Xbox 360'a özel yapımlar arasında başarılı diyebileceğimiz oyunlardan biri olan Crackdown, eğlenceli bir serbest harita oyunu olmasını çeşitli süper yetenekler ile birleştirerek önümüze farklı bir şeyler sunma çabası içerisindeydi. Realtime Worlds'ün yapımcılığını üstlendiği ilk oyun seviye arttırılabilen yeteneklerden eğlenceli oynanışa kadar bir oyuncuyu tatmin edecek herşeye sahipti ve ilk oyunu oynayan şanslıladan biri olarak çok memnun kaldığımı söyleyebilirim. Bir kaç pürüzü saymazsak bu güzel oyuna bir devam gelmesi kaçınılmazdı ve beklenen 3 sene sonra oldu, bu sefer Microsoft'un Ruffian Games stüdyosuna emanet ettiği Crackdown 2'den beklentiler dolayısıyla büyük. Bu beklentileri karşılayabilen bir oyunla mı yoksa üzücü bir son ile mi karşı karşıyayız, gelin hep beraber göz atalım...
Tekrardan bir
futuristik ajan rolünü üstlendiğimiz ikinci oyunumuzun konusu ilk Crackdown'dan
tam 10 sene gelecekte geçiyor. Pacific Şehrine eskisinden çok daha büyük bir
kaos ve kargaşa hakim olunca süper polisliğimizi konuşturmanın vakti geliyor. Suç oranı bu sefer endişelenmeniz gereken en ufak şey, gece olunca ortaya çıkan
mutantlar ve Cell örgütü sizi meşgul edecek en önemli düşmanlarınız olacak. Gece avcıları mutantları teketek de öldürmek sorun değil ancak, yalnız gelme gibi bir huyları olmadığından oyun boyunca biraz sıkıntı yaşatacaklarını söyleyebilirim. Güneş batınca caddelerde dolaşmak epey riskli bir hale geliyor, tabii eğer onları asfalt deseni yapabilecek bir aracınız var ise sorun yok. Size de bu anlattıklarım
"I am Legend" filmini hatırlattı mı? Allah'tan mutantlar hızlı hareket edemiyor da
Will Smith'in yaşadığı o panik sahnelerini biz de hissetmek zorunda kalmıyoruz. Oyunumuzun ilk
10 dakikasında güzel bir giriş videosu ile Crackdown 2 anlatılırken kısa bir
'tutorial' aşamasından da geçiveriyoruz. Bu prosedürü atlatınca, Pacific şehrinin çılgın atmosferine hoşgeldiniz!
Mutant'ların yanısıra Pacific şehrinde temizlenemeniz gereken bir diğer şey ise Cell adında bir terörist örgütü oluyor. Şehrin neredeyse her yerine karargah kuran Cell örgütünü yavaş yavaş yok etmeniz gerekecek. Cell örgütü, mutantların aksine mantıklı hareket eden bireyler olduğundan sizi daha çok uğraştıracaklarına emin olabilirsiniz. Cell bireyleri ellerinde ağır ve patlayıcı silahlar taşıyorlar, özellikle oyunda ilerleme sağladıkça daha zorlu Cell üyeleri ile karşılaşacaksınız. Oyunun mücadele gerektiren kısımlarından biri olan Cell örgütü, mutant'ların bana "I am Legend" filmini hatırlattığına benzer bir şekilde "Mad Max" i hatırlattılar. Ruffian Games'in bu saydığım filmlerden esinlenip esinlenmediğini bilmiyorum. Ancak Cell örgütünün 'Mad Max'teki çeteler gibi karşınıza çıktığını görünce bana hak vereceğinizi düşünüyorum.
Crackdown 2, bana devam oyunu yerine daha çok
orjinal oyunun yeniden tasarlanmış modeli gibi geldi. Ruffian Games, ilk oyunun oynanış sistemini neredeyse aynı tutarken üzerine sadece biraz baharat eklemiş sanki. En göze çarpan farklılık oyuna eklenen 2 yeni düşman ve bunların
gece-gündüz döngüsündeki farklılıkları olmuş. Yeni Pacific şehri ise
modern metropolis görünümünden post-akopoliktik görünüme doğru ilerleme yolunda görünüyor. Harita bana büyümüş gibi de gelmedi, sadece ortaya yeni çıkan tehditlerin oyuna sığabilmesi için biraz modifiye edildiği görülüyor. Oyun, Cell yerleşimleri ve Beacon patlatmanın dışında neredeyse her yönden ilk Crackdown'a benziyor. Bu nedenle oyunu biraz erken mi kötülemiş olurum bilmiyorum, ilk oyunu oynamadıysanız ikinci oyun sizi çok eğlendirebilir, fakat ilk oyunu bilip Crackdown 2'yi oynamaya kalkışanlar bazen
yanlışlıkla Crackdown 1 DVD'sini taktıklarını düşünebilirler, bilmem anlatabildim mi?
Ajan becerilerimizi geliştirmek tekrar emrimizde, çeşitli görevleri yerine getirerek veya yine orb toplayarak çeşitli Ajan yeteneklerimizi güçlendirebiliyoruz. Düşmanları yumruklarınız, silahlarınız, bombalarınız veya arabalar ile öldürmeniz sırasıyla Strength (Güç), Firearms (Silahlar), Demolition (Patlayıcı) ve Driving (Sürücülük) yeteneklerinizi geliştiriyor. Fakat bunlara ek olarak yine Pacific şehrinde gizlenmiş olan orbları bularak, yeteneklerimizi yine geliştirme imkanına sahibiz. Orb'ları bulmak yeterince zor olduğu gibi bulunca da kolayca elde edeceğinizi sanmayın. Yakalayabilmeniz için çeşitli mücadelelere gireceğiniz Orb'ların sizi yoracağını söylemeliyim. Ancak genel olarak Orb yakalama mücadeleleri kendini tekrar etmeyen bir yapıya sahip olduğu için ben bunları gerçekleştirirken epey eğlendiğimi söylemeliyim. Sizinde sıkılmadan her gördüğünüzü elde etmek için uğraş vereceğinizi düşünüyorum.
Crackdown 2'de çeşitli buglar mevcut, bu sorunlar yüzünden bazen oyun sinir bozucu bir hale gelebiliyor. Bazen bir bakıyorsunuz, kendi elemanlarınız size nedensizce saldırmaya başlıyor, bir bakıveriyorsunuz elinizdeki 'item'lar kayboluyor. Hedefleme sisteminde de bariz eksiklikler olduğu görülüyor. Sık sık istemeden dost üniteleri ve savaşmayan objeleri hedef alacaksınız. Arada sırada olsa tamam deyip geçebilirsiniz ancak kızgın bir savaş ortasında düşmanlara ateş etmek isterken park etmiş bir arabaya vurmak sinir katsayınızı arttırmaya yetiyor. Ruffian'ın uzun bir süredir ya da tatmin edici bir süreç içerisinde Crackdown 2 için çalıştığını biliyoruz, fakat bu tarz sorunları görmezden mi gelmişler veya umursamamışlar mı bilmiyorum, ancak 3 senedir yapım aşamasında bunlar nasıl gözden kaçmış anlamak zor görünüyor. Umarım yakın bir zaman içerisinde ufak bir yama ile bu saçma bug'lardan arındırılırız.
Daha önce söylediğim gibi Pacific şehri, hasar görmüş görüntüsü dışında neredeyse ilk oyundakiyle aynı. Binalar yıkılmış, yollar çatlamış vb. Bu manzara yeni Pacifik şehrine yakışmış. Görsel olarak biraz daha iyileşme de gördüğümü söyleyebilirim fakat, bundan daha iyisi yapılamaz mıydı? Bence yapılırdı... Cel-Shaded grafiklere sahip Crackdown serisi bundan daha iyisini hakediyor. Cel-shaded oyunlara göz attığımda -gerçi çoğu anime uyarlama oyunlar ama- son 2 sene için konuşuyorum, Borderlands, bu görsellikte en iyi diyebileceğim yapımlar arasında. Ruffian'dan da Crackdown 2'yi tasarlarken, en azından Borderlands kalitesinde bir şeyler beklemiştim, ancak gelin görün ki, ikinci oyunun grafiklerinin 2007'deki orjinali ile pek bir farkı yok. Crackdown 2'deki kaplamaların ilk oyuna göre daha iyi olduğunu görsek de bu fark çok fazla göze batmıyor. Çevre öğeleri ilk oyuna göre daha fazla ve detaylı görünüyor. Ancak objelere çok yakından bakılınca uzakta göründüğü kadar iyi etki bırakmayabiliyor. Oyunda defalarca kez karşılaşacağınız patlama efektleri ise tek kelimeyle 'berbat' görünüyor. Patlama efektleri yıllar önce çıkan GTA 3 ile eşdeğerde diyebilirim. Yine de oyunda etrafı patlatmak oldukça eğlenceli, yükleme süreleri olmaması ve framerate'in düşmemesi de cabası...
Crackdown 2'nin Multiplayer alanındaki becerilerine mercek tuttuğumuz vakit iyi iş çıkarıldığını söyleyebilirim. İlk olarak oyunda
4 kişiye kadar desteklenen co-op modundan bahsetmek istiyorum. Her oyunda görmeyi dilediğimiz modlardan biri olan Co-op,
Crackdown 2'de çok güzel bir işleyişe sahip. Şehirde arkadaşlarınızla dilediğiniz gibi ortalığa terör estirebilirsiniz, veya host her kimse
onun campaign görevlerine yardımcı olabilirsiniz. Host dışındaki oyuncular hala etraftaki orbları toplayarak kendilerini geliştirebilirken, yapılan görevler ise maalesef sadece Host oyuncunun ilerleyişine kaydediliyor. Bir serbest harita oyununda co-op ancak bu kadar keyifli olabilirdi. Ruffian'ın burada gösterdiği özeni keşke oyunun her alanında görebilseydik. Oyunun diğer multiplayer modlarına baktığımızda, co-op kadar keyif alamayacağınızı söyleyebilirim.
Klasik Deathmatch ile önünüze geleni öldürmeye kalkışabilir, veya Rocket Tag ile enterasan bir mücadeleye ortak olabilirsiniz. Rocket Tag, gerçekten çok enterasan bir mod olmuş.
Oyunun kötü ve iyi yanlarını mercek altına aldıktan sonra biraz da oyunun oynanabilirliğine değinmek istiyorum. Crackdown 2 kesinlikle kendini tekrar eden bir oynanışa sahip. Oyun içindeki görevlerimizin neredeyse hepsi şehrin belli bölgelerinde yapmamız gereken aynı şeyler olduğu için oyun bir süre sonra kendini monotonlaştırıyor. Hele ki ilk oyunu oynadıysanız, ikinci oyunu oynarken sanki bir ek paketi oynuyormuş hissine kapılabilirsiniz, en azından bana böyle oldu. İlk birkaç saatte Crackdown 2 eğlenceli olabilir, fakat sizi sıkması pek vaktinizi almayacak. Ruffian'a da çok darıldım. Resmen ilk oyunu cilalayıp önümüze sunmuşlar. Oyun üzerinde 3 sene uğraştılar ve bu pek tatmin edici bir sonuç olmamış. Bence bunun yerine ilk oyuna göz atmanız sizin için daha doğru bir seçim olur, tabii son karar yine de sizlerin...