Star Wars evreni bildiğiniz üzere oldukça geniş bir yapıyı barındırıyor ve şu ana kadar onlarca oyunun geldiğini aktarabiliyoruz. Şimdi ise Respawn stüdyosu,yeni bir projenin yakında duyurulacağını bildiriyor.
Respawn'dan strateji odaklı yeni Star Wars oyunu yolda
Bit Reactor ekibi ve Jedi: Survivor geliştiricisi Respawn açıklanan detaylara göre önümüzdeki ay strateji temelli bir Star Wars oyununu resmi olarak duyuracak. Yeni proje 19 Nisan tarihinde Japonya'nın Tokyo kentinde düzenlenecek Star Wars Celebration etkinliğinde sahne alacak ve oyunun ilk gösterimi yapılacak.
Yeni strateji ve sıra tabanlı taktik Star Wars oyunu, XCOM ve Civilization stüdyosu Firaxis Games'in geliştiricileri tarafından kurulan Bit Reactor ile işbirliği kapsamında geliştiriliyor.
Öte yandan geçtiğimiz yıl şirket genelinde yaklaşık 700 kişinin işten çıkarılacağı duyurulmuştu. Bu hamlenin ardından EA Entertainment Başkanı Laura Miele, yapılan inceleme sonrasında Respawn'ın Jedi ve Apex Legends serilerine odaklanması gerektiğine karar verdiklerini söylemişti.
2022 yılında bir başka Star Wars oyunu LucasArts'ın eski çalışanı ve Medal of Honor'un yaratıcılarından Peter Hirschmann tarafından yönetilecekti. Ancak bu oyun da iptal edildi.
Star Wars Jedi: Fallen Order neler vadediyor?
Star Wars Jedi: Fallen Order oyunu, Star Wars evreninde, Star Wars: Episode III – Revenge of the Sith filmindeki olaylardan beş yıl sonraki bir zaman diliminde geçiyor. Bu dönemde, Galaktik İmparatorluk, 66. Emir'in uygulanmasının ardından tüm Jedi'ları ortadan kaldırmaya çalışıyor . Oyuncular, bu tehlikeli ortamda hayatta kalmaya çalışan eski bir Jedi Padawanı olan Cal Kestis'i kontrol ediyorlar . Cal, Jedi Düzeni'nin yıkımından kıl payı kurtulmuş ve kimliğini gizleyerek Bracca gezegeninde hurda işçisi olarak yaşamını sürdürüyor.
Bu gizlenme zorunluluğu, oyunun başlangıcında Cal'in yeteneklerini bastırmasına ve temkinli bir karakter olmasına neden oluyor. Ancak hikaye ilerledikçe, Cal'in geçmişiyle yüzleşmesi ve Jedi olma yolunda ilerlemesi için bir zemin oluşuyor. 66. Emir, Jedi Düzeni için büyük bir travma yaratıyor ve Cal'in hayatta kalıp saklanması, İmparatorluk'un acımasızlığını ve Jedi'ların çaresizliğini gözler önüne seriyor. Bu durum, oyuncuyu Cal'in mücadelesine duygusal bir bağ kurmaya yönlendiriyor.
Bir gün, Cal'in Force'u kullanarak arkadaşını kurtarması İmparatorluk tarafından fark ediliyor ve Cal, İmparatorluk Engizisyoncuları'nın hedefi haline geliyor . Tam bu sırada, eski Jedi Şövalyesi Cere Junda ve huysuz pilot Greez Dritus, Cal'i kurtarıyorlar . Cere ve Greez, Cal için hem kurtarıcı hem de yol gösterici rollerini üstleniyorlar. Cere'nin geçmişi ve Jedi Düzeni'ni yeniden kurma isteği, hikayenin önemli bir itici gücü olarak ortaya çıkıyor. Greez'in daha pragmatik yaklaşımı ise ekibe farklı bir bakış açısı sunuyor. Bu karakterlerin Cal'in hayatına girmesi, yalnızlık ve saklanma temasından, bir ekip çalışması ve ortak amaç etrafında toplanma temasına geçişi simgeliyor.
Birlikte Stinger Mantis adlı gemileriyle galakside tehlikeli bir yolculuğa çıkıyorlar. Bu yolculukta onlara, eski bir Jedi Ustası olan Eno Cordova tarafından saklanmış ve Force'a duyarlı çocukların listesini içeren bir Holocron'u bulmalarında yardımcı olacak küçük bir droid olan BD-1 katılıyor . BD-1, sadece mekanik bir yardımcı olmanın ötesine geçerek Cal için sadık bir arkadaş ve duygusal bir destek kaynağı oluyor. Droidin çeşitli yetenekleri, oyunun temel oynanış mekaniklerinde de önemli bir yer tutuyor. BD-1'in varlığı, Star Wars evrenindeki droid-insan ilişkisinin önemini vurguluyor ve oyuncuya sevimli ve işlevsel bir yol arkadaşı sunuyor. Hikayenin temel olay örgüsü, Cal'in Jedi eğitimini tamamlama, geçmişiyle yüzleşme ve Jedi Düzeni'ni yeniden kurma çabası etrafında şekilleniyor . Bu süreçte, İmparatorluk Engizisyoncuları İkinci Kız Kardeş (Trilla Suduri) ve Dokuzuncu Kız Kardeş gibi tehlikeli düşmanlarla karşılaşıyorlar . Engizisyoncular, İmparatorluk'un Jedi avındaki acımasızlığını temsil ediyorlar ve Cal için sürekli bir tehdit oluşturuyorlar. İkinci Kız Kardeş'in Cal ve Cere ile olan kişisel bağlantısı ise hikayeye daha derin ve duygusal bir boyut katıyor. Bu düşmanların varlığı, oyunun çatışma ve gerilim unsurlarını artırıyor ve oyuncuyu sürekli tetikte olmaya zorluyor.
Oynanış Dinamikleri: Işın Kılıcı ve Force ile Hayatta Kalma Mücadelesi
Oyuncular, Star Wars Jedi: Fallen Order oyununda Cal Kestis karakterini üçüncü şahıs kamerasından kontrol ediyorlar . Cal, ikonik ışın kılıcını kullanarak düşmanlarına etkili saldırılar yapabiliyor ve aynı zamanda gelen tehlikeli saldırıları da ustaca bloke edebiliyor . Ancak bloklama eylemi, karakterin sahip olduğu blok ölçerini yavaş yavaş tüketiyor ve bu ölçer tamamen tükendiğinde karakter düşman saldırılarına karşı savunmasız bir hale geliyor . Bu mekanik, oyuncuları sadece sürekli saldırmak yerine, düşmanlarının hamlelerini dikkatle gözlemlemeye ve stratejik bir yaklaşım benimsemeye teşvik ediyor.
Oyunun dövüş sistemine taktiksel bir derinlik katan bu özellik, oyuncuları sadece saldırı odaklı değil, aynı zamanda savunma becerilerini de geliştirmeye yönlendiriyor. Düşman bir saldırı gerçekleştirmeden hemen önce doğru zamanlamayla yapılan bloklama hareketi, gelen saldırıyı savuşturmanın veya düşmanın fırlattığı mermiyi saptırmanın ötesine geçiyor; bu başarılı savunma, rakibin blok ölçerini çok daha hızlı bir şekilde düşürerek oyuncuya karşı saldırı için değerli bir fırsat sunuyor . Ayrıca, bazı özel düşmanlar, oyuncunun bloklayamayacağı güçlü bir saldırı başlatmaya hazırlandıklarında görsel bir ipucu olarak kırmızı renkte parlıyorlar . Bu "parry" mekaniği, ustalaşması zaman ve pratik gerektiren ancak oyuncuya büyük avantajlar sağlayan bir dövüş unsuru olarak öne çıkıyor. Düşman saldırılarını doğru anda savuşturmak, dövüşleri daha akıcı ve tatmin edici bir hale getiriyor ve oyunun "Souls-like" olarak anılmasına önemli bir katkıda bulunuyor. Bu mekanik, oyuncuları sabırlı olmaya ve düşmanlarının saldırı desenlerini dikkatlice öğrenmeye teşvik ediyor.
Oyunun ilerleyen aşamalarında Cal, başlangıçta sahip olduğu düşmanları yavaşlatma gücü olan "Force Slow" yeteneğinin yanı sıra, "Wall-run", "Double-jump", "Force Push" ve "Force Pull" gibi çeşitli yeni Force güçleri kazanıyor . Bu yeni yetenekler, oyuncuların daha önce ulaşamadıkları gizli bölgelere erişmelerini ve oyun dünyasını daha kapsamlı bir şekilde keşfetmelerini sağlıyor . Force güçlerinin aşamalı olarak kazanılması, oyuncuların karakterlerinin gelişimini somut bir şekilde hissetmelerini sağlıyor ve oyun dünyasını keşfetmek için sürekli yeni yollar açıyor. Bu ilerleme sistemi, oyunun "Metroidvania" tarzı keşif unsurlarıyla mükemmel bir uyum içinde çalışıyor ve oyuncuları sürekli olarak yeni yetenekler kazanmaya ve daha önce ziyaret ettikleri bölgeleri farklı açılardan tekrar keşfetmeye teşvik ediyor. Star Wars Jedi: Fallen Order, keşif ve ilerleme konusunda "Metroidvania" olarak bilinen oyun tasarım felsefesini benimsiyor.
Oyuncular, Bogano, Zeffo, Kashyyyk, Dathomir ve Ilum gibi beş farklı ana gezegeni özgürce keşfedebiliyorlar ve bu gezegenlere hikaye boyunca defalarca geri dönebiliyorlar . Stinger Mantis adlı yıldız gemisi, oyuncuların oyun içi karakterlerle etkileşim kurabileceği ve farklı gezegenler arasında seyahat edebileceği merkezi bir üs görevi görüyor . Her gezegenin farklı bölgeleri birbirine karmaşık yollarla bağlı durumda ve oyuncular, bu bölgeler arasında daha hızlı hareket etmek için çeşitli kısayollar keşfedebiliyorlar . Gezegenlerin sunduğu bu çeşitlilik ve birbirine olan bağlantıları, oyunculara geniş ve sırlarla dolu bir dünya sunuyor. Kısayolların keşfedilmesi, oyuncuların keşif çabalarını ödüllendiriyor ve oyun dünyasıyla olan etkileşimlerini zenginleştiriyor. Bu tasarım anlayışı, oyuncuları sadece ana hikayeyi takip etmek yerine, oyun dünyasını kendi tempolarında ve meraklarına göre keşfetmeye teşvik ediyor.
Oyun dünyasını keşfederken oyuncular, karakterlerinin sağlık veya Force enerjisi kapasitelerini kalıcı olarak artıran "Essence" adı verilen özel öğelerle karşılaşıyorlar. Ayrıca, oyunun hikayesi ve evreni hakkında daha fazla bilgi sunan "Echoes" adı verilen hatıraları da bulabiliyorlar . Cal'in sadık droid yoldaşı BD-1, oyuncuların navigasyonunda ve düşmanlarla olan mücadelelerinde onlara yardımcı olmak için çeşitli şekillerde yükseltilebiliyor, ancak bu yükseltmelerin bazıları oyuncular tarafından kolayca gözden kaçırılabiliyor . Bu koleksiyon öğeleri, oyun dünyasına derinlik katmanın yanı sıra, oyuncuları çevreyi daha dikkatli bir şekilde incelemeye teşvik ediyor ve keşif eylemini ödüllendiriyor. BD-1'in sunduğu yükseltmeler ise oynanışa yeni taktiksel boyutlar kazandırıyor. Oyuncular, oyun boyunca kazandıkları yetenek puanlarını kullanarak Cal Kestis'in dövüş becerilerini geliştirebiliyorlar. Bu beceriler, "Survival" (Hayatta Kalma), "Lightsaber" (Işın Kılıcı) ve "Force" (Güç) olmak üzere üç ana yetenek ağacına ayrılıyor . Bu yetenek ağacı sistemi, oyunculara kendi tercih ettikleri oyun tarzlarına uygun bir karakter geliştirme imkanı sunuyor ve oyunun tekrar oynanabilirlik değerini önemli ölçüde artırıyor. Oyuncular, bu sistem sayesinde bilinçli kararlar vererek karakterlerini kendi istedikleri gibi şekillendirebiliyorlar.
Geliştirme Süreci ve Yankıları: Respawn'ın Başarılı Jedi Macerası
Star Wars Jedi: Fallen Order oyunu, Respawn Entertainment adlı deneyimli oyun geliştirme stüdyosu tarafından titizlikle geliştirilmiş ve Electronic Arts tarafından 15 Kasım 2019 tarihinde oyuncularla buluşmuştur . Daha önce Titanfall ve Apex Legends gibi başarılı yapımlara imza atmış olan Respawn Entertainment , bu projeyle de yüksek kalite standartlarını sürdürmüştür. Oyunun yönetmen koltuğunda ise 2014 yılında Respawn bünyesine katılan Stig Asmussen oturmuştur . Oyunun geliştirilme süreci oldukça ilginç bir başlangıca sahiptir; aslında proje, Star Wars evreniyle herhangi bir bağlantısı olmayan orijinal bir fikirden doğmuştur. Ancak Electronic Arts, bu orijinal fikrin barındırdığı aksiyon potansiyelinin bir Star Wars oyunu olarak mükemmel bir şekilde işleyebileceğine inanmış ve Lucasfilm'i projeyi resmi olarak yetkilendirmeye ve geliştirme sürecinde danışmanlık yapmaya ikna etmiştir . Bu durum, oyunun nasıl şekillendiğine dair önemli bir bakış açısı sunarken, Electronic Arts'ın Star Wars evrenine olan inancını da gözler önüne seriyor. Oyunun orijinal bir konseptten popüler bir Star Wars projesine dönüşmesi, yaratıcı süreçte dış etkenlerin ve işbirliklerinin ne kadar önemli bir rol oynadığını gösteriyor.
Oyunun görsel dünyası, Rogue One: Bir Star Wars Hikayesi filmi ve Star Wars Rebels animasyon serisinden ilham alırken, dövüş mekanikleri ve seviye tasarımları Metroid Prime, Dark Souls ve The Legend of Zelda: Wind Waker gibi farklı türlerdeki başarılı oyunlardan esinlenmiştir . Bu çeşitli kaynaklardan alınan ilham, Fallen Order'ın kendine özgü ve yenilikçi bir oynanış deneyimi sunmasına olanak tanımıştır. Özellikle "Souls-like" olarak nitelendirilen zorlu ve taktiksel dövüş sistemi ile "Metroidvania" tarzı derinlikli keşif unsurları, oyunun öne çıkan özelliklerindendir. Bu farklı oyun türlerinden ilham alınması, oyunun hem uzun süredir Star Wars hayranı olan kitleye hem de farklı oyun türlerini seven daha geniş bir oyuncu kitlesine hitap etmesini sağlamıştır. Star Wars Jedi: Fallen Order, ilk olarak 15 Kasım 2019 tarihinde PlayStation 4, Windows ve Xbox One platformları için piyasaya sürülmüştür . Daha sonra, 24 Kasım 2020'de Google Stadia platformunda ve 11 Haziran 2021'de ise yeni nesil konsollar olan PlayStation 5 ve Xbox Series X/S için de oyuncularla buluşmuştur . Oyunun farklı platformlarda farklı tarihlerde yayınlanması, geliştiricilerin ve yayıncıların geniş bir oyuncu kitlesine ulaşma stratejisinin bir parçası olarak değerlendirilebilir. Yeni nesil konsollar için yapılan özel güncellemeler ise oyunun görsel ve performans kalitesini önemli ölçüde artırmıştır.
Star Wars Jedi: Fallen Order, piyasaya sürülmesinin ardından eleştirmenlerden genel olarak olumlu geri bildirimler almıştır. Özellikle oyunun tatmin edici dövüş sistemi, ilgi çekici karakterleri, stabil performansı ve etkileyici dünya tasarımı övgüyle karşılanırken, yayınlandığı ilk dönemlerde karşılaşılan bazı teknik sorunlar eleştirilmiştir . Eleştirmenlerin genel olarak olumlu yaklaşımı, oyunun başarılı bir Star Wars deneyimi sunduğunu açıkça gösteriyor. Ancak bazı oyuncular tarafından dile getirilen teknik aksaklıklar, oyun deneyimini olumsuz etkileyebilmiştir. Oyunun güçlü yönleri arasında, Star Wars evrenine olan derin bağlılığı ve yenilikçi oynanış mekanikleri ön plana çıkıyor. Oyun, ticari anlamda da büyük bir başarı elde ederek 2020 yılına kadar 10 milyondan fazla kopya satmayı başarmıştır . Ayrıca, oyun dünyasının prestijli ödüllerinden olan The Game Awards 2020'de En İyi Aksiyon/Macera Oyunu kategorisinde aday gösterilmiş ve 23. Yıllık D.I.C.E. Ödülleri'nde Yılın Macera Oyunu ödülünü kazanmıştır . Bu yüksek satış rakamları ve kazanılan ödüller, oyunun hem oyuncular hem de eleştirmenler tarafından büyük beğeni topladığını ve sektörde önemli bir yer edindiğini gösteriyor. Bu başarı, tek oyunculu Star Wars oyunlarına olan talebin hala yüksek olduğunu ve Respawn Entertainment'ın bu alandaki yeteneğini açıkça ortaya koyuyor.
Kanon Evrende Yeni Bir Sayfa: Oyunun Star Wars Evrenindeki Yeri
Star Wars Jedi: Fallen Order, Star Wars evreninin resmi kanon bir parçası olarak kabul ediliyor . Oyun, kronolojik olarak Star Wars: Episode III – Revenge of the Sith ve Star Wars: Episode IV – A New Hope filmleri arasındaki zaman diliminde geçiyor ve bu iki önemli yapım arasındaki boşluğu dolduruyor. Aynı zamanda, Star Wars evrenine Cal Kestis, Cere Junda ve BD-1 gibi yeni ve özgün karakterler, Bogano, Zeffo ve Ilum gibi keşfedilmemiş gezegenler ve sürükleyici yeni bir olay örgüsü sunuyor . Oyunun kanon olması, hikayenin Star Wars evreninin genel anlatısıyla tam bir uyum içinde olduğu ve gelecekteki Star Wars projelerinde referans alınabilecek önemli bir kaynak teşkil ettiği anlamına geliyor. Bu durum, oyunu Star Wars hayranları için çok daha değerli ve anlamlı kılıyor.
Oyunda tanıtılan Cal Kestis, Cere Junda, BD-1 ve İkinci Kız Kardeş gibi karakterler, Star Wars evrenine taze ve ilgi çekici katkılar sunuyor . Bu karakterlerin derinlikli hikayeleri ve aralarındaki dinamikler, oyuncuları oyunun anlatısına daha da bağlıyor. Ayrıca, daha önce Star Wars yapımlarında görülmemiş olan Bogano, Zeffo ve Ilum gibi yeni gezegenler de evrene dahil olarak, keşfedilecek yepyeni dünyalar sunuyor . Bu yeni karakterler ve gezegenler, Star Wars evreninin sınırlarını genişletiyor ve gelecekte anlatılabilecek daha birçok hikaye için zengin bir zemin oluşturuyor. Bu yenilikler, Star Wars hayranlarına hem tanıdık unsurları hatırlatan hem de tamamen yeni ve merak uyandıran içerikler sunarak, evrenle olan bağlarını güçlendiriyor. Oyun, aynı zamanda İmparatorluk Engizisyoncuları'nın gizemli kökenleri ve acımasız operasyonları hakkında da daha fazla detaylı bilgi sunuyor .
Jedi Düzeni'nin trajik çöküşünün ardından hayatta kalmayı başaran Jedi'ların karşılaştığı büyük zorlukları ve geleceğe dair taşıdıkları umutları da etkileyici bir şekilde gözler önüne seriyor . Oyunun bu yönü, Star Wars evreninin karanlık bir dönemine ışık tutarak, Jedi'ların İmparatorluk karşısındaki çaresiz ama onurlu mücadelesini daha yakından deneyimleme fırsatı sunuyor. Bu anlatı, Star Wars hayranlarının evrenin bu karanlık dönemine dair merakını giderirken, onlara yeni ve dokunaklı bir perspektif sunuyor. Ayrıca, oyunda ilk kez görünen ve İmparatorluk'un korkutucu merkezi olan Fortress Inquisitorius gibi mekanlar, daha sonra Obi-Wan Kenobi dizisinde de yer alarak oyunun kanon statüsünü daha da sağlamlaştırıyor . Bu tür bağlantılar, oyunun Star Wars evrenine olan derin entegrasyonunu gösteriyor ve hayranlar için sürprizli ve keyifli anlar yaratıyor. Kanon içeriğindeki bu tutarlılık, Star Wars evreninin bütünlüğünü koruyarak hayranların oyun deneyimini zenginleştiriyor.
Jedi Olmak: Temalar ve Mesajlar
Star Wars Jedi: Fallen Order oyununun merkezinde yer alan en önemli temalardan biri, 66. Emir olarak bilinen Jedi katliamından sonra galakside hayatta kalmaya çalışan genç bir Jedi Padawanı'nın umut dolu mücadelesidir . Oyuncuların kontrol ettiği Cal Kestis karakteri, acımasız İmparatorluk güçlerinden sürekli kaçarken hem fiziksel zorluklarla başa çıkmak zorunda kalıyor hem de geçmişin travmatik izleriyle mücadele ediyor . Bu hayatta kalma teması, oyuncuyu oyun boyunca sürekli tetikte olmaya ve karşılaştığı sınırlı kaynakları en verimli şekilde kullanmaya teşvik ediyor. Cal'in yaşadığı bu amansız mücadele, Jedi Düzeni'nin ani ve yıkıcı çöküşünün ardından galaksideki Jedi'ların karşılaştığı çaresizliği ve umutsuzluğu çarpıcı bir şekilde yansıtıyor. Bu tema, oyuncuya karakterle derin bir empati kurma ve onun yaşadığı zorlukları adeta kendi benliğinde hissetme imkanı sunuyor.
Oyunun bir diğer merkezi teması ise Jedi olmanın derin anlamı ve sorumluluklarıdır . Cal Kestis, hayatta kalma mücadelesinin yanı sıra, yarım kalmış Jedi eğitimini tamamlamak, içindeki Force güçlerini yeniden keşfetmek ve nihayetinde gerçek bir Jedi Şövalyesi olarak kimliğini yeniden inşa etmek için zorlu bir yolculuğa çıkıyor . Bu önemli süreçte, eski Jedi Şövalyesi Cere Junda'nın rehberliği Cal için hayati bir rol oynuyor . Jedi olmak, bu oyunda sadece güçlü Force yeteneklerine sahip olmakla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda büyük bir sorumluluk, sıkı bir disiplin ve galaksideki tüm canlılara yardım etme gibi ulvi idealleri de içeriyor. Cal'in bu zorlu yolculuğu, oyuncuya Jedi olmanın gerçekte ne anlama geldiğini deneyimleme ve bu idealleri yeniden keşfetme fırsatı sunuyor. Bu tema, Star Wars evreninin temel felsefesini derinlemesine yansıtıyor ve oyuncuya sadece bir oyun oynamanın ötesinde, Jedi olmanın manevi derinliğini de hissettiriyor.
Geçmişle yüzleşme teması, Star Wars Jedi: Fallen Order oyununa duygusal bir derinlik ve anlam katıyor . Cal Kestis, 66. Emir sırasında çok sevdiği üstadı Jaro Tapal'ı kaybetmenin derin travmasıyla başa çıkmaya çalışırken, aynı zamanda bastırdığı acı dolu anılarıyla da yüzleşmek zorunda kalıyor . Benzer şekilde, Cal'in kurtarıcısı ve mentoru olan Cere Junda da karanlık geçmişiyle hesaplaşıyor ve bir zamanlar koptuğu Force ile olan bağını yeniden kurmaya çalışıyor . Bu geçmişle yüzleşme teması, karakterlerin sadece fiziksel değil, aynı zamanda duygusal olarak da gelişmelerine olanak tanıyor ve oyuncuların onlarla daha derin bir bağ kurmasını sağlıyor.
Travma, kayıp, suçluluk ve affetme gibi evrensel temaların ustaca işlendiği bu tema, oyunu sadece bir aksiyon-macera oyunu olmaktan çıkarıp, aynı zamanda karakter odaklı etkileyici bir hikaye anlatımına dönüştürüyor. Oyun, tüm bu zorluklara rağmen umut, direnç ve Jedi Düzeni'nin onurlu mirasını koruma gibi güçlü mesajlar da veriyor . Cal ve cesur ekibinin İmparatorluk'un hüküm sürdüğü karanlık galaksiye karşı verdikleri mücadele, oyunculara bir umut ışığı sunuyor ve onları olumlu bir şekilde etkiliyor. Bu pozitif mesajlar, Star Wars evreninin genel temalarıyla mükemmel bir uyum içinde ve oyuncuya ilham verici bir oyun deneyimi yaşatıyor. Oyunun sonunda hissedilen bu umut ve direnç duygusu, oyuncunun hikayeden tatmin olmuş ve etkilenmiş bir şekilde ayrılmasını sağlıyor.
Görsel ve İşitsel Şölen: Fallen Order'ın Tasarımı
Star Wars Jedi: Fallen Order, modern oyun teknolojilerinin sunduğu imkanları sonuna kadar kullanan, görsel açıdan büyüleyici bir deneyim sunuyor. Unreal Engine 4 oyun motoruyla geliştirilen oyun , gezegenlerin detaylı ve özgün tasarımlarıyla, karakter modellemelerinin yüksek kalitesiyle ve etkileyici görsel efektleriyle Star Wars evrenini adeta yeniden yaratıyor . Oyunun bu yüksek görsel kalitesi, Star Wars atmosferini derinden hissettiriyor ve oyuncuyu oyun dünyasına daha da çekiyor. Özellikle farklı gezegenlerin kendine has biyomları ve mimarileri, oyunculara keşfetmekten keyif alacakları zengin ve çeşitli ortamlar sunuyor. Karakter modellemelerindeki detaylar ve görsel efektlerin başarısı ise oyunun sürükleyiciliğini önemli ölçüde artırıyor.
Oyunun işitsel tasarımı da en az görselleri kadar etkileyici. Özellikle ikonik ışın kılıcı sesleri ve blaster atışları, Star Wars filmlerinden aşina olduğumuz o unutulmaz sesleri başarılı bir şekilde yeniden canlandırıyor . Cal'in sevimli droid yoldaşı BD-1'in kendine özgü bip sesleri ve elektronik konuşmaları da karaktere ayrı bir sevimlilik katıyor . Oyunun bu otantik ses efektleri, Star Wars deneyiminin vazgeçilmez bir parçası olarak öne çıkıyor ve Fallen Order bu konuda oldukça başarılı bir iş çıkarıyor. İkonik seslerin ustaca kullanılması, oyunun Star Wars evrenine olan derin bağlılığını ve saygısını gösteriyor.
Oyunun müzikleri ise, ustaca bestelenmiş ve Star Wars'un klasikleşmiş temalarını modern ve etkileyici melodilerle harmanlayan bir şaheser niteliğinde. Gordy Haab ve Stephen Barton'ın imzasını taşıyan bu müzikler , Abbey Road Studios'da dünyaca ünlü bir orkestra eşliğinde kaydedilmiş ve oyunun her anına, özellikle de duygusal ve aksiyon dolu sahnelerine büyük bir katkı sağlıyor . Müziklerin bu yüksek kalitesi ve duygusal derinliği, oyunun hikaye anlatımını ve atmosferini önemli ölçüde güçlendiriyor. Ayrıca, Moğol rock grubu The Hu'nun oyun için özel olarak bestelediği "Sugaan Essena" adlı şarkı da oyunun dikkat çekici işitsel unsurlarından biri olarak öne çıkıyor . Bu şarkı, oyunun farklı atmosferine ve karakterine özgün bir hava katıyor. Oyunun müzikleri, hem tanıdık Star Wars temalarını yeniden canlandırarak nostaljik bir his yaratıyor hem de oyuna özgü yepyeni melodiler sunarak benzersiz ve akılda kalıcı bir işitsel deneyim sunuyor.
Oyuncuların Gözünden Fallen Order: Popülerlik ve Etki
Star Wars Jedi: Fallen Order, piyasaya sürüldüğü 2019 yılından itibaren büyük bir oyuncu kitlesi tarafından coşkuyla karşılanmış ve önemli bir popülariteye ulaşmıştır . Oyuncular, özellikle oyunun derin ve tatmin edici dövüş sistemini, sürükleyici ve duygusal hikayesini ve Star Wars evrenine olan sadık yaklaşımını sıklıkla övmüşlerdir . Bu olumlu geri bildirimler, uzun süredir beklenen yüksek kaliteli bir tek oyunculu Star Wars deneyiminin nihayet sunulmuş olmasından kaynaklanıyor. Oyunun ticari başarısı da bu popülariteyi destekler nitelikte olmuştur; 2020 yılına kadar 10 milyondan fazla kopya satarak yayıncısı Electronic Arts'ın beklentilerini aşmıştır . Bu yüksek satış rakamları, oyunun sadece oyuncular tarafından değil, aynı zamanda ticari anlamda da büyük bir başarı elde ettiğini gösteriyor ve tek oyunculu, hikaye odaklı oyunların hala büyük bir pazar potansiyeline sahip olduğunu kanıtlıyor.
Oyunun kalitesi ve başarısı, aldığı sayısız ödül ve adaylıkla da tescillenmiştir . The Game Awards 2020'de En İyi Aksiyon/Macera Oyunu ödülüne aday gösterilmesi ve 23. Yıllık D.I.C.E. Ödülleri'nde Yılın Macera Oyunu ödülünü kazanması, oyunun sektördeki başarısını ve kalitesini açıkça ortaya koyuyor.
Hayran kitlesi de genel olarak oyun hakkında oldukça olumlu tepkiler vermiştir. Sosyal medya platformlarında ve oyun forumlarında oyunla ilgili çok sayıda olumlu yorum, detaylı inceleme ve yaratıcı hayran yapımı içerik bulunmaktadır . Ancak, bazı oyuncular oyunun harita tasarımının zaman zaman kafa karıştırıcı olabildiğini ve hızlı seyahat özelliğinin oyunda yer almamasını eleştirmişlerdir . Yine de, genel olarak oyuncu topluluğu, Star Wars Jedi: Fallen Order'ı başarılı bir Star Wars oyunu ve tatmin edici bir tek oyunculu deneyim olarak kabul etmektedir. Oyuncuların bu geri bildirimleri, geliştiriciler için gelecekteki projelerde dikkate alınması gereken önemli noktalar sunmaktadır.
Survivor'a Köprü: İki Oyun Arasındaki Bağlantılar
Star Wars Jedi: Survivor, ilk oyun olan Fallen Order'ın beş yıl sonrasında geçen ve sevilen karakter Cal Kestis'in hikayesini kaldığı yerden devam ettiren heyecan verici bir devam oyunudur . Survivor, Fallen Order'da tanıtılan ilgi çekici karakterleri ve derin temaları daha da genişleterek oyunculara daha kapsamlı bir Star Wars deneyimi sunuyor . İlk oyunu beğeniyle oynayan hayranlar için bu devam oyunu, Cal'in macerasını daha derinlemesine keşfetme ve İmparatorluk'a karşı verdiği amansız mücadeleye tanık olma fırsatı sunuyor. İki oyun arasındaki bu doğrudan bağlantı, Star Wars evreninde tutarlı ve akıcı bir anlatı oluşturuyor.
Oynanış mekanikleri açısından Jedi: Survivor, Fallen Order'a birçok açıdan benziyor ancak oyunculara yeni ve geliştirilmiş özellikler sunarak deneyimi daha da zenginleştiriyor.
Oyuncular, Cal'in yeteneklerine yenilerini ekleyebiliyor, farklı dövüş duruşlarını deneyimleyebiliyor ve oyun dünyasını keşfetmek için daha çeşitli seçeneklere sahip oluyorlar. İlk oyunda bazı oyuncuların eleştirdiği hızlı seyahat özelliği gibi eksiklikler de Survivor'da giderilmiş durumda . Bu iyileştirmeler, devam oyununu ilk oyuna göre daha akıcı ve keyifli bir deneyim haline getiriyor. Hikaye açısından ise Survivor, Cal'in İmparatorluk'a karşı direnişini daha da derinleştiriyor ve oyunculara hem tanıdık hem de yepyeni karakterler ve tehditler sunuyor . İki oyun arasındaki temel farklardan biri, Survivor'ın daha geniş bir oyun dünyasına ve daha fazla keşfedilecek alana sahip olmasıdır . Ancak bazı oyuncular, Fallen Order'ın daha odaklanmış ve akıcı bir hikaye anlatımına sahip olduğunu düşünüyorlar . Bu farklılıklar, oyuncuların kişisel tercihlerine göre iki oyundan birini daha çok beğenmesine neden olabiliyor. Kimileri ilk oyunun daha kompakt yapısını tercih ederken, diğerleri devam oyununun sunduğu genişliği ve yeni içerikleri daha çekici buluyor.
Sonuç: Güçlü Bir Star Wars Deneyimi
Star Wars Jedi: Fallen Order, Respawn Entertainment'ın Star Wars evrenine yaptığı başarılı bir katkı olarak oyun dünyasında önemli bir yer ediniyor. Oyun, sürükleyici hikayesi, tatmin edici dövüş sistemi, etkileyici görsel ve işitsel tasarımı ile hem Star Wars hayranlarının hem de aksiyon-macera türünü seven oyuncuların beğenisini kazanmayı başarıyor. İmparatorluğun karanlık döneminde hayatta kalmaya çalışan bir Jedi'ın mücadelesini konu alan bu yapım, Star Wars kanonuna yeni karakterler, gezegenler ve olay örgüsü unsurları katıyor. Oyunun başarısı, devam oyunu olan Star Wars Jedi: Survivor'ın geliştirilmesinin de önünü açıyor ve bu durum, Cal Kestis'in hikayesinin daha da derinleşeceği anlamına geliyor. Genel olarak, Star Wars Jedi: Fallen Order, güçlü bir Star Wars deneyimi sunuyor ve oyuncuları galaksinin uzak köşelerine unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor.
STAR WARS Jedi: Survivor neler vadediyor?
Star Wars Jedi: Survivor, Respawn Entertainment tarafından geliştirilen ve Electronic Arts tarafından yayınlanan, büyük beğeni toplayan Star Wars Jedi: Fallen Order'ın heyecan verici devamı olarak karşımıza çıkıyor. İlk oyunun olaylarından beş yıl sonra geçen bu yeni yapım, oyuncuları İmparatorluğun karanlık hüküm sürdüğü bir dönemde hayatta kalmaya çalışan Jedi Şövalyesi Cal Kestis'in zorlu mücadelesine ortak ediyor . Oyuna başlarken, ilk oyunda yaşanan önemli olayların kısa bir özetinin sunulması, hem seriye aşina olan oyuncuların hafızalarını tazeliyor hem de yeni başlayanların hikayeye kolayca adapte olmasını sağlıyor . Jedi: Survivor'ın kronolojik olarak Yeni Bir Umut filminden önce, hatta Obi-Wan Kenobi dizisiyle benzer bir zaman diliminde geçiyor olması, Star Wars evreninin bu karanlık dönemine olan ilgiyi daha da artırıyor . İlk oyundaki olayların özetlenmesi, yeni oyuncuların hikayeye kolayca dahil olmasını sağlıyor ve seriye olan bağlılığı güçlendiriyor. Oyunun Obi-Wan Kenobi dizisiyle aynı zaman diliminde geçmesi ise, evrenin bu karanlık dönemine odaklanıldığını ve potansiyel olarak diğer Star Wars yapımlarıyla tematik bağlantılar kurulabileceğini işaret ediyor.
Genel olarak değerlendirildiğinde,
Star Wars Jedi: Survivor'ın son dönemin en başarılı Star Wars oyunlarından biri olarak kabul ediliyor . Eleştirmenler ve oyuncular, oyunun ilk yapımın üzerine önemli geliştirmeler sunduğunu ve özellikle dövüş sistemine getirilen Stance (duruş) sistemi sayesinde aksiyonun çok daha keyifli ve akıcı bir hale geldiğini belirtiyor. Oyunun atmosferi, oyunculara tam bir Star Wars deneyimi yaşatıyor ve bu da yapımın en çok övgü alan yönlerinden biri oluyor. Keşif dinamikleri ve haritanın çeşitli noktalarına platform öğelerini kullanarak ilerlemek de oyunculara keyif veriyor. Hikayenin merak uyandıran detaylara sahip olması, oyuncuları oyunun dünyasına daha da çekiyor ve ilerleyiş için güçlü bir motivasyon kaynağı oluşturuyor . İncelemeler, oyunun temelinde başarılı bir Star Wars deneyimi sunduğunu ve ilk oyundaki potansiyeli gerçekleştirdiğini gösteriyor. Stance sisteminin dövüş mekaniklerine getirdiği yenilik ise, oyunun en çok övgü alan özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Star Wars Jedi: Survivor'da oyuncular, Order 66'dan sağ kurtulan Jedi Cal Kestis'in hikayesine kaldığı yerden tanık oluyor . Cal, artık sadece hayatta kalmaya çalışan bir Padawan değil, aynı zamanda güçlü bir Jedi Şövalyesi olarak İmparatorluğun tehdidiyle yüzleşiyor . İmparatorluğun radarına giren Cal, kendisine en yakın olanları korumak için sınırlarını zorluyor . Bu zorlu yolculukta Cal, Bode Akuna adında yeni bir müttefikle birlikte çalışıyor. Ancak beklenmedik bir olayla, yüzyıllardır bir bacta tankında uykuda olan eski Jedi Üstadı Dagan Gera'yı serbest bırakıyorlar . Dagan Gera'nın Jedi öğretilerini terk etmiş ve Karanlık Taraf'a geçmiş olması, Cal için yeni ve tehlikeli bir düşman yaratıyor.
Cal, Dagan Gera hakkında daha fazla bilgi edinmek için eski ustası Cere Junda ile Jedha gezegeninde buluşuyor ve burada tanıdık bir yüz olan Merrin ile tekrar karşılaşıyor . Ancak oyunun ilerleyen aşamalarında Cere Junda'nın Darth Vader tarafından öldürülmesi ve Bode'un beklenmedik ihaneti gibi trajik olaylar yaşanıyor . Cal, bu zorlu süreçte Karanlık Taraf'ın cazibesine kapılıyor ancak Merrin'in yardımıyla bu karanlık yoldan geri dönmeyi başarıyor . Oyunun sonunda Cal ve Merrin, Bode'un yetim kalan kızı Kata'yı evlat ediniyor ve İmparatorluktan kaçan Güç duyarlı bireyler için Tanalorr gezegenini güvenli bir sığınak haline getirmeyi planlıyorlar . Cal Kestis'in yolculuğu, sadece İmparatorlukla değil, aynı zamanda kendi içindeki Karanlık Taraf ile de bir mücadeleyi içeriyor ve bu da karakterin gelişimine önemli bir derinlik katıyor. Bode Akuna karakterinin ihaneti, hikayeye beklenmedik bir dönüm noktası getiriyor ve Cal'in güven duygusunu derinden sarsıyor. Cere Junda'nın ölümü ise, Cal için büyük bir kayıp oluyor ve onun motivasyonunu derinden etkiliyor.
Oyuncular, Star Wars Jedi: Survivor boyunca çeşitli yeni gezegenleri keşfetme fırsatı buluyor . Maceranın başlangıcı Coruscant gezegeninde gerçekleşiyor ve ardından oyuncular Koboh gezegenine doğru yolculuk ediyor .
Koboh, seride daha önce hiç görülmemiş yeni bir gezegen olarak dikkat çekiyor. Başlangıçta daha kısıtlı bir alana sahip olsa da, zamanla genişleyerek oyunculara "her yöne yayılan bir dünya" sunuyor . Oyun, Jedha, Nova Garon, Shattered Moon ve Tanalorr gibi farklı ve özgün gezegenleri de keşfetme imkanı tanıyor . Bu yeni gezegenler, ilk oyundaki daha doğrusal yapıya kıyasla oyunculara çok daha fazla özgürlük sunuyor ve keşfedilmeyi bekleyen sayısız sır ve tehlikeli düşman barındırıyor . Oyunda eklenen binek sistemi sayesinde, bazı noktalarda farklı yaratıkları kullanarak haritada dolaşmak çok daha kolay hale geliyor . Ayrıca, havada süzülmeyi sağlayan özel canlılar ve kanca mekaniğini daha etkili kullanmaya yardımcı olan platform dinamikleri de keşif deneyimini zenginleştiriyor . Oyunun açık dünya tasarımına doğru bir evrim geçirmesi, oyunculara daha fazla keşif imkanı ve özgürlük sunuyor. Yeni gezegenlerin çeşitliliği, oyunculara farklı atmosferler ve benzersiz keşif deneyimleri yaşatıyor. Binek sisteminin eklenmesi ise, geniş haritalarda dolaşmayı kolaylaştırıyor ve keşif hızını önemli ölçüde artırıyor.
Star Wars Jedi: Survivor, dövüş sistemine getirdiği yeniliklerle de dikkat çekiyor. Oyunda Stance (duruş) adı verilen bir sistem bulunuyor ve bu sistem, farklı ışın kılıcı kullanımlarını veya dövüş tarzlarını ifade ediyor. Yetenek ağacında, Işın Kılıcı sekmesi altında beş farklı Stance yer alıyor: Single (tekli), Double Blade (çift bıçaklı), Dual Wield (çift elli), Blaster (blaster ile birlikte) ve Crossguard (ağır kılıç). Oyuncular, aynı anda bu beş duruştan ikisini aktif olarak kullanabiliyor ve Save noktalarında bu ikiliyi istedikleri zaman değiştirebiliyor [, . Her bir Stance, farklı bir savaş stilini temsil ediyor. Örneğin, Dual Wield agresif ve hızlı bir oynanışı desteklerken, Double Blade daha çok kalabalık düşman gruplarına karşı etkili oluyor . Crossguard duruşu ise yavaş ancak güçlü saldırılara sahip ve özellikle zorlu boss savaşlarında büyük avantaj sağlıyor. Blaster stance'i, tekli kılıca göre daha hızlı kombolara olanak tanıyor ve blaster ile ışın kılıcının birlikte kullanıldığı kombolar oldukça keyif veriyor [. Her Stance'in kendine özgü bir yetenek ağacı bulunuyor ve oyuncular bu ağaçlarda ilerledikçe ilgili Stance'i daha da geliştiriyor.
Oyunun genel ilerleyişi ilk oyuna benzese de, Souls benzeri zorluk seviyesinden biraz daha uzaklaşıp aksiyon odaklı bir yapıya bürünüyor. Güç yetenekleri arasında ehlileştirme gibi yeni özellikler bulunuyor ve bu sayede oyuncular, bazı canlıları binek olarak kullanarak havada ve karada daha hızlı seyahat edebiliyor . Force yetenekleri de kendi içerisinde Confision, Telekinesis ve Konsantrasyon olmak üzere üç farklı yetenek ağacına ayrılıyor ve yapılan geliştirmelerle dövüş sırasındaki etkileri artırılabiliyor. Beş farklı ışın kılıcı duruşunun oyuna eklenmesi, oyunculara dövüş tarzlarını kişiselleştirme ve farklı stratejiler deneme imkanı sunuyor. Güç yeteneklerindeki gelişmeler, özellikle binek olarak kullanılabilen canlılar, oyunun keşif ve seyahat mekaniklerine yeni bir boyut katıyor. Oyunun aksiyon odaklı bir yöne kayması ise, daha hızlı ve dinamik dövüşler beklenmesi anlamına geliyor.
Star Wars Jedi: Survivor, oyuncuları sadece dövüş becerileriyle değil, aynı zamanda zeka ve dikkat gerektiren bulmacalarla da sınıyor.
Oyunda keşfetme dinamikleri ve platform öğelerini kullanarak haritanın çeşitli noktalarına ulaşmak oldukça keyifli bir deneyim sunuyor . İlk oyundan aşina olduğumuz Metroidvania mantığı bu oyunda da korunuyor; ilerledikçe kazanılan yeni yetenekler sayesinde daha önce erişilemeyen bölgelere ulaşmak mümkün oluyor . Oyuncular, oyun dünyasında ilerlerken çeşitli bulmacalarla karşılaşıyor ve bu bulmacaların çözümleri genellikle dikkatli bir keşif sonucunda ortaya çıkıyor . Koboh gezegeninde bulunan Alignment Control Center'daki gizemli yeşil ve kırmızı ekran bulmacası, Jedi Meditation Chamber bulmacalarıyla bağlantılı ve tamamlandığında oyunculara harita yükseltmesi gibi değerli ödüller sunuyor . Devastated Settlement bölgesindeki bulmacaları çözmek için Force Pull ve Force Push gibi Güç yeteneklerinin yanı sıra BD-1'ın Koboh maddesini ateşleme özelliği de kullanılıyor . Oyunda Jedi Meditation Chambers adı verilen gizli bölgeler bulunuyor ve bu bölgelerdeki çeşitli bulmacaları çözerek oyuncular kalıcı yetenek artışları gibi önemli ödüller kazanabiliyor . Oyun, sadece dövüş becerilerini değil, aynı zamanda oyuncuların problem çözme yeteneklerini de sınayan çeşitli bulmacalar sunuyor. Keşif ve bulmaca çözme mekaniklerinin Metroidvania tarzında tasarlanması, oyuncuları sürekli olarak çevreyi dikkatlice incelemeye ve yeni yollar aramaya teşvik ediyor.
Görsel ve işitsel açıdan da Star Wars Jedi: Survivor oldukça etkileyici bir deneyim sunuyor. Oyunun orkestral müzikleri, Star Wars evreninin atmosferini başarıyla yansıtıyor ve görsel detaylar da oldukça başarılı bir şekilde sunuluyor [, . Her bölgenin kendine özgü bir atmosferi bulunuyor ve oyuncular ilerledikçe bu atmosferdeki değişimleri net bir şekilde hissediyor [, . Işıklandırmalar, girilen mekana göre büyük bir özenle tasarlanmış ve karanlık bir alanda ışın kılıcını çekmek bile atmosfere önemli bir katkı sağlıyor [, . PlayStation 5 versiyonunda oyunculara Performans ve Kalite olmak üzere iki farklı grafik modu sunuluyor . Kalite modunda daha yüksek çözünürlük ve keskin detaylar ön plana çıkarken, performans modunda daha akıcı bir oyun deneyimi için yüksek kare hızı hedefleniyor . Oyunun Dualsense kontrol cihazı ile olan entegrasyonu da oldukça başarılı. Hem ışın kılıcı kullanımında hem de çevresel etkileşimlerde hissedilen haptik geri bildirimler, oyuncuların deneyimini daha da zenginleştiriyor [, . Adaptive Trigger özelliği ise, özellikle Güç yeteneklerini kullanırken daha belirgin bir şekilde hissediliyor. Oyunun görsel ve işitsel sunumu, Star Wars evreninin atmosferini başarılı bir şekilde yansıtıyor ve oyunculara sürükleyici bir deneyim yaşatıyor. Farklı grafik modlarının sunulması, oyunculara görsel kalite ve performans arasında tercih yapma imkanı tanıyor.
Star Wars Jedi: Survivor, ilk oyunun üzerine pek çok yenilik getiriyor. Dövüş sistemindeki Stance özelliği, ilk oyuna göre en büyük gelişme olarak öne çıkıyor [, . İlk oyundaki Save sistemi ve yetenek puanı kazanma mekaniği ise aynen korunuyor [, . Düşman çeşitliliği ilk oyuna göre önemli ölçüde artırılmış durumda ve Koboh gezegeninde karşılaşılan Bedlam's Raiders gibi yeni düşman grupları oyuna farklı bir renk katıyor . Oyuna eklenen New Game Plus modu, oyunculara oyunu bitirdikten sonra farklı avantajlar sağlayan yeni Perk'ler sunarak tekrar oynanabilirliği artırıyor . Karakter özelleştirme ve kişiselleştirme seçenekleri de tatmin edici bir seviyede sunuluyor . İlk oyunda eleştirilen Cal'in kozmetik seçeneklerinin sınırlılığı bu oyunda giderilmiş ve oyunculara ponço dışında farklı kıyafet ve görünüm seçenekleri sunuluyor . Harita sistemi de ilk oyuna göre iyileştirilmiş ve oyunculara yol gösterme konusunda daha başarılı bir deneyim sunuyor . Jedi: Survivor, ilk oyundaki temel mekanikleri korurken, dövüş sistemi, düşman çeşitliliği, özelleştirme seçenekleri ve harita gibi alanlarda önemli iyileştirmeler sunuyor. New Game Plus modunun eklenmesi ise, oyunun tekrar oynanabilirliğini artırıyor ve oyunculara farklı deneyimler yaşama fırsatı sunuyor.
Star Wars Jedi: Survivor, genel olarak hem eleştirmenlerden hem de oyunculardan büyük beğeni topluyor . Merlin'in Kazanı'nın incelemesinde oyun, son dönemin en başarılı Star Wars oyunu olarak nitelendiriliyor ve ilk oyunun üzerine önemli bir adım attığı vurgulanıyor . Oyun Gezer'in incelemesinde ise oyuna 10 üzerinden 9.0 gibi yüksek bir puan verilerek ilk oyundaki eksiklerin giderildiği ve başarılı bir yapım ortaya konduğu belirtiliyor . Oyunun hikayesi, dövüş sistemi, atmosferi ve genel oynanışı övgüyle karşılanıyor. Bazı incelemelerde, keşif hissiyatını destekleyecek daha fazla içeriğin olabileceği yönünde eleştiriler de bulunuyor . Ayrıca, oyun süresinin bazı oyuncular için kısa olabileceği de belirtiliyor . Özellikle PC platformunda bazı performans sorunlarının yaşandığına dair raporlar da mevcut . Genel olarak olumlu karşılanan oyun, Star Wars hayranları ve aksiyon-macera oyunu severler için tatmin edici bir deneyim sunuyor. Performans sorunları gibi bazı teknik aksaklıklar yaşanmış olsa da, oyunun temel mekanikleri ve içeriği büyük beğeni topluyor.
Sonuç olarak, Star Wars Jedi: Survivor, serinin hayranlarını memnun eden ve yeni oyuncuları da içine çeken başarılı bir devam oyunu olarak öne çıkıyor. Oyun, dövüş sistemi, keşif mekanikleri ve hikaye anlatımı gibi temel unsurlarda önemli gelişmeler kaydediyor. Cal Kestis'in derinlikli yolculuğu ve karşılaştığı zorluklar, oyuncuları oyunun dünyasına sıkıca bağlıyor. Yeni gezegenlerin keşfi ve dövüş sistemindeki yenilikler, oyun deneyimini zenginleştiriyor. Genel olarak değerlendirildiğinde, Star Wars Jedi: Survivor, serinin mirasını başarıyla ileriye taşıyor ve türünün önde gelen yapımlarından biri olmayı başarıyor.
