Yayıncılığını Deep Silver ve geliştiriciliğini Warhorse Studios’un üstlendiği Orta Çağ temalı açık dünya aksiyon rol yapma oyunu Kingdom Come Deliverance 2 bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde piyasaya sürüldü. Oyunun çıkış yapmasının ardından 24 saat içinde 1 milyon satış sayısını açtı, aktarıldı.
Kingdom Come: Deliverance 2 çok oynanıyor
4 Şubat tarihinde PlayStation 5, Xbox Series ve PC için oyuncuların karşısına çıkan Kingdom Come Deliverance 2 kısa sürede büyük bir satış sayısı elde etti. Önümüzdeki günlerde bu sayının daha da fazla artması bekleniyor.
İlk oyuna göre devasa senaryo içeriğine sahip olan ve açıklanan detaylarla beraber 2.2 milyon kelimenin üstünde diyalog içeriğinin bulunduğu yapım, Türkçe alt yazı desteği ile karşımıza çıkıyor.
Kingdom Come Deliverance 2 hem medyadan hem de oyunculardan yüksek puanlar almış durumda. Özellikle oyun Steam platformuna bakacak olursak haberi yazdığımız esnada 8.000'den fazla kullanıcı incelemesi bulunuyor ve bunların çoğunlukla olumlu olduğu aktarılabiliyor.
15. yüzyıl Bohemya'sındaki iç savaşı konu alan oyunda açık dünyayı dilediğiniz şekilde keşfedebiliyor ve ilk oyunda yer alan Skalitz'li Henry olarak oynayabiliyoruz. Peki siz oyunu beğendiniz mi? Düşüncelerinizi yorumlar kısmında belirtebilirsiniz.
Kingdom Come: Deliverance 2 çok başarılı bir yapım oldu
Orta Çağ temasıyla hızlı bir şekilde ilerleyebileceğiniz ve geniş ortamlara doğru dalış yapabileceğiniz oyun içerisinde bildiğiniz üzere dikkat çekici ortamlar sizleri bekliyor ve her ortamda yapabilecekleriniz değişkenlik gösteriyor. Oyun çıkışıyla beraber büyük bir ses getiriyor ve kısa süre içerisinde, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bir günde 1 milyondan fazla adet satmış durumda. Bu satış sayısı gerçekten de oldukça yüksek bir şekilde karşımıza çıkıyor ve ilk günden böyle bir başarının elde edilmesi, elbette hayranların ve oyuncuların ne kadar çok sevdiğinin göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.
Bununla beraber yine destansı bir yolculuğa çıkabiliyor. İlk etapta sinematik bir yapıyla başladıktan sonra kendimize açık dünyayı bırakıyor ve buralarda neler olup bittiğini görmeye hazırlanıyoruz. Oyun içerisinde bildiğiniz üzere devam niteliğinde bir yapı yer alır ve ilk oyunda yer alan Demircinin oğlu Henry ile devam ediyoruz. Ana karakterimiz gerçekten de oldukça eğlenceli ve bir yandan da güçsüz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Bu karakteri yol boyunca geliştirmek ve aynı zamanda konuyla beraber ilerlemek tamamen bizim işimiz oluyor. İlk oyunda daha çok soyluların ayak işlerini yapabildiğimiz, devam oyununda ise biraz daha üst seviyelere çıkmaya hazırlandığımız oyun içerisinde.
Öncelikle devam oyununda elbette bir yerden bir yere doğru mektuplar götürüyor, ulak hizmeti verebiliyor ve daha farklı görevlerle beraber kendi yolumuza bakabiliyoruz. Bunun dışında yine savaş ortamlarında kendi müttefiklerimizle beraber destek olabiliyor, onlarla hızlı bir şekilde savaş alanlarına atılabiliyor ve elimizdeki tüm gücü kullanabiliyoruz. Ancak genel olarak bahsedecek olursak, oyunda ilk etapta sürekli olarak dayak yiyorsunuz ve savaşlardan kaçmak elbette en iyi seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü elinizde hemen hemen hiçbir şey bulunmuyor ve hiçbir şey bulunmamasının yanı sıra, oldukça güçsüz bir karaktere sahip bir şekilde ilerlemek durumunda kalıyorsunuz.
Zorlu Orta Çağ ortamları ve deneyimi bizlere sunuluyor
Oyunda yavaş yavaş seviye atladıkça güçlerinizi birleştirebiliyor, yeteneklerinizi açabiliyor ve daha güçlü bir şekilde düşmanlara karşı gelebiliyorsunuz. Ancak ilk etapta bunların neredeyse imkansız olduğunu aktarabiliyoruz. Durum böyle olunca sizlere tavsiyemiz, ilk etapta ana görevlerden ilerlemeniz ve direkt olarak açık dünyaya dalış yapmamanız. Çünkü açık dünyaya dalarsanız, etrafa keşfedeyim derken ne yazık ki çapulcuların ve diğer düşmanların hedefi haline gelirseniz, elinizde de hemen hemen hiçbir şey bulunmadığı için de sürekli olarak dayak yiyip baştan başlayabilirsiniz. Dolayısıyla bu durumu oldukça dikkat etmeniz gerekiyor.
Diğer taraftan, oyunda birçok oyuncu kumar bağımlılığına düşüyor ve oyunda ilk başlarda elinde hiçbir şey olmamasına rağmen şans oyunları ve kumara geçiş yapıyor. Ancak burada kaybederseniz, ne yazık ki elinizdeki ve üstünüzdeki artık parça kıyafetlerinin bile alındığını görebilirsiniz. Dolayısıyla oyun içerisinde tüm bu denge en iyi şekilde kurulmuş durumda ve bu dengenin sarsılmasını sağlamamanız lazım. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, oyunda açık dünyayı bırakıldığınız zaman, ilk etapta ana görevlerden ilerlemenizi tavsiye ediyor ve yavaş yavaş bu görevlerden elde ettiğiniz kılıçlarla, zırhlarla ve silahlarla kendinizi biraz da olsa geliştirmeniz gerekiyor. Dolayısıyla destansı bir yolculuk, elbette başlangıcı bu şekilde gerçekleşiyor ve Demircinin oğlu Henry ile beraber hızlı bir şekilde ortaya atılabiliyorsunuz. Oyunda bildiğiniz üzere ilk etapta yani ilk oyunda yer alan savaş mekaniklerinin devam oyununda da aynı şekilde bizlere sunulduğunu belirtelim. Fakat burada kullanabileceğiniz silahlar, yapabileceğiniz hareketler ve çok daha fazlası daha gelişmiş ve daha genişletilmiş bir şekilde bizlere sunuluyor.
Durum böyle olunca, elbette bunlara biraz da olsa alışkanlık haline getirmek ve savaş mekaniklerine özen göstermek oldukça önemli. Çünkü oyunun savaş mekanikleri oldukça gerçekçi bir yapıyı içeriyor ve geliştirici ekibin gerçekçilik takıntısı sebebiyle birçok oyuncu oyunun aksiyon sisteminden ne yazık ki hoşlanmıyor. Oyunun aksiyon sistemi yani savaş sistemi içerisinde 4 farklı kısım bulunuyor. Bu dört farklı kısımdan elbette kendinize savuşturabiliyor, kılıcın geleceği yönü hesap etmeniz gerekiyor ve doğru zamanda doğru tuşlamalar yaparak düşmanların kılıç saldırılarını savuşturmanız lazım. Dolayısıyla oyun içerisinde gerçekten de kafa yormanız ve dikkat etmeniz gereken bir savaş mekaniğinin olduğundan bahsetmek gerekiyor.
Savaş mekanikleri yine oldukça gerçekçi ve zorlayıcı
Sağa sola, yukarı ve aşağı doğru hareket edebileceğiniz ve kendi hamlelerinizi gerçekleştirebileceğiniz oyun içerisinde hızlı bir şekilde yolunuza bakabiliyor, kendinizi en iyi şekilde ön plana atmaya çalışıyor, buralarda neler olup bittiğini öğrenmeye çalışırken aynı zamanda arka plandaki hikayeye kendinizi bırakabiliyor ve arka plandaki hikaye, hem ara sahnelerle hem de karakterler arası diyaloglarla bizlere aktarılıyor. Bununla beraber, yine oyunda hem ana görevler hem de yan görevler yer alıyor. Ana görevlerde sinematik unsurların yanı sıra yan görevlerde bile bu sinematik unsurların olduğundan bahsedebiliyoruz. Dolayısıyla oyunun yan görevleri üzerinde de bir hayli çalışıldığını aktaralım ve gerçekçilik takıntısı sebebiyle oyundaki sistemlerin oldukça güzel bir şekilde harmanlandığını ve bizlere sunulduğunu belirtelim.
Bunun dışında, oyunun grafikleri ve animasyonları gerçekten de oldukça dikkat çekici bir seviyede bizlere sunuluyor ve 2.2 milyon kelimeden fazla bir diyalog sisteminin olduğundan bahsetmek gerekiyor. Üstelik tüm bu diyalog sistemi Türkçe altyazı desteğiyle bizlere sunuluyor. Gerçekten de bu beklenmedik bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor ve hemen hemen rekorlar kitabına giriş yapacak bir diyalog sistemine sahip olduğunu aktarabiliyoruz. Çünkü oyunun senaryosu gerçekten de şu ana kadar oldukça devasa bir şekilde karşımıza çıkıyor ve daha önce bu seviyeye ulaşmış bir oyun herhangi bir şekilde bulunmuyor. Her ne kadar bu seviyeye yakın olsa da buraya kadar ulaşacak bir sistemin olmadığını aktarmakta fayda var. Durum böyle olunca, oyunda devasa açık bir dünyanın haricinde bir de diyalog sisteminin gerçekten de oldukça gerçekçi olduğunu aktarabiliyoruz. Çünkü oyunun neredeyse hemen hemen her alanında çeşitli seçimler yapabiliyor.
Örneğin bir kişinin evine girdiğinizde ve orada uyuyacak yer bulmak istediğinizde ve bu yeri bulup uyumaya çalıştığınızda evin sahibi sizi uyandırıyor ve burada vereceğiniz 4-5 farklı seçenekten bir tanesini seçtikten sonra elbette ona göre farklı tepkiler verdiğini görebiliyorsunuz. Dolayısıyla bunun yansımasının her birinin farklı sonuçlarıyla beraber gerçekten de devasa bir diyalog sistemi ile karşı karşıya kalıyor ve her verdiğimiz cevaba ve diyaloğa göre farklı aşamalarla ve sonuçlarla karşı karşıya kalıyoruz. Dolayısıyla bunların sonuçlarına da katlanmak durumundayız.
Oyunda geniş kapsamlı diyalog sistemi ve sonuçları bulunuyor
Bu tarz detaylarla beraber oyunda gerçekçilik takıntısı unsuruyla ön plana çıkan bir Orta Çağ dünyası ile karşı karşıya kalıyoruz. Kendimize oyuna kaptırırken adeta 100 saatten fazla geçirebileceğimiz bir maceraya bırakabiliyor ve oyunu oynadıktan sonra elbette kendinize bırakabileceğiniz bir içerikle görebiliyorsunuz. Bu tarz oyunlarda bildiğiniz üzere her bir oyuncu farklı bir deneyim elde edebiliyor ve kendi deneyimlerinizi özelleştirip kişiselleştirebiliyorsunuz. Gerçekçilik takıntısı nedeniyle her ne kadar savaş mekanikleri üzerinde sıkıntılı durumlar yaşansa da geliştirici ekip böyle bir yapı benimsemiş durumda. İstese elbette değiştirilebilir bir yapı. Ancak bu tercih tamamen stüdyoya ve geliştirici ekibe kalmış durumda. Durum böyle olunca oyuncular bu konu üzerinde çeşitli eleştirilerde bulunuyor, ancak oyunun geneline bakacak olursak herhangi bir şekilde baltalamayan bir yapıyla karşı karşıya kalıyoruz.
Diğer özelliklerden bahsedecek olursak oyunun içerisinde gerçekten de üst seviye bir sistem yer alıyor ve bu sistemlerle beraber kendimize oyuna kısa sürede kaptırabiliyoruz. Oyunda istediğiniz şekilde açık dünyaya kendinizi bırakabiliyor, bu açık dünyada neler olup bittiğini öğrenebiliyor, at yarışlarına, kumarlara ve çok daha fazlasına doğru yan etkinliklere dalış yapabilir ve kendinizi bu yan etkinliklere bıraktıktan sonra elbette etraftaki atmosfere de bir bakış atabiliyorsunuz. Oyunda farklı bölgeler bulunuyor; kalabalık şehirlerden boş arazilere, ormanlardan kamp alanlarına doğru oldukça farklı kısımlarda kendinizi bulabiliyorsunuz. Her bölgede farklı manzaralar, atmosferler ve çok daha fazlası sizleri bekliyor. Oyunda birçok grafik seçeneğinin olduğundan bahsetmekte yarar var.
Bu grafik seçenekleriyle beraber kendi donanımlarınızı ayarlayabiliyor, bu donanımlarla beraber kendi yolunuza bakabiliyor ve oyunu en iyi şekilde oynamak durumunda kalabiliyorsunuz. Oyunda, yukarıda da bahsettiğimiz gibi Demircinin oğlu Henry karakteriyle ilerleyebiliyor, birinci şahıs kamera bakış açısıyla beraber ilerleyebileceğimiz oyunda dilediğimiz şekilde elimize kılıçlar alabiliyor ve ilk oyuna göre burada artık yavaş yavaş menzilli silahlara geçildiğini aktarabiliyoruz. Ateşli silahlara geçilmesiyle beraber elbette düşmanları ve orduları burada yok etmeye çalışabiliyor ve ilk oyunda yer alan mancınık gibi devasa sistemlerin de burada daha gelişmiş bir şekilde bizlere sunulduğunu aktarabiliyoruz.
Hem ana görevler hem de etkileyici yan görevler var
Bunun yanı sıra oyunda oldukça dikkat çekici ana görev serisi bulunuyor ve bu ana görevin yanı sıra, oyunda yine yukarıda bahsettiğimiz gibi gerçekçilik takıntısı sebebiyle simya yapabileceğiniz bir alan ve mutfak bulunuyor. Bu simya unsurları ile beraber mutfakta gerçekten de tek tek her bir noktaya dikkat ederek karışı karışık tarifler ortaya çıkarabiliyor, tarifleri tamamlamaya çalışıyor ve yaptığınız her bir tarifle beraber elbette farklı bonuslar sağlayacak unsurları elinize alabiliyorsunuz. Dolayısıyla simya laboratuvarında veya diğer adıyla mutfaklarda farklı iksirler oluşturabiliyor, bu iksirlerle beraber kendinize farklı avantajlar sağlayacak unsurları üretebiliyor ve bu unsurları üretmek için her bir malzemeyi tek tek kaynatabiliyor, doğru zamanda doğrayabiliyor ve yapacağınız her bir hamlenin burada oldukça değerli olduğunu aktarabiliyoruz. Dolayısıyla simya alanında bile gerçekçilik takıntısının ön planda olduğunu belirtelim. Yani burada uzun bir şekilde kafa yormanız gerekiyor.
Zengin bir açık dünyaya adım atabileceğiniz ve bu açık dünyada neler olup bittiğini öğrenebileceğiniz oyunda genel olarak toparlayacak olursak, nihai bir Orta Çağ dünyası ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu dünyada bir aşk ve intikam hikayesi kapsamında yanıp tutuşabiliyor ve Avrupa bölgesinde yer aldığımız süre boyunca hikaye odaklı bir aksiyon rol yapma deneyimi ile karşı karşıya kalabiliyoruz. Genç bir karaktere sahip olduğumuzdan dolayı, öncelikle karakterimizin acemi olduğunu ortaya koyabiliyor ve yavaş yavaş karakterimizi geliştirebiliyoruz. Adeta bir soylu gibi savaşlara katılım sağlayabiliyoruz.
Oyunda bazı durumlarda elbette yaptığınız seçimler doğrudan savaşı başlatan veya savaşı durduran bir yapıya sahip olarak karşımıza çıkıyor. Dolayısıyla oyunda diyalog seçimleri arasında doğru seçenekler arasında gidip gelmeniz gerekiyor ve bunlara da bir nevi kafa yormanız lazım. Bunun dışında, yine oyun içerisinde diyalogların haricinde yanınıza müttefikler çekebiliyor, düşmanlara karşı teke tek kapışabiliyor veya toplu bir şekilde düşmanlarla kapışıp onları ortadan kaldırmaya çalışabiliyorsunuz. Bu tarz detaylarla beraber oyuna gerçekten de yer verilmesi ve muhakkak oynanması gerekiyor. Hatta birçok oyuncu ve medya şu anda yılın oyun adayları arasında bu yapımı gösteriyor.