Haftalık Oyun Önerisi 17: Neon Abyss

Özgür Eroğlu

Haftalık oyun önerilerinin on yedincisi ile birlikteyiz. Bu hafta biraz değişikliğe gidip yeni çıkan bir oyunu önereceğim. Diğer oyun önerilerine buradan bakabilirsiniz.

Bu öneri yazılarında az bilinen oyunlar gibi bir konsept altında da kalmayacağız. Örneğin; The Last of Us Part II yayınlanmadan bir iki hafta önce The Last Of Us’ın ilk oyununu önerebiliriz. Bunun sebebi tavsiye ettiğimiz oyunu, o hafta içerisinde oynamanızın daha iyi olacak olması. Eğer bilindik bir oyunu önerirsek; yazının içeriği oyunu tanıtmak yerine, oyun için bir inceleme veya oyun hakkında konuşmak istediğimiz şeyler tarzında olacaktır. Şimdi önerdiğimiz oyuna geçelim.

Neon Abyss


Team17 Digital Ltd ve Yooreka Studio tarafından yayınlanan ve Veewo Games tarafından geliştirilen roguelite ve shoot ‘em ‘up türündeki Neon Abyss, 14 Temmuz 2020’de yayınlandı. Henüz yeni bir oyun olmasına rağmen başarısını hemen kanıtlamış bir oyun. Oyun klasik bir roguelite oyununda olduğu gibi odaları gezdiğiniz, düşmanları öldürdüğünüz ve boss'larla savaştığınız bir oyun. Öne çıktığı yer ise çeşitli ve uzun oynanış saati.

Oyunun görsel tarzı ile başlayalım. Sizin de fark edebileceğiniz gibi cyberpunk temalı bir oyun. Cyberpunk 2077’nin yaşattığı heyecan sebebiyle mi bilmiyorum ama önümüzdeki dönemde de daha fazla cyberpunk temalı oyun göreceğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Bunun dışında pixel art tarzı bir grafiğe sahip oyun. Zaten görsel açıdan size vaat ettiği pek bir şey yok. Asıl vaatleri oynanış kısmında, ancak yine de gayet kaliteli bir görselliğe sahip olduğunu söyleyebilirim.


Kronolojik bir şekilde anlatarak gideyim. Bir barda oyuna başlıyorsunuz ve ufak bir sohbetten sonra hemen oyuna başlıyorsunuz. Oyunun mekanikleri size tanıtılıyor ve bir anda oyuna başlıyorsunuz. Klasik bir şekilde odalardan oluşan bir rogulite oyun Neon Abyss. Bir odaya giriyorsunuz, düşmanları öldürüyorsunuz, o odadaki hazineleri alıyorsunuz ve sonraki odaya geçiyorsunuz. Düşmanlardan, etraftaki sandıklardan, kutulardan veya kristal ile açabildiğiniz odalarda çeşitli eşyalar bulabiliyorsunuz. Bu eşyalar da tamamen rastgele olarak çıkıyor. Eşyaları biraz açayım. Tamamen rastgele olarak çıkan bu eşyalarda silahlar, maskeler, yumurtalar, can, kristal veya altın bulabiliyorsunuz. Sırayla gitmek gerekirse eğer, silahlar kesinlikle oldukça özgün ve çeşitli. Maskeler size yeni özellikler kazandırıyor ki bunlar da oldukça çeşitli ve oyuna etkisi yüksek. Yumurtalar oyunun farklılaştığı kısım: Sağda solda bulduğunuz yumurtalar sizin peşinize takılıyor ve arkanızda süzülerek geliyor. Bu yumurtaları açarak onların özelliklerini kullanabiliyorsunuz, savaşlarda size yardımcı oluyorlar kısaca. Bunun dışında bulduğunuz kristaller ile de haritada kapısını açamadığınız odaların kapısın açabiliyorsunuz. Canların ne işe yaradığını söyleyemeye gerek yok, altın ile de oyunun içerisinde yine ayrıca bulduğunuz marketlerde kendinize silah veya can gibi şeyler alabiliyorsunuz. Bunun dışında Piyano Performansları, Meditasyon Mücadelesi ve Dans Yarışmaları gibi birçok da mini oyun odaların içinde bulunuyor. Harita aslında oldukça geniş ve bazen haritanın bir ucundan diğer tarafa gitmek zorunda kalabiliyorsunuz. Bu kısımda da oyuna bir teleport sistemi eklenmiş ve odalar arasında o kadar uzun mesafe gitmeden dolaşabiliyorsunuz. Tüm odaları bitirince de bu türün klasiği haline gelen boss’ların karşısına çıkıyorsunuz.

Boss’ların hangi odada olduğu zaten belli oluyor, bu yüzden tamamen hazırlanıp boss savaşına geçebilirsiniz. Boss’u öldürdükten sonra bir sonraki seviyeye geçiyorsunuz ve yine başlıyorsunuz odaları gezmeye ve en sonunda yine bir boss’u öldürerek diğer seviyeye geçiyorsunuz. Toplamda 5 seviye var. Beşinci seviyenin sonundaki boss’a ise “Target” yani hedef deniyor. Kısacası asıl amacınız o hedefe ulaşmak, oraya kadar yaptığınız her şey hedefe hazırlanmak için. Burada hemen boss’lardan kısaca bahsedeyim. Boss’ların tasarımı ve isimleri gerçekten muazzam. Ancak boss’ların farklı oynanışa bizi zorlamasını isterdim ama maalesef hepsi ile aynı şekilde savaşarak geçebiliyorsunuz. Sadece zorlukları değişiyor. Son hedefi öldürdükten sonra oyunun farklı olduğu kısım başlıyor.


Hedefinizi öldürdüğünüz zaman ya da hedefe gelene kadar öldüğünüz zaman, oyunun en başındaki bara dönüyorsunuz. Bu kısımda yeni bazı şeyler satın alabiliyorsunuz. Sonrasında ise oyun size yeni hedefinizi gösteriyor ve oyun tekrar başlıyor. Yeni hedefi seçtiğinizde aslında yine aynı haritaya sahip olan bir oyuna başlıyorsunuz. Ancak düşmanlar ve bölüm tasarımları rastgele olarak değişiyor. Bir de son olarak, tekrar bara döndüğünüzde karakterinizi değiştirebiliyorsunuz. Oyunda 10 farklı oynanabilir karakter bulunuyor ve hepsinin farklı özellikleri var. Bu karakterler ile birlikte de oyunun oynanış süresi ve çeşitliliği gerçekten oldukça artıyor.
Oyunun bir de müziklerinden bahsetmek istiyorum. Bu tarz aksiyonun yüksek olduğu bir oyunda müziklerin oldukça kaliteli olmasını umarak girdim. Bir de oyunun cyberpunk bir evrende geçtiğini düşünürsek müziklerin kesinlikle kaliteli olması gerekiyordu ki oldu da. Cyberpunk temasına sahip elektronik müzikler kullanılmış oyunda. Normal gezerken daha sakin ve arka planda çalarken, aksiyona girdiğiniz anda sesin seviyesi de ritmi artıyor ve oyun ile çok güzel bir uyum yakalıyor.


Toparladığımda ise kesinlikle şu ana kadar bu yıl çıkan en iyi oyunlardan olmasa bile, iyi oyunlardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Müzikleri, oynanışın keyfi, uzun ve çeşitli oynanışı ile kesinlikle deneyimlenmesi gereken bir yapım. Ancak oyun yeni çıktığı için fiyatı da yüksek. Şu anda PlayStation 4, Nintendo Switch, Xbox One ve PC platformunda erişilebilir durumda. Elbette yine fiyatı gereği PC’de oynamanızı tercih ederim. Hatta kontrol olarak da PC’de daha rahat bir oynanışa sahip.

Şu anda 60,00 TL gibi bir ücrete satılıyor Steam’de. Ancak bu fiyat bence biraz yüksek. Yeni çıktığı için de yakın zamanda büyük bir indirime girmez. Bu yüzden türü gerçekten sevenlerin düşünmeden alması gerektiğini, diğer oyuncuların da biraz fiyat indirimi beklemesi gerektiğini düşünüyorum. Ama mutlaka istek listenize ekleyin ve bir gün deneyin. Ayrıca son olarak oyunun şu anda Steam üzerinde bir demosu bulunuyor. Demo oyunun nasıl olduğunu gayet güzel bir şekilde gösteriyor, satın almadan önce mutlaka demoya bir göz atın derim. Bir de unutmadan oyunun Xbox Game Pass'e dahil olduğunu söyleyeyim. Hem konsol için hem de PC için. Eğer Xbox Game Pass abonesiyseniz, oyunu şu anda indirip oynayabilirsiniz.