Medal of Honor'ın Multiplayer modunda Taliban'ın oynanabilir taraflardan biri olmasına dair tartışmalar bitmek bilmiyor. Konu ile ilgili dikkat çeken son gelişme Amerika'daki Fox kanalındaki bir programa katılan bir asker annesinin söyledikleri oldu.
Altı yıl önce oğlunu Irak'ta kaybeden, Altın Madalyalı Karen Meredith, bu durumu kısaca "saygısızlık" olarak nitelendirdi.
Meredith, spikerin "Çocuklar hırsız-polis gibi oyunlar oynarlar, sonuçta birileri kötü adamı oynamak zorunda. Çoğu kişide bu oyunun bundan bir farkı olmadığını düşünüyor." şeklindeki yorumuna, "Savaş bir oyun değildir. Ama en azından 2. Dünya Savaşı hakkında yapılan oyunlarda, bahsi geçen kişiler artık ölmüyorlar ve bunların üzerinden uzun zaman geçti, fakat günümüzde, Afganistan'da çatışmalar sürerken ve ölüm haberleri gelirken ve aileler bu çatışmalarda ölen evlatlarını gömerken, birilerinin bu oyunu oynamaları mantıklı değil ve saygısızlık." şeklinde cevap verdi.
Spikerin, EA'nın daha önce yaptığı "Medal of Honor günümüzdeki bir savaşı içeriyor. Oyuncular, günümüzdeki askerleri oynuyorlar... Biz oyunculara iki tarafıda oynayabilme fırsatı verdik ve çoğumuz bunu yedi yaşından beri yapıyor... Bir taraf iyi olacaksa, birde kötü taraf olmalı..." şeklindeki hatırlatmasının ardından ise Meredith, hırsız ve polis kavramıyla Taliban ve Amerikan askeri tanımlamalarının karşılaştırılmasını gerçekçi bulmadığını belirtti.
Spiker, ülkedeki oyuncu yaşı ortalamasının 35 ve bu oyunu satın alan kişilerin yaş ortalamasının 39 olduğunu ve sonuç olarak en azından o yaştaki herkesin kendi tercihlerine sahip olduğunu ve neden hoşlanıp hoşlanmadıklarına kendilerinin karar verebilecek düzeyde olduklarını söylemesinin ardından ise, Karen Meredith, sonuç olarak kendi oğlu gibi ölen pek çok insan bulunduğunu ve bununla her gün yaşamak zorunda kalanların kendilerini olduğunu ve bunun bir oyuna hiçbir şekilde benzemediğini, bundan dolayıda bu durumun "oynamak istemiyorsan, satın alma" durumundan fazlası olduğu şeklinde bir cevap verdi.
3 paragrafta, bu "mağdur" bayanın düşüncelerini aktardıktan sonra birde kendi düşüncelerimi aktarmanın gerekli olduğu kanısındayım. Amerika'nın kendisinden binlerce kilometre uzakta olan bu ülkede ne işi vardı da, bu kadının evladı orada öldü? Sözde demokrasi ve barış için gittikleri bu ülkede, henüz bir şey çözülmüş değil ve çatışmalarda hala devam ediyor.
İşin oyunlar ile ilgili olan bölümüne bakarsak eğer, yıllarca Amerikan milliyetçiliği taban alınıp diğer halkları -özellikle Müslüman halkları- öldüren oyunlar yapılmadı mı? O zaman kimsenin sesi çıkmıyordu da şimdi mi herkes duyarlı bir hale geldi?! Zamanında bu sadece oyun denilip geçildiyse, bence şimdide aynısı yapılmalı.