Oyun dünyasının en çok ilgi çeken konularından birisi de zombiler. Bu konuyu ele alan Dead Rising, Dead Island ve Resident Evil 5 gibi bu nesilde oldukça yüksek satış rakamlarına ulaşan ve çok beğenilen oyunlar var. Sanırım oyuncular “yaşayan ölüler” fikrine karşı büyük sempati duyuyor. Belki de gerçek hayatımız çok sıradan olduğundan oyunlarda fantastik işler yapmayı bu kadar çok seviyoruz. Yine de “yaşayan ölüler” tarafından paramparça edilme fikri size de çok garip gelmiyor mu? Nasıl böyle bir konuya diğerlerinden daha fazla sempati duyuyoruz. Sanırım korku ve hayatta kalma işi ne kadar çok risk içerirse “başarı” duygusu da o kadar artıyor. Vampirler, zombiler, kurt adamlar ve daha bin bir türlü mahlûkat ile uğraşmak işte tam da bu nedenle her zaman zevk verecektir. Dead Nation da işte öyle bir şey. İrili ufaklı yüzlerce zombi vb düşmanla uğraşmak zorundayız.
Oyunun başında bir laboratuarda uyanıyorsunuz
Geçen yılın sonunda piyasaya çıkan Dead Nation’da zombi istilası altındaki bir şehirde Jack McReady ve Scarlett Blake adlı karakterlerden bir tanesini (ya da arkadaşımızla birlikte ikisini birden) seçerek zombilerin arasına dalıyorduk. Bunun nedeni ise silahlarımızdaki mermilerin tükenmesinin yanı sıra yiyeceğimizin de azalmasıydı. Sürekli bizi yönlendiren bir şahıs 10 görev boyunda neler yapabileceğimizi, nerelerden gideceğimizi söylüyordu. Oldukça basmakalıp bir hikâyeye sahip olan oyunumuzun en önemli özelliği ise gerçekten çok eğlenceli bir oynanış ve tasarıma sahip olmasıydı. Özellikle oyunu iki kişi co-op olarak oynadığımızda bu eğlenceyi tam anlamıyla tadıyorduk.
Eğer Dead Nation'ın senaryosunun Road of Devastation'da devam etmesini bekliyorsanız, hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz; çünkü bu indirilebilir içeriğin bir senaryosu yok
Playstation Network saldırısından önce Dead Nation’ın senaryo modunu oynayıp bitirmiştim. Gerçekten arkadaşlarımla birlikte çok eğlendiğimi söyleyebilirim. PSN saldırısı sonrasında Sony’nin hediye oyunlarından birisi olan Dead Nation böylece çok sayıda kullanıcıya ulaştı. Geliştirici firma Housemarque’ın oyuna bir DLC çıkarması için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı. Nitekim öyle de yaptılar. “Road of Devastation” adlı indirilebilir içerik size yeniden zombilerle dolu sokaklara dönme şansı veriyor. Üstelik bu defa çok daha farklı yapıya sahip bir oyunla karşı karşıyayız. Housemarque hikayeyi devam ettiriyor, ama geliştirici firma Road od Devastation’ı sanki hikayeyi devam ettirmek bir yana görevleri tekrar tekrar oynayabileceğimiz Arcade bir yapıya sokmuş.
Her yol başka bir bela
Road of Devastation’a bir laboratuar’da başlıyoruz. Ana karakterlerimiz burada uyandıktan sonra bir geçidi açıp dışarıya çıkıyor. Dışarı çıkınca karşımıza üç yol çıkıyor. Bu yollardan tam karşımızdakinde para ve enerji işareti var. Soldaki yolda ise silah ve bombalar bulunuyor. Sağdaki yol ise puan ve zırh alabileceğiniz içeriklere sahip. Bu yollardan birisini seçtiğinizde ise yine bu yolunda da ikiye ayrıldığını fark ediyorsunuz. Mesela karşınızdaki yolu seçerseniz yol ikiye ayrıldığında enerji veya para yolunu seçiyorsunuz. Her seçtiğiniz yol sizin eksik özelliklerinizi geliştirmenize yardım ediyor. Peki diğer yollar mı ne olacak? Aslında Road of Devastation’ın en garip özelliği de bu. Her biri ikiye ayrılan bu yolları tekrar tekrar oynuyorsunuz. Her seferinde daha önce seçtiğiniz yolu bir daha bir el boyunca seçmemek şartıyla aynı bölümleri tekrar tekrar oynuyorsunuz.
Peki aynı yolları tekrar tekrar oynamanın anlamı nedir? Aslında Housemarque indirilebilir içeriği Arcade bir havaya bürümek istemiş. Mesela her bölümü bitirip başa döndüğünüzde tekrar yola çıkınca karşınızda daha güçlü düşmanların çıkacağı size görevin başında belirtiliyor. Tabi bölümleri her bitirişinizde siz de karakterinize yeni özellikler ve eşyalar (örneğin silahlı yolda yepyeni silahlar almak gibi) aldığınız için daha güçlü oluyorsunuz. Açıkçası bu sistemi hiç beğenmediğimi söyleyebilirim. Öncelikle oyunun korku ve macera hissi tamamen ortadan kaybolmuş. Bu “arcade havaya bürüme” işi anlayacağınız Dead Nation’a hiç yakışmamış. Üstelik görevler çok kısa sürdüğünden bir süre sonra sıkılmaya başlayacağınızı düşünüyorum. Değişiklik iyi bir şeydir, ama oyunun havasını tamamen değiştirmek bazen işe yaramıyor.
Oyunda bitkilerin arasından size saldıran düşmanlar da mevcut ve sayıları hiç de az değil
Oyunda mesela artık saniyede kaç zombi öldürdüğünüz de hesaplanıyor. Her yolu bitirdiğinizde bölümün sonunda 4 adet sandıktan bazılarını açma şansı yakalıyorsunuz. Bu sandıklar 10-20-40-80 diye ayrılmış. Örneğin dakikada ortalama 30 zombi öldürdüyseniz 10 ve 20 nolu sandıklar açılıyor. Eğer dakikada 50 zombi öldürdüyseniz 10 ve 20'nin yanı sıra 40 nolu sandık da açılıyor. 80 yapabilmek için ise bayağı uğraşmanız gerekecek. Sanırım Road of Devastation arcade salonlarına konulsaydı oyuncular tarafından zevkle oynanabilirdi. Dead Nation’un senaryo modunu beğenenler ise maalesef içeriği yeterince beğenmeyeceklerdir. Yine de bunun anlamı Road of Devastation’ın hiç yenilik içermediği değil.
Korku unsurları ve keşif duygusunun bir kenara bırakılıp tekrar tekrar aynı bölümleri oynamanın neresi zevkli olabilir ki? Housemarque ana oyunun sevenlerini hayal kırıklığına uğratıyor.
İndirilebilir içerikte Rifle, SMG, Shotgun, FlameThower, Blade Cannon, Launcher, Shocker, Grenade, Mine, Dynamite, Flare ve Auto Turret adlı silahlar bulunuyor. Evet Flare bir silah değil, ama düşmanların dikkatini dağıtmak için birebir. Dikkatinizi Auto Turret’in çektiğne eminim. Ana oyunda bulunmayan bu silahı yere yerleştirin ve mermisi bitene kadar düşmanları nasıl temizlediğini büyük bir zevkle izleyin. Gerçekten de oyunun yapısına çok uygun bir silah olmuş. Bunun dışında silahlar konusunda bir yenilik bulunmuyor. Yine birkaç yeni düşmanın yanı sıra grafiklerde de çok fazla değişiklik yok; sadece ortalıkta daha fazla kırılabilir-parçalanabilir nesnenin olduğunu fark edeceksiniz. Mesela saksılar ve bitkiler parçalanıyor. Zaten bu tarz izometrik kamera açısına sahip bir oyundan çok şey beklememek gerekiyor.
Düşmanlarımızın boyutu hiç önemli değil, en büyük tehlike kalabalık olmalarında
Road of Devastation’da en çok dikkatimi çeken şey artık herkesin kendi puanını alması oldu. Hatırlarsanız ana oyunda puanları kim alırsa alsın bu puanlar her iki oyuncunun hanesi de işliyordu. Sanırım geliştiriciler artık daha rekabetçi bir oyun sunmak istemişler. Yine bu sistemde oyuna zarar vermiş diyebilirim, artık bazen savaşı ve dayanışmayı bırakıp altınlara saldırıyorsunuz. Açıkçası bu da rahatsız edici bir unsur olarak sayılabilir. Road of Devastation’da beni genel olarak hayal kırıklığına uğratmayan şey ise müzikler oldu. Yine ana oyundaki gaza getirici harika melodiler bu indirilebilir içerikte de bulunuyor. Bunun yanı sıra yine ortama göre heyecanınızı arttıran yeni müzikler yine beğeninizi toplayacaktır. Sonuç olarak bu indirilebilir içeriğin beklentilerimin çok altında kaldığını söyleyebilirim. Açıkçası pek de eğlendiğimi söyleyemem. Ana oyun gibi bir şeyler beklemeden, arcade havayı tatmak istiyorsanız uygun fiyata satılan Road of Devastation’ı deneyebilirsiniz.