Gizle
Kullanmakta olduğunuz tarayıcı güncelliğini yitirmiştir. Bölüm Sonu Canavarı, sorunsuz bir gezinti için tercih ettiğiniz tarayıcının en güncel sürümünü kullanmanızı önerir.
Mobil Sürümü Görüntüle »
 
     İlk kez 1970 yılında Masahiro Mori tarafından yayınlanan bir makalede dile getirilen ankeny velliy, yaniTekinsiz Vadi teorisi, en basite indirgenmiş açıklamayla bir robotun insana benzer görünüşü ve hareketleriyle insanlarda ilk bakışta uyandırdığı tiksinti, ürkme, nefret ve ani şaşırma gibi tepkilerin tetiklenmesine dikkat çeker. Peki ama neden? Neden insanoğlu sevimli robotlar karşısında bu duygu karmaşası içine çekilmezken kendine benzemeye çalışan robotlarla göz göze geldiğinde Tekinsizlik Vadisi’ne düşer? The Fall, size bu düşüşün hikayesini anlatacak.

Bağımsız oyun stüdyosu Over the Moon tarafından geliştirilen The Fall, ne ilginçtir ki son derece sessiz sakin biten başarılı bir Kickstarter kampanyası ve bir o kadar sessiz gerçekleşen çıkışıyla artık her gün bir başka oyunun diijial marketlerde yer ettiği şu günlerde maalesef dikkat çekmeyi başaramamış gizli bir hazine.

Geleneksek macera türüne yeni fikirler sunarken, Metroid’den ilham aldığı ilerleyiş tarzını benimseyen The Fall muğlak, gizemli, kuvvetli biçimde yazılmış senaryo ve diyaloglarıyla hem oynanış hem de senaryo kanadında güçlü adımlarla ilerliyor.
 

Bir insanın, sebebi henüz bilinmeyen bir düşüş sahnesiyle açılışını yapıyor The Fall. Düşüş gerçekleşirken aktif hale geçen robotik koruma kıyafeti onu ölümden kurtarıyor ancak bu bilinmedik gezegene bilinçsiz ve ağır yaralı olarak iniyor karakter. İşte bu noktada devreye siz giriyorsunuz. Doğrusu karakter düşerken devreye girmiştiniz bile! Programlanma amacı şu anda biliçsiz ve ağır yaralı insanını tüm ölüm tehlikelerinden korumak olan ARIDisimli bu robotik savaş kıyafetinin yapay zekası olarak hikayenin başrolü için aktive ediliyorsunuz. Amacınız daha doğrusu göreviniz , neredeyse hiç bir şey bilmediğiniz bu gezegende yol bularak robotik kıyafet içindeki insanınızı sağa sağlim hedef noktaya ulaştırmak.

Bu son derece ilgi çekici konseptin tamamlayıcısı başarılı hikaye örgüsü ve sunum tarzı olmuş. Karşılaştığımız karakterler, bolca diyalog seçeneği, seçimlerimize bağlı gelişen tepkiler, mekanlar, şüpheli olaylar ve tüm bu oluşum üstüne örtülen esrar perdesiyle The Fall, son yıllarda hikaye bazında sürükleyiciliği bana bu denli hissettirmeyi başarabilmiş ender oyunlardan birisi. Bir yapay zekayı yöneterek yapay zekanın tehlikesini anlatan kurgu anlamlı bir tezata hizmet ediyor.

 
Ses kategorisinde çıkartılmış olan işler hiç şüphesiz bu atmosferin oluşmasında önemli bir role sahip. Arka plan sesleri gerilimi arttırırken, halihazırda sinematik sunum tarzıyla The Fall kimi zaman bir korku oyunu edası takınıyor. Diyaloglar esnasında karşımıza çıkan seslendirme performansı sadece tonaj değil, karakterlerin kendine has kişiliklerini ortaya koyması aşamasında da hünerini göstermiş ve ortaya diyalogları keyifle dinlemenizi sağlayacak bir çalışma çıkartılmış.

Son dönemde bağımsız cephesinde boy gösteren pek çok point & click adventure türü yapımın aksine The Fall piksel sanatı yerine sinematik sunum ve atmosferin ağır bastığı bir görsel sunumu benimsemiş ve koşma, tırmanma, ateş etme, zıplama hareketleri tatmin edici seviyeye ulaştırılmış. Bir diğer bağımsız yapım The Swapper’a benzeyen atmosferin tamamlayıcısı elimizdeki silahımızın feneri ve robotik kıyafetin yüz kısmında yer ala dijital panelin ışığı 2 boyutlu oyun alanının ön ve arkasına konuşlandırılmış silüetleri aydınlatırken kimi zaman ürpertici anlar ortaya çıkabiliyor.

Işık kaynağımız fener atmosferin tamamlayıcısı hoş bir nüans olmanın ötesinde oynanışta da büyük bir role sahip. Point & click adventure türü oyunlarda etkileşime geçmeniz gereken bölgeyi adı üstünde işaretleyici ile bulur, bulmacaları da aynı yöntemle çözeriz. The Fall’da etkileşime geçebildiğiniz alanlar fenerle aydınlanıyor. Neresiyle etkileşime geçeceğim diye ekrandaki kayda değer tüm alanları tıklamaktan ziyade fener yordamıyla, üstelik aydınlatıcının kullanış amacına uygun atmosferin de etkisiyle farklı bir etkileşim, keşif yolu getirilmiş. Sadece karanlığın ardına saklananı keşfetmekle kalmıyor, gerçekten de oyun alanında ilerleyişinize yol verecek noktalar ve bilgi kaynaklarına ışık tutuyorsunuz. Bu yeni tarz da oyun alanını en ince ayrıntısıyla inceleme yükümlülüğü getiriyor oyuncuya. Tabiri caizse eski köye yeni ve kullanımı keyifli bir adet getirmiş.
 
 
The Fall oyuncuyu gerçekten zorlayacağına inandığım güzel düşünülmüş bulmacaları ve yer yer karşımıza çıkan platform öğeleri yanı sıra keyif veren çatışma dinamikleriyle aksiyon sosunu eklemeyi unutmuyor. 2D boyutlu oyun alanına konuşlandırılan çeşitli nesneler arkasına saklanabiliyor, saklandığınız noktalardan saldırıda bulunabiliyorsunuz. Zaten sizden güç ve sayıca üstün olan düşmanlar ilerleyen bölümlerde farklı saldırı tarzları da geliştirince saklanmak, gizlice düşmanın arkasından gidip işini bitirmek veya kafaya nişan almak gibi ufak stratejilerle üstünlüğünüzü korumaya çalışıyorsunuz.

Tıpkı Metroid’de olduğu gibi hikaye ilerleyişi ve keşiflerinize paralel olarak aktif hale geçen suit özellikleriniz her bölümde kullanımınıza sunulan yeni bir oyuncağı ellerinize bırakıyor. Bu özellikler hem bulmacaları çözme hem de çatışmalarda avantaj sağlama aşamasında önemli bir role sahip. Mesela gizliliği kullanarak gözden kaybolmak gibi.

The Fall’un aksayan yönü biraz geç alışılan kontrolleri olmuş. Klavye + mouse ikilisiyle aksiyon anlarında fazla zorluk çekmiyorsunuz ama bulmacaları çözmek için gerçekleştireceğiniz etkileşimlerde kullanılan arayüz açıkcası biraz yavaş kalmış. Aynı şekilde silahınızı çektiğiniz anlarda da kimi zaman son hedeflediğiniz yöne dönüveren namlu çatışmalarda başınıza dert olabiliyor. Zorlayıcı bulmacalarda ufak bir ipucu dahi vermeyen sistem zoru sevenleri tatmin edebilir ama deneme yanılma yöntemiyle sonuca ulaşmayı seçenleri sıkabilir. Yapımın eksi yönlerinden birisi de kısa kalan oyun süresi.

3 bölümden oluşan ve ilk bölümü halihazırda Steam yaz kampanyasında $5’a satılan The Fall etkileyici senaryosu ve sunum tarzı, atmosferi, seslendirme ve müzikleriyle alkışı hak ediyor, oynanıştaki aksaklıklarına rağmen bu noktada zengin tutulmaya çalışılmış içeriğiyle durumu bir noktada kotarıyor. Bilimkurgu sever her oyuncunun tatması gereken hikaye, geleneksel macera türüne getirmeye çalıştığı yeniliklerle de süslenince The Fall bence gizli bir hazineye dönüşüyor.

the fall bilimkurgu pc steam over the moon sci-fi adventure point & click adventure
Canavar Hareketler - Tanıtım Oyun Serisi - Kill the Bad Guy - Bölüm 1
Yorumlar yeniden eskiye doğru listelenmektedir. Sıralamayı değiştirmek için sağdaki menüyü kullanabilirsiniz.

BSC Misafiri

4.7.2014 22:27:50

0
ben hayatımda bu kadar dandik bir player görmedim.Sanki sırf izlemeyelim diye şu playeri değiştirmiyorlar.

Real Woods

3.7.2014 20:35:23

+1
Ses ve yazı ingilizce Türkçe olsa oyun akışı sırasında bizim için daha etkileyici olabilir.

Rogue Agent

3.7.2014 20:27:10

-1
abartı seviyede the swapper çakması

Guest-B61CB1CD0

3.7.2014 16:02:37

0
Oyunun atmosferini çok beğendim yaz bitmeden denemeyi planlıyorum.

Crauser

3.7.2014 15:38:37

+2
İnceleme mükemmel olmuş. Öyle gizemli anlattınız ki oyundan çok "uncanny valley" mevzusu ilgimi çekti.

Guest-2D6B32B7D

3.7.2014 14:49:12

0
Buglı çalışıyor bende ilerleyemedim ne yazıkki
  • Siz de aşağıdaki form aracılığıyla yorum yapabilirsiniz.
Mesajınız
Üyeyim Üye Değilim

DonanımHaber üyeliğinizi kullanabilirsiniz.

E-Posta (Onay için gerekli.)

The Fall 10/10 1 oy
KÜNYE
The Fall
+ TAKİBE
AL
2 kişi bu oyunu takip ediyor.
Editör Notu: Herkesin oynayabileceği başarılı bir yapım.
8,0 Puan
Bu oyun PC platformunda incelenmiştir.
2.0
2
OY
8
PC TEST SİSTEMİMİZ
  • İşlemci Intel Core i7-4790K 4.00 GHz
  • RAM 8 GB DDR3 1600 MHz
  • Ekran Kartı Nvidia GeForce GTX970M 4GB GDDR5
  • Sabit Disk 128GB SSD
Kullanıcı Videosu Yükle ▲ Siz de video yüklemek için tıklayınız