MX vs. ATV Alive
Alkan Adakaner

Sayfa 1

Konu yarış oyunları olunca her nesilde önümüze çok fazla seçenek çıkıyor. Bu alanda çalışan çok sayıda yetenekli geliştiricinin olması sanırım türü sevenler için büyük şans. Gran Turismo, Forza Motorsport, Dirt, Need for Speed seriler yarış severlerin her zaman beğeni ile oynadıkları yarış oyunları olarak gözümüze çarpıyor. Farkındaysanız hep araba yarışlarını saydım; çünkü bu tür, yarış oyunları arasında en büyük ilgiyi görüyor. Sanırım arabaların her zaman hayatımızın bir parçası olması bunun en büyük nedeni. Tabi bunun yanında araba yarışları kadar ilgi görmeyen yarış türleri de bulunuyor. Hayır fütüristik yarış oyunlarından bahsetmiyorum, tam aksine motosikletleri kullandığımız yarışları kastediyorum. Örneğin Tourist Trophy: The Real Riding Simulator adlı oyununu aramızda kaç kişi hatırlıyor? Buna rağmen Gran Turismo dediğimde herkes bu ismi duymuştur öyle değil mi? Halbuki iki oyunu da Polyphony Digital geliştirmiş. İkisi de çok kaliteli oyunlar. Buna rağmen Tourist Trophy artık devan etmiyor. Herşeye rağmen araba yarışlarının gölgesinde kalan bu tür yine de varlığını sürdürüyor. Moto GP ve Mx vs ATV gibi seriler ile kötü sayılmayacak motosiklet yarışı oyunlarını oynayabiliyoruz.
THQ da motosiklet yarışlarını oynamamızı sağlayan firmalardan birisi. Bu yıl da karşımıza MX vs ATV serisinin 4. oyunu Alive ile çıkıyorlar. MX ve ATV adından da anlaşılacağı gibi MX adını verilen motosikletler ile ATV adını verdiğimiz (All Terrain Vehicle) her türlü zeminde gidebilen 4 tekerlekli araçların bir arada olduğu bir yarış oyunu. Bu seri bizi asfalt yollardan, düz ve güvenli yarış pistlerinden alıp çamurların, engebelerin, sert dönüşlerin ve atlayışların bulunduğu bir dünyaya götürüyor. Rainbow Studios'un yarattığı bu seri şimdiye kadar çok büyük başarılar elde edemedi. Yine de kendine bir hayran kitlesi kazanmış olacak ki serinin 4. oyunuyla karşı karşıyayız. Serinin önceki oyunlarını da oynamış birisi olarak bu serinin türü sevenleri tatmin edecek kalitede olduğunu söyleyebilirim. Yine de Rainbow Studios'tan bizi örneğin Dirt 3 gibi günlerce ekranın başına bağlayacak bir yarış oyunu beklemek de hata olur. Zaten onlar da Mx vs ATV: Alive'da yine beklentilerimizin ne altında, ne de üstünde bir oyun yapmışlar.
     Mx vs ATV: Alive'ı açtığımızda ilk dikkatimizi çeken şey sinematiklerin bile oyunun ne kadar yüksek aksiyona sahip olduğuna işaret etmesi oluyor. Birbirini saf dışı etmek için şiddete başvuran yarışçılar dikkat çekici. Oyunun ana menüsü ise iki bölüme ayrılıyor. Ana menü, Race Menu (Yarış Menüsü) ve Customize Menu (Özelleştirme menüsü) olarak ikiye ayrılmış. Race menu'de Single Player, Xbox Live Multiplayer, Local Multiplayer, Motoclub Depot (online için) gibi alt bölümler yer alıyor. Customize menüde ise araç seçimi, araç özelleştirmesi, yarışçı ve ekipman seçimi gibi seçenekler bulunuyor.
 
     Tabi biz ilk olarak single player (tek kişilik oyun modu) bölümüne giriyoruz. Burada National, Short Track ve Free Ride gibi bölümler var. National bölümünde uzun pistlerde çok sayıda yarışçıya karşı kıran kırana bir mücadele veriyoruz. Oyunun en büyük bölümünü de National yarışlarının kapladığını belirtelim. Short Track ise adından da anlaşılacağı gibi oldukça kısa, ama zorlu pistlerde rakiplerimize karşı yarıştığımız bir bölüm. Free Ride ise serinin önceki oyunlarında da rastladığımız, geniş alanlarda tek başımıza yeteneklerimizi konuşturduğumuz bir bölüm. Yani ne kadar uzun mesafeler arası atlayış yaptığımız veya havada ne kadar süre kaldığımız gibi şeyler göz önüne alınıyor.
Sayfa 2

Alive, aslında genel olarak önceki oyunlarla benzer özelliklere sahip, ama geliştirici ekip bazı hoş değişiklikler de yapmamış değil. Alive'ın en önemli özelliği yarışçı denge sistemi ve çevresel hasar sistemi olmuş. Yarışçı denge sistemi sayesinde önceki oyunlardan daha gerçekçi bir oynanış sunulmuş, ama bunun anlamı daha zor olduğu değil; çünkü Mx vs ATV: Reflex'e göre daha rahat bir oyun oynadığımı söyleyebilirim. Önceki oyunlarda ayakta kalmak için çok çaba gösteriyorduk, ama Alive'da artık yarışa odaklanabiliyoruz.
 
Serinin bir önceki oyununu oynayanlar Rider Reflex sistemini hatırlayacaklardır. Bu sistem ile sol analogla motosikletimize (veya ATV) yön verirken, sağ analogla da yarışçımızın dengeyi motorun hangi bölgesine kaydıracağını belirliyorduk. İki analogu iyi kullanmadan yarışları kazanmak da imkansızdı. Bazen dengemiz kaybolduğunda iki analogu da ekranda çıkan yöne doğru çekerek dengeyi sağlıyorduk. Aynı sistem tamamen Mx vs ATV: Alive'a da aktarılmış. Buna rağmen atlayışlar sonrası sık sık düşmemek ve dengeyi rahatça sağlayabilmek güzel. Örneğin çok sert dönemeçlerde bile fren + sağ analog ikilisini kullanarak rahatça dönebilirsiniz.
Mx vs ATV: Alive'da daha ekran görüntülerinde bile dikkatimizi çeken bir diğer farklılık daha canlı çevre tasarımlarıydı. Öncelikle bazı bölümlerde bitki örtüsünün çok daha canlı göründüğünü rahatlıkla söyleyebilirim, ağaçlar bir yana yol kenarındaki otlar bile oldukça iyi görünüyor. Buna rağmen motosiklet veya ATV'ler önceki oyunlarla benzer kalitede diyebiliriz. Sanırım Rainbow Studios gibi küçük bir geliştirici bir yıllık çalışma ile ancak bu kadarını yapabiliyor. Yine de bir boşvermişlik söz konusu diyebiliriz, çünkü pist sayısı yetersiz olduğu gibi Free Ride bölümlerindeki alanlar da tasarım açısından yetersiz; örneğin Bryn Carreg Quarry'nin küçük olması kötüyken, Devil's Playground da çok güzel görünmesine ve büyük olmasına rağmen atlayışlar için uygun değildi. THQ gibi dev bir yayıncı Rainbow Studios'a destek sağlamadığı sürece grafiklerin de gelişmesinin çok fazla imkanı yok. Bu nesilde Maalesef herşeyin başında grafik geldiğini göz önüne alırsak, Mx vs ATV: Alive'ın yayıncının çok da umrunda olmadığı belli.
THQ, kendi oyununun bu nesilde bu kadar önemli yarış oyunu arasında birazcık olsun parlaması için Maalesef hiçbir şey yapmamış. Sanırım Homefront gibi ilgi ekici bir konuyu da bir yarış oyununa uyarlayamayacaklarından eldeki hayran kitlesi ile idare etmeye çalışmışlar. Yani son günlerde oynadığım Dirt 3'ten sonra Mx vs ATV: Alive açıkçası her anlamda zaman kaybı gibi geldi. Dirt 3'ü oynayanlar bu oyunun müziklerinin ne kadar mükemmel olduğunu bilirler, hani Mx vs ATV: Alive'da bari müzik seçimi iyi olsaydı diyor insan. İlla çığlık atan, gitarın tellerini kırmaya çalışan müzik gruplarını herkes dinlemek zorunda değil. Tamam belki bu tür müzikler bazı yarışlarda adrenalini arttırıyor, ama uzun süre oyunu oynadığınızda ciddi anlamda rahatsız oluyorsunuz. Zaten motorsiklet ve ATV'lerin seslerinin de pek iç açısı olduğu söylenemez. O nedenle oyunun sesini kısarak oynama isteği duyarsanız sizi suçlayabileceğimi söyleyemem.