomad dışında ayrılıkçı bir görüşe sahip Petrov’s Shard grubuna yardım etmek için Nomad’ın sistemlerine sızdırılıyorsunuz.

Karşınızda roket atan biri varsa adamlarınızı bir arada tutmak pek de akıllıca olmayabilir.

Oyuna başlayabilmek için bir hesap oluşturuyor ve Amerika ile İngiltere’de ikamet eden sunuculardan birine giriş yapıyorsunuz. Eğer arkadaşlarınızla oynamak istiyorsanız aynı sunucuda bulunmanız gerekiyor. Ayrıca istatistikleriniz ve sıralama bilgileriniz sunucu bazlı değişiyor.

     Ana menüde tek kişilik senaryoya başlama, yapay zekaya karşı tek seferlik maç ayarlama, eğitim bölümlerine girme ve multiplayer maçlara dahil olma gibi seçenekleriniz bulunuyor. Bunların yanı sıra oyuncu sıralamaları, istatistiklerinizin bulunduğu profil sayfanız, oyuncu arama ve arkadaş listeleri gibi ekranlar mevcut.

     Senaryo bölümüne başladığınızda sizi 50’den fazla görev bekliyor. Bu nedenle tek başınıza oynamayı planlıyorsanız sizi uzun bir süre oyalayacaktır. Fakat oyunun asıl keyifli kısmı multiplayer olduğu için oyuna hakim olduktan sonra senaryo bölümünü bırakabilir ve gerçek oyunculara karşı mücadele etme yolunu seçebilirsiniz.

Oyuncu eşleştirme sistemi hızlı çalışıyor olsa da, istediğiniz oyun modlarını bulmaması veya oynamak istemediğiniz anlarda bile maç tekliflerinin gelmesi gibi aksaklıklar barındırıyor.

Göreve başladığınızda tüm alanı yukarıdan takip edebileceğiniz bir kamera açısına sahip oluyorsunuz ve bölümdeki tüm askerlerin yerlerini görebiliyorsunuz (Oyun moduna bağlı olarak). Yöneteceğiniz askerler makineli tüfek, pompalı tüfek, roket atar, el bombası ve keskin nişancı tüfeği gibi o asker için düşünmeniz gereken stratejiyi tamamen değiştiren silahlar kullanıyorlar. Her silahın menzili, atış süresi ve etkisi bulunduğu için bu asker sınıflarını birer satranç taşı gibi düşünebilirsiniz. Oyun alanınız da satranç tahtanızı oluşturuyor. Genelde dörtgenlerden oluşmuş odalar ve siper almanıza olanak veren objeler bulunuyor. Bu bölümleri birden çok odaya sahip geniş ofisler gibi düşünebilirsiniz.

     Tüm bu sistemi kontrol etmenize yarayan bir zaman çizelgesi ve askerlerinizi yönlendirmenize yarayan komut menüleri bulunuyor. Bir askerin bir turluk süre içerisinde ne tarafa nişan alacağına, nereye ve nasıl yöneleceğine karar verirken, gerekli zaman hesaplamalarını iyi yapmanız ve askerlerin çevreyi iyi kullanmalarını sağlamanız gerekiyor. Elbette bu yönergeleri kafanıza göre vermiyorsunuz, nasıl hareket edeceğiniz düşmanın bulunduğu yere bağlı. Onun bu tur içerisinde yapacağı hamleleri düşünmeniz ve bunlara göre davranmanız gerekiyor. Yani aslında iki taraf da rakibinin neler yapacağını bilmiyor ve kendi hesaplamalarına göre bir senaryo yazarak oynuyor.

Önceki turları tekrar tekrar izleyerek rakibin karakteristiğini çözerseniz 2-3 tur sonrasını planlayabilirsiniz.

Her tur gerçek zamanda akmakta olan bir çatışmanın zaman dilimlerini oluşturuyor. Mesela 5 saniyelik bir turu 10 dakika boyunca planlayarak kendinizi saniyede onlarca ihtimali hesaplayan bir bilgisayar gibi görebilirsiniz.

     Bu ihtimalleri hesaplarken tüm senaryoyu kafanızdan yazmıyorsunuz. Rakibin askerlerini yapabilecekleri hamleler doğrultusunda simüle edebiliyor ve senaryoyu oyun alanında oluşturuyorsunuz. Mesela düşmanın bu turda keskin nişancısını köşeye çekip koridora nişan alacağını, makineli tüfeğe sahip askerini cama yaklaştırıp arka tarafı kollayacağını ve başka bir askerini arkanızdan dolaştırıp ani bir baskın yapacağını simüle edebiliyor ve kendi hamlelerinizin bu durumda başarılı olup olmayacağını test edebiliyorsunuz. Elbette bunun aynısını rakibiniz de yapıyor. Bu yüzden bazı durumlarda stratejinizi rakibi kandırmak için beklenmedik hareketlerle kurmanız gerekebiliyor. Nasıl bir strateji seçerseniz seçin taktiklerinizin işe yaraması için doğru kararları vermelisiniz.

Oyuna başladığınızda tüm adamlarınız sizden talimatlarınızı bekliyor. Kafanızdaki taktiği gerçekleştirebilmek için bir sağ tuş menüsü ve adamların iki tarafında bulunan iki küçük seçenek bulunuyor. İlk önce kuracağınız taktiğin temelini oluşturan Waypoint sistemine değinmek gerekiyor. Askerlerinizi bir noktadan bir noktaya ilerletmek için gitmek istediği yere bir Waypoint koyuyorsunuz. Bu Waypoint'ler adamınızın ilerleyeceği yolu göstermiş oluyor. Eğer düz bir hat şeklinde gitmeyecekseniz ve arada objeler bulunuyorsa zaten sistem kendisi en uygun yolu belirleyerek gerekli Waypoint’leri dolduruyor. Bu Waypoint’leri aynı zamanda yolun istediğiniz anında askerinize farklı şeyler yaptırmak için kullanabiliyorsunuz (Sağ tuş menüsündeki diğer seçenekler ile).

     Waypoint sistemi ile taktiğinizin temelini attıktan sonra diğer komutlarla ayrıntıları planlama vakti geliyor. Yine sağ tuş menüsünden ulaşabileceğiniz nişan almayı iptal etme, etrafı hızlıca kolaçan etme, düşmanı gördüğü gibi vurmasını veya görmemezlikten gelmesini sağlama, çömelme, kalkma ve belirli bir düşmana veya alana odaklanma gibi komutlar bulunuyor. Ayrıca adamların iki yanındaki simgeler ile nişan alacakları yeri ayarlayabiliyor veya daha kompleks planlar için zamanlama ekleyebiliyorsunuz.

Outcome yazısı geldikten sonra planınızın doğru gitmesini ummaktan başka yapacak bir şey kalmıyor.

Frozen Synapse oyun zevkinize bağlı olarak pek çok oyun modu ve kişiselleştirme seçeneği ile karşınıza çıkıyor. Kişiselleştirme seçenekleri oynayacağınız oyun modunun ayarlarını yapmaktan ve haritanın detaylarını belirlemekten oluşuyor. Tam anlamıyla bir harita editörüne sahip değilsiniz fakat haritaları odaların büyüklüğünden kapıların genişliğine kadar değiştirebiliyorsunuz. Yine aynı şekilde o haritada hangi askerlerden kaçar tane bulunacağına ve askerlerin nerelerde başlayacağına karar verebiliyorsunuz. Oyun modları şu şekilde:

Extermination: Klasik Deathmatch.

Disputed: Haritada her takım için kendi renginde beş kutu oluşuyor ve bu kutuları toplayıp haritanın dışına çıkarmanız gerekiyor. Tabii bu sırada Extermination kuralları hâlâ geçerli.

Secure: Haritadaki odalardan biri üzerine bahis yapıyorsunuz ve bahsi kazanan o odayı savunma görevini üstleniyor.

Hostage: Rehineleri kurtarma veya öldürme üzerine kurulu bir oyun modu. Kurtarma görevini üstlenen takım aynı zamanda rehineleri de kontrol ediyor ve bir zarar görmeden güvenli bölgeye ulaştırması gerekiyor.

Charge: Uzun ve dar bir haritada haritanın bir kenarından ne kadar ileri gidebileceğiniz üzere bahse giriyor ve kazanırsanız o bölgeye kadar ulaşmaya çalışıyorsunuz.

Oynadığınız maçları direkt YouTube'a yükleme seçeneğiniz bulunuyor. Bu sayede yarım saat süren 5-6 turluk bir maçı 30 saniyelik bir aksiyon sahnesiymiş gibi izletebilirsiniz.

Oyunun ana menüsünde gezerken sol altta bulunan renkli nokta ile oyuncu eşleştirmeye dahil olabiliyorsunuz. Mesela noktayı kırmızı yaparsanız oyun oynamak istemediğinizi, sarı yaparsanız rakip bulduğunda size sormasını ve yeşil yaparsanız bir dakika içerisinde sizi bir maça sokmasını ayarlayabiliyorsunuz. Oynamak istediğiniz oyun modunu da yine aynı köşedeki Modes butonundan seçebiliyorsunuz.

Dark oyun modlarında rakibin en son görüldüğü yerler zamanları ile gösteriliyor.

Frozen Synapse bağımsız bir oyun olduğu için görsel açıdan fazla bir şey beklemeyin. Basit üç boyutlu tasarımlarla birlikte neredeyse hiç kaplama bulunmuyor. Zaten bu görsellik oyunun hikayesi ile desteklendiği için (Her şeyin şekillerle simgelendiği bir sistemde bulunmanız) pek fazla yargılayamıyoruz. Fakat yine de vurulan adamların arkasındaki duvara kan sıçratmaları ve duvarların patlayarak dağılması gibi ayrıntılara yer verilmiş. Müzikler ise bir oyuna ancak bu kadar iyi gidebilir. Birbirinden güzel hazırlanmış elektronik tabanlı parçalar oyunun atmosferine çok iyi uyum sağlamış ve taktik yaparken sizi havaya sokmayı sağlıyor. Yaklaşık 10 kadar parça bulunsa da, hepsi güzel olduğu için tekrar tekrar dinlemekten sıkılmıyorsunuz.

     Frozen Synapse için SWAT ve Rainbow Six gibi oyunların biraz basitleştirilerek satranç ile birleştirilmişi diyebiliriz. Sizin ve rakibinizin sahip olduğu onlarca olasılık ve rastgele üretilen haritaları ile hiç bir zaman aynı maçı oynamayacak ve kafanızı sürekli yeni taktikler üzerine yoracaksınız. Eğer farklı ve ağır bir strateji oyunu arıyorsanız bu sıra tabanlı taktik oyunu kesinlikle sizin için hazırlanmış. İkili paketler halinde satılan Frozen Synapse’ı uygun bir fiyata satın alabilmeniz de bir diğer artısı.