Yılın büyük heyecanla beklenen yapımları arasında üst sıralarda yer alan The Last of Us adına yayınlanan son yapımcı günlüğü hikayedeki insanlar arasındaki ilişkilere ışık tutarken, mantar kafalı ucubelerimizin nasıl oyuna adapte edildiğine açıklık kazandırıyor.
Yapımcı ekip oyunun öncelikli olarak insani ilişkileri öne çıkaracağına dikkat çekiyor. Olaylar zincirinde Ellie ve Joel karakterlerinin nasıl kendini gösterecekleri konusunda yoğun bir çaba sarfeden yapımcılar, hikaye müddetince karşılaşacağımız her bir karakter ve bu karakterlerin birbirleriyle olan ilişkilerini de güzel bir hikaye eleğinden geçirdiklerinden bahsediyor. Joel'in hayatta kalma pahasına her şeyi yaptığı, bazen kendiyle çeliştiği ancak iyi ve kötülerin olduğu bu dünyada Ellie'yi gitmesi gerektiği yere götürmeyi kendine görev bilen ve bu yüzden dolayı da iki karakter arasında gittikçe kuvvetlenen bir duygusal bağdan söz ediliyor. Joel videoda soğuk kalpli bir adam olarak tanımlanmış ancak söz konusu Ellie olunca işler Joel için değişiyor.
İş enfeksiyonlulara gelince; yapımcılar burada yaptıkları araştırmalar esnasında farklı türler üzerinde etkisi bulunan ve bulaştığı organizmayı etkisi altına alan bir mantar türünün varlığını öğrenmeleriyle bunu oyuna adapte etmeleri gerektiğine karar veriyorlar. Mantarların bu özelliğinden üstüne kurgusal öğeler ekleyerek esinlenen yapımcılar nihayetinde mantar etkisinin insana bulaşması fikriyle çıkageliyorlar. Gerçekten de eşsiz bir düşünce.
Enfeksiyonlularımız arasında farklı türler olacak. Daha önce mantar kafalı arkadaşlarımızın kör olduğu ve sadece sese duyarlı oldukları belirtilmişti. Ancak anlatılanlara bakılırsa "Runner" isimli ve kısmen de olsa görme yetisine sahip olan ve sizi görünce Allah ne verdiyse yardıran bir enfeksiyonlu türü mevcut. Diğer türümüz ise "Clicker". Daha önce bahsedildiği gibi enfeksiyonun ilerleyen safhalarında görme yetisini yitiren enfeksiyonlular artık ses yardımıyla iletişime geçebiliyorlar. Tahmin edebileceğiniz gibi bu ekfensiyonlu türü etrafta dolaşırken azami seviyede ses çıkarmalıyız.