Günümüzün en popüler sporu futbolun, oyun aleminde alternatifsiz olması bana her zaman ilginç gelmiştir. Bu alternatifsizlikten kasıt, eğer futbol oyunu oynamak istiyorsak, ya Pro Evolution Soccer ya da FIFA serisinden birine göz atmak zorunda oluşumuzdur. Hal böyle olunca yeni çıkan bir konsolun başında futbol oyununa aç bir kitleyi doyurmakta, bu iki isme kalıyor. İşte bu konuda elini rakibi FIFA’ya göre daha hızlı tutan Konami, ilk 3D futbol oyunuyla Nintendo 3DS’de karşımızda.
Her zaman olduğu gibi ilk durağımız oyunun menüsü. PES serisinin kapak yıldızı Messi’nin süslediği menü, yapı olarak konsol sürümüne benzesede, içerik açısından konsol sürümünün yarısı bile etmiyor. Kupa, lig ve en önemlisi became a legend moddan yoksun olan menü, oyuncunun gönlünü master ve şampiyonlar ligi modlarıyla almaya çalışmış. Özellikle kariyer basamaklarını adım adım tırmandığımız became a legend modun oyunda yer almayışı, çeşitlilik açısından önemli bir noksanlık yaratmakta.
Futbolcular bu sefer 3. boyut için sahada!
Şampiyonlar ligi modunda Avrupa’nın en büyüğü olmak için çaba harcarken, master lig seçeneğinde ise alt ligden başlayan mücadelimizi, üst liglere ve kupalara doğru taşımaya çalışıyoruz. Master ligin konsollardaki rekabetçi havası, ufak eksikler dışında aynen Nintendo 3DS ekranlarına taşınmış. Transfer için bütçe oluşturma, rekabet etme, zamanla artan takım popularitesi ve oyuncuların kendilerini geliştirmesi gibi master lig atmosferine uygun özelliklerin korunabilmiş olması, benim gibi bu modun hastalarını mutlu edecektir.
Bu iki offline modun yanı sıra oyunda online seçeneğin de bizleri beklediğini eklemeliyim. Fakat gene konsol sürümünde yer alan master lig online ve benzeri özel seçeneklerin karşınızda olmasını beklemeyin. İsterseniz arkadaşınızla, isterseniz internet üzerinden rastgele sıkı pescilerle online maçlar yaparak, yapay zekanın suniliğinden biraz olsun sıyrılabilirsiniz. Online seçenekle beraber ayrıca yapay zekaya karşı gazozuna maç yapabileceğiniz, dostluk maçı seçeneği de, her zaman olduğu gibi menüde yerini korumakta.
Fazla değişken olmayan, geniş açılı bir kamera ile sahanın bütününe hakim olmayı tercih ettiğimiz için 3D hissini çok fazla hissedemiyor, hatta hissetmeyi geçtim, yorucu bir özellik olarak geri döndüğünü görüyoruz.
Oyunun menüsündeki detayları size aktardıktan sonra yazının başında bahsettiğim “ İlk 3D futbol oyunu” sözüne geri dönelim isterseniz. Daha önce 3D olarak FPS, TPS ve hatta dövüş gibi farklı türleri oynamıştım ama ilk defa bir futbol oyununu 3D oynama şansı, Nintendo 3DS’de nasip oldu. Açıkcası diğer oyunlara nazaran 3D etkinin, ben futbol oyunlarına pek yakıştığını düşünmüyorum. “ Neden” diye soracak olursanız, ben de tercih ettiğimiz kamera açısının bu konudaki en önemli etken olduğunu söylerim. Fazla değişken olmayan, geniş açılı bir kamera ile sahanın bütününe hakim olmayı tercih ettiğimiz için 3D hissini çok fazla hissedemiyor, hatta hissetmeyi geçtim, yorucu bir özellik olarak geri döndüğünü görüyoruz. Fakat kamerayı oyuncunun sırt kısmına getirir ya da pozisyon tekrarlarında değişen açılardan ekrana bakarsanız, 3D etkisinin farkını ve getirdiği güzelliği daha net bir biçimde hissetmeye başlıyorsunuz. Şunu açık bir şekilde söylemem mümkün. 3DS için geliştirilen PES 2011 aslında direk bu cihazın 3D yeteneklerine odaklanmaktan çok, günü kurtarmayı tercih etmiş. Oyun modlarından bahsederken,“ Neden yok diye?” eleştirdiğim becoma a legend modu bile, sırf 3D özelliği için oyuna eklenebilirmiş. Eğer 3D’yi futbol sahalarına katmak istiyorsanız, buna uygun modları sunmak en doğru çözüm olacaktır. Bu yüzden elinde var olan değeri bile buraya koymayı düşünmeyen Konami’yi esefle kınıyorum!
Pro Evolution Soccer 2011 3D'nin Nintendo 3DS'in grafik gücü iyi kullandığını söyleyebiliriz.
3D konusunda bekleneni alamadığım oyun görsel açıdan ise Nintendo 3DS’in neler yapabileceğini gözler önüne sermiş. PES serisinin daha önce çıkmış mobil versiyonlarına oranla grafiklerin çok daha kaliteli ve akıcı olduğunu görüyoruz. Oyuncu modellemeleri , sahanın yapısı ve animasyonları Pro Evolution Soccer’ın mobil sürünlerinin en iyisi olan PSP versiyonuna kıyasla, olumlu yönde farklılıklar sunmakta. Daha detaylı hazırlanan çevre, sinematiklerle beraber başarılı bir konsol portu olduğunu hissettiriyor. Tekrarlarda kamera açısına göre yaşanan frame düşüşleri dışında, görsel yönden oyunda eleştirebileceğim bir noksan bulamadım. Ara videolar ve hareket animasyonları açısından ev konsollarındaki bir çok detay, birebir Nintendo 3DS sürümüne de başarıyla aktarılmış.
Grafiklere ve 3D özelliklerine değindikten sonra oynanabilirlik kısmına geçelim. Son senelerde PES serisinin, oynanabilirlik açısından ileriye doğru yol katetmekten çok geriye doğru bir yol aldığını görüyorduk. Oyunun temel yapısına eklenen birçok yeni özellik eski esnek ve akıcı oyun yapısının bozulmasına ve PES’in en önemli unsuru olan eğlence yönünün zayıflamasına da neden olmuştu. Fakat oyunun mobil sürümleri, ev konsollarından farklı olarak eski yapıya sadık kalınarak geliştirildiği için oynanabilirlik açısındanda çok daha olumlu bir yapıya sahip. Bu hızlı ve esnek oyun yapısı , eski PES serilerine özlem duyanları memnun edecektir. Bu memnuniyet konusunda Nintendo 3DS’in en büyük yardımcısı ise üstünde yer alan Slide Pad. Analog stiklerin o rahat yapısını, başarılı bir şekilde oyuncuya sunan Slide Pad sayesinde, seri çalımlar atma konusunda kontrolun elinizde olduğunu hissediyorsunuz. Özellikle benim gibi el becerinizi konuşturmaktan hoşlanıyorsanız ve kontrolünüzde Messi, Ronaldo ve benzeri isimler varsa, slalom çalımlar atarken kendinizi bulabilirsiniz.
Bu pozisyon gol olmuşmudur bilemiyorum ama atmosfer şahane!
Slide Pad dışında oynanabilirlik açısından gene Nintendo 3DS’e özel yenilikler bulunmakta. Çift ekrana sahip olan Nintendo 3DS’in alt ekranında taktik ayarlar ve saha haritası(radar) yer alırken, üst ekranda ise oyunu oynuyoruz. Alt ekrana alınan saha haritası ve taktik ayarlar, her ne kadar üst ekrandaki kalabalığı azaltmış olsa da, benim gibi hem haritayı hem de o an ki görüntüyü takip ederek oynayan oyuncular için önemli bir sıkıntınında baş göstermesine neden olmuş. Çünkü maç esnasından “Acaba boşta oyuncu var mı?” diye sorduğunuz anlarda, ana oyun ekranından gözünüzü ayırıp, alt ekrana bakmak zorunda kalıyorsunuz. İşte bu anlık odak değişikliği, genelde o an kontrolünüzde olan topun da rakibin ayağına geçmesine neden oluyor. Bü yüzden ben açıkcası saha haritasının gene oyunun ana ekranında olmasını tercih ederdim. Onun dışında alt ekrana alınan taktik seçenekler ve bilgi göstergelerinin yerinde değişiklikler olduğunu söylemem mümkün. Fakat keşke oyuncu değişikliği gibi ayarlarda alt ekrana eklenseymiş demeden de geçemiyorum. Bu sayede menüye gir çık derdinden kurtulur ve seri oyuncu değişikleri gerçekleştirebilirdik. Kısacası oyun ikinci ekranı çok daha verimli kullanmak yerine göstermelik kullanmayı tercih etmiş.
Analog stiklerin o rahat yapısını, başarılı bir şekilde oyuncuya sunan Slide Pad sayesinde, seri çalımlar atma konusunda kontrolun elinizde olduğunu hissediyorsunuz. Özellikle benim gibi el becerinizi konuşturmaktan hoşlanıyorsanız ve kontrolünüzde Messi, Ronaldo ve benzeri isimler varsa, slalom çalımlar atarken kendinizi bulabilirsiniz.
Modlar açısından yetersiz bulduğum PES 2011 3D, takım seçenekleri konusunda ise oldukça zengin. Konsol sürümündeki tüm takım seçeneklerini Nintendo 3DS sürümünde de barındıran oyun, ayrıca edit imkanını da oyuncuya tanımış. Son transferlere göre güncellenmiş kadrolarla(Çok şükür!) yer alan takımlar hakkında önemli edit işlemlerini bu menü sayesinde gerçekleştirebilirsiniz.
Yazının sonlarına gelirken ses efektlerinden de kısaca bahsetmek istiyorum. Serinin son yıllardaki en büyük noksanı olan ses efektleri, 3DS sürümünde de aynı vasatlığı ile karşımızda. Özellikle ruhsuz spikerlerin yapmacık yorumları ve anlamsız durgunluğunun, kuru gürültü çıkaran şuursuz seyircilerle harmanlanması, gene oyuncu çok fazla memnun etmeyen bir atmosferle başbaşa bırakmış. PES serisi, genel sıkıntısı olan bu durumu umarım bir sonraki sürümünde toparlar ve daha sahici bir futbol atmosferini bizlere sunar diyelim. Ayrıca dip not olarak eklemekte fayda var. Şampiyonlar liginin orjinal müziklerinin ve atmosferinin, ev konsollarında olduğu gibi PES 2011 3D’de de yerini almış olması, seslerin en önemli artısı.
Gözünü sevdiğimin Slide Pad'i. Kontrolere hakim olup, Nesta'yı bile bakkala gönderebilirsiniz.
Evet, Pro Evolution Soccer serisi Nintendo 3DS çıkarması ile genel olarak oyuncuların yüzünü güldürüyor. Modlar açısından yeterli çeşitlilik bizlere sunulmamış olsa da, oynanabilirliğin eski tadına yaklaşması, güzel grafikleri ve Slide Pad’in getirmiş olduğu başarılı kontrolleriyle, bir el konsolu için tatmin edici bir iş çıkarılmış. Elini çabuk tutan Konami ,anlaşılan bu aceleci tavri yüzünden Nintendo 3DS’in hem 3D özelliğine hem de ikinci ekranı üzerine pek fazla odaklanamamış. Gene de çok etkileyici olmasa da, 3D tecrübesini bir futbol oyununda yaşamak ilginizi çekecektir. Seri çalımlar atmak ve sokakta dahi master ligin o rekabetçi havasına girmek isteyen, sabırsız futbol hastalarına PES 2011 3D’yi tavsiye ediyorum. “Ben daha o kadar Nintendo 3DS’de futbola susamadım” diyenler ise ikinci alternatif FIFA’nın vitrine çıkmasını bekleyebilir.
