Capcom, Megaman'in orjinal serisinden bir oyunu en son yeni nesile taşıyalı 2 sene geçmiş. Bundan önce serinin dokuzuncu oyununu oynamayanlar için yeniden fırsat yaratan Capcom'un Mega Man serisini yeni nesil konsollara taşırken kriterleri çok açık ve net. Öncelikle oyunun "retro" görünümü bozulmadan, en yüksek görüntü kalitesinde sunulmasının sağlanması ve bunun yapılırken de asla orjinalliğinin bozulmamasını sağlamaya çalışıyorlar. Şimdi son remake olan Mega Man 10 ile bunu 9. oyunda olduğu gibi başarabilmişler mi gelin hep beraber bakalım...
İncelemeye başlamadan önce kendi açımdan söylemeliyim ki Mega Man ile tanışmam biraz geç oldu. İlk olarak PS1'deki Mega Man: Legends ile başladığım bu seriyi ilk olarak 3D olarak oynamıştım. Büyük keyif alarak bitirdiğim Mega Man: Legends'dan sonra serinin geçmişine bakmamla çok ihtişamlı bir seri olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Capcom'un en gözde ve Japonya'da en çok bilinen oyunları arasında yer alan Mega Man'in önceki oyunlarına da bakma şansı bulmaya çalıştığımı hatırlıyorum. Şunu söylemeliyim ki onlarca Megaman oyunu arasında Capcom en iyi olanları ayıklayarak yeni nesile port etmeye gayret gösteriyor.
Mega Man 10'u açmanızla birlikte orjinale göz atanlar, arayüzdeki ufak değişikliklerin ve görsellikteki iyileştirmenin dışında oyunun eski
NES versiyonuyla birebir aynı olduğunu farkedeceklerdir. Yani herşey çocukluğumuzun
piksel piksel 8-bit dönemleriyle aynı kalitede görünüyor. Az önce bahsettiğim orjinalliğin bozulmaması kriteri işte burada göze çarpıyor. Oyun,
48 adet renk paletine, 256 x 224 çözünürlüğündeki görüntüleri ile gafik hastaları için belki bu oyunu güçlü konsollarında oynamak itici gelebilir ancak "Retro" oyunculuk kesinlikle böyle olmalı. Oyunu oynarken çocukluğumuzda heyecanlanarak yaşadığımız o ilk oyun heyecanını bize az da olsa hatırlatması demektir Retro kavramı... Bunu da Mega Man 10'da derinlemesine hissetiğimi söylersem oyuna şimdiden önermiş olur muyum bilemiyorum, ancak oyuna kesinlikle şans vermelisiniz.
Mega Man 10'daki hikaye de grafikler kadar retro... Roboenza adındaki hastalığı düzeltmek için Mega Man'in çeşitli robot ustalarını yok etmesi gerekmektedir. Bu amansız ilerleyişin sonucunda Mega Man'in ana amacı Dr. Wily'yi yok etmek olmaktadır. Oyunda doğal olarak diyalog konulması yerine text şeklinde diyalog sistemi tercih edildiği görülüyor. Konunun yeterince tatmin edici olmadığını söylemek zorundayım, en azından diğer Mega Man oyunlarına nazaran öyle olduğu kesin... Ancak bu kadar bir eski oyunun remake'inde bunu düşünmeyip kendimizi oyunun akışına bırakmamız daha doğru olacaktır. Oyundaki müzikler 8-bit'lik birer şaheser... Her bölümün kendine has bir tonu var ve kulaklarınız bu müziklere hemen ayak uyduracaktır. Özellikle Nitro Man'in olduğu bölüm beni çok havaya sokmuştu. Ses efektlerinde ise hiç bir fark göremedim diyebilirim. Zaten ses efektleri serinin ilk 10 oyununda hep aynıydı.
Tabi oyunun odak noktası Mega Man ve
oynanışı oluyor. Ancak bir nokta benim gerçekten canımı sıkmaya
yetti de arttı bile Mega Man, 10. oyunda da 9. oyunda olduğu gibi
kayamıyor veya M Buster'ı şarj edemiyor. Bölümlerde bunların
eksikliğine göre tasarlandığı için epey sınırlı platform
öğeleri ile karşılaşıyoruz. Ancak yine de oyunun zor olduğunu
söylemeliyim. Bölümlerde size engel olacak bir çok obje ve
zararlı alanlar ile karşılaşacaksınız. Ancak korkmanıza gerek
yok, Oyuna bu sefer 9. oyunun zorluğundan yakınanlar için "Easy"
(Kolay) mod da eklenmiş vaziyette. Ancak Easy moduna geçildiğinde
oyunun bu sefer de aşırı kolaylaştığının farkına vardım.
Oyunun yapımcılığını üstlenen Inti Creates, Mega Man'i ya çok
zor ya da çok kolay oynatmak istemiş anlaşılan, zorluk balansının
ayarlanamaması sonucu ortaya zayıf bir oynanabilirlik çıkıyor,
Kolay moda geçildiğinde, tuzakların ve uçurumların üzerinde
çeşitli platformlar beliriyor, düşmanlar çok daha az sayıda
çıkıyorlar ve az ateş ediyorlar. Robot Master'lar da çok yavaş
hareket ettiklerinden ve normalden çok daha fazla hasar
aldıklarından tam bir çocuk oyuncağı haline gelmişler. Easy
Mode'u biraz şöyle buldum, "Ya oyunu adam gibi oynarsın, ya
da böyle ilerleyerek hiç zevk almazsın".
Easy (Kolay) moda ek olarak bir de Hard (Zor) mod bulunuyor. Bu mod ise tam bir 'ölüm makinesi'. Hayatımda gördüğüm en korkunç zorluk seviyelerinden biri buydu kesinlikle... Düşmanlar neredeyse her yerden fırlıyor, hızlı hareket ediyor ve hızlı ateş ediyorlar, her yerde daha fazla tuzak ve hele herşeyi geçip Boss'lara geldiyseniz, oyun resmen "Hiç yorulmasaydınız" diyor. Boss'ların hiç acıması yok! Boss'lar normal düşmanlardan daha yüksek hasar verdiğinden ve Mega Man, Hard mod da zaten normalden daha fazla hasar aldığından bu savaşlarda 1 veya 2 kez darbe almanız ölümü de beraberinde getiriyor. Oyunu Hard mod da bitirmek gerçekten çok zor, oynarken ecel terleri dökebilir ve stres dolu anlar yaşayabilirsiniz.
Mega Man 10'un oyun ömrü Challenge'lar ile birlikte 5 saati buluyor. Protoman'in bedavaya sunulduğu oyun için yeni Challenge ve karakterler de şu anda satışa sunuluyor. Oyunun zorlayıcı olması, yılmayan oyuncuların hırs yapmasına sebebiyet verebilir. Bu da daha fazla oyun süresi demek oluyor. 10 Dolar fiyat etiketiyle satılan Mega Man 10, verilen parayı hakediyor mu derseniz? Kesinlikle böyle bir retro oyun bu parayı hakediyor, ancak böyle bir oyun için bazı eklenti fiyatlarını uçuk buldum. Bir Challenge veya yeni bir karakter için 3 dolar istemek ne kadar doğru? Madem DLC artık oyun keyfimizin her alanında varolacak, o zaman bu fiyat dilimlerinin de mantıklı yapılmasının taraftarıyım...
Mega Man 10 için daha fazla söyleyecek bir şey yok. Eğer ki 9. oyunu oynayıp sevdiyseniz Mega Man 10'a da bayılacaksınız. Bildiğiniz Retro Mega Man hala aynı, hiç bir şey değişmedi. Boss'lar biraz tuhaf, oyunun müzikleri belki size hitap etmeyebilir, ancak dediğim gibi zorlayıcı bir oyun olması ve platform öğelerinin çok dengeli tasarlanması Mega Man 10'u alanında farklı kılıyor. Eğer siz de "Herşey grafik değildir" sözüne inanlardansanız, Mega Man 10'a bir şans vermelisiniz.