WWE 2K18'de Bizi Neler Bekliyor?

Tunahan Safdır

 
     2013’ten bu yana 2K çatısı altında bulunan WWE oyunlarının son halkası WWE 2K18, Amerikan güreşi severlerin beğenisine sunuldu. Yuke’s ve Visual Concepts tarafından geliştirilen WWE 2K18 bu sene oyunculara neler sunuyor dersiniz? Gelin yakından bakalım.
 
 
 
     Oyuna giriş yaptığımızda basit ve şık tasarlanmış bir ana menü ile karşılaşıyoruz. Hızlıca maçlar yapabileceğiniz Play, kendi karakterinizi oluşturup WrestleMania dünyasında adınızı duyurabileceğiniz MyPlayer ve Universe modları ilk etapta dikkatimizi çekiyor. Modların detaylarına girmeden önce dilerseniz oyundaki diğer içeriklere göz atalım.
 
 

     WWE 2K18, seride bugüne kadar ki en fazla güreşçi sayısına sahip oyun olarak dikkat çekiyor. Yaklaşık olarak 170’in üzerinde oynanabilir güreşçi mevcut. Tabi bunların bazılarını puan karşılığı açmanız gerekiyor. Özellikle bir dönemin efsane isimlerini oynanabilir yapmak isterseniz oyun içi puanlarınızdan biraz feragat etmeniz gerekecek. Hem günümüzün aktif güreşçileri hem de eski dönemlerden isimler oyunda yerini alıyor. Bununla birlikte kendi güreşçilerinizi de oluşturabiliyorsunuz. Ancak karakter oluşturmayla çok vakit kaybetmek istemezseniz diğer kullanıcıların yaptığı çalışmalara göz atabilirsiniz.
 
 
 
     WWE 2K18’in Community yani topluluk alanında pek çok özgün çalışma bulmanız mümkün. Hem oyun içerisinde yer almayan güreşçileri hem de televizyon ve sinema dünyasından pek çok ismi burada bulmanız mümkün. Aralarında Rick & Morty’den Rick Sanchez ve 13. Cuma’dan Jason gibi karakterlerinden bulunduğu bazı topluluk yapımı güreşçileri bizler de deneme fırsatı bulduk. Detaylı bir şekilde oluşturulan bu karakterler oyun alanında oldukça şık gözüküyorlar. Tabi buradaki tüm isimleri oyununuza katmanız mümkün değil. Bazılarını kullanabilmek için bazı güreşçi paketlerine sahip olmanız veya bazı güreşçilerin kilidini açmış olmanız gerekiyor. Topluluk alanında üretilen içeriklerle birlikte sınırsıza yakın bir deneyimin kapıları aralanıyor. Bu da oyun keyfini arttıran bir durum.
 
 
 
     Özelleştirmeler sadece bununla sınırlı değil. Dilerseniz bazı ikonik arenaların kilidini açabilir veya kendi arenalarınızı tasarlayabilirsiniz. Güreş dünyasının süperstarlarından, şampiyonalara, hareket animasyonlarından, arenalara kadar pek çok alanda özelleştirme seçenekleri sunuluyor. İçerik üretmeyi seven bir oyuncuysanız bu alana en az oyun modları kadar zaman harcayabilirsiniz.
 
 
 
     Oyun modları demişken buradan dilerseniz kariyer moduna geçiş yapalım. Kariyer modu bu yıl MyPlayer ismiyle karşımıza çıkıyor; tıpkı bir başka 2K oyunu olan NBA 2K serisinde olduğu gibi. Karakteriniz dış görünüşü, vücut yapısı ve kıyafetleri gibi alanları seçtikten sonra dövüşçü tipine karar veriyorsunuz. Seçtiğiniz stile göre yetenek puanlarının dağılımı değişiyor. Bu nedenle oyun anlayışınıza uygun bir karakter oluşturmanızda fayda var. Başlangıçta kullanabileceğiniz hareketler de sınırlı. Oyun içi puan kazanarak ve belli başlı başarımları gerçekleştirerek karakterinizi hem güçlendirebilir hem de imza hareketler yapmasını sağlayabilirsiniz. Tabi bu oldukça uzun bir süreç.
 
 
 
     Kariyer modunun işleyişi konusunda bazı eksikler bulunduğunu söylememiz gerek. Antrenman sahasında dilediğiniz gibi dolaşıp etrafta bulunan antrenör ve güreşçilerle iletişime geçebiliyorsunuz. Ancak diyaloglarda herhangi bir seslendirme bulunmuyor. Bu da ister istemez canınızı sıkabilir. Antrenörünüzden kariyer basamakları hakkında tavsiyeler alabilir, hareketlerle ilgili öğretici çalışmalar yapabilir, hatta karizmanıza karizma katmak için en doğru konuşma balonlarını seçerek seyircileri havaya sokma yeteneğinizi geliştirebilirsiniz. Ancak dediğimiz gibi diyalogların sessiz oluşu ister istemez atmosferi baltalıyor.
 
 

     Diğer detaylara geçmeden önce yukarıdaki görsele iyi bakın. Çünkü şayet WWE 2K18 oynayacaksanız kendisini oldukça sık göreceksiniz. Oyunda bol bol yükleme ekranları bulunuyor. Menüler arası geçişlerde bazen oldukça bekleten bu ekran, maça girişlerde veya bir düzenleme modundan çıktığınız esnalarda oldukça uzun sürüyor. Belli bir noktadan sonra bu durumu sıkıcı ve haddinden fazla uzun bulabilirsiniz.
 
 
 

     Oyun modlarına baktığımızda ise 1’e 1’den 8 kişiye kadar pek çok mücadele çeşidi ve her birinin altında farklı maç kategorileri bulunmakta. Dilerseniz standart bir maç yapabilir veya bu mücadeleyi sahne arkasına taşıyabilirsiniz. Hell in a Cell, Steel Cage ve Last Man Standing gibi pek çok farklı maç tipi bulunmakta.
 
 
 
     Özellikle 8 kişiyle yaptığım Battle Royal maçlarından oldukça keyif aldığımı söyleyebilirim. Hele bir de topluluk yapımı karakterleri işin içine katınca oldukça ilginç görüntüler ortaya çıkıyor.
 
 
 
     Açılış sinematikleri olması gerektiği gibi. Bileceğiniz üzere Amerikan güreşi dünyasında her karakterin kendine özgü bir giriş müziği ve belli başlı imza hareketleri mevcut. Bunlar önceki oyunlarda olduğu gibi yine yerlerini almış durumdalar. Ancak özellikle çok sayıda güreşçiyle yaptığınız maçlarda tek tek geçiş yapmak bana göre vakit kaybı. Bir an önce maça geçmek isterseniz kolay kolay geçemeyeceğinizi unutmayın. Aslında böyle olmasındansa tümünü geç gibi bir seçenek koymak çok yerinde bir hamle olabilirdi.
 
 
 
     Sinematikleri geçtiğimize göre sıra kozları paylaşmaya geldi. Maça girişte dikkatimizi ilk çeken şey yenilenen grafik motoru ve dolayısıyla görsel efektler oluyor. Özellikle ışıklandırmalar kendini hissettirir biçimde atmosferi destekliyor. Karakter animasyonlarını ise ikiye ayırabiliriz. Başarılı olanlar ve sırıtanlar. Kimi animasyonlar gayet akıcı bir şekilde gerçekleşirken kimileri ise sanki takılarak ilerliyor. Bu nedenle bazı sahnelerde vuruş hissi son derece doyurucu olurken bazı sahnelerde ise gerçeklikten uzak kalıyor.
 
 
     Saldırılarda farklı tuş kombinasyonlarıyla pek çok atak yapabilirken savunmada ise quick time event konusundaki marifetleriniz sonucu belirliyor. Anlık olarak gelen tuşlara doğru zamanlamayla basabilirseniz rakibinizin atağını savuşturup karşı atağa geçebiliyorsunuz. Ancak bu süreler oldukça kısa. Yani konstantrasyonunuzu daima yüksek tutmalısınız. Yoksa bütün maç dayak attığınız rakibinizin tek bir atağı sonrasında mağlup olabilirsiniz.
 
 
 
     Atmosferi etkileyen bir diğer detay da seyirciler. Ellerinde pankartlarla sevdikleri karakterlere desteğini gösteren güreş sevdalıları kimi zaman büyük coşku gösterirken kimi zaman ise tepkisiz kalabiliyorlar. Bir de maç anlatımı var tabi ki. Spikerlerimizin pek etliye sütlüye karışmaması maçı heyecanlı yapmaktan öte durağan bir havaya sokuyor.
 
 
 
     Müzik seçimlerinin güzel ancak sayılarının yetersiz olması bir süre sonra sıkıcı gelebilir. Oyunda 11 adet menü müziği bulunuyor. Dolayısıyla çok uzun saatlerinizi harcayacağınızı düşünürsek bir süre sonra hep aynı şeyi dinliyormuşsunuz hissi veriyor. Bu durumu kırmak için güreşçilerin giriş müziklerini de işin içine katabilmenize olanak tanınmış. Ancak bunun yerine daha fazla gazlayıcı ve oyunun havasını destekleyen parçalarla daha zengin bir müzik listesi oluşturulsaydı daha tatmin edici olurdu. Bu haliyle müzik listesini yetersiz bulduğumu söyleyebilirim.
 
 
 
     Oyunun online yönü ise deneyimimizi baltalayacak ölçüde sorunlar yaşamamıza neden oldu. Kimi zaman rakip bulurken geçen dakikalar kimi zaman maç içerisinde yaşanan lag problemleri derken online deneyim bizim için ne yazık ki doyurucu olamadı.
 
     Toparlayacak olursak WWE 2K18, kimi yönlerden zengin içeriklere sahipken bazı noktalar da ise eksikleri olan bir yapım. Artı yönleri eksi yönlerini sizin için ne ölçüde kapatıyorsa o ölçüde keyif almanız mümkün. WWE 2K18, kimi hareketlerde akıcı olan animasyonların kimi hareketlerde olmayışı, atmosferi destekleyen unsurların yetersiz kalması, müzik listesinin kısırlığı, online problemleri ve kariyer modunda diyalog olmayışı gibi özellikleri eksi hanesine yazdırırken, detaylı özelleştirmeleri, 170'in üzerinde oynanabilir karakteri, yenilenen görselleri ve topluluk üretimi içerikleri artı hanesine yazdırıyor.
 
     Şayet Amerikan güreşini seviyorsanız WWE 2K18'i denemenizi tavsiye ediyorum. Herkese iyi oyunlar.