Bu nesilde popülaritesi artan oyun türlerinden birisi de izometrik kamera açılarına sahip shooter'lar diyebiliriz. Bu tür co-op olarak oynandığında daha zevkli ve bu da onu Playstation Network ve Xbox Live gibi servisler için biçilmiş kaftan durumuna getiriyor. Normalde tek başınıza oynamayacağınız oyunları bile sırf co-op özellikleri nedeniyle büyük bir zevkle oynayabilirsiniz. Ben de bu nesilde Dead Nation ve Dungeon Hunter: Alliance gibi oyunlar başta olmak üzere izometrik kamera açısına sahip oyunları büyük bir zevkle oynadığımı söylemeliyim. Açıkçası bu tür oyunlardan aldığım zevki de diğer oyunlardan alamadım, çünkü co-op oynamanın verdiği zevk başka hiçbir şeye benzemiyor. Lara Croft bile bu tür bir oyunda karşımıza çıktıysa sanırım geliştirici ve yayıncılar da oyuncuların bu yönde bir isteği olduğunu anlamış olmalılar. Warhammer 40K: Kill Team de her serinin bu türde oyununun çıkabileceğinin göstergesi. Zaten şiddet dolu dünyası, karakterleri ve genel yapısı ile Warhammer 40K evreni bir izometrik shooter için oldukça uygun.
Ork'ları yok etmek için korkusuz Kill Team'in kontrolünü ele alıyoruz
Daha önce Red Faction Battlegrounds'tan tanıdığımız THQ Digital Studios Warrington tarafından geliştirilen Kill Team, Warhammer 40K: Space Marine'e hazırlık niteliğinde bir oyun diyebiliriz. Sanırım Kill Team'in ilk görevini bitiren herkesin Space Marine'in multiplayer modlarında kullanacağı “Power Sword“a sahip olabilecek olması da bunun kanıtı olarak görülebilir. Tabi her iki oyun birbirinden çok farklı özelliklere sahip; sadece ikisi de aynı evrende geçiyorlar. Kill Team imparatorun seçilmiş Space Marine'lerine verilen isimlerden birisi ve bu ekip adından da anlaşılacağı gibi önüne gelen her engeli yok etmek için kurulmuş. Oyunda da ForgeWorld'a doğru hareket eden Ork Kroozer'ı (uzay gemisi) durdurmakla görevli ekibimiz bu uzay aracına ani bir baskın düzenliyor ve bulduğu her Ork'u yok etmek için savaşmaya başlıyor. Aslında oyunun konusunda da zaten bir derinlik bulunmuyor. Bir bakıma oyunun senaryosu yok demesinler diye basit bir hikaye yazılmış. Halbuki Warhammer 40K evreninin ne kadar derin olduğu konusunda en küçük bir şüphemiz yok.
Warhammer 40K evreninde geçen bir shooter'ı oynama düşüncesi oldukça hoş. Yine de oyunun beklentilerimizi karşılayamaması hayal kırıklığına uğramamıza neden oluyor.
Oyuna Librarian, SternGuard Veteran, Vanguard Veteran, Techmarine olmak üzere her biri farklı özelliklere sahip 4 Space Marine'den birisini seçerek başlıyoruz. Bu karakterlerin her biri farklı özelliklere sahip. Bazıları yakın dövüşte yetenekli olmasına rağmen bazıları da ateşli silahlar kullanma konusunda gelişmiş. Techmarine ve Sternguard Veteran uzaktan dövüşlere odaklanmışlar ve ateşli silahlar konusunda uzmanlar. Vanguard Veteran ve Librarian ise yakın dövüşü tercih edenlere göre diyebiliriz. Bu savaşçıların her biri ayrıca birbirinden farklı özel saldırı yeteneklerine de sahipler. Karakter seçimi yaparken dikkatli olmanızda yarar olduğunu düşünüyorum, çünkü oynanış stilinize uygun karakter seçmediğinizde oyunda ilerlemeniz pek kolay olmuyor. Yoğun düşman saldırısı altında karakterinizle uyum içinde çalışmanız şart. Sanırım ilk bölümde 600'den fazla düşmanı öldürmek zorunda kaldığımı söylersem ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilir. Tabi karakterleriniz oyunun başında seçtiğiniz gibi kalmıyorlar; ilerleyen bölümlerde onları geliştirme şansı da size sunulmuş. Bu da size karakterinizi sınırlı da olsa şekillendirme imkanı sunmuş.
Düşmanlarınızın sayısının çok olması onları tehlikeli kılan en büyük etmen. Farklı özelliklerdeki Ork'lar aynı anda üzerinize saldırıyor
Kill Team'e başlar başlamaz ilk dikkatimi çeken şey düşman saldırılarının çok yoğun olmasıydı. Tamamı bir uzay gemisinde geçen oyunda kapalı mekanlarda her bölümde yüzlerce düşman öldürmek hiç de kolay olmuyor. Sanırım 6 bölüm boyunca tek başıma binlerce düşman öldürmüşümdür. Karşınıza irili ufaklı yüzlerce Ork'un çıktığı oyunda bazen kılıçları ile saldıran düşmanlara, bazen de çok tehlikeli olabilen silahlı düşmanlara karşı savaşıyorsunuz. Özellikle silahlı düşmanların isabet oranının yüksek olması sinirlerinizi bozabilir. Yine de genel olarak düşman yapay zekası pek iyi sayılmaz. Düşmanlarınız karşısında zorlanmanızın nedeni sayılarının çok olması ve bazen aynı mekanda dalgalar halinde üstünüze gelebiliyorlar. Bu da oyunun ilerleyişini olumsuz anlamda etkiliyor, çünkü bütün düşmanları temizlemeden ilerlemeniz mümkün olmuyor. Keşke bu konuda daha esnek davranılsaymış ve çok sayıda düşman yerine, az ama öz düşmanlar konulsaymış. Yine de oyunu co-op oynadığınızda düşman sayısından pek şikayetçi olacağınızı sanmam, tek kişilik oyunun aksine co-op modda düşman sayısı sorun olmuyor.
Kill Team son derece çizgisel bir yapıya sahip; üstelik bu çizgisel yapıya savaş sistemi de uyum sağlamış. Boss savaşları dışında hiçbir düşmana karşı stratejik bir savaş yürütmediğimi söylemeliyim. Tek yapmanız gereken düşmanlar yanınıza yaklaştığında gerekli tuşa basmak. Ateşli silahlarda ise sorun malesef daha büyük oluyor. Özellikle oyunu sadece ateşli silahların kullanımı üzerine yoğunlaşmış bir savaşçı sınıf ile oynarsanız bu sorun daha da artacaktır. Düşmanlarımızın sayısı haddiden fazla olduğundan onları ateş ederek öldürmek zaten oldukça yorucu, bunun yanı sıra bir de hedef almak zor olunca durum can sıkıcı hale gelmeye başlıyor. Eğer oyunu co-op oynamıyorsanız yakın dövüş özelliği olmayan bir savaşçıyı asla seçmemenizi öneriyorum.
Bu arada savaş sisteminden söz etmişken Power-up olayını da unutmamak gerekiyor. Oyun boyunca enerjinizi arttıran nesnelerin yanı sıra, ateşli silahların normalden iki ya da üç kat daha fazla mermi atmasını sağlayan, atış hızınızı arttıran power-up'lar ve kılıcınızın gücünü arttıranlar gibi çeşitli nesneleri de sürekli toplama imkanınız oluyor. Tabi el bombası toplu imha seçenekleri de emrinizde oluyor. Bu tür şeyler oyunun eğlencesini bir nebze olsun arttırıyor.
Boss mücadeleleri oyunun en zevkli kısımlarından birisini oluşturuyor. Zaten bu türdeki bir oyunda boss savaşının olmamasını düşünemiyoruz
Maalesef her şeye rağmen oyunun eğlencesini bozan unsurlar eğlenceli unsurlardan daha fazla. Örneğin kamera açıları çoğu zaman sinirlerinizi bozabilir. Öncelikle oyunda kamerayı kontrol etme şansımız yok. Otomatik olarak ayarlanan kamera açıları oyundaki hareket imkanımızı sınırlamış. Örneğin aynı mekanın diğer ucuna gitmeniz kamera ile engellenmiş. Öncelikle mekanın bu kısmında yapmanız gereken şeyi (jeneratörü patlatmak gibi) yapıp daha sonra diğer tarafa gidebiliyorsunuz. Böylesine doğal olmayan bir kısıtlama çok sinir bozucu. Tabi bunun yanı sıra kameraya müdahale edememek bazen görüş açımızı da engelliyor. Kapalı mekanlarda geçen oyunda karakterimiz bazen duvarın arkasında kalabiliyor ve tamamen gözden kayboluyor. Örneğin Dead Nation adlı oyunda kamera karakterimizi takip ediyordu, Kill Team'de ise biz kameraya göre hareket ediyoruz. Bu da oyunun çizgisel bir yapısını pekiştiren en önemli unsurlardan birisi.
Oyunda farklı mekanlara gitseniz de bir süre sonra hep aynı şeyleri yaptığınızı düşünüyorsunuz; bu nedenle de oyunun başındaki heyecanınız bir süre sonra tükeniyor.
Biliyorum izometrik kamera açısına sahip oyunlarda mükemmel grafik aranmaz. Uzaktan küçük gördüğünüz karakterlerde aşırı detay arayacak değiliz; üstelik Kill Team indirilebilir bir oyun olarak satılıyor. Yine de tüm bunlar geliştirici firmalara grafikleri önemsememe hakkı vermez. Maalesef Kill Team'in grafikleri de beklentileri karşılayacak cinsten değil. Karakter detaylarını geçtim, çevre tasarımları bile beklediğimden çok daha kötü durumda. Etrafta sürekli patlamalar yaşanmasına rağmen patlamalar sırasında ortaya çıkan görüntü de göze hoş gelmiyor. Bu kadar kısa olan bir oyunda grafiklerin daha iyi olmasını bekliyorum. Ayrıca atmosferin iyi bir şekilde hissedememizin nedeni sadece kaplamaların kalitesizliği değil, ortada estetik açıdan da göze hoş gelecek tasarımlar bulunmuyor. Durum böyle olunca da atmosferden ister istemez kopuyorsunuz. Menülerde harika bir iş çıkaran ve sizi oyuna başarılı bir şekilde hazırlayan müzikler bile oyun içinde (direktifleri veren kişinin sesi dışında) büyük bir kalite düşüşü yaşıyor. İşin can sıkıcı tarafı bu oyunun Warhammer 40K gibi mükemmel bir evrende geçmesi. Bu türden sevilen ve derin bir evrende geçen bir oyunda çok daha başarılı bir atmosfer sunulmalıydı.
Oyunda bu tür kalkanları açmanıza yarayan Power-up'larla sık sık karşılaşacaksınız ve bunların çok işinize yarayacağı konusunda emin olabilirsiniz
Warhammer 40K: Kill Team'in en kötü yönü ne derseniz bunun yanıtı kesinlikle online multiplayer'ın olmaması diyebilirim. Oyunu sadece aynı TV ekranında iki kişi oyunu co-op olarak oynama şansınız bulunuyor. Durum böyle olunca da oyunu almamak için büyük bir bahaneniz oluyor. Kill Team'de bir çok eksiklik bulunabilir, belki bu eksiklikler görmezden de gelinebilir, ama online co-op'un olmaması kabul edilir birşey değil. Açıkçası hiç bir eksisi olmasa da sırf online co-op yok diye Warhammer 40K: Kill Team'i almayabilirdim. Piyasada bu türde online destek veren o kadar kaliteli oyun varken Kill Team'i almak pek de akla yatkın gelmiyor. Üstelik bu oyunun Warhammer 40K evreninde geçmesi dışında herhangi özel bir yönü de bulunmuyor. O nedenle bu evrenin hayranları hariç diğer oyuncuların Kill Team'den uzak durmasını öneriyorum. Survival modu bile sizi uzun süre eğlendirmeyecektir. Eğer evde iki kişiyseniz ve bu türden oyunların hastasıysanız bu durumda sınırlı eğlence sunan oyunu alabilirsiniz.