Keita Takahashi ismini bilmiyorsanız veya duymamışsanız muhtemelen daha önce hiç bir Katamari oyunu ile doyasıya eğlenmemişsinizdir.
Yayınlandığı ülkelerde satış olarak çok büyük ilgi göremese de, aldığı övgüler ve sahip olduğu pek çok ödülle; yenilikçi, kolay kavranabilirliği, eğlence ve mizahi özelliklerini bir arada barındırmasıyla meşhur oluvermişti Katamari. Sıradan bir okul projesi olarak başlayan Katamari projesi çok ufak bir bütçe ile hayata geçirilmiş ve geçtiğimiz nesilde PS2'nin unutulmaz oyunları arasına girmeyi başarmıştı.
Bu kadar parlak bir oyuna imza atan Takahashi, oyun dünyasının geleceği hakkında iç karartıcı yorumlarda bulundu. "Oyunlar için bir gelecek düşünmüyorum." a.çıklamasında bulunan yapımcı sözlerine şu şekilde devam ediyor:
"Bu artık oyunlarla ilgilenmiyorum manasına gelmiyor. Hatta pek çok farklı şeyi denemek istiyorum. E3'de oyunlar için yanıp tutuşan, heyecanlı görünen pek çok insan gördüm ancak bana kalırsa oyun dünyasının geleceği biraz karanlık."
Japon tasarımcı oyun dünyasının geleceğinden endişe etmenin yanı sıra oyunlara adapte olmasıyla farklı bir tat alacağımızı düşündüğümüz 3D teknolojisi ve son zamanlarda özellikle aileleri hedef alan "harekete duyarlı kontrol sistemi" furyasına da değindi:
"3D oyunlar hiç ilgimi çekmedi. Harekete duyarlı kontrollerse şimdiden eskidi sayılır. Bu oyunların geleceğin oyunları olacağını düşünmüyorum. Hepsi biraz sıkıcı duruyor."
Her ne kadar sıradan oyunlarla yoğun bir şekilde karşılaşsakta özellikle "indie" tarzı oyunlar (Limbo, Machinarium, Braid...v.s.) kesinlikle "oyunların bir geleceği"olduğunun ve ileride de her zaman oynanmaya değer bir oyunun karşımıza çıkacağının bir kanıtı olsa gerek. Bence gelecek bir hayli parlak duruyor.