R.U.S.E., çıkışından önce strateji severlerin ve hatta sevmeyenlerin de dikkatini çeken bir yapım olarak göze çarpmıştı. Yapımcı Eugen Systems ise kendini daha önce Act of War: Direct Action ile kanıtlamış ve strateji türünde başarılı olduğunu göstermişti. Bu etkenlerle birlikte oyunun tanıtımları ve içereceği yenilikler nedeniyle oyuncular üzerinde büyük bir etki bırakarak strateji türüne çağ atlattıracak gibi bir izlenim yaratmıştı. R.U.S.E., strateji türüne tam olarak çağ atlattırmasa de yeni bir soluk getiriyor.
R.U.S.E.’un strateji türüne eklediği pek çok yenilik bulunuyor. Geniş çaplı haritalarla kolaylıkla başa çıkabilmesini sağlayan IRISZOOM Engine sayesinde büyük haritalar bir anda küçülerek tamamen kontrolünüz altına giriyor. Bu teknoloji sayesinde oynanabilirlik ve alınan keyif artıyor. Oyunun diğer bir büyük yeniliği ise isminin de kaynağı olan Ruse, yani rakibi kandırmak için kullanılan savaş taktikleri.
İkinci Dünya Savaşı’nda, savaşın gidişatına büyük oranda etki etmiş olan istihbaratın ve blöf taktiklerinin, şimdiye kadar hiç bir oyunda bu kadar üzerine düşülmemişti. Oyunda kullanabileceğiniz Ruse’lar sayesinde düşmanınızın hareketlerini adım adım takip edebilir, onu yanlış yönlendirebilir ve arkasından vurabilirsiniz. Geleneksel strateji oyunlarında genel yapıyı “kaynak toplama, ünite üretme ve saldırma” oluşturur. Eğer bu basamakları benimsemiş bir strateji oyuncusuysanız R.U.S.E.’da başarılı olmanız zor görünüyor. Bunun nedenlerinden biri, oyunun yapısında çok büyük öneme sahip olan Ruse’lar ve diğeri birimler arasındaki denge.
Toplamda kullanabileceğiniz 10 adet Ruse bulunuyor. Bu Ruse’ları rakibinizin hareketlerini takip etmek, ünitelerini görebilmek, onu yanıltmak için sahte birimler üretmek, ünitelerinizi hızlandırmak gibi amaçlarınız için kullanabiliyorsunuz. Ekranın sol üst köşesinden, kullanabileceğiniz kaç adet Ruse olduğunu ve ne kadar süre sonra artacağını görebiliyorsunuz. Ruse’lar sadece seçilen bölge için geçerli oluyor. Bu bölgeler ise haritanın stratejik yapısına göre belirlenmiş. Aktif etmek istediğiniz Ruse’u seçtiğinizde ya da haritadan uzaklaştığınızda bu bölgeleri rahatlıkla görebiliyorsunuz. Kullanabileceğiniz Ruse’ları tek tek inceleyecek olursak:
Blitz: Seçilen bölgedeki ünitelerin hızlarını %50 oranında arttırıyor. Özellikle yapay zekaya ya da diğer oyunculara karşı oynadığınız maçların başında kendi bölgenize kullanarak daha hızlı kaynak toplamak ve gelişmek için kullanıldığında büyük avantaj sağlıyor. Ayrıca yenilgiye uğrayacak ünitelerinizi kaçırmak için ya da kaçan düşmanı yakalamak için oldukça yararlı bir özellik. Kullanım süresi ise 2 dakika ile sınırlanmış.
Fanaticism: Bu Ruse’u en güzel açıklayacak cümle “Ben size taaruzu değil, ölmeyi emrediyorum!” (M. K. Atatürk) olur. Oyunda tüm birimlerinizi yöneten bir general olarak, birimlerinize ölümüne savaşmaları için emredebiliyorsunuz. Aktif edilen bölgede askerleriniz geri çekilmeden savaşıyor. Etki süresi 1 dakika olsa da uygun zamanda kullanıldığında görevini yerine getiren bir taktik oluyor.
Terror: Rakip birimlerin daha kolay geri çekilmelerini sağlayan bir özellik. Yenilgiye uğrayacak durumda olduğunuzda Fake Offensive ile birlikte kullanarak düşmanın geri çekilmesini sağlayabilirsiniz.
Decoy Armor Base – Barracks – Art & AA Base – Airfield: Sahte üretim binaları üretmenizi sağlıyor. Belirlediğiniz stratejiye göre tank, asker, uçak savar ve uçak üreten sahte binaları konumlandırarak rakibinizi yanıltmak ve başka bir yere yönlendirmek için kullanabilirsiniz. Fakat sahte binalarınızdan birim üretemiyorsunuz. Kullanım süreleri ise 6 dakika.
Fake Offensive: Aktif edildiğinde belirlenen bölgeye sahte birimler gönderebiliyorsunuz. Sadece tank ve sadece uçak olmak üzere iki alt kategorisi bulunuyor. Ana butona basarak kullandığınızda ise hangi üretim binalarınız mevcutsa o birimlerin sahtesini üretiyor. Kullanım süresi 5 dakika olan bu Ruse sayesinde oyunun gidişatına büyük etkiler sağlayabilirsiniz, tamamen sizin yeteneklerinize kalmış. Sahte birimleri istediğiniz gibi konumlandırabiliyorsunuz fakat düşman tarafından vuruldukları an yok oluyorlar.
Spy: Seçilen bölgedeki tüm tanımlanmayan üniteleri bu Ruse ile görebilirsiniz. Düşman üniteler görüş alanınızın dışında olduklarında tanımlanmayan birim olarak görülür. Daha uzak bölgeleri gösteren keşif birimlerini kullanmanıza gerek kalmadan bu özellik ile 1dakika boyunca rakibinizin nelere sahip olduğunu görebilirsiniz.
Decryption: Düşmanın iletişimini çözümleyerek verilen emirleri görmenizi sağlıyor. Böylece seçtiğiniz bölgedeki düşman ünitelerinin 5 dakika boyunca nereye gitmek için emirler aldığını ya da nereye saldırmak için yöneldiklerini görebilirsiniz.
Radio Silence: Seçtiğiniz bölgedeki tüm üniteleri 5 dakika boyunca gizliyor. Kullanım alanları oldukça geniş olduğu için tamamen sizin stratejinize bağlı bir kullanımı bulunuyor. Fakat kullanırken dikkatli olmanız gerekiyor çünkü düşmanın keşif birimleri tarafından açığa çıkartılabilir ve dolayısıyla büyük zayiatlar verebilirsiniz.
Camouflage Net: Seçtiğiniz bölgedeki tüm binalarınızın görünmez olmasını sağlıyor. Radio Silence’ın binalar için olanı diyebiliriz fakat bu özellik 4 dakika sürüyor.
Reverted Intel: Düşmanınızın yanlış istihbarat almasını sağlayabilirsiniz. Bu Ruse’u kullandığınızda seçtiğiniz bölgedeki tüm hafif birlikleriniz ağır birlik olarak ve tüm ağır birlikleriniz de hafif birlik olarak görünür. Kullanıldıktan sonra 6 dakika boyunca aktif olarak kalıyor.
Tüm bu Ruse’lar düşmanınıza karşı avantaj sağlamanız için bulunuyor fakat dikkat etmezseniz yanlış kullanımlarınızda dezavantajınız olabilir. Ayrıca her bölge için aynı anda sadece iki adet Ruse kullanabiliyorsunuz.
Oyundaki birimlere ve aralarındaki dengeye geçmeden önce senaryo bölümüne değinmek istiyorum. Senaryo bölümünde Amerikan birliklerinin başında bulunan Joe Sheridan’ın kontrolünü elinize alıyorsunuz. İlk başlarda kısıtlı üniteleri kontrol edebiliyorken, Sheridan’ın zaferleriyle birlikte daha fazla yetkiye sahip oluyorsunuz. Sunulan görevler genelde gerçeğine uygun operasyonlardan oluşuyor. Örnek vermek gerekirse Red Alert serisindeki hayal ürünü hikaye ve operasyonlardan çok, Normandiya Çıkartması ve Operation Market Garden gibi gerçek operasyonlarda kilit görevler gerçekleştiriyorsunuz.
Senaryo modu toplamda 23 bölümden oluşuyor ve Kuzey Afrika, İtalya, Fransa, Hollanda, Belçika ve Almanya’da geçen görevleri içeriyor. Bu bölümler arasında çoğu zaman ara videolar giriyor ve gerek hikayeyi aktarma olsun, gerekse atmosferi sağlamak olsun, gereğine düşeni yeterli seviyede veriyor. Fakat animasyonlar ve seslendirmeler için çok iyi denilemez. Almanların seslendirmeleri de Alman aksanlı İngilizce olarak yapılmış (Nasıl tercih ettiğinizi bilmiyorum). Hikayenin sonu tahmin edilse de bitirdikten sonra tatmin olacaksınız. Ayrıca hikaye bittiğinde R.U.S.E. daha yeni başlıyor olacak zira oyunun asıl keyfi Battles ve Multiplayer modlarında yatıyor. Hatta isterseniz co-op olarak oynayabileceğiniz görevlerin bulunduğu Operation bölümü bulunuyor.
Battles modu, yapay zekaya karşı oynayabileceğiniz (Bildiğimiz Skirmish modu) oluyor. Burada çok az seçenek olsa da, değiştirdiğiniz taktirde tamamen farklı tecrübeler yaşamanızı sağlıyor. Oynayabileceğiniz 23 adet harita bulunuyor ve bu haritalar büyüklüklerine göre 2-8 kişilik olabiliyor. Harita seçimini yaptıktan sonra takımları ayarlayarak War Mode’u belirlemeniz gerekiyor. War Mode’dan 1939, 1942 ve 1945 olmak üzere üç farklı dönemi seçebiliyorsunuz. Siz de taktir edersiniz ki İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı 1939 ve bittiği 1945 yılları arasında çok büyük teknolojik farklılık bulunur. Bu fark, R.U.S.E.’a da yansıtılmış ve 1939’u seçtiğinizde çok kısıtlı bir üretim yelpazesine sahip olurken 1945’i seçtiğinizde en gelişmiş ünitelere sahip oluyorsunuz.
Seçebileceğiniz ülkeler arasında Amerika, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Rusya bulunuyor. Seçtiğiniz ülkelere göre birimler değişiklik gösterebiliyor. Her ülkenin bazı avantajları olduğu gibi bazı dezavantajları da bulunuyor. Bu nedenle oynayacağınız maçın süresine, rakibinizin özelliklerine ve açıklarına göre tercih edeceğiniz ülkenin özelliklerini bilmeniz sizin yararınıza oluyor.
Multiplayer modu ise standart özelliklere sahip. Söylenecek tek şey varsa, o da R.U.S.E.’dan en çok keyif alacağınız bölümün Multiplayer olacağıdır. Zira blöf, istihbarat ve taktik üzerine kurulmuş bir strateji oyununda gerçek oyunculara karşı oynamak kadar zevkli başka bir oyun modu olamaz. Zaten yapay zekanın kısa bir süre sonra yetersiz olduğunu farkedeceksiniz. Üç farklı zorluk seçeneğinin en zorunda bile, sadece en başlarda hızlı saldıran, defansı kurduktan sonra başa çıkabildiğiniz bir oynanış hakim. En azından hileli şekilde fazladan birim üreten bir ekstra zorluk seviyesi daha konabilirmiş. Ayrıca kandırmacaya dayalı Ruse’ları yapay zekaya karşı kullanmak pek eğlenceli olmuyor, özellikle de multiplayer deneyimlerinizden sonra.
Oyunun en büyük eksikliklerinden biri de deniz birimlerinin bulunmaması. Piyade, uçak savar, anti tank, tank, uçak ve ileri teknoloji prototip birimlerinin yanı sıra deniz birimlerinin de bulunması iyi olurdu. İşin ilginç tarafı, oyunun ilk çıkan tanıtım videolarında deniz birimleri bulunuyordu fakat tam sürümünde bulunmuyor. Senaryo modunda, kontrol edemesek de bazı görevlerde deniz birimlerinden destek alıyoruz sadece. Bunun haricinde birimler arasında taş – kağıt – makas dengesinin olduğunu söyleyebilirim. Bu öyle bir denge ki taş neredeyse her zaman makası eziyor. İstediğiniz kadar büyük bir ordu üretin, dengeyi iyi sağlayamadığınızda büyük bir hayal kırıklığı yaşamanız ve parasız kalmanız işten bile değil.
Senaryo modunun sonlarında ve 1945 döneminde kullanılabilir olan prototip birimler, bu dengeyi biraz da olsa bozuyor. Özellikle Wirbelwind, Morser, Wurfrahmen ve Maus gibi Alman birimleri aşırı derecede güçlüler fakat aynı zamanda çok da pahalılar. Bu nedenle birimler arasındaki denge kaybolurken; açık, birimlerin maliyetleri ile kapatılıyor.
Birimleri seçtiğinizde ateş edebilecekleri menzilleri gösteriliyor ve bu noktada güzel bir ayrıntı bulunuyor. Şehir ve dağ gibi harita detayları, birimlerin menzillerini etkileyerek daha ayrıntılı bir strateji kurmanızı gerektiriyor. Fakat bu gibi özellikler nedeniyle harita yapımı daha zor olduğu için R.U.S.E.’un harita ve mod editörü bulunmuyor. Bu da Eugen Systems’in sunduğu haritalarla yetinmek zorunda olduğunuz anlamına geliyor. Ayrıca haritalarda hava şartları ve gece özelliği de bulunmuyor.
Haritaların büyük olduğundan bahsetmiştim. Harita, kamera ile uzaklaştığınızda savaş alanından çıkarak karargâhınızdan kontrol ettiğiniz bir masaya dönüşüyor ki çok güzel düşünülmüş. Karargâhınızda, haberleşme sesleri, askerlerin bulunması ve görev yaptığınız bölgenin özelliklerine sahip olması gibi oldukça hoş ayrıntılar bulunuyor. Mesela Almanya’daki görevlerde yıkık binanın içerisinden emir verirken, başka bir görevde yer altında olabiliyorsunuz. Bu, size general olduğunuz hissini vererek atmosferi zenginleştirse de, bazı dezavantajları beraberinde getiriyor. Çünkü haritadan uzaklaştıkça, birimlerin simgeleri büyüyerek yakınındaki birimlerin simgeleri ile birleşiyor ve uzaktan kontrol etmeniz zorlaşıyor. Seçtiğiniz birlik içerisinde farklı birimler olduğunda, altta seçenekler çıksa da aynı birim türü içerisinden belirli bir miktar ünite seçmek için iyice yakınlaşmanız gerekiyor.
Mesela aynı yerde 10 adet askeriniz varsa ve siz sadece bir tanesini seçmek istiyorsanız bunu uzaktan yapamıyorsunuz. Çok akıcı bir savaşın içerisinde olduğunuzu düşünürseniz, büyük haritanın diğer yerlerini görebilmek ve ünitelerinizi ayrıntılı kontrol edebilmek için sürekli kamera ayarı yapmanız gerekiyor.
Stratejinizi derinleştiren Ruse’ların haricinde başka alternatiflerinizin de bulunması oldukça güzel bir özellik. Mesela düşmanın zırhlı birimlerini uzaktan havan topları ile vurabileceğiniz gibi, piyadelerinizi ağaçların arasına saklayarak baskın da yaptırabilirsiniz. Açığa çıkmadıkça, şehirlerin içerisine ve ağaçların arasına piyade saklamak çok etkili bir taktik oluyor. Bu aynı zamanda dikkat etmeniz gereken bir nokta. Ağaçların arasını mutlaka keşif birimleri kullanarak uçak savarlara ve piyadelere karşı kontrol etmeniz gerekiyor.
R.U.S.E., başta da bahsettiğim gibi strateji severlerin haricinde sevmeyen oyuncuların da dikkatini çeken bir yapım. Fakat ustalaşması strateji ustaları için bile zor olabilir. Özellik uzun zamandan beri strateji oynayanlar oyunun farklı yapısını yadırgayabilir. Çünkü geleneksel strateji oyunlarında bulunan pek çok özellik R.U.S.E.’da bulunmuyor ya da değişiklik gösteriyor. Fakat oynadıkça alışmaya, alıştıkça daha iyi oynamaya başlayacaksınız. Savaşın farklı özelliklerini strateji unsuruna çeviren oyun, grafiksel anlamda da başarıyı yakalıyor. Uzaktan kağıt harita gibi görünen savaş meydanına yakınlaştığınızda savaşın içerisine giriyorsunuz. Bu nedenle uzaktan da yakından da sağlam bir atmosfer yaratıyor. Müzikleri de atmosfere uyum sağlamayı başarıyor. R.U.S.E.’un sahip olacağı belirtilen multi touch özelliği henüz desteklenmiyor. Eğer multi touch özellikli bir ekrana sahipseniz, bu destek verildiğinde denemeniz gerektiğini düşünüyorum. R.U.S.E.’a biraz zaman tanırsanız, yenilikleri ile, gerçekten yeni bir strateji oyunu oynadığınızı fark edeceksiniz.