Puppeteer her adımında farklılaşan, şaşırtan, sizi kendine aşık eden bir kukla gösterisi, tiyatral bir şölen. Hayatınızda hiç tiyatroya gitmemiş dahi olabilirsiniz, mühim değil. Çünkü bu deneyim size bir tiyatro gösterisinin tüm coşkusunu, heyecanını ve dramını sunmaya çok ama çok hevesli.
Ayın merhametli Kraliçesini sırtından vurarak tahtından indiren, zorbalıkla işgal ettiği ayda hüküm süren Ayın Ayı Kralı, şatafatlı kalesinde gününü gün ederken makamını korumak ve eziyetlerine devam etmek için şimdiye kadar yaptıklarından çok daha korkunç bir işe kalkışır. Dünyadan kaçırdığı çocukların ruhlarını kuklalara hapseder ve onları birer asker ve hizmetkara çevirir.
Kutaro özgürlüğü elinden alınmış, ruhu kukla bedene sıkıştırılmış ve de kafasını yitirmiş bir çocuk olarak sunuluyor kontrollerimize. Bizi diğer hapsedilmiş kuklalardan ayıran bir istisnamız var. Ayın Ayı Kralı’nın peşinden bir işler çeviren ve daha önce pek çok kukla çocuğu aynı yolda heba ettiği halde amacından yılmayan sarayın mutfağında görevli aşçı cadımız, bu kez de bu ulvi görev için bizi seçti. Bir zamanlar Ayın Kraliçe’sine ait olan şimdi ise Ayın Ayı Kralı tarafından kullanılan kadim makas Calibrus’u ele geçirmek! Bu tehlikeli seyahatte ise eski bir saray görevlisi, 9 canlı ying-yang yegane güvenilir arkadaşımız olarak bize eşlik ediyor.
Puppeteer yoğun biçimde masalsı anlatıma ve sunuma odaklanan ve bu dünyayı platform öğeleriyle süsleyip servis eden bir yapım; görkemli bir kukla gösterisi, bir kahramanlık komedyası. Oyunun dünyası bir tiyatro sahnesinde, perdelerin arasında hayat buluyor ve durmak bilmeden değişiyor, farklı şekillere bürünerek kendini ifade ediyor. Her daim hikayenin jönüne yani kutaro’ya odaklanmış bir ışık eşliğinde iç içe geçmiş sahneler ilerleyişinizle birlikte öne atılıyor, yana kayıyor, geriye düşüyor, oyun alanındaki hareketlilikle perdeler savruluyor, arka plan seslerinde olaylar karşısında şaşıran, kahkaha atan ya da alkışa tutan seyircilerin varlığı kendini hissettiriyor. Sanki hikaye anlatıcısının, oyuncuların ağzından her çıkanı duyup arka planı hikaye gidişatına göre hareketlendiren bir ekip varmışcasına canlı, kımıl kımıl bir sunum bu.
Sahnede değişen, şekillenen dünya ile seyrine doyulmaz, tadından yenmez bir hikaye sunumu çıkmış ortaya. Peki ya anlatım? Puppeteer’ın ingilizce sürümü bu konuda fevkalade bir iş çıkarmış. Ancak 7’den 70’e herkese ulaşmayı amaçlayan ve bolca diyalog ihtiva eden Puppeteer’ı bizim için 1 kat daha fazla heyecan verici getiren şey bir Sony Türkiye klasiği olarak Türkçe dublaj. Böylesi tiyatral bir oyunun önce yabancı sürümünü deneyim ettikten sonra atıldığımız yerel yolculuk, sanatçılarımızın ayakta alkışlanacak performansıyla keyifli bir hale dönüşmüş. Türkçe dublajda karşımıza çıkan ses tonları sadece orjinal karakter seslerine birebir benzemekle kalmamış en az onlar kadar etkileyici, sunumun havasını ve heyecanını yakalamayı başarabilen bir performans ortaya konulmuş. Üstelik yerelleştirmede tam kıvamında. Zorlama kulağa tuhaf gelebilecek direk çeviri kelimeler yerine memleketimize has bazı deyişler diyaloglardaki eğlenceli havayı bozmadan, organik bir muhabbet ortamı oluşturulmuş. Haliyle böyle bir sunum ve tiyatral seslendirmeler karşısında keyifli müzikler de ses kategorisinde oyuna önemli bir etki bırakıyor.
Zıplama ve yuvarlanma gibi yeteneklerimiz yanı sıra ele geçirdiğimiz sihirli makasla birlikte kestikçe yol aldığımız, ipin ucunu kaçırınca boşluğa çakıldığımız farklı bir ilerleyiş şekli de kontrollerimize sunulmuş. Bir de Ying Yang’ımız var. Ying yang’ın oyundaki önemine geçmeden önce dilerseniz oyundaki kafa değiştirme sistemine kısaca değinelim. Ayın Ayı Kralı Kutaro’nun kafasını mideye indirdiği için geçici süreliğine oyunda bulacağımız farklı kafalarla yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Kafalar bize herhangi bir şekilde özellik veya güç kazandırmıyor ancak oyun alanındaki bazı bonus bölümleri açmamıza yarıyor. Sorun şu ki çok basit bir şekilde kaybedebileceğimiz takma kafaların hangisini saklamamız gerektiğini, o bölümde hangi kafaların bonus bölümleri açacağını kestirememiz bi yana saklamak istediğimiz takma kafayı kazara, yedekte tuttuğumuz takma kafaların aynısını alarak kaybetmemize yol veren sistemiyle belki aynı bölümü tekrar tekrar oynamamızı istenmiş ama bunun pek de keyif verici olduğu ve işe yaradığı söylenemez.
Puppeteer dilerseniz tek kişi, dilerseniz 2. oyuncuyla birlikte ilerleyebileceğiniz bir oyun alanı sunuyor. 2. oyuncunun move veya dualshock 3 kontrolcüsü ile oyuna dahil olma şansı var. Dilerseniz dedim ancak 2. oyuncunun oyundaki rolü, tek kişi ilerlemeyi tercih edecek oyuncuları yalnız hissettirecek kadar önemli. Her ne kadar ana karakterimiz Kutaro olsa da Ying Yang’ın da oyun alanına büyük etkisi var. Gizlenmiş nesneleri ortaya çıkarmak, üzerimize gelen tehlike ve düşmanları geri savmak, düşürdüğümüz kafaları geri almak, boss mücadelelerinde elimizden tutmak ve platform öğelerini aşmak gibi çeşitlendirebileceğimiz pek çok oynanış öğesine dahil olan Ying Yang ayrıca etraftan topladığı parlak ay parçalarıyla can kazanmamızı sağlıyor. Arka planda yer alan anlık mini oyunlar da; mesela diğer kuklaları esaretten kurtarmak, kaçışlarına yardım etmek için beliren anlar da da yine Ying-Yang öne çıkıyor. Yani Ying Yang’ı tek kişilik modda Kutaro ile birlikte yönettiğinizde, özellikle hızlı oynanış anlarında önemli şeyler kaçırabilirsiniz. Puppeteer, tek kişi oynadığınızda anlamını yitiriyor. Bu yüzden co-op oynanış önemli bir hale geliyor. Yanınıza masalsı bir yolculuktan hoşlanan, sağı solu kurcalayıp oyun dünyasını keşfetmek isteyen, size sürekli yardım etmesi gereken ve bundan hiç de sıkıl bir arkadaş bulsanız iyi olur!
Puppeteer’ı türün diğer oyunlarıyla ayrı kefeye koymak lazım. Kağıt hamurundan yapılmış çılgın, hayal gücü yüksek dünyası üzerinde hikaye anlatımı ve tiyatral sunuma yoğunlaşmış ve bunu da harika bir şekilde başarmış; sunduğu oynanış dinamikleriyle platform türünü seven hardcore oyunculardan ziyade her kesimden oyuncunun bilhassa genç yaştaki oyuncular, ebeveynleri ve arkadaşlarıyla eğlenme imkanı sunan farklı bir platform oyunu. Türkçe dublajlı olmasının verdiği keyifi de eklediğinizde PS3 sahiplerinin ailecek başına oturacakları eğlenceli, seyirlilk bir yolculuk olarak hafızalarımıza kazınıyor Puppeteer.