PokémonRumble World, ThePokémonCompany tarafından geliştirilen ve Nintendo’nun 3DS konsolu için Nisan 2015’te piyasaya sürülen eğlenceli bir aksiyon-rol yapma oyunudur. Bu oyun, PokémonRumble serisine ait dördüncü oyun olarak serinin oyuncak şeklindeki Pokémonlarının savaştığı dünyada geçer.

Oyuncular, Pokémonlarla dolu renkli ve canlı bir krallıkta maceracı bir baloncusu canlandırır. Krallık, çeşitli dünyaları ve temalı bölümleri kapsayan ve bu bölümlerde oyuncak Pokémon avına çıkılan geniş bir alanı içerir. Oyunun temel amacı, krallığın dört bir yanını dolaşarak Pokémonları toplamak ve savaşlarda kullanmaktır. Kullanıcı deneyimi, sadık bir balon ile uçarak keşfetmek, Pokémon yakalamak ve savaşmak gibi dinamik elemanlar üzerine kuruludur.

Oyuncak Pokémonlar, standart Pokémon oyunlarında olduğu gibi canlı yaratıklar yerine mekanik varlıklar şeklinde tasvir edilir. Harekete geçirildiklerinde, oyuncuların kontrol edebileceği ve diğer oyuncak Pokémonlarla savaştırabileceği minyatür savaşçılara dönüşürler.

Bu minyatür oyuncakların her biri, çeşitli saldırı hareketlerine sahip olmak gibi kendilerine özgü yetenekler sunar ve her bir Pokémon türünün klasik dizide bulunan fiziksel ve elementel özelliklerini taşır.

Oyun, kullanıcılara farklı balonlar satın alarak veya oyun içi para birimi olan “PokeDiamonds” kullanarak yeni dünyaları keşfetme şansı sunar. Bu balonlar, seviyeler ve bölgeler arasında seyahat etmenin ana aracıdır ve her biri oyuncuyu farklı bir Pokémon türüne götürebilir. Balonlar, belirli bir bekleme süresi sonrasında tekrar kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır ve bu süre, PokeDiamonds harcanarak hızlandırılabilir.

Oyuncuların savaşlarda ve özel görevlerde başarılı olabilmek için güçlü savaş teknikleri ve özel hareketler geliştirmesi gerekmektedir. Tek oyunculu mod, oyuncuları kademeli zorlukta düşman dalgalarına karşı mücadele ederken, rekabetçi ve iş birliğine dayalı çok oyunculu modlar, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen oyuncularla birlikte veya karşı oynama imkânı sunar.

Eğlence odaklı bu oyun, “F2P” yani “Free-to-Play” modelini benimser. Oyuncular, oyunun bazı kısımlarındaki ilerlemeyi hızlandırmak için ödeme yapma seçeneğine sahip olmasına rağmen, PokémonRumble World oyununun tamamını ücretsiz olarak oynayabilirler. Oyuna eklenen bu mikro işlemler, hızlandırma ve özel eşya satın alımları gibi avantajlar sunar.

Görsel ve estetik açıdan bakıldığında, PokémonRumble World, canlı renkler ve sevimli karakter modellemeleri ile çocuklar ve gençler arasında popülerlik kazanır. Grafikler basitleştirilmiş olmasına rağmen, Pokémon evreninden alışık olduğumuz zengin detaylar ve karakter tasarımları oyuna yansıtılmıştır. Ayrıca, her bir Pokémon karakterinin benzersiz savaş görünümleri ve animasyonları onlarınserideki tanıdık hareketlerini yansıtarak, oyunculara nostaljik bir atmosfer sunar.

Müzik ve ses unsurları ise, serinin önceki oyunlarındaki dinamik müzikal temalarla uyum sağlar. Oyun esnasında çalan neşeli müzikler ve Pokémon özgü ses efektleri, savaşların ve keşfin keyfini artırır.


PokémonSuperMystery Dungeon, Japonya’nın ünlü video oyunu şirketi Nintendo’nun taşınabilir konsolu için tasarlanmış, macera ve keşif dolu bir rol yapma oyunu (RPG) olarak dikkat çeker. Kasım 2015’te Kuzey Amerika’da, daha sonra diğer bölgelerde piyasaya sürülmüştür. PokémonMystery Dungeon serisinin bir parçası olarak, oyuncuları Pokémon evreninin genişleyen ve derinleşen mitolojisi içinde yeni bir yolculuğa çıkarır.

Bu oyun, insan bir karakterin gizemli bir biçimde Pokémon dünyasında bir Pokémon’a dönüşmesiyle başlar. Oyunun başlangıcında, oyunculara hangi Pokémon’a dönüşeceklerini belirleyen, kişiliklerine göre değişen bir dizi soru yönlendirilir. Bu süreç, her oyuncunun kendine has macerasının başlangıcı için kişiselleştirilmiş bir tat katmak için tasarlanmıştır.
Oyuncu, hatırlamakta güçlük çektiği geçmişinden ipuçları ararken, Pokémon dünyasının sakinlerine yardım etmek ve nihayetinde kendi gizemini çözmek adına bir maceraya atılır. Bu macera sırasında, oyuncu bir partner Pokémon seçer ve zorlu zindanlarda bir takım oluşturarak maceraya atılır. Bu dünyada düzeni korumak ve Pokémon topluluklarını tehdit eden sır perdesini aralamak için bir dizi görev ve sınavdan geçerler.

PokémonSuperMysteryDungeon’daki temel oynanış, rastgele oluşturulan zindanlarda keşif ve savaş üzerine kurulmuştur. Her zindan, oyunculara sezgisel ve yenilikçi bir deneyim sunmak adına benzersiz düşmanlar, tuzağa düşmüş alanlar ve bulmaca unsurlarıyla donatılmıştır. Zindanlar aldığı kararlara göre değişiklik gösterir ve bu durum oyunun tekrar oynanabilirliğini artırır; bir zindan hiçbir zaman aynı şekilde deneyimlenmez.

Oyun, savaş sistemi olarak serinin önceki ögelerinden bilindiği üzere “zaman sıralı stratejik sıralı dövüş” mekanizmasını takip eder. Bu sistemde, her hareket sıra bazında gerçekleşir ve bu sıralı sistem oyuncu ve düşmanın dövüş esnasında düşünmeleri için zaman tanır. Oyun sırasında öğrenilen farklı yetenekler ve saldırılar, her Pokemon’un tipine ve öğrenebileceği yeteneklere dayanır. Oyuncular mümkün olan en etkili kombinasyonları bulmak için saldırıları akıllıca seçmeli ve sıra sıra kullanmalıdır.

Grafik açısından oyun, keskin çizgiler ve canlı renk paleti ile kendine has bir görsel stil oluşturur. Her bir Pokémon, özgün ve çizgi film benzeri bir tasarıma sahiptir ki bu da onları tanıdık ve sevimli kılar. Görsel anlatım, maceranın hikayesini ve Pokémon dünyasının geniş ve çeşitli manzaralarını sürükleyici bir şekilde sunar. Karakter tasarımları ve çevre detayları, genellikle bulmaca ve savaş unsurlarıyla bütünleşecek şekilde hazırlanmıştır.


PokémonPicross, Nintendo’nun popüler Pikachu ve onun renkli arkadaşlarını temel alan özgün bir bulmaca oyunu olarak karşımıza çıkar. Aralık 2015’te piyasaya sürülen, 3DS için geliştirilmiş bu oyun, geleneksel ‘nonogram’ yani ‘görüntü mantık bulmacası’ prensipleri üzerine kurulmuştur. PokémonPicross, serinin hayranlarına ve bulmaca severlere tamamen yeni bir açıdan Pokémon evrenini deneyimleme fırsatı sunar.

Nonogram, piksel piksel doldurularak büyük bir resim oluşturulan bir çeşit mantık bulmacasıdır. PokémonPicross’ta oyuncular, her satır ve sütunda yer alan sayılar yardımıyla piksel tabanlı resimler çözmeye çalışırlar. Bu rakamlar, o sıra veya sütunda bulunan dolu piksel bloklarının uzunluklarını gösterir ve oyuncular bu bilgileri kullanarak her bir bulmacanın gizemini çözerler.
Bulmacaların konusu ise tamamen Pokémon evrenine ait karakterler üzerinedir. Her bir piksel resmi bir Pokémon temsil eder ve oyuncular bulmacayı doğru çözdüklerinde, o Pokémon’un Profilini açarlar. Oyun, çok sayıda farklı Pokémon içerir ve bu Pokémonlar orijinal oyunlardan tanıdık figürlerdir.

Oyunun ilerleyiş sistemi, bölümleri tek tek açarak ve her bir bulmacayı çözerek ilerlemeyi hedefler. Zamanla, oyuncular daha büyük ve zorlu bulmacalarla karşılaşır. Bulmacaların zorluğu arttıkça, oyuncuların Pokémonlarının yardımcı özel yeteneklerini kullanmaları gerekebilir. Her Pokémon’un kendine özgü bir yeteneği vardır — örneğin, blokları otomatik olarak doldurma veya yanlış hamleleri geri alma gibi.

PokémonPicross, ‘serbest’(Free-to-Start) olarak adlandırılan bir ödeme modelini benimser. Yani oyunu indirmek ve başlamak için herhangi bir ücret gerekmezken, oyun içi para birimi olan Picrites, belirli özelliklerin ve ilerlemenin kilidini açmak için kullanılabilir. Oyuncular bu Picrites’i oyunu oynayarak kazanabilir veya gerçek dünya parasıyla satın alabilirler. Bu Picrites, yeni bulmacalar ve seviyeler açma, oyun süresini uzatma ve oyun içi özel eşyalar almak gibi değişik amaçlar için kullanılabilir.

Grafiksel olarak PokémonPicross, temiz ve minimalist bir arayüzle sadeliğe önem verir. Bulmaca ızgarası ve çözüm yüzeyi net ve okunaklıdır, zira odaklanılması gereken şey oyuncunun mantık kullanarak pikselleri doğru yere yerleştirmesi olmalıdır. Resimlerin bloklar halinde yavaş yavaş ortaya çıkması, özellikle tanıdık Pokémon formlarını görmek, serinin hayranları için oldukça memnuniyet verici bir süreçtir.

Müzik ve ses efektleri, bir Pokémon oyunundan beklenen kalite ve neşeli havayı sürdürmektedir. Zekice düzenlenmiş sesler, bulmacaların çözülmesini ve oyuncuların ilerlemesini teşvik eden pozitif bir atmosfer yaratır.


“Great DetectivePikachu: Birth of a New Duo” (MeitanteiPikachu: ShinCombiTanjou), 2016 yılında piyasaya sürülen ve Pokémon serisinin alışılmış savaş ve toplama dinamiklerinin dışında, oyuncuları dedektiflik ve bulmaca çözme macerasına davet eden bir spin-off oyundur. Geliştiricisi Creatures Inc. olan ve sadece Japonya’da çıkan bu Nintendo 3DS oyunu, serinin ikonik maskotu Pikachu ve bir insan partner arasındaki sıra dışı iş birliğini merkezine alır.

Oyun, Ryme City isimli bir metropolda geçer ve oyuncular, sakar ama zeki bir dedektif olan bir Pikachu’nun mizahi maceralarını izlerler. Bu dedektif Pikachu normal bir Pokémon değildir; sadece konuşabilen, kahve düşkünü, dedektif mantığına sahip ve insanlara özgü bir kişiliği olan bir karakterdir. Ana karakterimiz Tim Goodman ile tanışır ve beraber çeşitli vakaları çözer, kayıp eşyaları ve kişileri bulur ve şehrin gizemlerini aydınlatırlar.

Great DetectivePikachu’nun oynanışı, oyuncuların Tim’in yardımıyla çeşitli bulmacaları çözmesini ve tanıklarla konuşarak duruş ve ifadelerinden ipuçları toplamasını gerektirir. Oyunun bulmaca çözme mekanizmaları, gözlem, analiz ve mantıksal akıl yürütme becerilerini kullanmayı öne çıkarır, böylece oyuncuya gerçek bir dedektif gibi düşünme hissini verir. Oyuncu, çevresiyle ve karşılaştığı karakterlerle etkileşim kurarak ve delilleri derleyerek gizemi çözmeye çalışır.

Oyunun görsellik açısından en dikkat çekici yönü, Pikachu’nun tasarımındaki keskin değişikliktir. Dedektif Pikachu, serinin diğer oyunlarında gördüğümüz çocuksu ve sevimli Pikachu imajının aksine, daha yaşlı ve alaycı bir karakterdir. Bu Pikachu’nun şapkası, olgun bir dedektif havası katarken, aynı zamanda onun karakterini de simgeler. Görsel stil genel olarak anime benzeri bir estetik sunarak, karakterleri ve mekanları canlı ve hatırlanabilir kılar.

Ses konusunda ise bu oyun, benchmarke farklı bir yaklaşım sunar. Pikachu’nun tipik yüksek tonlu sesi yerine, daha derin ve insan benzeri bir seslendirme tercih edilmiştir. Pikachunun sesi, onun karakteri ve oynadığı rolle uyum içindedir ve bu durum, oyuncunun deneyimine büyük ölçüde katkı sağlar. Buna ek olarak, oyundaki diyaloglar ve seslendirme çalışmaları, hikayenin ilerlemesi ve atmosferin canlandırılması için önemli bir rol oynar.

Great DetectivePikachu, oyunculara oynanış süresi boyunca zeka veya dedektiflik becerilerini test etme ve geliştirme fırsatı verirken, aynı zamanda diğer Pokémon oyunlarına göre daha hafif ve eğlenceye yönelik bir deneyim sunar. Hikayeyi derinleştiren ve karakterler arasındaki ilişkiyi geliştiren duygusal anlar da içerir. Oyun, kompleks duygular ve karakter gelişimini içine alan etkileyici bir hikaye anlatımına sahiptir, ve bu da onu sadece genç oyunculara değil, Pokémon serisine daha dramatik ve hikaye odaklı bir yaklaşım arayan daha geniş bir kitleye hitap eden bir eser haline getirir.


“Pokémon Sun” ve “Pokémon Moon” oyunları, Pokémon serisine yeni bir soluk getiren, Nintendo 3DS platformu için geliştirilen rol yapma oyunlarıdır. 18 Kasım 2016 tarihinde küresel bir çıkış yaparak oyuncuları büyüleyici Alola bölgesinin tropikal iklimine davet eden bu oyunlar, serinin 20. yıldönümünü kutlamak adına piyasaya sürülmüşlerdir. Alola, Hawaii’den ilham alınarak tasarlanmış ve Pokémon dünyasına birçok yenilik kazandıran zengin bir coğrafyaya sahiptir.

Sun ve Moon’un hikâyesi, oyuncunun Kanto bölgesinden yeni taşındığı Alola bölgesinde başlar. Oyuncular, PokémonTrainer’ı olarak maceralarına başlayarak Alola’nın dört adasındaki sırları keşfeder, yerel halkla tanışır, yerel kültürü öğrenir ve Pokémon Master olma yolunda ilerlerler. Oyunlar, geleneksel PokémonGym savaşlarına farklı bir bakış açısı getiren “Island Challenge” deneyimi ile ana seriden bir adım öteye gider.

Island Challenge, oyuncuların her bir ada üzerinde çeşitli denemeleri tamamlamalarını ve adanın "Kahuna"sı olarak adlandırılan en güçlü Trainer ile mücadele etmelerini gerektirir. Bu denemeler, basit bulmacaları çözme, özel eşyalar toplama, belli Pokémonları yakalama veya savaşma gibi farklı görevleri içerebilir. Bu yenilikçi mekanizma, oyuncuların eğitim becerilerini sınamak adına tasarlanmış ve oyunun dünyasını keşfetme zevkini artırmıştır.

Sun ve Moon, “Alola Formları” adını taşıyan, mevcut Pokémonların farklı şekillerde ve yeni türlerde ortaya çıktığı bir konsepti tanıtmıştır. Örneğin, soğuk bir iklime uyum sağlamış bir Vulpix veya yüksek rakımlı bir dağ habitatında evrimleşen bir Exeggutor görmek mümkündür. Bunun yanında, oyunlar aynı zamanda, benzersiz “Z-Moves” adı verilen güçlü saldırılar gibi savaş dinamiklerine de yenilikler eklemiştir.

Grafikler ve görsel anlatımlar açısından Sun ve Moon, 3DS donanımının sınırlarını zorlayarak daha detaylı karakter modelleri ve canlı ortamlar sunmuştur. Anlatı ve görsel roman tarzı diyalog sahneleri, karakterlerle olan etkileşim derinliğini arttırmış ve hikayeyi daha etkili kılarak genel oyun atmosferini pekiştirmiştir. Oyunun görselleri Alolanın renk paletini ve tropikal temasını yansıtarak, serideki diğer bölgelerden farklı bir his verir.

Oyunun müzikleri de, her adanın ruhunu ve yerel kültürünü yakalamayı hedefleyen, kulaklara hoş gelen ve hafızalara kazınan melodilerden oluşur. Geleneksel Hawaii müziğinin ve klasik Pokémon temalarının karışımı, Alola bölgesinin sıcak ve davetkar atmosferini destekler niteliktedir.

Oyuncu etkileşimi, çok oyunculu özellikler ve online alışverişle beraber “Festival Plaza” adında, oyuncuların dövüşebilecekleri, takas yapabilecekleri veya çeşitli mini oyunlar oynayabilecekleri bir sosyal hub’ı da içerir. Ayrıca, “PokémonRefresh” özelliği, eğitmenlerin Pokémonları ile etkileşimde bulunabilmelerini, onları okşayıp besleyebilmelerini sağlayarak Pokémon ve eğitmen arasındaki bağın derinleşmesine imkan tanır.


“Pokémon Ultra Sun” ve “Pokémon Ultra Moon”, Pokémon serisinin yedinci neslinin güncelleştirilmiş versiyonları olarak, Pokémon tutkunlarını heyecanlandıran yapımlardır. 17 Kasım 2017’de Nintendo 3DS için piyasaya sürülen bu oyunlar, bir yıl önce çıkan “Pokémon Sun” ve “Pokémon Moon” oyunlarından sonra geldi ve onların başarılı formülünü geliştirerek Pokémon serüvenine yeni bir boyut kazandırdı.

Ultra Sun ve Ultra Moon, özünde Sun ve Moon’unAlola bölgesinde geçen hikayelerine dayansa da, eklenen yeni özellikler, Pokémonlar, hikaye elementleri ve yan görevler ile genişletilmiş içeriğe sahiptir. Oyunlar, Alola’nın güzelliklerini daha büyük bir detay seviyesi ve genişletilmiş bir kapsam ile sunar.

Hikaye, Ultra Sun ve Ultra Moon’da yeni bir boyut kazanmış, önceki oyunlarda yer almayan yeni konular etrafında dönüşüm yaşamıştır. Özellikle, oyunun antagonist gruplarından biri olan ve farklı boyutlardan gelen varlıklar olan Ultra Beasts’e daha fazla odaklanılmıştır. Ultra Beasts görevleri ve Ultra WarpRide isimli yeni bir oyun mekaniği sayesinde, oyuncular Ultra Beast’lerin yaşadığı ‘Ultra Space’ isimli boyutlara seyahat edebilir ve daha önce keşfedilmemiş alanları keşfedebilirler.

Ultra Sun ve Ultra Moon, Pokémon evrenine yeni eklenen Pokémon türlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bu “yeni” Pokémonlar, mevcut Pokémonlar için yeni evrimler veya daha önce var olanların alternatif türleridir ve oyunun Pokémon toplama yönünü daha da zenginleştirir. Ayrıca, oyunun geleneksel eğitmen savaşlarına yeni bir katman ekleyen ve belirli Pokémonlardan mega evrimleri veya güçlü Z-Moves’ları tetikleyebilen “Z-Crystals” adı verilen yeni öğeler de bulunmaktadır.

Görsel ve estetik anlamda, oyunlar daha önceki sürümlere kıyasla iyileştirilmiş grafikler ve animasyonlar sunuyor. Alola’nın güneşli plajlarından gizemli ormanlarına kadar her bir adanın benzersiz manzaralarını daha ayrıntılı olarak sunan oyun, bölgeyi canlandıran bir atmosfer yaratır.

Müzikal olarak, Ultra Sun ve Ultra Moon, Alola’nın tropikal temasını yansıtan yeniden düzenlenmiş ve bazı yeni melodiler eklenmiş bir soundtrack sunar. Bu melodiler, oyunun hikâye anlatımını, macera hissini ve genel hava uyumunu güçlendirir. Oyuncuları, yaratılan dünyanın derinliklerine çeken bir ses tasarımı eşliğinde, adaları keşfederken serinin yakaladığı neşe ve heyecanı hissetmeye davet eder.

Sosyal özellikler ve oyuncu etkileşimi daha da genişletilmiş, bu da cihazlar arası bağlantılar ve online alışveriş ile zenginleştirilmiş “Festival Plaza” gibi mekanları içerir. “Battle Agency” adında yeni bir özellik, başkalarının Pokémonlarını ödünç alarak savaşmasına ve turnuva stilinde ilerlemesine izin vererek, rekabetçi oyunu teşvik eder.

Sun ve Moon’un zaten geniş çaplı popülaritesinden yola çıkarak, Ultra sürümleri, Pokémon hayranlarını tatmin eden ve onları tekrar Alola’nın egzotik ve renkli dünyasına çeken birçok yeni mekan tanıtır. Bu yeni sürümler, oyunun bulmaca çözme ve keşif yönünü de derinleştirerek, oyun döngüsünü daha da eğlenceli ve ödüllendirici kılar.


“PokémonLet’sGo, Pikachu!” ve “PokémonLet’sGo, Eevee!” oyunları, tarihi Pokémon serisinin Nintendo Switch platformuna yapılan cazip girişleridir. 16 Kasım 2018’de piyasaya sürülen bu oyunlar, orijinal Pokémon oyunlarından esinlenmişken, oynanış mekaniklerini ve Pokémon ile etkileşim tarzını modernize edip daha geniş bir kitleye hitap edecek şekilde yeniden tasarlamışlardır. Bu oyunlar, geçmişte Game Boy için çıkmış olan ve Pokémon fenomenini başlatan “PokémonYellow” oyununun yeniden yorumlanmış versiyonları olarak göze çarparlar.

Oyunlar, Kanto bölgesinde geçiyor ve oyunculara, bir PokémonTrainer olarak ilk yolculuklarına çıktıkları 150 orijinal Pokémon’u yakalama ve eğitme şansı sunuyor. Pikachu veya Eevee, hangi versiyonu oynarsanız oynayın, sizi oyun boyunca takip eder ve klasik yol arkadaşı görevi görür.
“Let’sGo” serisindeki temel yeniliklerden biri, Pokémonları yakalamak için kullanılan mekanizmadır. Nintendo Switch’in hareket kontrollerini kullanan bu sistem, oyunculara gerçek hayatta bir PokéBall fırlatır gibi hareket kontrolleriyle Pokémon yakalama hissi verir. Oyunlar, ayrıca, oyuncuların mobil cihazlarındaki “Pokémon GO” uygulamasıyla etkileşime geçmesine ve bu platformlar arası iş birliğiyle mobil oyundan yakaladıkları Pokémonları Nintendo Switch oyunlarına transfer etmelerine olanak tanır.

Let’sGo serisi, Kanto bölgesini yeniden ziyaret ederken grafik ve sunum yönünden büyük iyileştirmeler getiriyor. 3D grafikler ve canlı renk paletiyle yeniden canlandırılan Kanto, oyunculara nostaljik ve aynı zamanda modern bir video oyunu deneyimi sunar. Oyun, karakter animasyonları, canlandırılmış savaş sahneleri ve duyarlı tasarımıyla dikkat çeker.

Oyun içi savaş mekanikleri orijinal serinin temeline sadık kalırken, dövüşler sırası bazlı sisteme dayanır ve klasik Pokémon savaş dinamiklerini korur. Ancak, “Let’sGo” serisi, özellikle daha genç oyuncular ve serinin yeni izleyicileri düşünülerek, bazı karmaşık özellikleri basitleştirir ve oyunu daha erişilebilir hale getirir. Bu değişiklikler, bazı hardcore oyuncular için tartışmalı olsa da, oyunları aileler ve arkadaşlar için paylaşımlı bir eğlenceye dönüştürmüştür.

Oyunun hikayesi, eski Pokémon oyunlarıyla benzerlik gösterse de, yeni yan görevler, karakterler ve karşılaşmalar ekleyerek deneyimi taze tutmayı başarır. Örneğin, oyuncular Team Rocket ile karşılaşabilir ve bu alışılmış düşmanla yüzleşebilirler. Ek olarak, oyuncuların Pikachu veya Eevee ile derin bir bağ kurabilmesi için “Play withPikachu/Eevee” özelliği sunulmuştur. Bu özellik, Pokémonlarınızı okşayıp besleyebilmenizi ve aranızdaki dostluğu geliştirebilmenizi sağlar.

“PokémonLet’sGo, Pikachu!” ve “PokémonLet’sGo, Eevee!” oyunları ayrıca, iki oyuncunun aynı anda aynı ekranda oynamalarını mümkün kılan co-op (iş birliği) oynanış modu da içerir. Bu, aileler ve arkadaşlar arasında oyunun paylaşılmasını teşvik eder ve beraber Pokémon yakalama ve dövüşme deneyimini daha da eğlenceli hale getirir.

Müzik ve ses tasarımı açısından, “Let’sGo” serisi, orijinal chiptune melodilerini modern aranjmanlar ve orkestral düzenlemelerle sunar, böylece klasik temaları yeni ve taze bir şekilde adlandırır ve serinin mirasıyla modern teknolojinin birleşimini kutlar.


“PokémonSword” ve “PokémonShield”, Pokémon serisinin sekizinci neslini temsil eden ve serinin Nintendo Switch için geliştirilmiş ilk ana akım oyunları olarak 15 Kasım 2019 tarihinde piyasaya sürülmüştür. Galar bölgesinde geçen ve Büyük Britanya’dan ilham alarak tasarlanmış bu oyunlar, Pokémon serisini daha modern ve geniş bir platforma taşırken, serinin klasik oyun mekaniği üzerine yeni özellikler ve yenilikçi dinamikler eklemiştir.

Oyunlar, Pokémon serisinin temel konseptlerine sadık kalmakla beraber, yeni nesil oyunculara sunduğu teknolojik gelişmeler ve yenilenmiş oyun tasarımı ile dikkat çeker. “Sword” ve "Shield"deki macera, Galar bölgesinin geniş ovalarında, nefes kesici yüksek dağlarında, mistik ormanlarında ve hareketli şehirlerinde geçmektedir ve oyuncuya benzersiz bir PokémonTrainer olma deneyimi sunar.

Galar bölgesi, endüstriyel devrimin yankılarını taşıyan mimari yapısı, Victoria dönemi giysileri giymiş karakterleri ve kil özellikleri ile seride yeni bir çağı temsil eder. Oyuncular, geleneksel İngiliz peyzajını andıran çayırlar, göller ve tüneller arasında gezinirken, Galar’a özgü yerel Pokemonlar cazip gelmektedir. Bu yeni Pokemonlar Galar’ın biyolojik çeşitliliğini ve kültürel özelliklerini yansıtmış ve serinin hayranlarına yeni favoriler eklemiştir.

Oyunun belki de en dikkat çeken özelliği “Dynamax” ve “Gigantamax” fenomenidir. Bu yenilikler, savaşlarda Pokémon’ları geçici olarak devasa boyutlara çıkarmayı ve savaş dinamiklerini tamamen değiştirmeyi mümkün kılar. Bu, oyunun savaş sistemine yeni bir taktiksel derinlik katmış ve Pokémon savaşlarını daha heyecanlı ve görsel açıdan etkileyici hale getirmiştir.

Grafikler, Pokémon serisinin geçmiş oyunlarına kıyasla büyük bir sıçrama yapmış, detaylı dokular, karmaşık aydınlatma efektleri ve canlı renk paletleri ile sakin ama aynı zamanda coşkulu bir Galar coğrafyası sunmuştur. Oyuncular, zaman geçtikçe ve hava koşulları değiştikçe değişen dinamik bir dünyayı keşfederler, bu da oyunun atmosferine önemli bir katkı sağlar.

“Wild Area” ise Sword ve Shield’daki en yenilikçi alanlardan biri olarak ortaya çıkmıştır; bu, oyuncuların serbestçe keşfedebileceği açık dünya tarzı bir alan ve burada her türlü Pokémon’la karşılaşabilirler. Üstelik oyunun multiplayer özelliği sayesinde, oyuncular bu Wild Area’da gerçek zamanlı olarak diğer oyuncularla etkileşimde bulunup, MaxRaidBattles olarak bilinen kooperatif mücadelelere katılabilirler.

PokémonSword ve Shield ayrıca, oyunculara özel bir macera sunmak amacıyla kişiselleştirilebilir karakterler ve geniş bir kıyafet ve aksesuar seçeneğine sahip olup, oyun dünyasını daha da özelleştirmeyi ve oyuncuların kendilerini ifade etmelerini mümkün kılmıştır.
Müzik ve ses tasarımı açısından, oyun, coşkulu orkestral müzikler ve Galar’ın çeşitli yerlerine uygun düşen atmosferik parçalarla doludur. Oyunun soundtrack’i, dinamik savaş müzikleriyle olduğu kadar, rahatlatıcı kasaba melodileriyle de iz bırakır ve böylece her Pokémon macerasını daha da unutulmaz kılar.


“PokémonBrilliantDiamond” ve “PokémonShiningPearl”, Pokémon serisi içerisinde nostaljiyi modern oyun teknolojisiyle buluşturan yeniden yapım oyunlardır. İlk olarak 2006 yılında Nintendo DS için çıkan “PokémonDiamond” ve “PokémonPearl” oyunlarının bu güncellenmiş versiyonları, 19 Kasım 2021 tarihinde Nintendo Switch platformunda yerini almıştır. Oyunlar, Sinnoh bölgesini eski ve yeni nesil Pokémon eğitmenlerine yeniden tanıtarak serinin dördüncü neslinin tekrar keşfedilmesine olanak tanımıştır.

BrilliantDiamond ve ShiningPearl, serinin dördüncü neslinin temel taşlarını modern grafikler, rafine oynanış mekanikleri ve kalite iyileştirmeleri ile kutlayan oyunlardır. Sinnoh’un geniş ve çeşitliliği bol toprakları, artık HD çözünürlükte ve zengin dokularla yeniden hayat bulmuştur. Bu yeniden yapım, oyuncuları, serinin klasik RPG ögelerine sahip zengin bir dünya araştırmasına ve zamanlarının en sevilen Pokémonlarını tekrar yakalama serüvenine davet eder.
Sinnoh bölgesi, Japonya’nın Hokkaido adasından esinlenerek tasarlanmıştır ve bu bölge, dağlık arazilerden madenlere, antik tapınaklardan modern şehirlere kadar çeşitli bölgeleri kapsar.

Dövüş sistemine dair temel mekanikler, serinin daha önceki sürümlerinden aşina olduğumuz sıra tabanlı strateji üzerine kurulu kalmıştır, lakin daha akıcı hale getirilmiş animasyonlar ve efektler eklenmiştir. Pokémon’un yeteneklerini ve savaşın seyrini değiştiren özel özellikler ve ekipmanlar, taktiksel derinliği artırır. Bunun yanı sıra, Pokémon’un bağları ve yatkınlıkları gibi ilave oyun içi sistemler, oyun deneyimini daha da kişiselleştirir.

Grafiksel olarak BrilliantDiamond ve ShiningPearl, sevimli ve özgün bir “chibi” tarzıyla tasarlanmış karakter modelleri kullanarak, serinin daha yeni 3D görsel estetiğini ve klasik piksel sanatının ruhunu bir araya getirir. Oyun mekanları ve manzaralar, parçacık efektleri ve aydınlatma ile göz alıcı bir biçimde yeniden sunulmuş olup, o eşsiz Pokémon dünyasını keşfetme hissiyatını korur ve geliştirir.

Oyuncu etkileşimleri ve sosyal özellikler anlamında, BrilliantDiamond ve ShiningPearl, dünya çapında diğer eğitmenlerle dövüşmek, takas yapmak ve etkinlikler düzenlemek için online özelliklere sahip bir “Grand Underground” özelliği sunar. Burada oyuncular yer altı mağaralarını keşfedebilir, özel Pokémonlar yakalayabilir ve kendi kişisel sığınağını dekore edebilirler.

Öte yandan, oyunun müzik ve ses tasarımı, orijinal bestelerin yeniden düzenlenmiş versiyonlarını içerir ve hem yüksek kaliteli ses sunar hem de duygusal derinliği artıran orkestral parçalarla serinin temasına sadık kalınmasını sağlar. Oyunun genel hissiyatı, yankılanan melodi ve ritimler ile geleneksel Pokémon deneyiminin klasik hissini canlandırmayı başarır.


“PokémonLegends: Arceus”, Pokémon serisinin alışılagelmiş çizgilerinin dışına çıkan ve seriyi yeni bir yönle buluşturan cesur bir adımdır. 28 Ocak 2022’de Nintendo Switch için piyasaya sürülen bu oyun, Pokémon evrenine tarih öncesi bir bakış atma fırsatı sunar ve oyuncuları, tarihsel anlamda serinin en eski dönemine, Sinnoh bölgesinin geçmişi olan ve Hisui adı verilen bir döneme götürür. Oyun, hem geleneksel Pokémon oyun düzenine hem de tamamen yeni oyun mekaniklerine sahip bir öncül sunarak, Pokémon serisinde bir dizi ilke imza atmıştır.

Hisui bölgesi, kuruluş ve modernizasyon öncesi, doğal ve el değmemiş bir dünyadır; burası, daha sonra Sinnoh olarak bilinecek olan topraklarda geçen ve etkileşim odaklı bir maceraya sahne olur. Bu bölgede, Pokémon ve insanlar, günümüzdeki gibi bütünleşmemiş, daha vahşi ve belirsiz bir ilişki içindedirler. PokémonLegends: Arceus, oyunculara keşfetme özgürlüğü sunarken, aynı zamanda serinin tarihine ve Arceus efsanesine daha derinlemesine bir bakış sunar.

Oyun, açık dünya keşif anlayışını ele alarak, alanlarını serbestçe dolaşabileceğiniz, yaban Pokémonlarıyla doğrudan etkileşimde bulunabileceğiniz ve Pokémon yakalama tekniklerinin yepyeni bir biçimini sunan yenilikçi bir yapı sunar. Oyuncular, Pokémonları gizlice takip edebilir, yaban hayatta hayatta kalma becerilerini kullanabilir ve önceki oyunların sınırlı savaş mekaniklerini aşan daha dinamik ve gerçek zamanlı bir savaş sistemine katılabilirler.

Grafik ve tasarım açısından, “PokémonLegends: Arceus”, Hisui bölgesini detaylı ve geniş bir perspektiften göstererek, onun büyük genişliklerini, derin vadilerini, sarp dağlarını ve geniş düzlüklerini etkileyici bir görsel stil ile sunar. Görsel anlamda, oyunun sanat tarzı, Pokémon serisinin önceki oyunlarından tanıdığımız renkli palletten daha gerçekçi tonlara doğru kayarken, oyunun atmosferine uyum sağlayacak şekilde daha mat ve doğal bir görünüm altında sunulmuştur.

Mekanik olarak ise, oyuncuların Pokémon yakalama ve eğitme sistemleri, serinin önceki sürümlerine kıyasla daha organik ve taktiksel bir yaklaşım gerektirir. Oyuncuların çevreyi ve Pokémon davranışlarını dikkatle incelemesi, Pokémonları etkili ve etik bir şekilde yakalamak için hayati derecede önemlidir. Savaş mekanizması, sıra tabanlı taktikleri stratejik karar verme ve pozisyon alma unsurları ile birleştirerek yeniden tasarlanmıştır.

Hikaye, tanrı benzeri varlık Arceus’a ve Sinnoh mitolojisindeki etrafında dönen esrarengiz olaylara odaklanır. Oyuncular, Pokémon dünyasının sırlarını açığa çıkarmak ve Hisui bölgesinin tarihi üzerinde kalıcı etki bırakacak olan 'Pokédex’i tamamlamak için antik geçmişin tehlikelerine göğüs germelidirler.

Oyun içi müzik ve ses tasarımı, açık dünya atmosferini tamamlayan ve oyuncuların maceralarını derinleştiren epik skorlar ve doğal çevre sesleri içerir. Her Pokémon’un sesi özenle tasarlanmış ve genel ses manzarasına dahil edilmiş, keşfetme deneyimini daha da sürükleyici kılmıştır.


“PokémonScarlet” ve “PokémonViolet”, Pokémon dünyasının dokusunu genişletmeye devam eden ve önceki yapım “PokémonLegends: Arceus” ile ortaya konulan yenilikçi rotada ilerleyen son oyunlardır. Serinin artık açık dünya terimini daha ciddiye alan ve oyunculara daha önce deneyimlemedikleri özgürlük ve keşif imkanları sunan bu iki başlık, Nintendo Switch için planlanmıştır. Serinin hayranları tarafından dört gözle beklenen bu yeni nesil oyunlar, Pokémon serisinin yeni nesil oyuncularla buluşma noktasını temsil etmekte ve serinin büyümesine devam eden çağdaş teknolojilerle ve oyun mekaniği yenilikleriyle katkıda bulunmaktadır.

Serinin geçmiş oyunlarında olduğu gibi, PokémonScarlet ve Violet oyuncuları da yeni bir eğitmenin hikâyesini takip ederken, her biri kendi eşsiz Pokémonları, karakterleri ve özellikleri ile tanınan yeni bir bölgeyi keşfeder. Bu oyunlar, eğitmenlerin kendi maceralarını şekillendirme yöntemlerinde otonomi ve esneklik vurgulayarak, kesintisiz bir keşif deneyimi sunma anlayışını benimser.

Grafik anlamında, PokémonScarlet ve Violet, Nintendo Switch’in donanım kapasitesini kullanarak, daha önceki oyunlara göre daha detaylı ve canlı bir dünyayı oyuncuların önüne serer. Oyunlar, geniş çayırları, derin ormanları, görkemli şehirleri ve gizemli mağaraları ile birlikte, Sinnoh’nun farklı biyolojik bölgelerini ve mimarisini derinlemesine keşfetme vaadinde bulunur.

PokémonScarlet ve Violet, geleneksel Pokémon oyunlarından beklenen yakalama ve dövüş sistemlerinin yanı sıra, bunlara yeni dinamikler katma arzusunda olduğunu gösterir. Açık dünya yapısının getirdiği olasılıklar arasında, oyuncuların çevreleriyle etkileşim kurma şekillerindeki artan çeşitlilik ve gerçek zamanlı Pokémon karşılaşmaları yer alır. Bu karşılaşmalar, daha gerçekçi ve akıcı bir oyun deneyimi yaratmak üzere tasarlanmıştır.

Savaş sistemi de iyileştirmeler içerir. Genel yapının temeli elbette ki sıra tabanlı strateji üzerinedir fakat, oyuncuların her Pokémon’un benzersiz yeteneklerini nasıl kullandıkları konusunda daha fazla seçenek ve çeşitlilik sunulur. Böylelikle, deneyimli oyuncular derinlemesine strateji kurarken, yeni başlayanlar için de erişilebilir ve öğrenmesi kolay bir giriş noktası sağlanır.

PokémonScarlet veViolet oyunları ayrıca, daha önceki oyunlardan farklı olarak, multiplayer özelliklerine büyük önem verir. Bu yeni nesil oyunlar, oyuncuların online olarak bir araya gelip takım oluşturma, takas yapma ve beraber keşif yapma imkanlarını genişletir. Bu sosyal özellikler, oyunun tekrar oynanabilirliğini artıran ve Pokémon topluluğunu daha da bir araya getiren önemli unsurlardır.

Oyun içi müzik ve ses tasarımı, böylesine büyük ve çeşitliliği bol bir dünyayı desteklemek amacıyla özenle hazırlanmıştır. Besteciler, her bölgenin ruhunu yakalayacak parçalar ve karakterlerin kişiliklerini yansıtacak motifler ile dinamik ve duygu dolu bir soundtrack oluşturmuşlar. Oyunun geneline serpiştirilmiş ses efektleri, Pokémon ve doğal çevre ile etkileşimleriniz sırasında sürükleyicilik sağlar.


“PokémonStadium” serisi, 1990’ların sonlarına damgasını vuran ve Pokémon oyunlarının savaş mekaniklerini esas alarak Nintendo 64 için geliştirilen stratejik bir video oyunu serisidir. İlk kez Japonya’da “Pocket Monsters’ Stadium” adı altında yayımlanan bu oyunlar, geniş bir hayran kitlesi edinmiştir. Özellikle Batı’da 2000 yılında piyasaya sürülen versiyon oyuncular tarafından sıkça anılmakta ve hala popülerliğini korumaktadır.

PokémonStadium, sadece savaşlara odaklanan ve diğer Pokémon oyunlarında bulunan keşif ve Pokémon yakalama özelliklerini geri plana atan bir yapım olarak fark yaratır. Oyun, sıra tabanlı Pokémon savaş mekaniklerinin 3D ortama taşınan ilk örneklerinden birisidir. Oyuncular, var olan Pokémonları kullanarak ya da Game Boy cihazlarını Transfer Pak aracılığıyla bağlayıp kendi Pokémon ekiplerini yükleyerek stadyum dövüşlerine katılabilirler. Bu özellik, oyunu bir konsol etkinliği haline getirmiş ve arkadaşlar arası maçlar ve turnuvalar için mükemmel bir platform sağlamıştır.

Karşılaşmalar, oyuncuların Pokémon savaş stratejilerini derinlemesine düşünmeleri ve ekiplerini zekice seçmeleri gerektiren şekilde tasarlanmıştır. Her Pokémon belirli güçlere, zayıflıklara, özel yeteneklere ve hareket setlerine sahiptir. PokémonStadium, bu yönüyle, savaşçıların güçlerini ve zaaflarını anlamayı ve savaşlarda bunları avantaja dönüştürmeyi gerektirir.

Grafikler açısından, PokémonStadium, Nintendo 64’ün 3D işleme yeteneklerini kullanarak, TV ekranında hayat bulan canlı ve dinamik savaşların ilk örneklerinden birini sunmuştur. Her Pokémon’un animasyonları detaylı ve karakteristik özellikler taşır. Hareket efektleri ve savaş arenalarının tasarımı ise, Pokémon savaşlarını izleyici için görsel bir şölene dönüştürmüştür.

Oyun içinde oyuncuları memnun edecek çoklu modlar bulunmaktadır. Tek oyunculu modda, oyuncular çeşitli zorluk seviyelerindeki turnuvalarda yarışabilirler. Çok oyunculu modda ise, oyuncular arkadaşlarıyla bir araya gelerek savaşabilir ya da takım oluşturabilirler. Ayrıca, mini oyunlar koleksiyonu, Pokémon temalı eğlenceli ve bağımlılık yaratan yan etkinlikler sunar.
Bir diğer önemli özellik, Game Boy versiyonlarındaki ilerlemeyi PokémonStadium’a aktarabilme ve bazı özel ödülleri Game Boy oyunlarına geri transfer edebilme şansıdır. Bu, o dönemde benzersiz bir özellik olarak kabul ediliyor ve konsol ile taşınabilir oyun cihazları arasında nadir görülen bir senkronizasyon sağlıyordu.

Ses tasarımı konusunda, PokémonStadium, her Pokémon için özelleştirilmiş sesler ve savaşlarda dinamik müzik parçalarına ev sahipliği yapar. Oyunun etkileyici spiker sesi, savaşların heyecanını arttırır ve atmosfere katkıda bulunur. Müzikler, hem savaşın temposunu belirleyen ritmik parçaları içerir, hem de oyuncuların duygusal bağ kurmasını sağlayan melodik teması ile serinin klasiklerini yansıtır.


“PokémonSnap”, Pokémon serisinin en özgün başlıklarından biri olarak nitelendirilebilir. İlk olarak 1999 yılında Nintendo 64 için piyasaya sürülen bu oyun, Pokémon evreninin gözlemini tamamen farklı bir perspektiften yapmamıza olanak tanır: bir Pokémon fotoğrafçısı olarak. Serinin diğer oyunlarından farklı olarak Snap, yoğun savaş mücadelelerini ve geleneksel eğitmen yolculuğunu kenara bırakarak, oyuncuların Pokémonlar’ı doğal habitatları içinde fotoğraflama görevine odaklanır.

PokémonSnap’teki amaç, Pokémonlar’ın sıradan kısa anlarını, nadir hareketlerini ve bazen de özel etkileşimlerini yakalayabilmektir. Oyun sadece Shinoh bölgesinde geçmez; çeşitli pokemon habitatlarını içeren bir adada fotoğraf safarisi yaparız. Fotoğrafçı olarak oyun kahramanı ToddSnap ve laboratuvarın başkanı Profesör Oak arasında görevlendirmeler ve etkileşimler vardır. Todd’un her seviyede birtakım fotoğraf görevlerini tamamlayarak, kendisini bir nevi doğa belgeselcisi olarak kanıtlaması gerekmektedir.

Oyunun mekanikleri oldukça basittir; Zero-One adındaki özel bir araç sayesinde, oyuncular Pokémonların yaşadığı çeşitli ortamların içinden geçerken, fotoğraf çekebilirler. Aracın otomatik olarak ilerlemesi sayesinde oyuncular, yalnızca kamera açısını ve zamanlamayı doğru bir şekilde ayarlayarak en iyi kareleri yakalamaya çalışırlar. Bu süreç, Pokémon’un nadir hareketlerini ve ilginç etkileşimlerini keşfetmeyi içerir. Bulmaca çözme unsurları içeren Snap, bazen bir Pokémon’un dikkatini çekmek veya gizli bir sırrı ortaya çıkarmak için çevresel öğeleri de kullanmayı gerektirir.

Grafikler döneminin koşulları dikkate alındığında, PokémonSnap, Pokémon karakterlerini üç boyutlu olarak ve geniş bir renk paletiyle sunarak görsel açıdan etkileyici bir deneyim sunmuştur. Her habitat, oyunun içinde farklı bir coğrafyayı temsil eder; volkanik adalar, yoğun yağmur ormanları, berrak nehirler ve daha fazlası. Oyun, doğal dünyayla Pokémonların arasındaki etkileşimi yakalamak adına çevresel animasyonlara ve detaya önem veren, son derece düşünceli bir tasarım anlayışına sahiptir.

Ses tasarımı, PokémonSnap’deki deneyimi tamamlayıcı bir rol oynar. Pokémonların kendilerine has sesleri, oyuncuyu derinden alıp oyunun atmosferine çeker. Her türlü çığlık, çağrı veya diğer ses efektleri, oyun dünyasını daha gerçekçi ve canlı hale getirir. Müzikler ise bir yandan rahatlatıcı ve huzurlu bir ortam yaratırken, diğer yandan oyuncuların araştırmaları esnasında onlara eşlik etmek için motivasyon verici olmak üzdür.

Oyunda, Pokémon fotoğraflarınızı Profesör Oak’a sunmanız ve onun bu fotoğrafları çeşitli kriterlere göre değerlendirmesini izlemeniz gerekir. Bu kriterler arasında çerçeveleme, konum, Pokémon’un büyüklüğü ve fotoğrafın nadirlik açısından özgünlüğü bulunur. İyi bir fotoğraf, oyuncuya daha yüksek puan getirir ve yeni özelliklerin kilidini açmasına yardımcı olur.


“Pokémon Puzzle League” zekâ ve hızı bir arada sunan, Nintendo’nun popüler Pokémon serisindeki biraz sıradışı bir giriş olarak 2000 yılının Eylül ayında oyunculara sunuldu. Bu oyun, Nintendo 64 platformuna özel olup “Panel de Pon” serisine dayanır, Batı dünyasında daha çok “Tetris Attack” ya da “Puzzle League” serisi olarak tanınmıştır. Pokémon Puzzle League, Puzzle türündeki oyunlara Pokémon serisinin sevilen karakterlerini ve temalarını başarıyla entegre ederek öne çıkar.

Oyunun temel amacı, renkli blokları yan yana getirerek en az üçlü kombinasyonlar oluşturmak ve puan kazanmaktır. Bloklar başlangıçta alttan yukarıya doğru ilerler ve oyuncu, bu blokları yatay ya da dikey olarak hızlıca değiş tokuş ederek, bir sıraya aynı renkten bloklar yerleştirip yok etmeye çalışır. Yok olan blokların yerine yenileri düşer, böylece zincirleme reaksiyonlar ve daha fazla puan elde edilir.

Oyun modları bakımından geniş bir seçki sunan Pokémon Puzzle League, tek oyunculu bir “StoryMode” sunar. Bu modda, oyuncular Pokémon Eğitmeni olarak AshKetchum’u oynayarak, bir üst lige çıkmak için çeşitli rakiplere karşı zeka oyunları yarışmalarında yarışır. Tüm bu düellolar, anime serisine dayanır ve her bir Pokémon eğitmeni ve onların Pokémonları, farklı zorluk seviyeleri ve oynanış tarzları sunar. Bu mod, özellikle, oyuncuya karşı gelmiş olan Misty, Brock ve diğer tanıdık yüzlerle, meydan okuma hissi verir.

Çok oyunculu modunda ise arkadaşlarınızla yüz yüze eğlenceli ve rekabetçi maçlar yapabilirsiniz. Ayrıca “EndlessMode”, “Time Zone” ve “Puzzle University” gibi ek seçenekler bulunmakta ki bu da farklı zevklere ve beceri seviyelerine göre içerik sunmaktadır. “EndlessMode” da, oyunun hızla artan zorluğuna karşı ne kadar süre dayanabileceğinizi test edersiniz, “Time Zone” belirli bir süre içinde en yüksek puanı yapmaya çalışırken “Puzzle University” ise özel bulmaca temelli zorluklar sunar.

Görsel ve ses yönünden Pokemon Puzzle League, anime serisinden esinlenmiş canlı renkler ve karakter tasarımlarıyla doludur. Pokémon animasyonları, oyun içindeki ilerlemenizi kutlayan çeşitli hareketler ve jestlerle canlandırılmıştır. Arka planlar ve blok tasarımları basit tutulmuştur ki oyun sırasında oyuncuların dikkati dağılmasın. Müzik seçimleri anime serisinden tanıdık melodileri içerir, bu da oyunun bağımlılık yapan doğasını destekleyen motivasyonu artıran bir atmosfer yaratır.

Ses efektleri ise, blokların yıkılması, zincirleme reaksiyonların ve kazanımın duyusal tatmini gibi eylemleri takip eder. Aynı zamanda, birçok Pokémon için anime serisindeki ses oyuncularının orijinal seslendirmeleri eklenmiştir, böylece oyunun Pokémon dünyasıyla olan ilişkisini pekiştirmiştir.


“Hey You, Pikachu!” Nintendo 64 konsolu için özel olarak tasarlanmış bir Pokémon oyunudur ve 1998 yılında Japonya’da, ardından 2000 yılında Kuzey Amerika’da piyasaya sürülmüştür. Bu interaktif ses tanıma oyunu, oyuncuların tasarlanmış bir mikrofon aracılığıyla Pikachu ile iletişim kurmasına olanak tanımasıyla özellikle dikkat çekmiştir. Bu yenilikçi yaklaşımıyla o dönem için sesle kontrol edilen oyuncakların ve etkileşimli çocuk eğlencelerinin sınırlarını zorlamıştır.

“Hey You, Pikachu!” temel olarak, oyuncunun sanal bir evcil hayvanla etkileşime girdiği bir simülasyon oyunudur. Pikachu ile oyuncuların kendi sesleri kullanarak komutlar verip, ona ne yapması gerektiğini söylediği bir temel üzerine kuruludur. Bu sayede oyuncular, Pikachu’yla etkileşim kurarak günlerini çeşitli etkinlikler yaparak geçirirler—bu etkinliklerin arasında balık tutmak, piknik yapmak, hazine avlamak ve daha pek çok şey yer alır.

Oyunun arayüzü farklı etkinlikler için bir dizi menü sunar ve bu menü sayesinde oyuncular Pikachu’yu çeşitli oyun alanlarından birine yönlendirerek etkinliklere başlayabilirler. Oyunun odağı Pikachu ile iletişimi güçlendirmek, dolayısıyla oyuncunun verdiği komutların doğruluğu ve Pikachu’nun komutlara ne kadar iyi yanıt verdiği, oyunun ilerleme açısından esasını oluşturur.

Görsel anlamda, “Hey You, Pikachu!” renkli ve canlı bir tasarıma sahiptir. Pikachu ve oyun dünyası, Nintendo 64’ün 3D kapasitesi göz önünde bulundurularak, detaylı ve çocuk dostu bir tasarımla bezenmiştir. Oyun, Pokémon serisinin anime tarzına sadık kalarak, tatmin edici ve tanıdık bir görsellik sunar.

Ses tanıma teknolojisi o dönem için oldukça yenilikçidir ve bu da oyunu benzersiz kılan ana özelliklerden biridir. Paketlenmiş bir mikrofonla Venom Voice RecognitionUnit (VRU) kullanan oyuncular, gerçek zamanlı olarak Pikachu’yu ses komutları aracılığıyla etkili bir şekilde yönlendirebilmektedirler. Pikachu’nun tepkisi genelde mutluluk veya kafa karışıklığı gibi net emosyonlarla ifade edilir, bu da oyuncuyla sanal dostu arasındaki bağı güçlendirir.

Oyunun en büyük eleştiri noktalarından biri ses tanıma yazılımının sabit olmasıdır. Oyun, özellikle belirli aksanları ve ses tonlarını ayırt etmekte zorlandığından, bazı oyuncular için komutları tanıma konusunda sorunlar yaşanabilmektedir. Bununla birlikte, ses tanıma yazılımının sınırlılıklarına rağmen, çocuklar ve genç oyuncular için Pokémon’la etkileşim deneyimi sunan yenilikçi bir girişim olarak önemli bir adımdır.

Oyun içi müzik ve ses efektleri, eğlenceli ve neşeli bir hava yaratır; Pikachu’nun cıvıl cıvıl sesleri ve oyunun çevresel sesleri, Pokémon dünyasının canlılığını oyunun içine başarıyla taşır. Müzikler, oyuncuları neşelendirirken, oyunun genel oynanışı çocukları eğlendirme ve oyuna dahil etme amacıyla tasarlanmıştır.


PokémonStadium 2, pocketmonster evreninin zengin paletini renklendiren ve 2001’de Kuzey Amerika’da Nintendo 64 için piyasaya sürülen bir yapımdır. Bütünüyle rol yapma unsurlarını bir kenara bırakan oyun, canlı ve üç boyutlu arenalar sunan bir dövüş simülasyonudur. Pokémon’un o dönemki nesillerinin - özellikle de ikinci neslin (Gold, Silver ve Crystal versiyonları) - devasa şöhretine ve hayran kitlesine dayanan bu oyun, turnuva stilindeki sokak dövüşleriyle hem competitive (rekabetçi) oyunculara hem de seriyi yalnızca keyif için oynayanlara hitap eder.

PokémonStadium 2, ilk oyunun temel mekaniğini geliştirir ve genişletir. Oyuncular, seçtikleri Pokémon takımıyla çeşitli turnuvalara katılabilir, mini oyunlar oynayabilir ve Game Boy oyunlarını geniş ekranda emüleedebilirler - bir özelliğe sahip Transfer Pak kullanarak. Oyunun merkezi, her biri kendi kuralları ve sınıf düzenlemeleri olan dört farklı kupadan —Poké Cup, Prime Cup, Little Cup ve Challenge Cup— oluşan StadiumModu’dur. Ayrıca, oyun özellikle o dönemin teknolojisi için oldukça ileri seviye grafiklerle Pokémon dünyasını görsel olarak hayata geçiriyor.

Competitive sahne düşünüldüğünde, PokémonStadium 2 stratejik derinliğiyle de ön plana çıkar. İkinci nesil Pokémon oyunlarındaki tüm 251 Pokémon’un yanı sıra, o döneme ait dört hareket seti ve birçok pasif yetenekle uyumlu çalışır. İyi bir ekip kurmak ve rakiplerin hareketlerini tahmin etmek, başarı için kritik öneme sahiptir.

GymLeaderCastle modu, oyuncuyu Johto ve Kanto bölgelerinden sekiz GymLeader’la ve sonunda Elite Four ile yüzleştirir. Bu bölümde, oyuncuların sabırları ve stratejik becerileri sınanırken, Pokémon evreninin eşsiz karakterleri ve kişilikleri de yansıtılır. Her bir liderin ve Elite Four’un kendi signaturePokémon’ları bulunur ve bu, oyuncuya onları yenmek için özel stratejiler geliştirme zorunluluğu yükler.

Tüm bu yoğun ve stratejik dövüşlerin dışında, PokémonStadium 2 ayrıca Poke’mon serisinin çekiciliğini artıran ve her yaştan oyuncuya hitap eden çeşitli mini oyunlar sunar. Bu basit ama eğlenceli oyunlar, dört oyuncunun eşzamanlı olarak yarışabileceği parti oyunları şeklinde düzenlenmiştir. EggEmergency, GutsyGolbat, Topsy-Turvy ve Furret’sFrolic gibi mini oyunlar, serinin sembolik yaratıklarını merkeze alarak oyunculara nostaljik bir neşe sağlar.

Grafikler ve ses, PokémonStadium 2’nin başka bir güçlü yönüdür. Canlı ve parlak renk paleti, Pokémon karakterlerini ve dövüş arenalarını dikkat çekici bir şekilde sunarken, dinamik efektler dövüş sahnelerine yoğun bir enerji katıyor. Oyunun müzikleri ve ses efektleri, özellikle dövüş anlarında ve takım seçim ekranında duyulabilen tanıdık melodilerle serinin genel atmosferine sadık kalıyor.


PokémonColosseum, Pokémon serisinin en özgün girişlerinden biri olarak kabul edilir ve 2004 yılında GameCube için piyasaya sürülmüştür. Gen3’e ait bu başlık, serinin önceki stad tipi oyunlarından farklı olarak, bir RPG hikâye modu ile entegre edilmiş bir dizi arenayı bir arada sunar. Oyun, hem aksiyon dolu dövüşler hem de karanlık bir tema üzerine kurulu sürükleyici bir hikâye modu ile fanservice yaparak Pokémon dünyasının daha karanlık ve derin bir kasvetini keşfetmeye davet eder.

Oyunun hikâyesi, Orre adlı kurgusal bir bölgede geçer ve ana karakter olarak eski bir kötü çete üyesi olan ve şimdi bağımsız bir ‘PokémonSnagger’ olarak yaşayan "Wes"i oynarsınız. Wes’in görevi, kötü organizasyon “Cipher” tarafından karanlık ve kötü emeller için kullanılan “Gölge Pokémon” denen canavarları kurtarmaktır. Gölge Pokémonlar, kalpleri yapay olarak kapalı hale getirilmiş ve saldırganlaştırılmış Pokémonlar olup, oyuncu bu canavarları Cipher’dan çalarak onların kalplerini iyileştirmeli ve gerçek potansiyellerini ortaya çıkarmalıdır.

PokémonColosseum, serinin önceki hikaye odaklı oyunlarının aksine, sınırlı Pokémon seçimi ile tanınıyor. Orre, herhangi bir Pokémon’un vahşi doğada bulunduğu bir bölge değil, bu yüzden oyuncuların yeni takım arkadaşları edinme şansı oldukça sınırlı. Buradaki ana mekanik, Gölge Pokémonları tanımak, onları yakalamak ve sonra iyileştirmek üzerine kuruludur. Bu süreç “Purification” (Arındırma) olarak bilinir ve bu aşamada oyuncunun Pokémon’ları normal yeteneklerine geri döndürmek için zaman ve çaba harcaması gerekmektedir.

Oyunun grafikleri, Pokémon dünyasını en iyi tarzda üç boyutlu olarak sunan ilk oyunlardan biridir ve o dönem için oldukça yenilikçi olarak kabul edilir. Arenaların ve karakter modellemelerinin detaylandırılması dikkat çekici olup, o zamanlar için oldukça etkileyici bir görselliğe sahiptir. Oyunun müziği, yoğun ve sık sık dramatik tonlarıyla hikâyenin mizacını güçlendirir ve atmosferi pekiştirir.

Hikâye modunun yanı sıra, Colosseum ‘Battle Mode’ adı verilen ve oyuncuların kendi Pokémon ekipleriyle mücadele ettiği, daha geleneksel Pokémon Stadyumu tarzı bir modu da içerir. Bu mod, oyunculara kendi özel ekiplerini Game Boy Advance oyunlarından transfer etme imkânı sunar ve rekabetçi dövüşler için bir sahne olarak görev yapar.

Colosseum, oyunun adını taşıyan devasa Colosseum savaşlarına ev sahipliği yaparak, rekabetçi savaşların yanı sıra oyun mekaniğine yenilikler katar. Bu arenalar, oyunun birden fazla içeriğine ev sahipliği yapar ve oyunculara sıradan dövüşlerden tutun da, zorlu boss mücadelelerine kadar geniş bir yelpazede karşılaşmalar sunar.


Pokémon Box: Ruby andSapphire, o zamanlar ilginç bir özellik sunan ancak genellikle göz ardı edilen özel bir yazılım uygulaması olarak 2003 yılının Mayıs ayında Japonya’da, sonrasında ise diğer pazarlarda GameCube üzerinden piyasaya sürüldü. Sık sık bir ‘oyun’ olarak değil de daha çok bir ‘araç’ olarak tanımlanır. Pokémon Box, esas olarak Pokémon Ruby ve Sapphire oyunları için bir depolama sistemi olarak tasarlanmıştır. Bu uygulama, oyuncuların Pokémon taşıma kabiliyetini genişletmek ve organize etmek amacıyla geliştirilmiştir.

Oyuncular, Game Boy Advance (GBA) oyunlarını konsolla bağlayarak PokémonBox’a erişebilir ve 1500’e kadar Pokémon’u depolayabilmekteydi. Bu rakam, o dönemde GBA kartuşlarındaki 386 Pokémon limitini aşmak için inanılmaz bir genişlikti. Bu geniş depolama kapasitesi, özellikle de koleksiyon yapmayı seven veya çeşitli oyunlardan çeşitli Pokémonları bir arada tutmak isteyen oyuncular için oldukça yararlıydı.

PokémonBox’ın arayüzü, kullanıcı dostu ve çok işlevsel bir deneyim sunmak için özenle tasarlanmıştır. Oyuncular, Pokémon’larını çok çeşitli filtreler kullanarak görüntüleyebilir, sıralayabilir ve yönetebilir. İsim, tür, seviye ve oyun versiyonu gibi kategorilere göre sınıflandırma yapmak mümkündü. Pokémon Box ayrıca, oyuncuların sayısal PokémonPokedex bilgilerini ve istatistiklerini de görüntüleyebilmelerini sağlar, bu da takas yapmayı ve çeşitli ekipleri planlamayı daha verimli hale getirir.

Bu yazılım, ayrıca bazı ek özellikler de içermekteydi. Oyuncular, Ruby ve Sapphire oyunlarından Pokémon’larını doğrudan bir televizyon ekranında izleyebilir ve onlar hakkında bazı temel işlemler yapabilirlerdi. Bu işlem, Pokémon’un daha büyük bir ekranda görsel bir temsili ve onunla etkileşim için hoş bir yöntem olarak görülüyordu.

Bunun dışında, Pokémon Box: Ruby andSapphire, kendi özel tema arka planlarına, kutu duvar kağıtlarına ve diğer kişiselleştirme seçeneklerine sahiptir ki bu da oyuncuların kendi depolarını özelleştirmelerine imkan tanır. Bu özellikler, daha geniş bir kullanıcı deneyimi yaratmak için yazılımın sunduğu basit ama etkili bir dokunuş olarak kabul edilir.

Ancak, Pokémon Box yazılımının en dikkat çekici özelliklerinden biri, ‘RewardSystem’ idi. Oyuncular, belirli öğeleri ve hatta bazı nadir Pokémon’ları ödül olarak alabilirlerdi, bu da yazılımı kullanmaları için onları teşvik ediyordu. Örneğin, birçok Pokémon’u depolayan oyuncular, özel Swablu veya Zigzagoon gibi Pokémonların yanı sıra özel eşyalar kazanabilirdi.

Yine de,Pokémon Box: Ruby andSapphire ticari başarının zirvesine ulaşmamış olabilir, çünkü bu yazılım ancak sınırlı bir dağıtım aldı ve genellikle özel bir paketin parçası olarak veya promosyonlu kampanyalarla satışa sunulmuştu. Bu sebeple, çok tanınan bir ürün olmaktan ziyade, daha çok ‘hardcore’ Pokémon hayranlarının ve koleksiyoncuların dikkatini çeken bir ürün olarak kalmıştır.