Looking Glass Technologies tarafından geliştirilen ve Origin Systems tarafından 1994 yılında yayınlanan System Shock, hem çıktığı dönemin hem de sonraki dönemin en önemli oyunlarından biri olmuştu. Öyle ki System Shock’u oynamasanız bile System Shock’tan esinlenen oyunları mutlaka duymuşsunuzdur veya oynamışsınızdır. System Shock’tan esinlenmiş ve büyük bir başarıya ulaşmış oyunların en başında ise yine çıktığı döneme ve sonrasına damga vuran iki oyun ön plana çıkıyor: Deus Ex ve BioShock. Deus Ex ve BioShock’un ne kadar başarılı olduklarını veya sektöre katkılarını saymak başka bir yazının konusu, bu yazının konusu ise 1994 yılında çıkan System Shock oyununun remake’i.
System Shock günümüzde ne yazık ki çok bilinen bir yapım değil ya da çok fazla oynayan insan bulabileceğimiz bir yapım değil. Bunun sebebi elbette 1994 yılında oyunların ülkemizde çok da popüler olmaması. Ancak benim gibi BioShock sevdalısıysanız, ilk oyunu oynadıktan sonra kısa bir araştırma yapmışsınızdır. En azından ben araştırma yapmıştım ve BioShock’un aslında System Shock’tan esinlenilen bir oyun olduğunu öğrenmiştim. Tabii ki durmadım ve bir şekilde System Shock’u oynadım. Ne yazık ki oldukça eski olan grafikleri yüzünden hiç keyif alamadım ve daha yarım saat oynamadan kapattım. System Shock’u oynayamamak da her zaman içimde bir ukde olarak kaldı.
Neyse ki Nightdive Studios bu işe bir el attı ve 2015 yılında System Shock’un remake’ini duyurdu. Duyuruya göre System Shock Remake, günümüz AAA oyunlarının grafiklerine yakın bir görsellik sunarken klasik oyundaki sevilen şeylere de sadık kalacaktı. Oyunun duyurulmasından sonra bir süre yeni bir haber gelmedi, sonra ertelendi ve bir süre sonra da demosu yayınlandı. En son ise geçtiğimiz günlerde, oyunun alfa demosu yayınlandı. Bu kadar merakla beklerken de demosunu oynamamak olmazdı.
Önce çok kısa bir şekilde System Shock’tan bahsedeyim. Oyun, 2072 yılında bir uzay istasyonunda geçiyor. Renklerden de anlaşılacağı gibi cyberpunk bir evrene sahip. İsmi belli olmayan bir korsanı kontrol ettiğimiz ve bir yapay zekanın planlarını engellemeye çalıştığımız birinci şahıs aksiyon rol yapma oyunu System Shock.
Öncelikle System Shock’un remake’inden beklentilerimi söyleyeyim ve buradan devam edeyim. Oyunun zaten hali hazırda kaliteli bir senaryosu, güzel bir evreni ve oynanışı var. Bu yüzden oyunun hikayesine dair bir yeniliğe gidilmesi oldukça saçma olurdu ve zaten de gitmemişler. Benim gibi çoğu oyuncunun beklentisi de sanırım remake’in grafiklerinin nasıl olacağı yönündedir. Eski oyunun grafiklerine şimdi baktığınızda gerçekten oldukça gülünç geliyor, tabii zamanında oldukça kaliteli geliyordur orası ayrı. Atmosferin oldukça önemli olduğu bir oyun için grafikler oldukça önemli. Grafiğin öneminden bahsederken aslında görüntü kalitesinden değil, çevrenin tasarımından bahsediyorum.
Orijinal oyun, uzayda geçen bir oyuna göre oldukça renkli, bunun sebebi de evrenin cyberpunk temalı olması. Bu eleştiriyi remake için değil, orijinal oyun için yapıyorum; oyun daha karanlık bir tona sahip olsaydı daha keyifli olurdu, tabii bu tamamen benim tercihim. Bu oyunda da yenilenen grafikler ile bu renkliliği biraz kısmışlar ve biraz daha karanlık bir yapıya sahip olmuş oyun. En azından bunu sadece demoda gördüğüm kısım için söylüyorum. Orijinal oyunun oynanış videolarına baktığımda oyunun daha ileride daha renkli bölümlere geçtiği rahatça görülüyor. O kısımda nasıl bir yeniliğe gittiklerini de sanırım oyunun çıkışında görebileceğiz.
Peki yenilenen grafikler gerçekten de yenilenmiş mi? Evet, kesinlikle yenilenmiş. Sahte üç boyutlu havasından çıkmış, kaplamalar ve karakterler gibi gördüğümüz her şeyi yenilemişler. Ancak ne yazık ki günümüz grafiklerine yakın bile değil. 2020’nin görüntü ayarlarında bir şey zaten beklemiyordum, ancak en azından 2019 yılında yayınlanan bağımsız bir oyun kadar grafik sunabilmelerini beklerdim. Bu kısımda iki farklı senaryo düşünülebilir. Oyunun demosu, oyunun alfa sürümünden; yani daha geliştirilecek ve daha kaliteli bir hale gelebilir demek oluyor bu. Ya da geliştirici stüdyo 2015 yılında “Günümüzün AAA oyunlarının görsel kalitesinde olacak.” derken, oyunun çıkış yapacağı yıldan değil, geliştirmeye başladıkları yıldan bahsediyordu.
Çevre tasarımları dışında özellikle düşmanların tasarımları konusunda da birkaç şey söylemem gerekiyor. Orijinal oyunda piksellerden dolayı yüzünü seçemediğimiz düşmanların nasıl bir şeye benzediğini görmek gerçekten çok keyifli. Tabii eski tasarıma sadık kaldıkları için başta biraz alışması zor geliyor, çünkü günümüz düşmanlarına göre daha farklı bir tasarıma sahipler. Bunun dışında düşmanlara eklenen animasyonlar da oldukça tatmin edici olmuş.
Evet oyun hala eski duruyor, ancak atmosferi ve yalnızlık hissini kesinlikle çok başarılı hissettiriyor. Özellikle müzik konusunda yapılan yenilik oyunu çok daha keyifli bir hale getirmiş. Oyunun müzikleri önceden
böyleyken, şimdi
böyle olmuş. Bu da remake sürümü için en başarılı bulduğum nokta diyebilirim.
Son olarak ise oyunun performans konusunda da bazı sorunları olduğunu söyleyeyim, ancak tabii bunun sebebi demo sürümünden kaynaklanıyor olabilir. Demoyu genelde 50 FPS sabit oynasam da görüş açım biraz kalabalıklaşınca 30’un altına kadar düşebiliyor.
Genel olarak toparlayınca da hala umut dolu olduğumu söylemeliyim. Umuyorum şu an için sevmediğim şeyler sadece demoya özel kalır ve oyun tam sürüme çıktığında, en azından görsel olarak yeni duran bir oyun görürüz. Resident Evil 2 Remake kalitesi beklemesem de yine de biraz geliştirilebilir. System Shock Remake; PlayStation 4, Xbox One ve PC için geliştiriliyor. Ne yazık ki çıkış tarihi henüz belli değil.
